COĞRAFYA Bilecik ilinin en önemli akarsuyu Sakarya Irmağı olup, bir doğal göl, bir de baraj gölü bulunmaktadır. İlin orman zenginliğ...
COĞRAFYA
Bilecik ilinin en önemli akarsuyu Sakarya Irmağı olup, bir doğal göl, bir de baraj gölü bulunmaktadır.
İlin orman zenginliği av hayvanları bakımından da zenginleşmesini sağlamıştır. Bin metreye kadar yükseklerde orman örtüsü genellikle meşe, otsu bitkiler ve makilerden oluşmaktadır. 1000 metre ve daha yükseklerde ise karaçam, kayın, kızılçam, kestane, köknar türündeki yüksek boylu ağaçlar sıralanır.
Bilecik' de İç Anadolu Bölgesi' nin sert ve az yağışlı karasal iklimi ile Akdeniz ve Karadeniz kıyılarının ılık ve yağışlı ılıman iklimleri arasında geçiş iklimi görülür.
TARİHÇE
Kentin Antik Çağdaki hayatı, tarih larında Bileciki de içine alan Bitinya (Bithynia) bölgesinin genel tarihi içinde gösterilir. Bitinya bölgesinin bilinen tarihi M.Ö. 1950 lerde burada yaşayan Trakya kavimlerinden Thynlerle başlar. Bölge daha sonra Mısır, Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Makedonya, Bitinya Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğunun yönetimine geçmiştir. Bilecikin bilinen ilk adı Belekoma dır.
Tarihte pek çok kavmin uygarlık ve egemenliğine sahne olan Bilecik, Kayı Boyunun Orta Asyadan 400 çadırla gelip Söğütte, Osmanlı Devletinin kuruluş merkezliğini yaptığı yerdir. İlin tarihçesinin çok eskilere dayanması ve Osmanlının kurulduğu yer olması ayrıcalığı yanında, Kurtuluş Savaşında verdiği çetin mücadeleler ve kazanılan zaferlerle Cumhuriyetin kuruluşunda da önemli bir role sahip olmuştur. üzerinde çok sayıda arkeolojik ve tarihi eser bulunan, Bilecikteki tarihi eserlerin çoğunu Osmanlı döneminde yapılan camiler, türbeler, hanlar, hamamlar, sivil mimari örnekleri , imaret ve benzeri yapılar oluşturmaktadır.
Kayı Boyu Aşireti mensuplarının 720 yıldan beri geleneksel olarak sürdürdükleri ve her yıl (Eylül ayının 2. haftası son üç gün) yapılan muhteşem törenlerle kutlanan Ertuğrul Gazi yi Anma ve Söğüt Şenliklerine çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçi gelir. Törenlerde yörüklerin kına gecesi ve yaşantıları canlandırılır, cirit gösterileri yapılır.
NE YENİR?
GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 4.307 km²
Nüfus: 175.526 (1990)
İl Trafik No: 11
Bilecik ili, Marmara Bölgesi'nin güney doğusunda; Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgelerinin kesim noktaları üzerinde yer alır. İlin bilinen en eski isimleri arasında Agrilion ve Belekoma vardır. Bilecik, Osmanlı İmparatorluğu' nun doğduğu topraklardadır. Sakarya ırmağının etrafında kurulan ve göletleri ve derelerinin zenginliği ile tanınan yöre antik çağlardan günümüze tarihin izlerini taşır.
İLÇELER:
Bilecik ilinin ilçeleri; Bozüyük, Gölpazarı, İnhisar, Osmaneli, Pazaryeri, Söğüt ve Yenipazar'dır.
Bozüyük: Bozüyük Frigler döneminde oluşmuş bir yerleşim merkezidir. 1908den sonra Ertuğrul Livasına bağlanarak Kaza merkezi yapılmıştır. Bozüyük Bilecikin il olması ile birlikte 1924 yılında ilçe statüsüne kavuşturulmuştur.
Gölpazarı : Bizanslılar döneminde Harmankaya Tekfurluğuna bağlı olan Gölpazarı, Osman Gazi tarafından alınmıştır. Gölpazarı kuruluşundan itibaren sıra ile Resulşel, Dönen ve Akçaova (Akçaoba) adlarıyla anılmış, son olarak Gölpazarı adını almıştır.
İnhisar : İnhisar önceleri Söğüte bağlı bir bucak iken mütevazı nüfusuna rağmen coğrafi konumu dikkate alınarak 1991 yılında ilçe yapılmıştır.
Osmaneli : Osmaneli çok eski bir yerleşim yeridir; Trakyalılar, Romalılar ve Bizans'a ait kalıntılar bunu göstermektedir.
