belirsiz ödat 1 . Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen: "Tatlı ve mahmur bakışlı gözlerini belirsiz bir noktaya dikti....
belirsiz
ödat
1 . Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen:
"Tatlı ve mahmur bakışlı gözlerini belirsiz bir noktaya dikti."- Y. K. Karaosmanoğlu.
2 . Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem:
"Bir ayağın bölgelere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti."- P. Safa.
3 . Bilinmeyen, bilinmeyen:
"Ne olduğu belirsiz."- .
belirsiz geçmiş adı belirsiz belirli belirsiz belli belirsiz
ödat
1 . Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen:
2 . Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem:
"Bir ayağın bölgelere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti."- P. Safa.
3 . Bilinmeyen, bilinmeyen:
"Ne olduğu belirsiz."- .
Birleşik Sözler
belirsiz geçmiş adı belirsiz belirli belirsiz belli belirsiz
Hiçbir şey ifade etmeyen anlam ifade etmeyen...
YORUMLAR