Akhisar - Manisa

Akhisar - Manisa Akhisar, tarih süresince Etiler, Akadlar, Lidyalılar, Romalılar; Bizanslılar; Saruhanlılar ve Osmanlılar yönetimind...

Akhisar - Manisa
Akhisar, tarih süresince Etiler, Akadlar, Lidyalılar, Romalılar; Bizanslılar; Saruhanlılar ve Osmanlılar yönetiminde kalmıştır. Lidyalılar zamanında senatosuyla, kalabalık nüfusuyla ve zenginliğiyle mühim bir kent olmuştur. Bizans imparatoru Konstantin tarafınca Gölmarmara'ya sürülen Tyeder, Akhisar'ın şimdiki istasyonla hastane arasına ak bir kale yaptırmasıyla beraber, eski Tyatir ismi Aspro-Kastro oldu. ASPRO (Ak) KASTRO (Hisar) anlamına gelir. 1307 senesinde Türk'lerin yönetimine geçince, Aspro-Kastro ismi Türkleştirilerek AKHİSAR oldu.1390 senesinde Akhisar, Osmanlıların yönetimine geçti. 1923 yılına kadar Saruhan Sancağı'nın kazası olarak yönetildi. 1927 senesinde Saruhan Vilayeti'nin ismi Bakanlar Kurulunca Manisa Vilayeti olarak değiştirildi. Akhisar'da, Manisa Vilayetinin kazası oldu.


1919-1922 yılları içinde Yunan işgali altında kaldı. 6 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtuldu.





Akhisar, Ege Bölgesinin kuzeyinde aynı adlı ovada kurulmuştur. Manisa İlinin en büyük, Türkiye'nin sekizinci ilçesidir. Akhisar Manisa'ya 52 km., Ege Denizine 100 km. uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 106 metre, Yüzölçümü 1680 km2 dir. En yüksek dağı 1.224 m yüksekliği ile Şimal-Doğudaki Sıdan dağıdır.


İzmir-İstanbul karayolu, İzmir-Ankara ve İzmir- Bandırma demiryolu Akhisar'dan geçer.


Akhisar ilçesi merkez haricinde 9 kasaba ve 86 köyden oluşmaktadır. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı kati sonuçlarına bakılırsa, İlçemizin toplam nüfusu 152.582 olup, Kent Nüfusu 81.510, Kasaba ve Köyler nüfusu ise 71.072 olup, kasaba nüfusu aşağıya çıkarılmıştır.


Akselendi : 4 079 Ballıca : 1 984 Beyoba : 2 795

Dağdere : 3 369 Kayalıoğlu : 2 581 Mecidiye : 1 945

Medar : 2 016 Süleymanlı : 2 545 Zeytinliova : 4 472


İlçe genelinde 2003 yılı sonu itibariyle, 2 239 Doğum, 1 146 Ölüm,1 317 Evlenme 211 Boşanma olmuştur.


Akhisar Organize endüstri Bölgesinde kurulan ve kurulma aşamasında olan 8 yapınak mevcuttur. Bu tür şeyler; Kurnazlar Mobilya Fabrikası, Eko Boya Elektro Statik Toz Boya Fabrikası- , İlke Makine Oto Boya Kabini Fabrikası, Graniser Granit Seramik Fabrikası, Ali-Ersoy Çınarlı Ziraat Aletleri üretim Fabrikası, Akaş Besin Maddeleri Tic.Aş., Özer Kayın Ziraat Aletleri üretim Fabrikası (İnşaat Devam Etmektedir), Gökler Besin Ltd.Şti.(İnşaat Devam Etmektedir).


Bununla birlikte, ilçemizde Büyük ve Ağır Endüstri Kategorisine Girmeyen toplam 77 sayı Minik Yapınak mevcuttur.


Akhisar kazasının ekonomisinin %70'i tarıma dayalıdır. Akhisar'ın ziraat sektörünün en gelişmiş dalı tarla ziraatıdır. Zeytin, Tütün, Pamuk ve üzüm de mühim gelir larındandır. İlçemizin 2003 yılı ziraat ve hayvancılık olarak brüt geliri toplamı 360.376.600.000.000 TL dir.


İlçemizde, 1 Devlet Hastanesi, 1 SSK Hastanesi, 5 Merkez Sıhhat Ocağı, 1 Verem Cenk Dispanseri, 1 Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi, 14 Köy Sıhhat Ocağı, 28 Sağılık evi mevcuttur.


İlçe Merkezinde 18+1 (Müs.Ana Ok.), Kasaba ve Köylerde 79 olmak suretiyle 98 sayı İlköğretim okulu mevcuttur. Bu okullarda toplam 661 sınıf, 858 öğretmen, 19.296 talebe mevcuttur. 2 sayı hususi İlköğretim Okul mevcuttur. İlçe genelinde taşımalı sisteme bakılırsa, 18 taşıma merkezi okulu, 88 taşınan okul ve 2.109 talebe mevcuttur. Bununla birlikte ilçemizde 10 lise, 1 hususi lisede, 187 sınıf, 383 öğretmen ve 5591 talebe mevcuttur.


İlçe merkezinde 3 sayı Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursu, 1 sayı Bilgisayar Kursu, 1 sayı İngilizce Kursu, 5 sayı Dershane, 1 sayı Rehabilitasyon Merkezi ve 3 talebe yurdu mevcuttur.


İlçede yaş gruplarına bakılırsa okuma yazma bilenlerin yüzdesi, 14-15 Yaş grubuna bakılırsa %99, Genel Nüfusa bakılırsa %98.6 dır.


İlçemizde bulunan 3000 izleyici kapasiteli Kent Stadyumu ve 1800 izleyici kapasiteli Kapalı Spor Salonu, ilçe çevresinde de 5 sayı çim zeminli, 6 sayı toprak zeminli olmak suretiyle 11 sayı stadyum mevcuttur. Halen 1 ustalaşmış futbol ekibi ve 16 amatör futbol ekibi mevcuttur. Akhisar Belediyespor Futbol ve Basketbol takımları 3. ligde savaşım etmekte olup, ortalama 11 dalda etkenlik göstermektedir. Federasyonlara ait amatör branştaki tüm müsabakaların düzenlenmesi İlçe Gençlik ve spor Müdürlüğü tarafınca yürütülmektedir. Kapalı spor salonu ve görüş salonunda; Basketbol, Voleybol, güreş, teakwando, judo, satranç, halk oyunları, masa tenisi, bale ve aerobik alanlarında çabalama ve müsabakalar yapılmaktadır.