Pazaryeri pazaryeri'nde ilk yerleşim 1273 yılında olmuştur. Pazaryeri'nde hediyelik ve turistik toprak ev eşyası ve ağaç eşya yapımcılığı da sürdürülmektedir.
Söğüt : Söğüt, Ertuğrul Gazi tarafından bir kuşatma ve mücadele sonucunda 1232 yılında Bizanslılardan alınmıştır. Ertuğrul Gazi Türbesinin de içinde bulunduğu ilçe önemli bir turizm merkezidir.
Yenipazar : Eski adı Kırka olan Yenipazar, Cumhuriyetten önce Bolunun Göynük ilçesine bağlıydı. 1926da bucak olarak Gölpazarına bağlanmış, 1988de de ilçe olmuştur.
NASIL GİDİLİR?
Karayolu : Otobüs Terminal Şehir merkezinde Atatürk Bulvarı üzerinde bulunmaktadır.
Bilecik ilinin en önemli akarsuyu Sakarya Irmağı olup, bir doğal göl, bir de baraj gölü bulunmaktadır.
İlin orman zenginliği av hayvanları bakımından da zenginleşmesini sağlamıştır. Bin metreye kadar yükseklerde orman örtüsü genellikle meşe, otsu bitkiler ve makilerden oluşmaktadır. 1000 metre ve daha yükseklerde ise karaçam, kayın, kızılçam, kestane, köknar türündeki yüksek boylu ağaçlar sıralanır.
Bilecik' de İç Anadolu Bölgesi' nin sert ve az yağışlı karasal iklimi ile Akdeniz ve Karadeniz kıyılarının ılık ve yağışlı ılıman iklimleri arasında geçiş iklimi görülür.
TARİHÇE
Kentin Antik Çağdaki hayatı, tarih larında Bileciki de içine alan Bitinya (Bithynia) bölgesinin genel tarihi içinde gösterilir. Bitinya bölgesinin bilinen tarihi M.Ö. 1950 lerde burada yaşayan Trakya kavimlerinden Thynlerle başlar. Bölge daha sonra Mısır, Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Makedonya, Bitinya Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğunun yönetimine geçmiştir. Bilecikin bilinen ilk adı Belekoma dır.
Tarihte pek çok kavmin uygarlık ve egemenliğine sahne olan Bilecik, Kayı Boyunun Orta Asyadan 400 çadırla gelip Söğütte, Osmanlı Devletinin kuruluş merkezliğini yaptığı yerdir. İlin tarihçesinin çok eskilere dayanması ve Osmanlının kurulduğu yer olması ayrıcalığı yanında, Kurtuluş Savaşında verdiği çetin mücadeleler ve kazanılan zaferlerle Cumhuriyetin kuruluşunda da önemli bir role sahip olmuştur. üzerinde çok sayıda arkeolojik ve tarihi eser bulunan, Bilecikteki tarihi eserlerin çoğunu Osmanlı döneminde yapılan camiler, türbeler, hanlar, hamamlar, sivil mimari örnekleri , imaret ve benzeri yapılar oluşturmaktadır.
Kayı Boyu Aşireti mensuplarının 720 yıldan beri geleneksel olarak sürdürdükleri ve her yıl (Eylül ayının 2. haftası son üç gün) yapılan muhteşem törenlerle kutlanan Ertuğrul Gazi yi Anma ve Söğüt Şenliklerine çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçi gelir. Törenlerde yörüklerin kına gecesi ve yaşantıları canlandırılır, cirit gösterileri yapılır.
NE YENİR?
GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 4.307 km²
Nüfus: 175.526 (1990)
İl Trafik No: 11
Bilecik ili, Marmara Bölgesi'nin güney doğusunda; Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgelerinin kesim noktaları üzerinde yer alır. İlin bilinen en eski isimleri arasında Agrilion ve Belekoma vardır. Bilecik, Osmanlı İmparatorluğu' nun doğduğu topraklardadır. Sakarya ırmağının etrafında kurulan ve göletleri ve derelerinin zenginliği ile tanınan yöre antik çağlardan günümüze tarihin izlerini taşır.
İLÇELER:
Bilecik ilinin ilçeleri; Bozüyük, Gölpazarı, İnhisar, Osmaneli, Pazaryeri, Söğüt ve Yenipazar'dır.
Bozüyük: Bozüyük Frigler döneminde oluşmuş bir yerleşim merkezidir. 1908den sonra Ertuğrul Livasına bağlanarak Kaza merkezi yapılmıştır. Bozüyük Bilecikin il olması ile birlikte 1924 yılında ilçe statüsüne kavuşturulmuştur.
