KAYIT 164 Peygamber dıştan seslendi mi ümmetin canı içerden secde ettirir. Çünk...

KAYIT 164 Peygamber dıştan seslendi mi ümmetin canı içerden secde ettirir. Çünkü can kulağı, âlemden hiç kimseden o sese benzer bir ses duym...


KAYIT 164

Peygamber dıştan seslendi mi ümmetin canı içerden secde ettirir. Çünkü can kulağı, âlemden hiç kimseden o sese benzer bir ses duymamıştır.

Bu sözler ölçeğe benzer. Mana içindeki danelerdir. Akıllı kişi daneyi alır, ölçek var mı yok mu ona bakıp da dedi kodu etmez.

Körlerin taşlık yerde düşmeleri pek tabiidir.

Azizi cemaat, gönül; ALLAH’ın ucunu tuttuğu bir merdivendir. Ve her basamağında da bir Resul vardır...

Siyah renk, siyah ırk, Haceru'l-Esved, Kâbe örtüsü siyah, karanlıklar. Siyah rengi hor görme… Siyah ALLAH’ın imza mürekkebidir. Hakiki mabet insan şekline girdi. Saçların beyazladı mı imza siliniyor... Dış imza siliniyor. İç imza harekete gelmeli demektir.

Bir adam senin baban olur amma başka birisinin de oğludur unutma bu lakırdıyı.

Kılıç kesmekten utanç duymaz.

Ahh de Ahh de…

Bir gün sahabelerden biri Mescid-i Nebevî’ye gidiyormuş. Bakmış ki bütün cemaat namazdan çıkıyor. Sormuş birine “namaz kılındı mı?”. “Kılındı, Resulullah kıldırdı” demiş. Selam verdi, dua etti çıkıyoruz.

Adam “Ahhhhh!” çekmiş. Ağzından bir duman çıkmış. “Vahhhhh” demiş. Nefesi kan kokmaya başlamış. Hemen sahabeden genç birisi; “Emmi üzülme demiş, vah vah deme. Şu vah’ı bana ver ben kıldığım namazı sana vereyim demiş. Verdim gitti demiş. Adam müteselli olmuş namazı kılındı. Alış veriş o zaman dini alış veriş de vardı. O gece rüyasında görmüş. Kendisine cennette büyük bir köşk hazırlamışlar. Şu Ahhhh! yok mu, işte o ah sana onu kazandırdı demiş.

“Ahh!” deyin.

Veliyullahın birisini şeytan sabah namazına kaldırmış. Kalk demiş kalk sabah namazı okunuyor. Veliyullah bakmış şeytana demiş ki; “Yahu sen bana bu iyiliği yapmazsın bunda bir şey var”. Yok demiş namaza kaldırdım seni. “Hele hele hele hele sıkıştırmış şeytanı”. Şeytan demiş ki sen sabah namazını kaçırdığın zaman bir ahhh! diyeceksin ya demiş vahh…! O bu namazdan daha kıymetli olduğu için indi ilahide kıskandım da seni vaktinde namaza kaldırdım demiş.

Onun için aziz cemaat doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur. Yemin etmek siperdir. Yalancıların, yalancı insanların âdetidir.

Size canınızdaki düşmanı olduğu gibi anlatsam, yiğitlerin ödü patlar yol yürümeye takatiniz kalmaz. Namaz bile kılamayız. Görünmez bir âlem görmek için cömertlik lazımdır. Hakikatte yok olan şu cihan var gibi görünmede, var olan o cihan da adam akıllı gizlenmede. Hüner bunu keşfetmede. Bunu keşfetmede.

Sarmısakla badem helvası yenmez. Gıybeti bırak, dedikoduyu bırak, hırsı bırak, kıskançlığı bırak, ondan sonra da “Ve ilârabbikefergab”. Ondan sonra yanaş.