  • Manisa


  • Akhisar Belediyespor


  • Mimari Yapılar - Akhisar Evi



Akhisar
MsxLabs.org




200px Manisa location Akhisarsvg

Akhisar, Türkiye Cumhuriyeti'nin Ege Bölgesi'nde bulunan Manisa ili'ne bağlı bir ilçedir. Manisa ilinin kuzeybatısında bulunan ilçenin yüzölçümü 1754 km² olup 159.650 kişilik nüfusuyla Ege Bölgesi'nin en kalabalık ilçelerindendir.

İdari Yapı
İlçeye bağlı 9 kasaba ve 86 köy mevcuttur. İlçe merkezinde 14, kasabalarda 20 olmak suretiyle 34 mahalle muhtarlığı vardır. Akhisar'da kaymakamlık ve Bakanlıkların Taşra teşkilatı olan İlçe Müdürlüklerinin tamamı ve İlçe Hususi İdare Müdürlüğü'de mevcuttur. İlçede Orman İşletme Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, Askerlik Şubesi Başkanlığı şeklinde çevre yerleşim birimlerine de hizmet veren bölge ya da işletme düzeyinde teşkilatlanan birimlerde mevcuttur. İlçe adli yönden ağır ceza merkezidir ve şehirde A3 Tipi Kapalı/Açık Ceza İnfaz Kurumu mevcuttur. Akhisar'da birisi etken olarak kullanılmak suretiyle 2 sayı Askeri Havalimanı bulunmaktır. Kentteki Garnizon Komutanlığı ise Albay düzeyindeki Hava Meydan Komutanı tarafınca yönetilmektedir. Akhisar Hava Meydan Komutanlığı lojistik amaçlı bir havalimanıdır. Albay düzeyindeki komuta kademesi ile beraber ağırlıklı olarak teknik personel olmak suretiyle 500 civarında askeri personel, er ve erbaş vazife yapmaktadır.


Demografi

2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne bakılırsa Akhisar'ın nüfusu 159.650 kişidir. Bu nüfusun 79.280'i adam iken 80.370'i hanımdır. Nüfusun 104.777'si ilçe merkezinde yaşarken merkez nüfusunun 52.133'ü adam, 52.644'ü hanımdır. Geriye kalan 54.873 şahıs köylerde yaşar ve köylerdeki nüfusun 27.147'i adam, 27.726'sı hanımdır.


Ulaşım

Akhisar, İzmir Limanına 92 km, Adnan Menderes Havalimanı'na 110 km uzaklıktadır. Şehir İstanbul-İzmir karayolu üstünde İzmir'den 80, Bandırma'dan 190, İstanbul'dan da 470 kilometre mesafededir. Bununla birlikte Bandırma-İzmir ve Ankara-İzmir demiryolları üzerindedir. Akhisar çevresindeki ilçeleri birbirine bağlayarak bölümde kavşak konumundadır.


Tarihçe


800px Akhisar merkez 1
İlçe Merkezi

Akhisar'ın zamanı MÖ 3000'li yıllarda İskitler ile beraber akınlar gerçekleştiren Amazonlar'ın bir kolu Lidya'ya kadar uzanıyordu. Akhisar da bu güzergahtaki karargahlardan birisi olmuştur. Akhisar M.Ö. 24 senesinde büyük bir deprem sonucu yıkılana kadar Amazon komutanlarından Thyateira'nnn adıyla anılmaktaydı. Thyateira kuruluşundan sonrasında Helen Rumları tarafınca Pelopia, Polonya, Ohipko, Semiramis şeklinde isimlerle anıldı. Akhisar, tarih süresince Hititler, Akadlar, Lidyalılar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Saruhanlılar ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetiminde kalmıştır. Lidyalılar döneminde mühim bir konuma haiz olan Akhisar, Senatosuyla, kalabalık ve varlıklı nüfusuyla devrin en mühim şehirleri içinde yer almıştır. Bizans İmparatoru I. Konstantin tarafınca Gölmarmara'ya sürülen Tyeder, Akhisar'a ak taşlardan bir kale inşa ettirmiştir. Bu kalenin inşasının arkasından şehirin adı Ak Kale anlamına gelen Aspro Kastro oldu. Şehir 1307 senesinde Saruhanoğulları Beyliği hakimiyetine girince Akhisar ismini almıştır.[2] Akhisar'ın I. Dünya Savaşı öncesi nüfusu ortalama 12.000 kişidir ve bu nüfusun ortalama %75'ini Türkler oluştururken geri kalan %25'lik dilimin büyük çoğunluğu Rumlar ve Ermeniler oluşturdu.


Gezim


800px ThyatiraBasilika
İlçe Merkezindeki Thyateira Basilikası

Akhisar Eski Devlet Hastanesi'nin bulunmuş olduğu bölümde, M.Ö. 3 binli yıllarından kalma gömüt ve çanak çömlekler ile kayda kıymet antik eserler bulunmuştur. Thyateira şimdiki çağıl kentin altında kalmıştır. Türlü araştırma ve kazılarda eski şehir yapısı ile ilgili kalıntılar bulunmuştur. Bunların en önemlisi şehir merkezinde bulunan Tepe Mezarı kazısı sonrası bulunan kalıntılardır. Türlü yıllarda meydana getirilen kazılarda burada bir sütunlu yol ile asbisli kolosal yapı ortaya çıkarılmıştır. Öğretmen Evi ve Vergi Dairesi Kazılarından sonrasında Tepe Mezarından çıkan sütunlu yol, Thyateira akropolü olan eski hastanenin bulunmuş olduğu tepeciğe gitmektedir. Tepe Mezarındaki Asbistli yapı kuzey-güney yönünde uzanmakta olup uzunluğu 43 metreyi bulmaktadır. Yapının mimari tekniği İ.S.4.yüzyılı vurgulamakta olup dini bir yapı olduğu düşünülmektedir. Bunun haricinde Yüce Camii, Paşa Camii, Şeyhisa Camii ve Yeni Gülruh Camii ile Hashoca Mahallesindeki Türkiye'nin ilk kütüphanelerinden olan Zeynelzade Kütüphanesi şehirdeki zamanı ve turistlik yerlerdendir. Akhisarın yakın çevresinde ise Khliara (Kırkağaç), Kalamos (Gelenbe), Yortan (Bostancı) Höyüğü, Nakrasa (İlyaslar), Apollonis (Mecidiye), Hierokemo (Beyoba) şeklinde bölgeler de Akhisar çevresindeki başka zamanı bölgelerdir. Akhisar'da 1 adette Arkeoloji Ve Etnografya müzesi mevcuttur.


