KAYIT 120 ALLAH bir lütfederse insana, o lütuf insana canı gibi karışır, içine karışır, âdeta sen o olursun, o da sen olur. Ekmeğe suya işta...
KAYIT 120
ALLAH bir lütfederse insana, o lütuf insana canı gibi karışır, içine karışır, âdeta sen o olursun, o da sen olur. Ekmeğe suya iştahın yoksa, bu ikisi olmaksızın da sana tertemiz bir rızık bir yerden gelir, onun için ALLAHtan başka kimseye boyun eğme!
Hani Hocalar vadır, Eskişehirde de vardır cin-peri davet ediyorlar: “Ben postu yürütüyorum, bilmem cin çağırıyorum!” var böyle! Ben de çağırırım cin, ama onlar gibi değil!
“Felan Hoca çok yaman!” “Neymiş?”
Geçende binden işittim: “Postu yürütüyor herif!”
Ulan postu yürütmek bir şey değil, post hangi hayvanın postuysa o hayvan da yürüttü o postu!
Buradan aldı Muttalib’e kadar, oradan aldı dağa kadar götürdü… İş onda yok, postu yürütmekte iş yok!
“Efendim felancayı bağladı da, felanca bilmem ne oldu!”
Ulan onları bağlayamazlar, bağlanır ama öyle bağlanmaz!
“Cin-peri” dedik, cin-periler, ne yerle bunlar?
Bunlar, Âyet-i kerime vardır, kokuyla gıdalanırlar oğlum, koku, kokuyla gıdalanırlar.
Onun için cin-peri davet edileceği zaman buhurlar, şunlar, bunlar yakılır.
Fena kokuların cinleri de vardır, iyi kokuların da.
Onun için sarımsak yeme pis kokulu herif!
Efendim sarımsak bilmem ne!” Ye, evinden dışarı çıkma!
O halde toprak meleklerin secde ettikleri bir şey nasıl olur?
Topraktan yaratıldık, melekler bize secde etti, nasıl olur?
Düşün bakalım bu nedir?
Bizi topraktan yarattı, toprağa melekler secde ediyor.
Bu çok büyük bir lakırdıdır oğlum! Bunu çok düşünün!
“Ee bunun anahtarı var mı?”
Varrr, aha sana bir anahtar, ırmakta kuru toprak bulunmaz oğlum!
Bunu anlamak için bir Hadis var: “İki defa söyleme, iki bilme, iki haykırma!” Kendini yok olmuş bil!
“İki söyleme, iki bilme, iki haykırma!” der Hadis-i Peygamberide.
Arapçada 2, çoğul değildir. 3 den sonra çoğuldur. “Tesniye” derler Araplar.
Aynanın karşısına geçti bir sen varsın, bir ben varım!
Hani tilki getirdi aslanı da: “Senden büyük bir aslan var!” demiş kuyuda.. açmış kuyunun ağzını, aslan kendini gördüğü zaman: “Vayy Benim gibi aslan mı olur!” diye haydiii herifin üzerine gitti, gider!..
Onun için İKİliği bırak, İKİliği bırak! “Akissin!” diyorum sana biraz anla!
Deminki başta başladığımız zaman, “her şeyin sözü söylenilmez!” diyor.
Bu işler.. Annemiz vardır annemiz, annemiz.. Ananın merhameti ALLAH’tandır oğlum! Ananın merhameti ALLAHtandır! Anaya hizmet farzdııır! Anaya hürmet tanrıya, ALLAH’a hürmettir!
Bütün peygamberler çobanlık yapmıştır. Çobanlık nedir?
Çobanlık, insanları ALLAH’ın sınamasıdır, sınamak için çobanlık yaptırır durur.
Çobanlık yapmayan Peygamber olamaz, bütün Peygamberler çobanlık yapmıştır.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimize sormuşlar: “Sende çobanlık yaptın mı?” Hadisdir. “Ben de çobanlık yaptım!” buyurmuştur.
Bir imtihandır çobanlık, ne?
Yaşlı bir adamcağızın şeyleri varmış, koyun işte, çoban.. Bir beyin de bir kuzusu var orda.
Her gün çoban götürür, gelirmiş: “Aman koyunum bir yere gitmesin, kafan gider!” dermiş.
