Câbir'den (r.a.) rivayet olunmuştur, demiştir ki, Rasûlullah; (s.a.v.): ""Zayıflarının hakkı kuvvetlilerinden alınmayan bir mi...
Câbir'den (r.a.) rivayet olunmuştur, demiştir ki, Rasûlullah; (s.a.v.): ""Zayıflarının hakkı kuvvetlilerinden alınmayan bir millet nasıl temizlenebilir?""
...
Biz Kur'an-ı Kerim'den şunu öğreniyoruz: Bizim kazancımızda hastaların,yolcuların, yetimlerin, yoksulların hakkı vardır. Yani kendine kazanç sağlayan bir değer elde etmiş, bir değeri uhdesinde bulundurmuş kim varsa onun kazancının içinde yoksulların, hastaların, yolcuların, gariplerin hakkı vardır, yetimlerin hakkı vardır.
Bu ne demektir?
Bu şu demektir: Hiçbir kazanç sahibi kişi mensup olduğu toplumda bulunan zayıflar karşısındaki mükellefiyetlerinden kaçamaz, kaçmak için hiçbir mazereti yoktur. Dolayısıyla eğer temiz bir millet düşünülüyorsa, ümit ediliyorsa, bekleniyorsa, bu temiz millet, kuvvetlilerinin devamlı olarak zayıflarına bir hakkı iade etmeleri suretiyle temizliğini koruyabilecek bir millettir. Her millet temizlenmek adına bunu yapmak zorundadır. Bu sıhhat arayan bir toplum için çok önemlidir..
Müslüman bir toplumda zayıflara bir Hakkı iade ettiğiniz zaman, bu yaptığınız onlara sunulmuş bir sus payı ya da ne bileyim bir teselli imkanı ya da daha fazla aldatılabilmeleri için biraz sırtlarını sıvazlama gibi bir şey değildir. Bu doğrudan doğruya milletin kendini temizleme yöntemi olarak işleyen bir şey..
"Zayıflarının hakkı kuvvetlilerinden alınmayan bir millet nasıl temizlenebilir?"
Demek ki; bir millet ancak zayıflarının hakkı kuvvetlilerinden alındığı sürece temizlenebilir..
İsmet Özel / 40 hadis
YORUMLAR