Abartma Nedir? Büyük L ABARTMA a. Aşırı ehemmiyet verme, olduğundan büyük gösterme; mübalağa etme, mübalağa: Çok güzel bulunduğunu...
Abartma Nedir?
Büyük L
ABARTMA a. Aşırı ehemmiyet verme, olduğundan büyük gösterme; mübalağa etme, mübalağa: Çok güzel bulunduğunu söylersem bu bir abartma olmaz. Övgülerinde daima bir abartma sezerdim.
* Ed. Anlatımı etkili kılmak için bir düşünceyi ya da bir gerçeği aşırı büyütme ya da küçültme biçiminde uygulanan söz sanatı. (Eşanl. MüBALAĞA.) [Bk. an- sikl. böl.] || Birmetninokunuşundakulağa hoş gelmesi, dinleyeni etkilemesi için sesi yükseltme, alçaltma, heceleri uzatma benzer biçimde heybetli yollara sapma sanatı; yazar ken, bu olanakları sağlayacak sözcükler kullanma yolu. (Eşanl. TUMTURAK )
*ANSİKL. Ed. Eski türk destanlarında, halk edebiyatında doğayı daha canlı betimlemek, duyguları daha kuvvetli anlatmak için başvurulan abartma, Firdevsi ve onu izleyen İran şairlerinin tesirinde kalan divan şairlerince mevzuyu daha iyi anlatma amacının dışına taşırıldı. Bu edebiyatta abartma üçe ayrılıyordu: 1. Akia uygun sayılan ve benzerleri sık kullanılmış abartmalar (-* TEBLİĞ); * 2. Akla yakın görünen sadece çok seyrek kullanılmış abartmalar (-» İĞRAK); * 3. Akla yakın olmayan ve asla kimse tarafınca da kullanılmamış olanlar (-> GULüV). Nef'i başta olmak suretiyle divan şairlerinin başvurduğu abartma yolu, tanzimat yazarlarınca divan edebiyatına yöneltilen ağır eleştiri mevzularından biri oldu. Sadece bu edebiyatta Namık Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan benzer biçimde şairler abartmaya sık sık yer verdiler. Organik ifade temeline yönelen günümüz edebiyatında abartma sık kullanılan bir sanat değildir.
Bir durumu olduğundan çok ya da azca göstermektir.
Örnek :
Tüm gün çalışmaktan iğne ipliğe döndü.
Evren sele gitti gözüm yaşından
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
*
Büyük L
* Ed. Anlatımı etkili kılmak için bir düşünceyi ya da bir gerçeği aşırı büyütme ya da küçültme biçiminde uygulanan söz sanatı. (Eşanl. MüBALAĞA.) [Bk. an- sikl. böl.] || Birmetninokunuşundakulağa hoş gelmesi, dinleyeni etkilemesi için sesi yükseltme, alçaltma, heceleri uzatma benzer biçimde heybetli yollara sapma sanatı; yazar ken, bu olanakları sağlayacak sözcükler kullanma yolu. (Eşanl. TUMTURAK )
*ANSİKL. Ed. Eski türk destanlarında, halk edebiyatında doğayı daha canlı betimlemek, duyguları daha kuvvetli anlatmak için başvurulan abartma, Firdevsi ve onu izleyen İran şairlerinin tesirinde kalan divan şairlerince mevzuyu daha iyi anlatma amacının dışına taşırıldı. Bu edebiyatta abartma üçe ayrılıyordu: 1. Akia uygun sayılan ve benzerleri sık kullanılmış abartmalar (-* TEBLİĞ); * 2. Akla yakın görünen sadece çok seyrek kullanılmış abartmalar (-» İĞRAK); * 3. Akla yakın olmayan ve asla kimse tarafınca da kullanılmamış olanlar (-> GULüV). Nef'i başta olmak suretiyle divan şairlerinin başvurduğu abartma yolu, tanzimat yazarlarınca divan edebiyatına yöneltilen ağır eleştiri mevzularından biri oldu. Sadece bu edebiyatta Namık Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan benzer biçimde şairler abartmaya sık sık yer verdiler. Organik ifade temeline yönelen günümüz edebiyatında abartma sık kullanılan bir sanat değildir.
Bir durumu olduğundan çok ya da azca göstermektir.
Örnek :
Tüm gün çalışmaktan iğne ipliğe döndü.
Evren sele gitti gözüm yaşından
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
*
Sebep: Moderaör Eklemesi
YORUMLAR