Bir gün gitmişler kıra işte, o beyin koyunu ürkmüş kaçmış bu ihtiyar adam peşine. O onun peşine, o onun peşine, 1 saat dere dememişler, tepe dememişler, ihtiyar yorulmuş oturuyor, koyun da orda oturuyor, tuttu inadı koyunun çünkü..
İhtiyarın takatı geldi mi ayağa kalkıyor, koyun da kalkıyor hadi yine koşuyorlar!
Nihayet bir biçimine gelmişşş, ihtiyar üzerine yakaladığı gibi koyunu yakalamış. Bak siz bile kızdınız..
Şu köylerden buraya eşşekler geliyor, eşşek bazen durur ya, herif inad ediyor başlıyor dövmeye.. Üstündeki eşşek halbuki, haberi yok!
Hayvanlardaki eşşek, eşşek değildir.. Hayvanlar yaratıldıklarından beri hâlâ Hayvanlıklarına devam ediyorlar.
Bir insana hayvan mı dedin, ben onun yerine geçtim yani insandan hayvan … demektir. Eşşeğe kızar!.
Bu da tutmuş koyunu, şimdi ne yapacak onu, biz olsak koyunu yüzeriz yahu! Derisini yüzeriz!.
Şurda bayramda koyunlar geçiyor da bir tanesi kopuyor hem “eşşekoğlu eşşek!” diyor hem de vuruyor. Ulan hayvanın eşşekoğlu eşşeği olur mu be birader!
Tutmuş koyunu: “be mübarek!” demiş. “niye böyle yaptın hem seni yordun hem beni!” başlamış koyunu öpmeğe.. aha sınamak bu oğlum! Onun için her Peygamber çobanlık yapmıştır..
Çobanlık, ama şimdiki bizim kaval çalan çobanlar değil, Peygamber de yaptı ben de çobanım! Öküz sen nesin! Çobanlık yapıyor da Sünnet-i Resûlullah!. yok yok efendim, o çobanlar çoktan geçti gittiler…
Onun için aziz cemaat şu beden yok mu, şu cesed cesed kilo ile 60, 70, 80 kilo.. gönlün gölgesinin, gölgesinin, gölgesinin gölgesidir…
Bunun içinde var bir şey. Adam uyur geceleyin, Rûhu güneş gibi gökyüzünde dolaşır rüyâlarda. Bedeni de yorgan altındadır.
Mesela bir kâfire, putun bir ikincisi olamaz, puta tapıyor diye. İkinci bir put olamaz halbuki putta da ne bir kudret vardır ne bir rûhâniyet vardır putta . Öyle olduğu halde o gizliden gizleye göklere çekip duran nedir. Bu hal, bu âleme başka bir âlemden parlamaktadır. Niye onu puta taptırıyor niye seni ALLAH’a taptırıyor.
Bir şeye inanmak, bir şeye bağlanmak ihtiyacımız var, bu nereden geliyor bu fikir bize. Kimse farkında değil bu pusuyu, bu bir pusudur haa, bir tuzaktır. Bu pusuyu akıl göremez, can da göremez.
Çünkü insanın bedeni, canın üzerine çekilmiş bir perdedir.
Ata sözümüz vardır “bize ne gelirse bizden gelir” derler, değil mi?
“Başımıza ne gelirse kendimizden gelir” diye ata sözümüz vardır.
Onu da Cenâb-ı Peygamber şu Hadiste buyurmuştur: “Benden sonra Peygamberlik kalmadı, ancak bâzı müjdeler olur” diyor. “Bunu ya mü’minler rüyâda görür yâhut o müjdeler onlara görünür” diyor Cenâb-ı Peygamber Sallallâhu aleyhi ve Sellem.
Ve altındaki Hadiste: “Rüyâda beni gören gerçekten görmüş olur” diyor.
“Çünkü şeytan benim şeklime giremez” buyuruyor Cenâb-ı Peygamber.
Bu hakîkat ve basîret nûruyla şeriata uyarak buna uyanlara şeytan temessül edemez demektir.
“Bana şeytan temessül edemez benim kılığıma rüyâda şeytan giremez” demek, “Şeriatına ALLAH’a inanan ve secdeye kapanan mü’minlerin şekline temessül edemez şeytan” demektir.
Çünkü Cenâb-ı Peygamber ümmeti için konuşmuştur.
Kendisini teklik olarak, katiyyen gurur sıfatını kullanmaz Cenâb-ı Peygamber.
