Zamanın birinde parasıyla övünen zengin bir adam, ıssız bir yerde, kör bir kuyuya düşmüş. Tam ümitlerini yitirmişken oradan geçe...
Zamanın birinde parasıyla övünen zengin bir adam, ıssız bir yerde, kör bir kuyuya düşmüş. Tam ümitlerini yitirmişken oradan geçen bir derviş adamın sesini duymuş, kuşağını sarkıtmış ve adamı kuyudan kurtarmış. Zengin, sevincinden ne yapacağını şaşırmış:
- Dile benden ne dilersen. demiş.
Derviş:
- Bir şeye ihtiyacım yok, benim için dua et yeter.“demiş.
Zengin inanamamış… Yüz altından başlamış teklif etmeye. Bin altına kadar çıkmış, ama dervişin umurunda bile değilmiş. Israr devam edince, derviş, adama sormuş:
- Senin kaç altının var?
- Yüzbin.
Derviş tekrar sormuş:
- İkiyüzbin altının olsun ister misin?
Adamın gözleri parlamış:
- İsterim tabii.
Derviş gülümsemiş:
- Bak, senin daha yüzbin altına ihtiyacın var. İyisi mi sen altınlarını kendine sakla, gerisini kazanırken, önüne bakmayı da unutma.”
YORUMLAR