Gölpazarı : Bizanslılar döneminde Harmankaya Tekfurluğuna bağlı olan Gölpazarı, Osman Gazi tarafından alınmıştır. Gölpazarı kuruluşundan itibaren sıra ile Resulşel, Dönen ve Akçaova (Akçaoba) adlarıyla anılmış, son olarak Gölpazarı adını almıştır.
İnhisar : İnhisar önceleri Söğüte bağlı bir bucak iken mütevazı nüfusuna rağmen coğrafi konumu dikkate alınarak 1991 yılında ilçe yapılmıştır.
Osmaneli : Osmaneli çok eski bir yerleşim yeridir; Trakyalılar, Romalılar ve Bizans'a ait kalıntılar bunu göstermektedir.
Pazaryeri pazaryeri'nde ilk yerleşim 1273 yılında olmuştur. Pazaryeri'nde hediyelik ve turistik toprak ev eşyası ve ağaç eşya yapımcılığı da sürdürülmektedir.
Söğüt : Söğüt, Ertuğrul Gazi tarafından bir kuşatma ve mücadele sonucunda 1232 yılında Bizanslılardan alınmıştır. Ertuğrul Gazi Türbesinin de içinde bulunduğu ilçe önemli bir turizm merkezidir.
Yenipazar : Eski adı Kırka olan Yenipazar, Cumhuriyetten önce Bolunun Göynük ilçesine bağlıydı. 1926da bucak olarak Gölpazarına bağlanmış, 1988de de ilçe olmuştur.
NASIL GİDİLİR?
Karayolu : Otobüs Terminal Şehir merkezinde Atatürk Bulvarı üzerinde bulunmaktadır.
Bozüyük - Bilecik
Gölpazarı - Bilecik
Pazaryeri - Bilecik
Şeyh Edebali'nin türbesi buradadır.Bilecik, 'nin güney doğusunda yeralmaktadır.İlginç olarak 'de dört bölgede de toprakları olan tek şehirdir. Bilecik Marmara, Karadeniz, İçanadolu ve Ege Bölgelerinin kesiştiği noktadadır. Şehir en eski bilinen adları Agrilion ve Belekoma'dır. Bilecik, Osmanlı İmparatorluğu' nun kurulduğu topraklardır. Sakarya nehrinin etrafında toprakları olan şehrimiz antik çağlardan dünümüze değin tarihin her döneminden izler almıştır.Zengin dereleri, gölleri, ormanları ve maden ocakları ile ayrı bir özellik taşır.
BİLECİK Karadeniz, İç Anadolu, Ege ve Marmara bölgelerinin birbiriyle komşu olduÂğu bir alanda yer alan Bilecik ilinin topraklaÂrı, dağlar arasına sıkışmış bir yayla görünüÂmündedir. Ekonomik yönden çevresindeki illere göre olanakları dar ve nüfusu seyrek olan Bilecik'in Türk tarihinde önemli bir yeri vardır. Kayı boyundan küçük bir aşiret Ertuğ-rul Gazi önderliğinde Söğüt'e yerleşmiş ve böylece Osmanlı Devleti'nin temelleri bu topraklar üzerinde atılmıştır. Ertuğrul Ga-zi'nin ölüm yıldönümü olan 10 Eylül'de SöÂğüt'teki Ertuğrul Gazi Türbesi'nde her yıl anma töreni düzenlenir. Yayla köylerinden gelen yörüklerin de katıldığı bu anma gününÂde hava açık da olsa yağmur yağacağına inanılır.
İl toprakları Sakarya Irmağı tarafından ikiye bölünmüş gibidir. Eskişehir ili yönünden do-ğu-batı doğrultusunda Bilecik ili topraklarına giren Sakarya önce kuzeybatıya, sonra kuzeÂye yönelir ve Osmaneli yakınlarında kuzeydoÂğuya dönerek Sakarya iline geçer. Sakarya Irmağı'nın bir yay çizerek geçtiği il toprakları doğuda Sündiken, güneybatıda Domaniç, kuÂzeybatıda Katırlı (Avdan), kuzeydoğuda da Kapıorman dağlarının uzantıları tarafından kuşatılmıştır. İlin en yüksek noktası Yirce Dağı'nda 1.906 metre yüksekliğindeki Tav-şantepe'dir.
Yöredeki varlıklarını hâlâ koruyan yörük-ler ilin orta kesimindeki yaylalarda hayvanlaÂrını otlatırlar.