Çağlak Festivali
MsxLabs.org


caglak festivali ve zeytin senlikleri logo
Çağlak Festivali Akhisar'a özgü geleneksel bir bahar bayramıdır. 15. yüzyılda yaşamış bir Akhisar'lı olan Şeyh İsa'nın Çağlak Mesiresinin halk tarafınca benimsenmesinde mühim rol oynadığı düşünülmekle beraber, kültürümüzde mühim yeri olan Hıdrellez, Nevruz vb. gelenekleriyle büyük benzerlik gösteren mahalli bir bayramdır.


Geleneksel Çağlak Mesiresi son zamanlarda Akhisar Belediyesinin girişimleriyle bölgesel bir festival haline dönüştürülmüştür. Festival etkinliklerinde yer edinen türlü oyun ve spor karşılaşmalarına ek olarak, kültür sanat etkinliklerine de yer verilmektedir. Festival süresince Akhisar ve yöre halkı etkinliklere büyük ilgi gösterir.

Çağlak Mesiresinin başladığı gün Akhisar halkı geleneksel olarak sabahın erken saatlerinde hazırladıkları yiyecekleri de alıp, mesire alanlarına akın ederler. Akşama kadar yiyip, içilir. Genç kız ve delikanlılar en yeni ve güzel elbiselerini giyerler. Türlü etkinlikler, güreş ve cirit yarışmaları düzenlenir. Tüccar ve çiftçiler mal ve ürünlerini açtıkları sergilerde satışa çıkarırlar. Gençler tanışma fırsatı bulurlar.

Şehrimizde yüzyıllardır kutlanan, mühim kültür miraslarımızdan Çağlak Festivalini diri tutmak ve geliştirmek için elele verilmiş, bu mevzuda sanatçı, esnaf, yapımcı ve başka tüm hemşehriler üstlerine düşen görevleri yapmaktadırlar. Akhisar'ı daha iyi tanıtmak ve binlerce yıldan bu yana devam eden bölgesel merkez kimliğini daha da canlandırmak için ilerideki yıllarda Çağlak Festivalinin bölgesel Endüstri ve Tecim etkinliklerini de içermesi yolunda adımlar atılmaktadır.

İşte yüzyıllar ilkin birdenbire bir yağmur yüzünden yapılamayan şenlikler için halk tarafınca söylenen bir engel:


Lale açmış Çağlak Dağı göründü

İhtiyarı genci aniden yürüdü

Çoruk Dağı bulutlara büründü

Otomobiller dizim dizim dizildi

Fukaralar çalı dibine büzüldü

Şekerli zerde kıl heybeden süzüldü





Kurtuluş Savaşı ve Akhisar


20. YüZYILIN BAŞINDA AKHİSAR'DA GENEL DURUM

19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun gerilemesi, savaşlar ve kapitülasyonlar fena etkilerini Akhisar'da da göstermişti. Sıhhat kuruluşları neredeyse yok denecek sayıda, eğitim ve öğretim de son aşama yetersizdi. Ziraat ilkel yöntemlerle yapılmaktaydı. Tütüncülük Fransızların baskısı altındaydı. Köylü vergi yükü altında ezilirken, tecim Türk olmayan azınlıkların elindeydi.

1. Dünya Savaşı sıralarında Akhisar, merkezi İzmir olan Aydın Vilayetinin Saruhan Mutasarrıflığına bağlı bir kaza merkeziydi. 1919 yılının başlarında Akhisar'da 32280 Türk, 5877 Rum, 515 Ermeni ve 485 kadar da Musevi olmak suretiyle toplam 39157 şahıs yaşamaktaydı. Akhisar'da ve genel anlamda Garp Anadolu'da yoğun bir biçimde bulunan Rum nüfus, Ermeni ve Yahudilerle beraber askerlik yapmamakta ve ticareti ellerinde tutmaktaydı. Bu azınlıklar ara sıra devletin aleyhine de çalışmışlar ve durumun daha da kötüye gitmesine sebep olmuşlardır.

1. Dünya Savaşından sonrasında 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesinin arkasından, 19 Ocak 1919'da meydana getirilen Paris Konferansında bağlaşık devletler Yunanistan'ın Garp Anadolu'yu işgal etmesine olanak tanıdılar. Akhisar, Yunanistan'ın göz koyduğu Garp Anadolu bölgesinin tam ortasında kalıyordu. Bu durumu sonucunda Yunan Ordusu 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal etti.


KURTULUŞ SAVAŞI BAŞLARINDA AKHİSAR


Akhisar, Yunan işgali başlangıcında emin bir direniş göstermemesine rağmen, olayların ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarının bir araya geldikleri bir odak noktası durumunda olmuştur. Halkın başındaki yöneticilerin cesaretsiz ve bir direnişi yönlendirebilecek nitelikten yoksun olmaları tüm Garp Anadolu'da teslimiyetçi bir tavrın ortaya çıkmasına niçin olmuştu. Yunanlıların İzmir'de yarattıkları vahşet halk içinde duyulmuş, buna yerli Rumların yarattıkları moral bozucu hava da eklenince Akhisar halkı Yunan işgaline karşı hiçbir direniş göstermemeye karar vermiş, hatta o zamanlar Garp Anadolu'daki bir sürü şehir şeklinde Akhisar da Yunan bayraklarıyla donatılmıştı.
resatbeyOsmanlı yönetimi tarafınca Garp Anadolu'daki birlikleri tanzim etme amacıyla atanan Albay Bekir Sami Bey, direnme hareketlerini örgütlemek amacıyla emek harcamalar halletmeye başlamıştı. 24 Mayıs 1919 sabahı Albay Bekir Sami, Albay Kazım Özalp ve Nitelik Çınar ile beraber trenle Akhisar'a gelen Yüzbaşı Selahattin Akhisar'da gördüklerini özetle şu şekilde anlatmaktadır: "İstasyonu şehre bağlayan ağaçlı şosede (Tahir ün Caddesi) yürümeye başladık. Ortalık hemen hemen karanlıktı. Yol üstündeki postanede düşmanın 1 saatlik mesafede bulunduğunu öğrendik. Şehre girerken ortalık açılıyordu. Buradaki görünüm da Yunan bayrakları, Yunan zafer taklarıydı. 'Zito Venizelos' sesleri de noksan değildi."