Milletin verdiği oltalara bakma. Oltadaki lokma balığı avlamak içindir. Öyle bir lokma ihsan değildir ne de cömertlik... Bu cihan zaten bir denizdir. Ten de balık. Ruh da bu sabah yüzünden mahcup Yunus. Yunus Tanrı’yı tesbih ettiği için balıktan kurtuldu. Yoksa hazmolur, yok olup giderdi. Bu deniz can ballıklarıyla dopdoludur. Sen görmüyorsun amma etrafında uçup duruyorlar. Sabretmek en büyük tesbihtir. Sen yunus balığının içindesin, kurtulmaya çalış.

Fikir ona derler ki; söz ona derler ki; gönlünde bir yol açsın.
Yol ona derler ki; önüne bir padişah çıkarsın.
Padişah ona derler ki; kendiliğinden padişah olsun. Hazineleriyle, saraylarıyla, askerleriyle değil.

Dertliyi dinle, dertliyi. Bir nevi zekât vermek gibidir. Dertli adamın tereddütle dolu, dumanlarla dolu bir gönül evi vardır. Derdini dinlersen o eve bir pencere açmış olursun.

Biz niye bu derece söze daldık. Hikâye söyleyelim derken; biz hikâye olduk gittik…

Meşhur velilerden Sırrî-yi Sekatî vardır. Bunun bir talebe müridesi vardır. Tilmizeyi Sırrî diye anılır. Bu Tilmizenin, mübarek kadının bir oğlu var. Kocası yok,37 yaşında. 10 yaşında oğlu. Bir muallimin yanında ders alıyor. Muallim bir gün çocuğu bir iş için değirmene gönderir. Çocuk suya düşüp boğulur. Uzaktan suların çocuğu sürüklediğini sonra da çocuğun battığını görür. Hemen muallim koşar. Sırrî-yi Sekatî Hazretlerine haber verir.
Müridenizin oğlu suya düştü, boğuldu der.

Sırrî etrafındakilere; “kalkınız hep beraber gidelim, kadıncağızı teselli edelim” der.

Giderler, kadınla karşı karşıyadırlar. Şeyh evvela tahammülden, sabırdan bahs açar. Sonra sözü rızaya bağlar. Kadın müthiş bir tebessümle gözleri Şeyhe diker.

Üstad; “Bu sözlerden muradın nedir” der. Oğlun değirmende suya düştü, boğuldu. Sabır ve rıza göster kızım der.

Kadın daha müthiş bir tavırla; “benim oğlum mu? Hayır, hayır… Zannetmiyorum Şeyh Hazretleri” der.“ALLAH bunu yapmamıştır”.

Şeyh yine rızadan söze başlar.
Kadın mukabele eder; “hayır efendim hayır”.

Kadının çıldırdığını zannederler. Küfre giriyor kadın.

“Hadi benimle beraber geliniz bakalım der”. Hep beraber ırmağa, çocuğun boğulduğu yere giderler. Kadın ürpere ürpere akan sulara...
“Benim oğlum bu noktada mı sulara gömüldü?
Evet, tam bu noktada.

Kadın; oğlum Muhammed! diye bağırır. Sulardan ince bir çocuk sesi yükselir: “Lebbeyk Ümmi” Efendim anne burdayım. Kadın sulara atılır. Eliyle sulardan evvela bir kol sonra minicik bir vücudu çekip çıkarır. Oğlu Muhammed. Çocuğun eli anasının elinde hiçbir şey olmamış gibi sahile çıkıp giderler.

Sırrî-yi Sekatî hadiseyi zamanın Büyüğü Cüneyd’e anlatır.
Ya Cüneyd. Bu ne hikmettir. Koskoca Şeyh anlayamamış..

Cüneyd-i Bağdâdî: “Hikmet ki hikmet” der.

Bu kadın ALLAH’ın bütün emirlerine riayet edicidir. Efendisine kulluk göstericidir. Onun gibi bir insana karşı ilahi lütuf odur ki; “kendisini alakadar eden hiçbir iş, kendisine bildirilmeden yapılmaz” der Cüneyd. Oğlunun kendisine haber verilmediği için inanmadı. ALLAH’a karşı zannını bozmadı. Zannettiği gibi de çıktı der. Bunu Cenabı ALLAH, kıyamete kadar gelecek nesillere, bir sahneyi ibret olmak üzere bırakmıştır...