Bütün peygamber, evliyalar, melekler, dikkat buyurun bunu hatrınızda tutun; bütün melekler, peygamberler, evliyalar, Kâbe, güneş, ay, beyaz bulut ve Kur’ân şeytanın temsil edemeyeceği kudsî varlıklardır. Bunların şekline şeytan rüyâda giremez.
Ne beyaz buluta, ne Kâbe’ye, ne güneşe, ne aya ne Kur’ân’a, ne meleklere, ne de evliyaullaha onları temsil edemez şeytan. Çünkü şeytan Kâhır Esmâsının zuhûrudur, ancak şaşkınlığı temsil eder.
Su, ateş şeklini alamayacağı gibi, ateş de su şekline giremez bilirsiniz. Nunlar da böyledir. Niçin bu böyledir?
Zîra Cenâb-ı ALLAH hak ile bâtılın ayrılmasını murad Etmiştir.
Şeytan, içinde hidâyet izi bulunan hiçbir cismi temsil edemez aha bu.
“Hakk’teâlâ, Ruh Aynasında Rubûbiyyet Sıfatıyla tecellî eder” diyor Cenâb-ı Peygamber.
“Cenâb-ı ALLAH, tecellî edeceği zaman diyor, ruh aynasında Rubûbiyyet insanların anlayabileceği şekilde tecellî eder” diyor. Bu tecellîye tasavvufta “tıfl-ı meâni: mânâlar çocuğu” ismi verilmiştir.
Onun için Resûlu Ekrem Efendimiz buyurmuştur ki: “RABBımı güzel bir genç sûretinde gördüm” Hadis budur.
RABBın aynası ceseddir. ALLAH görenin istidâdına göre görmeyi halk eder gerçekten Zât-ı İlâhî değildir bu, çünkü bu şekilde görünmekten münezzehtir.
Resûlullah’ın tahammül edeceği hududda insana anlatacak şekilde tecellî etmiştir.
Peygamber Efendimiz de böyledir; herkesin istidâdına göre görünür Peygamber..
Tam vâris olan, vârisi olan enbiya-yı Kiram velîyyullahlar, onlar müstesna aynen Resûlullah’ı ….
Çünkü Veysel Karânî Hazretleri anasından izin aldı Medine’ye geliyor Hazret-i Fâtıma’yı görüyor. Diyor ki:
“Peygamber nerde?” diyor.
“Yok!” diyor. “2 saat sonra gelecek” diyor.
“Ben gelemem” diyor “anamdan 1 saat izin aldım.”
“Peki” diyor “sen” diyor Hazreti Fâtıma’ya bakıyor “sen diyor Resûlullah’ı gördün mü?” diyor.
“Benim babam diyor gördüm!”
Bakıyor da Hazreti Fâtıma’nın yüzüne “görmedin sen onu!” diyor…
Herkes başka türlü görür oğlum.
Kimisi ateşin yanına yanaşamaz, uzaktan seyreder.
Kimisi çok üşür yanına yanaşır. Kimisi maşayla tutar.
Kimisi de fırının içine girer oğlum. Bunlar başka işlerdir.
Onun için Resûlullah ruyâsında insanın kendi temizlik derecesine kendi bilmem ne derecesine göre görünür.
Meselâ ben şimdi gözlüğümü çıkardım mı kimseyi göremiyorum.
İçinizde gözü bozuklar da olursa gidersin gözlükçüye ilk defa bir numarayı veriyor. Aha az görüyorum.
İki numarayı veriyor bunla hiç görmüyorum. Bunla hiç görmüyorum. Aha bunla biraz görüyorum. Aha bunla gördüm denir.
Aha insanın temizlik derecesine, Resûlullah’a itaat ve ALLAHa mûtilik derecesine göre Resûlullah muhtelif şekillerde insana görünür. Kim ki rüyâsında gördü, muhakkak görmüştür.
Ama görmüşse kendi istidâdına göre tecellîsini görmüştür.
İnşALLAH hepimizin ruyâsına Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem girer. Yalnız girdiği zaman da katiyyen bunu kimseye söylemeyin, aynanın buğusunu bozarsın.
Kaymağa teşekkül etmiş üzerindeki kâsedeki sütten çalamazsın oğlum, bir yerini bozacaksın muhakkak, farkına varırlar. Söyleme de gönlünün üzerindeki kesilen kaymağı bozma!..
(Devamı sonraki kayıttadır…)[fb_vid id="10152814275034751"]
YORUMLAR