Albay Bekir Sami ve yanındakiler tüm çabalarına rağmen, morali bozuk ve bitkin bir halk karşısında pek fazla bir örgütlenme sağlayamadılarsa da Karaosmanoğlu Halit Paşa ve Reşat Bey şeklinde bir takım yurtseverler örgütlenme çabasına yardım vermişler ya da düşmana karşı kendileri örgütlenmeye çalışmışlardır.


YUNANLILARIN AKHİSAR'I İŞGALİ


15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal eden Yunan Ordusu, kısa bir süre sonrasında ileri harekata başladılar. Bir kol Aydın'ı, başka bir kol da Menemen'i işgal etti. 25 Mayısta Manisa Yunanlıların eline geçti. Manisa mutasarrıfı Yunanlıları karşılamaya gitmiş, Manisa mevki kumandanı da cephaneliği Yunanlılara bırakmıştı. Akhisar'lılar bu olayların etkisiyle moral bozukluğu içindeyken Çerkez Ethem adamlarıyla Akhisar'a uğrar ve Yunan bayraklarını indirtir. Halk şaşkın ve ne yapacağını bilmesi imkansız durumdadır. Tüm bu tür şeyler olurken Mustafa Kemal Mustafa kemal atatürk de 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır.

25 Mayıs 1919'daki Manisa işgalinden 5 gün sonrasında Yunanlılar Saruhanlı'yı da işgal ederek Kayışlar'da mevzi almıştı. Akhisar'lı Rumlardan ve Akhisar'lı bir takım esnaftan oluşan bir kurul, hazırladıkları bir Akhisar davetiyesi ile Yunan birliklerini karşılamaya giderler. Yunan birliğinin komutanı 5 Haziran 1919 günü Akhisar'a girerek, kilise çanlarının durmadan çaldırmış olduğu bir ortamda ilerleyerek, hükümet konağına çıkar ve Yunan bayrağı çekilir. Bu gelişme üstüne bir takım Akhisar'lılar Sındırgı'ya ve Kömürcü köyüne göçer.

Akhisar'ın minik bir Yunan birliği tarafınca kolayca işgal edilmesi bölgedeki Türk askeri birliklerini harekete geçirir. 14. Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa, Soma'daki 188. Piyade Alayına Akhisar'a hareket emrini verir. Alay ilkin Kırkağaç'a gelir. Alay komutanı Yüzbaşı Kemal'in Kırkağaç'taki gözlemleri Garp anadolu Türk halkının ortak durumunu yansıtması bakımından önemlidir: "Rum halkı bayramlardaki şeklinde yeni elbiselerini giymiş, sokaklarda, derhal hepsi içkili, laternalar çalınmakta, zafer takları kurulmuş. Sel şeklinde bir bayram havası yargı sürüyor. Kiliseler etkin, minareler tenha, Rum halk çılgınlıklar içinde, Türkler ise pusmuş bir halde...". Yüzbaşı Kemal ve 120 er Süleymanlı civarlarında mevzilenirler. Bu sırada 9 Haziran 1919 günü Yusuf İzzet Paşa, Bandırma'daki İngiliz temsilcisi Yüzbaşı Hadgkinson'a çekmiş olduğu bir telgrafla Akhisar'ın işgalini protesto eder. Böylesine minik bir Yunan birliğinin ilerleyip, kendi başına plansız işler yapması Yunan Komutanlığının da hoşuna gitmemişti. Geri çağrılan Yunan birliği 9 Haziran günü Akhisar'ı terkederek, Manisa'ya çekildi. Disiplinsiz davranarak Akhisar'a giren minik Yunan birliğinin başı da İzmir'deki Yunan Komutanlığının emri ile 20 gün hapsedildi. Bu vaka Akhisar'lı Rumlar içinde korku ve telaş yaratırken, bilhassa Akhisar'daki Rumeli göçmenleri içinde silahlı direniş fikrininin yayılmasına niçin oldu.


AKHİSAR'DA YUNAN İŞGALİNE KARŞI DİRENİŞ


Akhisar'lılar Yunanlıların şehri terketmesinden derhal sonrasında bir araya gelmiş olarak Redd-i İşgal Cemiyetini kurarlar. Toplum örgütlenmeye hız verir ve halktan yardım toplanır. Akhisar'a gönderilecek askerlerin iskan ve personel maaşlarının cemaat tarafınca karşılanacağı bildirilmiş ve uygulanmıştır. Toplum tarafınca Osmanlı Hükümetine çekilen telgraflarda Yunanlıların İzmir ve çevresinde yarattığı vahşet ve katliamlardan duyulan kaygı dile getirilmiş ve hükümetten müdafa için herekete geçmesi istenirken, Akhisar'da başlatılan silahlı savaşım hareketine düşman vilayetin her noktasını terketmedikçe son verilmeyeceği açıkça bildirilmiştir. Bu sırada Akhisar'ı korumak için çaba sarfeden askeri cephe ve mahalli kuvvetlerin toplamı 800 şahıs kadardı.
bahribey22 Haziran 1919'da Karaosmanoğlu Halit Paşa ve adamlarının Akhisar'lı mahalli kuvvetlere katılmasıyla Tirkeş-Harmandalı içinde bir cephe daha açılmıştır. Ne yazık ki, Akhisar'da çok sevilen ve sayılan Halit Paşa 8 Temmuz günü Rumlar tarafınca öldürülerek, ilk şehitlerimizden birisi olur. Aynalı Cami avlusunda defnedilmiştir. Halit Paşa'nın yerini Ali Şefik Bey, bir süre sonra da Tirelizade İsmail Bahri Bey almıştır.

Garp Anadolu'da kendi çapında direniş gösteren bir sürü Kuva-yı Milliye grupları ortaya çıkmıştı. Bu grupların temsilcileri 26 Temmuz 1919'da Balıkesir'de bir toplantı yaparak sorunları görüştüler Bu toplantıya Akhisar Kuva-yı Milliye komutanı Binbaşı Hüsnü, Kamil ve Reşat Beyler katılmışlardır. Bu toplantı sonucunda Yunnalılarla silahlı mücadeleye devam edilmesi sonucu alındı.

