ANNE: Evladı olan hanım: Yiyeceklerini yediler, anası çocuğunu yatırdı (B. Necatigil). Minimini bir anne.’ Yirmi iki yaşlarında iken bir ge...
ANNE: Evladı olan hanım: Yiyeceklerini yediler, anası çocuğunu yatırdı (B. Necatigil). Minimini bir anne.’ Yirmi iki yaşlarında iken bir genç kızın anası olmak (H. Z. Uşaklıgil). Ü Mec. Bir şeyin kökü, kaynak noktası: Varsayım, hakikatin annesidir (Ömer Seyfeddin).
Anne yarısı, teyze.
Anneler günü, anneliğin önemini vurgulamak için seçilmiş bigün.
Anneler taş yesin yarımşardan beş yesin), annelerin evlatları için bir çok fedakârlıklar yapabileceklerini gösteren bir deyim.
Hanımanne, kayınvalidelere hitap ederken kullanılan bir söz.
Anne, ana kelimesinin muhtemelen çocuk dilinde, ünsüz ikizleşmesi ve ikinci ünlünün incelmesiyle meydana gelmiştir.
Anneler günü olarak mayıs ayının ikinci pazarı seçilmiştir. İlk kez Philadel-phia’lı Anna Jarvis 1908’de kendi anası için bu günü anneler günü olarak seçmiştir. Washington’daki kurultay bu düşünceyi beğenmiş ve 1914 mayısının ikinci pazarının anneler günü olarak tesis ve resmî dinlence ilân edilmesine karar vermiştir. Bu gün, annelere ayrılmış bir gündür. Çocuklar annelerine olan sevgilerini belirtirken hediyeler de verirler. ABD’da bu günün sembolü olarak, temizliği ve tatlılığı ifade eden ak karanfil kabul edilmiştir.
? Annelik: Anne olma hali: Bu kadının anneliğinde öyleki bir yırtıcılık vardı ki Behlül’ü korkutuyordu (H. Z. Usaklıgil).
Annelik etmek, bir hiç kimseye annenin göstereceği şefkat ve yakınlığı göstermek: Lâkin onu büyüten, ona bakan ta doğduğu günden bu yana annelik eden Şakire hanımdı (H. Z. Usaklıgil).
YORUMLAR