ALEM. Evren, acun, kâinat, sözcük genel olarak gökyüzünde ve yeryüzünde mevcud her şeyin birliğini, bütünlüğünü belirtir. Bununla birlikte, ...
ALEM. Evren, acun, kâinat, sözcük genel olarak gökyüzünde ve yeryüzünde mevcud her şeyin birliğini, bütünlüğünü belirtir. Bununla birlikte, düzenliliği de dile getirmektedir . Yunanca kosmos sözcüğünün karşılığı, khaos (kargaşa)’un karşıtıdır.
Kuran’a bakılırsa, Tanrı, evrenin dışındadır ve âlemlerin yaratıcısıdır.
Âlem, türlü Arapça sözcüklerle birleşerek değişik içerikli tamlamalar oluşturmuştur. mesela, Âlem-i anasır (maddi âlem), âlem-i asgar (insan), âlem-i bâki (öte dünya), âlem-i fâni (dünya), şeklinde.
Eflatun, fikir sisteminde âlemi, ideler âlemi, duyular âlemi olarak ikiye ayırmış, psikolojide ise insanoğlunun iç hayatına iç âlem karşıtına ise dış âlem denilmiştir.
Âlem halk dilinde bununla birlikte değişik mana ve biçimlerde kullanılmıştır, mesela, sanat âlemi (sanat çevresi), evlilik âlemi (evlilik dünyası), dostluk âlemi (dostluk dünyası), eğlence âlemi (eğlence ortamı) şeklinde.
ALEM. Cami, türbe, medrese, çarşı, imaret, kapalı çarşı şeklinde yapılardaki kubbe ve minarelerin tepeleri ile sancak direğinin üstüne konulmuş olan tepelik,
Alemlerin en üzerine konan kısım ay şeklinde olur. Bununla birlikte nal, zambak ve boynuz şeklinde yapılanlar da vardır.
İlk bakışta göze çarpan kısımları tepedeki aydır. Bu ay, bir yüzü Kabe’ye karşı gelmek suretiyle konulmuştur. Ayın İKİ kolundan geçen dikey doğru Kâbe yönünü gösterir. Tüm camilerin kubbe ve minarelerindeki alemler hep bu durumdadır.
Ahşap çatıların en yüksek yerine süs olarak konulmuş olan madenden ya da taştan meydana getirilen alemler ise başlı başına bir araştırma mevzusu olabilecek kadar zengindir. Madeni olanlar genellikle bakırdan yapılır, üzerine altın yaldız sürülür. İçleri boştur, çoğu zaman düşey bir eksene geçirilmiş boncuk şeklinde toparlak şekilli altı parçadan oluşmaktadır. Bu parçalar aşağıdan yukarıya sırasıyla şöyledir: Küp, alt bilezik, armut, boyun, bilezik, ay.
Eski Türkler çadır ve binaların tepelerine alem koymuşlar ve bunlara mon-cuk ismini takmışlardır. Kullandıkları moncuklar çoğu zaman ay şeklinde olmuştur. Ay, Sümer, Eti, Fenike ve Asurluların yanında Bizanslılarca da kullanılmıştır. Eski Mısırlılar, alem olarak ilâhların ve mukaddes hayvanların ufak bir şeklini taşımışlar, Romalılar ise, türlü dönemlere bakılırsa değişik tipler kullanmışlardır. Romalılar, en fazla kanatları açık kartalı simgeleştirmişler-dir.
ALEM. Bir gücün, bir topluluğun simgesi, bayrak. Alem, eski çağlardan bu yana türlü topluluklarca bir simge olarak kullanılmış, bireyler ve toplumlar, karşıt toplumların alemlerine dahi saygı göstermişlerdir. Eski Türkler alem olarak mesela boynuz ve kurt resmini, Hıristiyanlar haçı, Bizanslılar iki başlı kartalı kullanmışlardır. Mussolini yönetiminde italya’da balta olarak bağlanmış değnekler, Hitler Almanyasında ise gamalı haç simge olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin alemi ise ay ve yıldızdır
YORUMLAR