Kısa zamanda Akhisar ve çevresinde kazanılan başarılar minik ölçekli da olsa bölümde yankı uyandırdı ve her yerden akın eden gönüllülerle kuvvetler güçlenmeye başladı.

Balıkesir Kongresinin arkasından, o sıralar "Galip Hoca" takma adıyla bölümde bulunan Celal Bayar Akhisar Ulusal Alay Komutanlığına atanır. Celal Bayar, 10 Eylül 1919 günü Akhisar'a gelir ve göreve başlar. Celal Bayar, o dönemde Akhisar'daki ulusal kuvvetlerin yöneticileri içinde çıkan mühim anlaşmazlıkları giderir, çekişmelere son verir. Böylelikle Ulusal Mücadeleye zarar veren bu tip vakalar son bulmuş olur.


AKHİSAR'IN İKİNCİ KEZ İŞGALİ


Yunan Ordusu zaman içinde Garp Anadolu'daki işgal enerjisini artırmış ve 1920 başlarından itibaren Manisa-Akhisar arasındaki askeri faaliyetleri yoğunlaştırmıştır. Bu sıralarda Akhisar Ulusal Cephesi Kırkağaç, Arabacıbozköy, Yayaköy (Zeytinliova), Şatırlar, Gökbel, Sarıçam, Paşaköy, Saruhanlı, Yeniçiftlik, Alibeyli, Çal Dağı ve Marmara Gölüne kadar uzanmaktaydı. Bu cephe, Akhisar'ın 22 Haziran 1920'deki ikinci işgaline kadar düşmanı yerinde tutmuş ve büyük kayıplar verdirmiştir.

Yurt genelinde ise mühim gelişmeler gözlenmekteydi. Mart 1920'de İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan düşman tarafınca dağıtılarak, Osmanlı Hükümeti fiilen sona erdirilmişti. Düşman, Garp Anadolu'daki işgal bölgesini genişletme sonucu almış ve muharebeye hız kazandırılmıştı. İngiliz ve Fransız'ların desteğiyle İzmir'e getirilen kalabalık Yunan birlikleri sayıca ve teçhizatça Türk birliklerinden çok üstündü.

Yunanlıların Haziran 1920'deki genel saldırısı sonucu 80 kişilik bir Türk birliği tarafınca korunan Kan Boğazı mevkii, 13. Yunan Tümeni tarafınca ele geçirildi. Yunanlılar Gölmarmara'yı top ateşine tuttular. 22 Haziran 1920 sabaha karşı Moralılar yönünden saldırıya geçen Yunan Efson alayı, Gökçeköy üstünden gelen alaylarla birleşerek, Mecidiye'ye yerleştirdikleri bataryalardan geri çekilmekte olan 500 kişilik Türk Ulusal Kuvvetlerine top ateşi açmışlardı. Son olarak Karahöyük Dağı çevresine toplanan Ulusal Kuvvetlerin de dağılmasıyla, Yunan 5/42 Efson Alayı akşam saat 18 sularında Akhisar'a girdi. 23 Haziran günü ana Yunan birlikleri de Akhisar'a geldiler. Ertesi gün Kırkağaç ve Soma da işgal edildi. Akhisar'a hücum eden Yunan gücü 1175 subay, 35000 er ve 92 toptu. Bununla birlikte Yunan birlikleri bulgu uçakları tarafınca da destekleniyordu. Türk kuvvetleri ise 3 ila 5 bin kişiden ibaretti. Bu sırada Ankara'da TBMM'de yapmış olduğu bir konuşmada Mustafa Kemal Mustafa kemal atatürk, böylesine az bir kuvvetle korunan 100 km. uzunlukta bir cephenin uzun süre direnmesinin mümkün olamayacağını anlatmıştır. Mustafa kemal atatürk, Kurtuluş Savaşından sonrasında 5 Şubat 1923'te Akhisar'a vardığında, düşmanın ilk hedeflerinden birisi olan Akhisar cephesinin fedakarca direnişini övmüştür.


İŞGAL ALTINDAKİ AKHİSAR


Akhisar, 22 Haziran 1920'den 6 Eylül 1922'ye kadar Yunan işgalinde kalmıştır. İşgal sürecinin başlarında Yunan yönetimi halka nispeten iyi hareket etmiştir. Kararlar 2 Türk, 2 de Rum üyesi bulunan belediye meclisi tarafınca alınmıştır. Belediye başkanlığı 30 Kasım 1921'e kadar Salihzade Mehmet Ağa, 21 Ağustos 1922'ye kadar da T. Leontaridu tarafınca yürütülmüştür. Bu zamanda Akhisar'da bir takım imar emek harcamaları dahi yapılmıştır. Kaldırımlar, hastane, Tahtakale Hanı ve eski Hükümet onarılmıştır. 21 Şubat 1921'de meydana getirilen bir sözleşmeyle Akhisar'ın elektrikle aydınlatılması sağlanmıştır.

Ne var ki, 1. ve 2. İnönü Zaferlerinin duyulmasıyla Yunanlılar Türkler üstündeki baskılarını arttırmışlar, köylere baskınlar düzenleyip, mal ve para gaspetmişler, hayvanlar Bergama ve Dikili üstünden Yunanistan'a kaçırılmıştır. Sakarya Zaferinden sonrasında Yunanlılar için Garp Anadolu'da geri çekiliş süreci adım atmıştır. Yunanlılar tutunamayacaklarını anlayınca son çare olarak Garp Anadolu'da bağımsız bir devlet kurulması için Türkleri imza vermeye zorlamaya başladılar. Bu devletin zaman içinde Yunanistan'a katılacağı hesaplanıyordu. İmza vermek istemeyenler tehdit ediliyor, şehirlerinin de yakılıp, yıkılacağı söyleniyordu.