Bayram, bayram kurban bayramı…
Aziz cemaat kurban kesebilen kessin, kesebilen kessin.
Efendim vaciptir, falan imam sünneti müekkede demiş bilmem ne demiş bunlarla uğraşma. Kurban kesebiliyorken kes.

Eski mübarek kadınlardan Fıdda isminde bir mübarek kadın. 3 çocuğu var. Kocası var 40 yaşında. Bir kulübeleri var. Altlarında hasır anca. Bir zenginin verdiği bir kuzu yavrusunu da büyütmüşler. Bir koyunları var. Onun yününü eğirir satarlar. Bir kilo arpa alır ondan her gün fındık kadar yapar. Ağızlarına verirmiş. Koyun da süt verir. Ondan birer fincan içermişler. Fakir aile. Bu koyuna muhtaç her şeyi o. Kurban bayramı gelmiş... Fıdda’nın kocası teklif etmiş. Hanım demiş; “bayram geldi. Şimdiye kadar namazımızdan başka ALLAH’a bir şey yapamadık. Gel şu kurban olayım şu koyunu kurban edelim” demiş.

Kadın; “yok demiş... Biz fakiriz kessek ne olur. Bize bir şey değil. Efendi kurbanın olayım kesmeyelim demiş. ALLAH bu koyuna ihtiyacımız olduğunu biliyor”.

Efendisi, efendi adam;“peki Fıdda kesmeyelim”demiş.
O gün evlerine bir misafir gelmiş. Bu defa Fıdda kocasına teklif etmiş.

“Feemmelyetîme felâteghar. Ve emmessâilefelâtenhar.”. Kapına geleni boş çevirme. “Saile” burada dilenci değil, dilenci değil. Öyle gibi görünür amma değil dilenci.

Git de koyunu kes demiş bu sefer kadın. Misafire ikram etmeğe memuruz. Bir şeyimiz yok ama öyle bir yerde keski çocuklarımız görmesin. Sonra ağlaşırlar demiş.

Kocası koyunu alıp bahçenin etrafındaki çitin arkasına gidiyor. Orada kimse görmeden kesecek. Tam o sırada bir koyun çitin üzerinden atlayıp bahçeye Fıdda’nın ayaklarının dibine dikiliyor. Fıdda onu kendi koyunları sanıyor. Kocasının elinden kaçtı da geldi zannediyor.

Bir de çitin arkasına geçince görüyor ki kocası kendi koyunlarını çoktan kesmiş, derisini yüzmekle meşgul.

Esrar âleminden gelen koyunu itina ile muhafaza ediyorlar. Nefahatül-üns’te yazar ki; 22 sene yaşamıştır bu koyun. Ve daima süt vermiş. Ve sütü bal lezzetinde olmuştur aziz cemaat, bal lezzetinde...

Sen ALLAH’ı an. ALLAH yolunda çalış. Bal peteğinin içinde kul.
ALLAH cümlemizi Resulullah’tan memnun eyleyen …

(Amin. )

(El Fatiha.)

Kaydın metnini hazırlayan Uğur Bey’den Allah razı Olsun, teşekkür ederiz.[fb_vid id="10153656498249751"]

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: KAYIT 164 Peygamber dıştan seslendi mi ümmetin canı içerden secde ettirir. Çünk...
KAYIT 164 Peygamber dıştan seslendi mi ümmetin canı içerden secde ettirir. Çünk...
https://scontent.xx.fbcdn.net/v/t15.0-10/p180x540/12719880_10153656522069751_572502727_n.jpg?oh=51cdba29884f621609ffd9607dbaeec2&oe=5A1298AC
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/09/kayit-164-peygamber-dstan-seslendi-mi.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/09/kayit-164-peygamber-dstan-seslendi-mi.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content