Dünya, hiç durmadan seferde olan bir tren gibidir. Zaman raylarının üzerinde, süzülen yıldız gibi akar geçer. Ferîdûn-i Muşîrî Yağmurun altı...
Dünya, hiç durmadan seferde olan bir tren gibidir.
Zaman raylarının üzerinde, süzülen yıldız gibi akar geçer.
Ferîdûn-i Muşîrî
Yağmurun altında duran bir trenden
hüzünlü daha ne var ki hem dünyada?
Pablo Neruda
‘Yine gam yükünün kervanı geldi’
trenler de ahşaptır turnalardan ötürü
Haydar Ergülen
kurtalan treni’ni sanki rüyasında görmüştür
kederli bir yağmur içinde bütün camları buğulu
yolcuları bakışarak bir vehameti bölüşür
Attila İlhan
nedir tren düdüklerinin çığlık çığlığa sorduğu
bir şehri terk ederken susmak bu kadar güç müdür
kadere dönüştüren nedir sıradan bir yolculuğu
Attila İlhan
Tren gece yarısı geçiyordu tuğla harmanının önünden;
bir an, trenin nabzını duyuyordu evler duvarlarında,
pencerelerinde, korkmuş ya da şaşırmış gibi.
Yannis Ritsos
Damarlarının içinden geçmişti tren,
Getirdiği, alıp götürdüğüyle.
Ve o, kendi içinde, tarlaların ötesinde, ağaçların gerisinde
Son tren düdüğünü bekledi kalkabilmek için.
Yannis Ritsos
Sen ki kayıp kafiyeyi arama
Hasan’la Hüseyin’e devam et
Vefadır adı bunun
Trenler gecikirse, görüşürüz
Mustafa Akar
Tren kalkıyor, raydan çıkmış bir vagon nereye
Giderse oradadır şair, şairden başka uçan turna yoktur
Sahici bir kimse kalmış mıdır garda bir başına ağlayan
Bir gün beni şiirden resim yapıp duvara çakacaklar
Engin Turgut
Gelse de trenden ikimiz insek
camları buğulu iki tas çorba
bir kitap — çantana korkup tutunmuş
kâğıdı samandan şiiri zorba
Süleyman Çobanoğlu
Ya sen kuş olup gitmeliysen bir trenle
Cahit Zarifoğlu
koşarken ardından mordumanlı bir trenin
belli ki yaşamak için aşktı seçilen
tanrı’ya doğru koşan ağaçlar ne bilsin!
Betül Dünder
Ey sen!
Düzene düşüp aşka küsünce
Oyuncaklarını toplayıp giden çocuk…
Hala eski aklında mısın?
En sevdiğin turuncu trenin
Bende kaldı…
Farkında mısın?
Esra Güzelipek
Caddenin bostanına Malatyadan geldim
kara trenlerin uzun düdükleri kulağımda
Haydarpaşa kapılarını maviye açmış
Arife Kalender
Ben birazdan kalkıp Sirkeci’ye gideceğim
Sevgilim trene binip gidecek
İlhan Berk
Gecikmiş bir tren
Tek yolcusuyla giriyor İstanbul’a
Ali Asker Barut
Yedi yaşında bir çocuktum henüz,
Ve aklım kesmiyordu her şeyi belki,
Ama İstanbul’un sözünü etmeleri,
Tren demeleri yettiydi. Ne hikmet…
Suat Engüllü
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Sunay Akın
bir tren makas değiştiriyor kalbimde
bir vapur yan yatarak eğleniyor denizle
sanki iki sevgili Beşiktaş motor iskelesinde
karşılaşmış gibi tuhaf bir his var, kırgınlık var
Altay Öktem
Her gelen vapur, tren
Yeni insanlarla gelir.
Necati Cumalı
Her gece yorgun kalbime trenlerin
Biri geldi, biri gitti
Ümit Yaşar Oğuzcan
Trenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.