AKHİSAR'IN KURTULUŞU


Düşmanın dinlence rehaveti içinde olduğu 26 Ağustos 1922 günü Mustafa Kemal Paşa Büyük Taarruzu başlatır. 30 Ağustosta Meydan Savaşı kazanılır. Yunan Ordusunun Batıya doğru son hızla kaçışı esnasında yerli Rum ve Ermenilerde ürkü başgösterir. 4 Eylül 1922'de Akhisar'daki Yunan işgal kuvvetleri komutanı kent halkını toplar. Akhisar'ı yakarak, Rumları da yanına alıp çekilme emri aldığını bildirir. Ama Akhisar'dan ayrılmak istemeyen Rumların can güvenliği mevzusunda söz verilirse Akhisar'ı yakmaktan vazgeçebileceğini bildirir. Akhisar'ın ileri gelenleri tarafınca verilen söz üstüne, Yunan birlikleri eşraftan bir takım kişileri yanlarında rehin alıp Akhisar'dan çekilirler.

6 Eylül 1922 günü Akhisar'lı gençler Kuzeydeki Sudeliği mevkiine giderek Bakırlı Saçlı Efe müfrezesini karşılarlar ve hep birlikte Akhisar'ın istasyon caddesinden (Tahir ün Caddesi) doludizgin şehre girerler.

Öte taraftan, Fahrettin Altay Paşa yönetimindeki 5. Süvari Kolordusunun 14. Süvari Tümeni, 5. Alayına bağlı Yüzbaşı İsmail Hakkı komutasındaki 3. Süvari Bölüğü Güneydeki Bintepeler yönünden gelmiş olarak şehre girmiş, Teğmen Selim Örsel Akhisar Hükümet binasına Türk bayrağı çekmiştir.





Akhisar'ın Kurtuluşu'nun 91. Yıl Kutlama Programı Açıklandı

Akhisar - Manisa


6 Eylül 2013 tarihinde kutlamaları yapılacak olan Akhisar'ın kurtuluşunu 91. yıl kutlama programı gösterildi.



Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa


İDARİ YAPI

Akhisar İlçesi merkez haricinde 9 kasaba ve 86 köyden oluşmaktadır. Merkezde 14,kasabalarda ise 20 mahalle muhtarlığı mevcuttur.


Köylerimizde genel anlamda toplu yerleşim düzeni vardır. Ama bilhassa dağlık bölgelerimizdeki köyler olmak suretiyle 36 köyümüzde toplam 71 mahalle mevcuttur. Bunların 55inde sürekli oturulmakta,16'sı ise yalnız yazları kullanılmaktadır.11 mahalle nüfusu 100'ün üzerindedir. Köy bağlıları ile beraber kırsal kesimdeki ünitesi sayısı 157 dir.



İlçede kaymakamlık ve Bakanlıkların Taşra teşkilatı olan İlçe Müdürlüklerinin hepsi İlçe Hususi İdare Müdürlüğü mevcut olup, Orman İşletme Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, Askerlik Şubesi Bakanlığı şeklinde çevre yerleşim birimlerine de hizmet veren bölge ya da işletme düzeyinde teşkilatlanan birimlerde mevcuttur.


İlçe adli yönden ağır ceza merkezidir. Garnizon Komutanlığı ise Hava Meydan Komutanı tarafınca ifa edilmektedir.

İLÇE NüFUSU

AKHİSAR NüFUSU
31.12.2009
AKHİSAR İLÇE MERKEZİ
100.897

BELDELER(9 sayı)
57.960
İLÇE TOPLAM NüFUSU
158.857


İLÇE NüFUSU

AKHİSAR NüFUSU
31.12.2008
AKHİSAR İLÇE MERKEZİ
99.423

BELDELER(9 sayı)
22.973

KÖYLER(86 sayı)

37.795
İLÇE TOPLAM NüFUSU
160.191

COĞRAFİ YAPI


Akhisar; İzmir-İstanbul karayolu üstünde ilçenin adım taşıyan Ovanın derhal ortasında kurulmuş,Manisa'ya 52. İzmir'e 90. Balıkkesir'e 86 km uzaklıktadır.Doğusunda Gördes güneyinde Gölmarmara.Güneybatısında Saruhanlı,Batısında Sındırgı,ilçeleri ile çevrili olup ilçe yüz ölçümü 1750 kilometrekare'dir

DAĞLAR



İlçe merkezi deniz seviyesinden 94 metre yüksekliktedir. En yüksek nokta Bin 224 rakımlı Sıdan Dağı, en alçak nokta ise 60 rakımlı Kum Çay boğazının tabanıdır. Görenez dağı kuzeydoğuya doğru Sıdan Yaylası ile birleşir. Çam Ormanları ile kaplı bu yayla Cüneyt ve Gürdük derelerini birbirlerinden ayırır. Kadıdağı, ovayı kuzeyde keser, onun batısında Yatağan sırtlan uzanır. Gene ovanın kuzeyinde Demirci Dağları ile bunun uzantısı olan Gölcük Dağları yer alır. Simav Dağları da denilen bu dağlar büyük bir dağ hacmi oluşturur. Ovanın batısında bulunan Yunt Dağları bir takım kısımlarda varlıklı bir orman örtüsü ihtiva ederler. Güneydeki başka bir yükseltide Çal Dağı'dır. Akhisar Ovasının toprak yapısı Alüvyonaldır.

