Acıtmak (-i) 1 . Acılık vermek: "Karabiber yemeği acıttı."- . 2 . Ağrı, sızı duyulmasına sebep olmak: "Bilmem neden...
Acıtmak
(-i)
1 . Acılık vermek: "Karabiber yemeği acıttı."- .
2 . Ağrı, sızı duyulmasına sebep olmak: "Bilmem neden, her iskarpin ayaklarımı acıtıyor."- P. Safa.
Kaynak:TDK
Sebep: Kırık bağlantı/Kaynak bilgisi!
ACITMAK (Ettirgen Fiil), Bir yiyeceği ve içeceği acıtmak, acılaşmasına yol açmak.
- Bedenin bir yerini acıtmak, o yerin acımasına neden olmak: Ayakkabı ayağımı acıtıyor.
Kaynak:Büyük Larousse
YORUMLAR