Cemal Süreya
O zamanlar ben her gün
Vapurları karşılamağa giderdim
İstasyonlarda dolaşırdım
Tren saatlerinde.
Necati Cumalı
Hey trenler, vapurlar beni burdan götürün!
Ne var gözyaşlarından çamurlar yuğuracak?
Arasıra der mi ki Agathe’ın ruhu, üzgün,
“Nedametten, azaptan ve ıstıraptan uzak
Hey trenler, vapurlar, beni burdan götürün.”
Charles Baudelaire
Eskisi gibi yaşıyorum
Gezerek, düşünerek
Yalnız biletsiz biniyorum vapura, trene
Melih Cevdet Anday
“Vedalaşmaların ilmini yaptım ben,”
Sürgünlerin uzmanlığını.
Bir vapur nasıl kalkar bir limandan.
Tren nasıl acı acı öter, öğrendim.
Cevat Çapan
Kalkmalıyım,
Dolaşmalıyım,
Sokaklarda, parklarda.
El sallamalıyım
Giden trenlere,
Cahit Sıtkı Tarancı
Ellerimi tutuyorsun bir istasyonda
Alıp götürüyor bizi bir tren
Kemal Taştekin
tren gardan çıkarken son vagona yetişirdim
âh! benim eski sesime zarar aşktın sen:
Kemal Varol
Ellerim demiryolu
Sensizliğim tren
Kalbime doğru
Uza içime
Giderken ardından bıraktığın yolcu
Korkuluk artık bu şehre
Kuşlar gelmesin.
Özgür Ballı
ikimiz birden bire austerlitz garı’na gidiyoruz
austerlitz garı önüne bakıyor bizden utanıyor
bir trene binmek ve rastgele defolup gitmek istiyorum
trenin barında alnımı yağmurlu camlara dayamak
küstah bir duble birayla karşılıklı oturup ağlamak
Attila İlhan
on beş dakika sonra bordeux’ya bir tren kalkacak
garın merdivenlerinde benim için ağlayacaksın
ellerim yağmura açılmış sakallarım ıslak
Attila İlhan
Şimdi bir trende olsam
Kar yağsa istasyona
Bir çocuktan yumurta alsam
Ceyhun Atuf Kansu
o bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
Haydar Ergülen
Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
Dağ başında beş on haneli köyler,
Telgraf direkleri yollar boyunca
Koşuşup durmuş bizle beraber
Turgut Uyar
İçimde acıyla yürüyorum yolları
Çoktandır yolumu ayırdığım bu kentten
Yorulsam da bir daha binmem o trenlere
Kimse karşılamasın istasyonlarda beni
Haydar Ergülen
*nedir dil?
bir trendir ki
aynı zamanda
yol, yolculuk ve varıştır.
Adonis
meğer ne çok şeyi severmişim de altmışında farkına vardım bunun
Prag-Berlin treninde yanında pencerenin yeryüzünü dönülmez bir
yolculuğa çıkmışım gibi seyrederek
Nazım Hikmet
Ölüm mü?..
Bütün ayrılıklarımı yüklenmiş bir tren
Sarı bir istasyondan alsın beni.
Ey dalgın kasabalar
Böyle ödeşelim bari
Yaşarken küçümsedim kaderinizi.
Şükrü Erbaş
Neden, beklememeniz
Uzaktan bir düdük sesi
Ya da bir iççekiş gibi
Yetinememeniz-niye?
Oruç Aruoba
zifiri karanlıkta gidiyor tren
zifiri karanlığı severmişim meğer
kıvılcımlar uçuşuyor lokomotiften
kıvılcımları severmişim meğer
meğer ne çok şeyi severmişim de altmışında farkına vardım bunun
Prag-Berlin treninde yanında pencerenin yeryüzünü dönülmez bir
yolculuğa çıkmışım gibi seyrederek
Nazım Hikmet
Tren yola çıkarken, kalan birkaç hayalim;
Seninle bir ömür yurtsuz olmak,
Gelişine, uzaklardan gelen bir hayat
Şafak Tarhan
Şimdi bir tren penceresinden
Başka yaşamlara bakar gibiyim
Ataol Behramoğlu
Vaktiyle İzmir’e gitmiştim
Ömrümde ilk defa
Aşıklık yüzünden.