AKARSULAR


Akhisar Ovasının en mühim akarsuyu, antik devirde Hyllos ya da Phryrgos çayı denilen Kum Çayıdır. Kum çayı ilk çıkmış olduğu yer olan Gördes civarlarında Gördes Çayı olarak anılır. Bu çay 60 km yol aldıktan sonrasında Karayakup Köyünün 5 km güneydoğusundan Akhisar ilçe sınırına girer ve batıya doğru 18 km uzunluğundaki bir boğazı açarak Çömlekçi Köyünün 3 km kuzeydoğusunda Kayacık deresi ile birleşir, bir süre sonra kuzeydoğuya önem vererek Sazoba ile Beyoba Nahiyesinin yanından geçer ve Gürdük Çayına katılır.Sonrasında beraber Gediz Nehrine ulaşırlar. Kum Çayı sel karakteri taşıyan bir çaydır. Bundan dolayı Gölmarmara'ya 4 km uzaklıkta bir düzelteç ve Marmara Gölüne akıtılmak suretiyle birde kanal yapılmıştır. Kayacık Deresi Akhisar'a bağlı Yeğenoba Köyü sırtlarında doğar ve Karaoğlan Dağı'nda beslenir.Yaykırıldık Değirmeni yakınında başka bir kol ile birleşir. Güneye, sonrasında Batıya doğru akarak Gördes Çayına katılır ve Kum Çayını meydana getirirler. Akhisar-Gölmarmara yolunun sağ tarafında Ilıcaksu (Göbez) bulunmaktadır. Suyu bir sıcak su kaynağından doğmaktadır, Ilıcaksu batıya doğru akarak 18 km sonrasında Hurşitpaşa Çiftliği yakınında Kum Çayı ile birleşir. Gürdük Çayı eski çağlarda Lykos ismi verilen Gürdük Çayı Akhisar'ın Kuzeydoğu sınırında Foça ve Şahinkaya sırtlarından doğar ve 5-6 km ileride ilçe sınırları içine girer. Başlıca iki kol halinde akarak Sarılar Köyü civarlarında birleşirler. Kuzeydoğudan güneybatıya doğru akan dere Başlamış Köyü civarlarında sağdan bir kol daha alıp Akhisar ovasına iner ve yatağı gittikçe genişler. Muştullar, Dingiller, Seydi Ahmet Mahallesi, Kayalıoğlu, Kapaklı yönünde sürekli güneybatıya doğru ilerleyerek Beyoba nahiyesinin birazcık kuzeyindeki Hurşitpaşa çiftliği içinde Kum Çayı ile birleşir ve İlçeye kuzeyde 3 km. avrupada 4 km. uzaklıktadır, Uzunluğu 65 km.dir.

TURİZM



Şehrimiz gerek antik çağlardan, gerekse daha sonraki yıllardan gelen tarihsel ve kültürel zenginliklerle doludur. Halen Akhisar Devlet Hastanesi'nin bulunmuş olduğu höyükte İ.Ö. 3 binli yıllarından kalma gömüt ve çanak çömlekler ile kayda kıymet antik eserler bulunmuştur. Antik Şehir olan Thyateira şimdiki çağıl kentin altında kalmıştır. Türlü araştırma ve kazılarda eski şehir yapısı ile ilgili kalıntılar bulunmuştur. Bunların en önemlisi şehir merkezinde bulunan Tepe Mezarı kazısı sonrası bulunan kalıntılardır. Türlü yıllarda meydana getirilen kazılarda burada bir sütunlu yol ile asbisli kolosal yapı ortaya çıkarılmıştır. Öğretmen Evi ve Vergi Dairesi Kazılarından anlaşıldığı şeklinde buralardan çıkan sütunlu yol, Thyaira akropolü olan eski hastanenin bulunmuş olduğu tepeciğe gitmektedir. Tepe Mezarındaki Asbistli yapı kuzey-güney yönünde uzanmakta olup uzunluğu 43 metreyi bulmaktadır. Yapının mimari tekniği 1S.4.yüzyılı vurgulamakta olup dini bir yapı olduğu sanılmaktadır. Bunun haricinde Ulucamii, Paşacamii, Şeyhisa cami ve yeni Gülruh Camii ile Hashoca Mahallesindeki Türkiye'nin ilk kütüphanelerinden olan Zeynelzade Kütüphanesi zamanı ve turistlik yerlerdir. Akhisarın yakın çevresinde ise Khliara (Kırkağaç), kalamos (gelenbe), yortan (bostancı) höyüğü, nakrasa (ilyaslar), Apollonis (mecidiye), Hierokemo (beyoba) şeklinde bölgeler sayılabilir. İlçemizin tek tertipli festivali Çağlak Festivalidir ve mayıs ayında yapılmaktadır.

EKOMOMİ



Akhisar, verimli ovalar üstünde kurulmuş ziraat ve tecim şehridir.Verimli arazilerinde neredeyse her türlü sebze ve meyve yetişmektedir.Ama en mühim sanayi bitkisi tütündür.Tütün neredeyse Akhisar ile özleşmiştir.Fakat son yıllarda zeytinde öne çıkmaya başlamış ve Akhisar 12 milyon zeytin ağacıyla ülkemizin en büyük sofralık zeytin üreten merkezi haline gelmiştir.



Akhisar'ın toplam ziraat alanı 80.030 hektardır. Bu tarımsal alandan 2000 senesinde toplam 144.560.700.000 TL. girdi elde etmiştir.



Ziraat haricinde Akhisar Ekonomisine yön veren sektörler Tecim, Minik Endüstri ve Endüstri diye sıralayabiliriz.

AKHİSAR VE ZEYTİN



Akhisar İlçesi ekonomisi tarıma dayalı endüstri mevzusunda ağırbaşlı çalışmaların yeni başladığı 83.329 (2000 nüfus sayımına bakılırsa) merkez sözü geçen kasaba ve köyleri ile 170.000 sözü geçen bir ilçedir.


Bugüne dek ismini tütüncülüğüyle duyuran ilçemiz son yıllarda hızla gelişen zeytincilik sektörü ile ülke ekonomisinde ihtiyaç duyulan yeri almıştır.İlçemizde 5 milyon üstünde (2004 senesinde 4.825.000 meyve veren 452.000 meyve vermeyen ağaç)zeytin ağacı mevcuttur.



Bilhassa son 15 yılda artan zeytin alanları İlçemizde 2004 yılı itibariyle 29.400 hektardır. Ortalama 70 bin ton zeytin üretilmektedir.Bu üretilen zeytinin 50 bin tonu yemeklik, 20 bin tonu ise yağlıktır.



İlçemiz zeytinciliğinin en mühim özelliği başka beldelerden değişik olarak türlü tür zeytin yetiştirilmesi ve zeytin çeşitlerinin sofralık olmasıdır. Başta yeşil olarak değerlendirilen domat çeşidi ile yeşil ve siyah olarak değerlendirilen Edremit çeşidinden başka Akhisar'a özgü siyah tür Uslu ve son yıllarda muhteşem gelişme kaydeden Trilye çeşidi ile zeytin zenginliği mevcuttur.Yağlık olarak bu çeşitlerin Salamura olmayacak vasıftaki minik daneler değerlendirilmektedir.



İlçemiz yeşil zeytin salamuralık yönüyle Türkiye üretiminin yüzde 70 ini, siyah zeytinde de yüzde 20 lik kısmını karşılamaktadır.Ama gelecek yıllarda ülke üretimindeki siyah salamuracılıktaki oranı hızla artacaktır.Çünkü ilçemizin ekonomisi toprakla iklim faktörleri Trilye yapısına çok uygun ve Pazar değerinin kıvanç verici olması sebebi ile dikim sahaları hızla çoğalmaktadır.



İlçemiz ve çevresi zeytincilikte Türkiye'deki en çağıl zeytin bahçelerine haizdir.üreticilerimiz zeytinlerini usulüne uygun budamakta, gübrelemekte, ilaçlamakta, damlama sulama yapmakta, gübre atmadan toprak, yaprak, su tahlili yaptırmak suretiyle makro elementlerinin yanında mikro element noksanlıklarına karşıda önlem almaktadır. İlçemizde Celal Bayar üniversitesine bağlı Zeytincilik Meslek Yüksekokulu açılmış, Zeytincilik sektöründe nitelikli eleman ihtiyacını karşılamaya adım atmıştır.


KENTİMİZDE GÖRüLEBİLECEK BAZI MEKANLAR:
1. Akhisar'daki en mühim yer şehir merkezindeki Tepe Mezarı'dır.Bu kalıntılar ROMA dönemine aittir ve bazalıka tarzında büyük bir yapı ile Devlet Hastanesine doğru giden bir sütunla yolu kapsamaktadır.Yabancı ülkelerden buraya mukaddes bir mekan olduğu inancı ile pek çok gezgin gelmektedir.
2. İlçenin kuzeyinde kalan ve “Su Deliği†denilen bölge Antik Lycos (Gürdük) çayı yanındadır ve hem güzel bir piknik alanı hem de zamanı bir Ören yeridir.Köprünün ilerisindeki tepede Bizans döneminden kalan Gürdükkale (Chliara)'nın kalıntıları az da olsa görülebilmektedir.
3. Akhisar'ın doğusunda Çaltılı Çukur yönünde yüksek bir tepe üstünde yıkık bir Bizans kalesi vardır.
4. Başlamış köyünün üstündeki tepede gene Bizans‘a ait kale kalıntıları mevcuttur.
5. Karaköy çamlığı Akhisarlıların bahar ve yazları çok rağbet etmiş olduğu bir piknik yeridir.
6. Mecidiye kasabası ideal bir piknik alanıdır.Gene buradaki tepede olasılıkla Helenistik dönemden kalma kale kalıntıları vardır.
7. Akhisar-Gölmarmara içinde gene kurumuş bir dere yatağında yer edinen Ilıcaksu mühim bir piknik alanıdır.Çevresindeki yamaçlarda İlkçağ'dan kalma kaya mezarı mevcuttur.
8. Akhisar-Gördes arasındaki alanda 1000 m yükseklikteki görkemli Şahankaya, tüm mıntıkaya egemen olan ve pek çok zamanı vakası yaşamış bir ilkçağ kalesini barındırmaktadır.Çıkışı son aşama güç olan kaya bilhassa dağcılar açısından mühim bir spor alanı olabilir.Şahankaya'ya ünlü Osmanlı gezgini Evliya Çelebi'nin de çıkmış olduğu bilinmektedir.
9. Son yıllarda ekinliğinin azalmasına rağmen Çağlak Boğazı yöresinde meydana getirilen Çağlak Festivali de anımsanmaya kıymet mevcuttur.




Akhisarlı Kahramanlarımız


kahramanlarimiz 1
kahramanlarimiz 2
kahramanlarimiz 3
kahramanlarimiz 4
kahramanlarimiz 5
kahramanlarimiz 6
kahramanlarimiz 7
kahramanlarimiz 8



s5 logo


tarih

Çağlak Festivali

Çağlak Festivali Akhisar'a özgü geleneksel bir bahar bayramıdır. 15. yüzyılda yaşamış bir Akhisar'lı olan Şeyh İsa'nın Çağlak Mesiresinin halk tarafınca benimsenmesinde mühim rol oynadığı düşünülmekle beraber, kültürümüzde mühim yeri olan Hıdrellez, Nevruz vb. gelenekleriyle büyük benzerlik gösteren mahalli bir bayramdır.
Geleneksel Çağlak Mesiresi son zamanlarda Akhisar Belediyesinin girişimleriyle bölgesel bir festival haline dönüştürülmüştür. Festival etkinliklerinde yer edinen türlü oyun ve spor karşılaşmalarına ek olarak, kültür sanat etkinliklerine de yer verilmektedir. Festival süresince Akhisar ve yöre halkı etkinliklere büyük ilgi gösterir.
Çağlak Mesiresinin başladığı gün Akhisar halkı geleneksel olarak sabahın erken saatlerinde hazırladıkları yiyecekleri de alıp, mesire alanlarına akın ederler. Akşama kadar yiyip, içilir. Genç kız ve delikanlılar en yeni ve güzel elbiselerini giyerler. Türlü etkinlikler, güreş ve cirit yarışmaları düzenlenir. Tüccar ve çiftçiler mal ve ürünlerini açtıkları sergilerde satışa çıkarırlar. Gençler tanışma fırsatı bulurlar.

SALİH HIZLI



Salih HIZLI
Akhisar Belediye Başkanı
Bundan 553 yıl ilkin "çağlak" (çağlayık) dediğimiz mevkide toplanan Akhisarlılar, yüzyıllarca sürecek bir festivale imza atacaklarını acaba düşünmüşler miydi?
Akhisar'da ilimin bilgeliğin temsilcisi ŞEYH-İSA; ve almış olduğu eğitim sonrası Akhisar'a dönen Şeyh-İsa'nın halkı tarafınca kucaklanma çoşkusu: toplumsal ve kültürel mirasımız; ÇAĞLAK FESTİVALİ.
Çağlak festivali, yaşamı değiştiren bilgeliğe duyulan bir sevgi, bir hayranlıktır.


siluet




akhisar belediyesi hizmet binasi 201201271303

Akhisar Belediyesi Hizmet Binası

akhisar belediye hizmet binasi 20120127

Akhisar Belediyesi Hizmet Binası

akhisar belediyesi hizmet binasi

Akhisar Belediyesi Hizmet Binası

akhisar yeni gulruh camii

Yeni Gülruh Camisi

1nakliye caddesi eski belediye binasi onu

Eski Belediye Önü - 1. Nakliye Caddesi







  • Manisa


  • Akhisar Belediyespor


  • Mimari Yapılar - Akhisar Evi


Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/200px-Manisa_location_Akhisar.png
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/akhisar-manisa.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/akhisar-manisa.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content