Şehre girerken ışıklar uçuşuyor
Rüzgar okşuyordu saçımı tren penceresinde,
Kalbim bir bayrak gibi çırpınıyordu.
Cahit Külebi
gidiyorum
kal, demiyorsun
şimdi bozkırlarda usul usul ağlayan
kahır yüklü ağır bir tren gibiyim
kimsesiz bir aşkın ayak izinden
uzak yıldızlara doğru yol alan
ve gittikçe ırayan
ve gittikçe ırayan
Ayten Mutlu
Belki de atlayıp gitmiştir bir trene.
Edip Cansever
Yarin dudaklarından trenler geçer de
Kalbiyin istasyonunda durmaz mı
Kemal Sayar
ve bir tren
ne bir düdük çalar
ne el eder
kar yüklü yağmur yüklü
kalbim gibi
keder yüklü
bir tren
durmaksızın geçer
o böyle bir akşam böyle bir trene
bineceğini düşler
ben
böyle bir akşam böyle bir trenden
ineceğimi
avunuruz.
Behçet Aysan
Kalbim. Bir ayrılığı çalıyor kampana. Tren.
Ahmet Erhan
Rüzgarı arkasına alıp raylarda kayan tren
Bunu bilemedin bunu bilmiyorsun bunu bilemeyeceksin
Hüzne fren umuda fren sevince fren
Müşir Fuat
buharlı bir kara tren bacaklarının arası
Altay Öktem
sirkeci’de trenler ayrılığın yasında
Sıtkı Caney
‘rayını sevmez ve terkedemez bir sürgündür’
demiştik tren için onu geçelim
Hasan Tan
Trenler, gemiler, düşler bırakıyor insanı bir yerde,
Sonra gene dönülmez bir yol gibi ev!
Behçet Necatigil
Belki bir akşam bu kente bir tren gelir
Belki de yüreğimdeki hicranı alır gider.
Hüseyin Avni Cinozoğlu
Bunu ta başından biliyordun
Bir gün buralarda sonuncu kalışım olacaktı
Ellerinin bir anlık şeklini tutacağım
Bozkırdan günün son treni geçecek
Ben her şeye ardından bakacağım
Bunu ta başından biliyorum
Durdum bekliyorum, gelme
Gülten Akın
“Hekimhan” ilçesinde demir yolu geçerdi.
Gitmek isteyen herkes trenleri seçerdi.
Celal Yalvaç
Trenler geçiyor düş tünellerimden
Senin göğünde parçalanan nar gibi trenler
Koşuyorum çıkmak üzreyim işte çocukluğumdan
Baba, neden her şey dışımızda ve hızlı bu kadar
Mustafa Aydoğan
Trenler bile daha sevinçli
Daha kederli gelir gider.
Gençler bütün haşarı
Yaşlılar büsbütün kederlidirler.
Cahit Külebi
Tek gidiş bir de tren bileti vardı
Gitmeyi düşündüğünden değil, ama kaçmak zorunda kalabilirdi
Bunların dışında normal biriydi
Her sabah işine gider, akşam evine dönerdi
Hiç anahtar taşımamıştı yanında
Leon Felipe
tren ayrıldı tuttum koyu bir karanlıkta, yırttım kendimi
resim oldum, ürkek bir anı oldum, artık kim olsa kırar beni.
Akif Kurtuluş
Doğrudur babamın dedikleri bir bir
Geyve boğazına varırken sağda,
Heybetli kayalar, bulutlar arasında
Bir köy, gözünüze iliştirmiştir.
Gün ağartır, tren yavaşlar, pencerelerden
İnsan mis gibi bir ekmek kokusu alır.
Sanırım, bütün dünyada bahar,
Her yerden evvel bu köye gelir.
Turgut Uyar
sabaha karşı, mağlûp trenlerin
sararmış istasyonlara yanaşması gibiydi babam.
Kemal Varol
trenlerde tabut taşıma tarifesinin olduğunu
öğrendiğim gün yalnız kaldım
Abdullah Eraslan
trende öğrenilen trende kalacak
indiklerinde üç türlü ölüm
boşaltmış olacak kompartımanları
trenli hayatların bir gereği bu
trenin bütün yolcularına ölüm
iltimas olsun diye
bir kalkış noktası hediye ederek
her birini tek tek
üç tarzda uğurluyor
durulan her istasyonda onları
yine ölüm karşılıyordu ru be ru
gizli pazarlıkların mahfillerinde ölüm
onları eliyle koymuş gibi enseliyordu
İsmet Özel
Hepimiz aynı trende seyahat ediyoruz
Muhtemel gelecege doğru.
Dışarı bakıyoruz; yeterince gördük.
Hepimiz aynı trende oturuyoruz.
Ve çoğumuz yanlış vagonlarda
Erich Kästner
bu gece yüzümde
arkasına yeni vagon eklenmiş
tren sevinci var
Altay Öktem
ama tren ne kadar dinlense de
raydan çıktığı o noktaya yaklaşırken
—ki söz konusu olan bir kadındır
korkusuna yaklaştıkça çoğalır güzelliği—
bilmeyecek hiç
o noktayı
bir daha geçip geçemeyeceğini…
Özge Dirik
bir tren gibi uzaklaştın sen.
bir bekleme salonu gibi yalnızlaştım ben.
başım gözüm üstüne,
ellerine dokundum,
ayrılık döküldü yüzünden.
Necmettin Topçu
kalkmak üzere bir tren
seni hatırlarım
Behçet Aysan
-şiirde tren yok
bu ne kederdir?
Haydar Ergülen
Trenim gecikmeli, yüreğim bungun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Metin Altıok
Bekleme salonları. Ucuz tütün, mektup torbası ve
bir öykü: cılız ışığıyla. Susuz ve ışıksız köylerin
kapısı. Dünyayı bir durak sayanlara, örnek:
“Budur payına düşen. Bekle…”
Ve gökte gecikmiş bir turna katarı.
Bilir misin bekleme salonlarını?
Sennur Sezer
bugün trende
bir dahiye rastladım
5-6 yaşlarında,
yanıma oturdu
ve tren kıyı boyunca
ilerlerken
okyanusa geldik
sonra bana bakıp
hiç de güzel değilmiş,
dedi.
Charles Bukowski
Büyük istasyonlardaki büyük vedalar için
Trenler uzun bekler güzel bir gelenektir
Büyük istasyona benziyor artık bu ev
Tren bir yolcu daha edinecek demektir
Abdülkadir Budak
Unutulmuş tren istasyonlarında ağaçlara
Benzemek degildi hiç dileğim…..
Mahzun saksağanların konuk olduğu,
Bir karakavağım şimdi,
Kentte tahammülfersa çay bahçeleri,
Oturmuş denize bakan insanlar…..
Burda Unutulmuş bir Sultan Aziz İstasyonu,
Ben, demiryolu yanında bir karakavak
Nergis ve lale tarlalarına hayli uzak.
Hüsrev Hatemi
Sonra trenin önüne bir oğlan atlayacak
Zayıf, uzun bacaklı, çetrefil, kendine kahraman
Raylarda kırmızı şarap şişeleri patlamışçasına
küçük iskender
Yan yana gidip de bir süre
Ayrı yönlerde uzaklaşan
İki tren gibi…
Ataol Behramoğlu
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Cemal Süreya
doğuya giden bir trendeyim
ovada tek tük çıplak ağaçlar
yanımdasın ak boynun upuzun
hızla geçiyor ağaçlar ve boynun
boynunun upuzun kar yangını
bir ırmaktan alıyor güzelliğini
boynun ıssız modigliani boynu
Ahmet Ada
bir şehrin ortasından tren geçiyor
o şehirde büyük rüzgâr vardır
bir oyuncakçı vitrininin önünde
insanların durdukları ve duruşlarını
değiştirmedikleri trenle birlikte
şehrin ortasından oyuncak trenlerin
cezalandırmış şekilleri
Cahit Zarifoğlu
ankara garına usulca
ikindi yağıyor
bir güvercin çırpınışı yüreğim
gar bekçisi
kadınlara bakarcasına
bakıyor elindeki düdüğe
Müştehir Karakaya
Filo bile sonunda limana döner,
tren soluk soluğa koşar gara doğru,
Bense ondan daha hızlı koşmaktayım sana
-çünkü seviyorum-
budur beni çeken, sürükleyip götüren.
Vladimir Mayakovski
peki ben, durup dururken, şu yaşımda
daha büyük dertleri varken ülkemin
ne arıyorum Haydarpaşa Garı’nda
Dilek Kartal
ve sanki bir adım var trenin kalkmasına
ve de
ayrılığa…
Mehmet Emin Arı
hiç bir yolcu treninin uğramadığı istasyon hüznü
Bayram Balcı
Ayrılıkları gördün tren istasyonlarında
Trenler ki dumandan tekerlekleriyle
Yol alır
Sadece taşların, rayların ve ayrılıkların
Olduğu yere
Pablo Neruda
Tren kaçırmış gibiyim
Sana veda
Sezai Karakoç
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda
El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
Bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Korkuyorum senden
Louis Aragon
Bir tren geçti yine tam o sıra
Ustura gibi kara,
Düdük çala çala,
Geçti şiirimin ortasından.
Didem Madak
Son Tren sessizce perondan ayrılırken,
Baş öne eğilir hafiften,
Umuda veda,
Köksal Özyürek
biz şehir ahalisi, üstü çizilmiş kişiler
kalırız orda senetler, ahizeler ve tren tarifesiyle
İsmet Özel
Hayatta ben en çok kendimi sevdim:
Tek kişilik bir vagondum yük trenine eklenen
Sonunda beklenen oldu bir tünelden geçerken
Ray değiştirdi güneyden batıya öksüren tren
Derin bir uykudan, çarpışmayla irkildim
Kırmızı bir yaratığa çarpmıştı kalbim
Ne olduğunu otuz iki yıldır öğrenemedim
Baki Ayhan T.
hep böyle midir
kalbin hep böyle yavaş mıdır rüknettin
aynalar sana bir savaş mıdır rüknettin
yarin dudaklarından trenler geçer de
kalbinin istasyonunda durmaz mı
Kemal Sayar
geceyarısı, karanlık bir bozkırda
ışıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım
içinde onca insan, içinde dünya
soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum
Ahmet Erhan
Cebeci İstasyonunda bir tren
Nefes nefese soluyordu
Gerilmiş bir keman teli gibiydik
Yavuz Bülent Bakiler
Diyeceğim şu ki
Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
Çocuklar, kadınlar, erkekler
Trenler tıklım tıklım
Trenler cepheye giden trenler gibi
Edip Cansever
Aydınlık götüren bir tren gördüm,
Fıkıh götüren bir tren gördüm,
Nasıl da yavaş gidiyordu.
Siyaset götüren bir tren gördüm,
(ne de boş gidiyordu)
Nilüfer tohumları ve kanarya şarkıları götüren
bir tren gördüm,
Sohrab Sepehri
Birgün gidersem,
Haydarpaşa’ya iner inmez
Denizi kucaklayıp gözlerinden öpeceğim
Gülcihan Atalay
YORUMLAR