Osmaneli yakınlarında genişleÂyerek alüvyonlu bir ova oluşturan Sakarya vadisinde tarım yapılır. İstanbul'u AnadoÂlu'ya bağlayan demiryolu, pek çok köprü ve tünelden geçerek Sakarya ve kollarından biri olan Karasu vadilerini aşar. Sakarya Ir-mağı'na Bilecik ilinde katılan öteki kollar, Bursa ilinden gelen Göksu, Bolu ilinden gelen Göynük ve Gölpazarı yöresinden gelen Akçay akarsularıdır. İl sınırları dışında PorÂsuk Çayı'na katılan Sarısu Çayı üzerinde, taşkınları önleme ve sulama amacıyla Dodur-ga Barajı kurulmuştur.
Bilecik ilinin iklimi
bir yandan İç Anadolu Bölgesi ve Ege Bölgesi'nin İçbatı Anadolu bölümü, bir yandan da Marmara ve KaradeÂniz bölgeleri iklimleri arasında geçiş özellikleÂri gösterir. Karasal ve ılıman iklimin kesiştiği bir yörede yer alan Bilecik'te kışlar yaylalarda soğuk ve kar yağışlı, vadilerdeki kuytu alan larda oldukça ılık geçer. Yazlar ise sıcak ve kuraktır
Yaylalarında otsu bitkilerin egemen olduğu Bilecik ilinin dağlık kesimleri ormanlarla kapÂlıdır. İl alanının beşte birini kaplayan ormanÂlar, alçaklarda meşelerden, orta kesimlerde gürgen ve kızılçamlardan, yükseklerde de kayın, karaçam ve sarıçamlardan oluşur
Bilecik adının nereden geldiği konusunda çeşitli söylentiler vardır. Bunlardan bir tanesiÂne göre doğudan gelen bir topluluk Bilecik yöresinde kuracakları kentin temellerini kazÂmaya başlar. Bir gün haberleri olmaksızın, kullandıkları araç ve gereçlerin başka bir yere taşınmış olduğunu görürler. Bu olay temel kazma süresi içinde birkaç kez yinelenir, araç ve gereçler hep aynı yere taşınır. Topluluğun yaşlı üyelerinden biri bu durum karşısında "Bileydik kentin temellerini buraya atardık" der. Söylentiye göre bu "bileydik" sözü zaÂmanla değişerek Bilecik olmuştur. Yapılan araştırmalar İÖ 3000'de Bilecik yöresinde bazı yerleşme yerlerinin kurulmuş olduğunu göstermektedir. İÖ 1200'lerde Frigler'in egeÂmenliğine giren bölge, daha sonra Persler'e bağlandı. Bitinya ve Roma yönetiminden sonra Bizans sınırları içinde kalan Bilecik'te, Belokome Kalesi adıyla bilinen bir kale vardı. Kentin 4 km güneybatısındaki Agrilion ile 25 km doğusundaki Belokome kentlerinin kalınÂtıları günümüzde de görülebilir.
İslam dininin yayıldığı dönemlerde İslam ordularının değişik zamanlarda Bilecik'e gelÂdikleri ve Söğüt kasabasını 807'de fethettikleÂri bilinmektedir. Kayı boyundan ayrılan küÂçük bir topluluğa önderlik eden Ertuğrul Gazi 8. yüzyıl sonlarına doğru Söğüt'e yerleşmişti. Ertuğrul Gazi'nin ölümünden sonra yerine geçen oğlu Osman Gazi, Belokome Kalesi'ni 1299'da Bizans tekfurundan aldı. Hemen ardından Anadolu Selçukluları tarafından bir uçbeyliği olarak Osman Gazi'ye verilen BileÂcik toprakları böylece bir devletin doğuşuna sahne oldu
Bilecik ilinde yaygın ekonomik etkinlik tarımÂdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler şeÂkerpancarı, buğday, domates, arpa, karpuz, üzüm, soğan, kavun ve patlıcandır. YaylalaÂrında hayvancılık yapılan Bilecik ili, eskiden çok önemli bir gelir kaynağı olan ipekböcek-çiliğinde bugün de ülke çapında Bursa'dan sonra ikinci sıradadır. Bira üretiminin önemli hammaddelerinden biri olan şerbetçiotu, BiÂlecik ilinin önde gelen bitkisel ürünlerinden-dir. İlin en büyük kenti olan Bozüyük (1985'te nüfusu 25.130), aynı zamanda bir sanayi merkezidir. Bozüyük'te seramik, **Âpul, kâğıt üreten; demir dökümü yapan çeşitli fabrikalar vardır. Yeraltı ları bakımınÂdan oldukça zengin olan il topraklarında antimon feldispat, kaolin, sanayi kili, tuğla-kiremit hammaddesi, magnezit ve bitümlü şist içeren maden yatakları vardır
İÖ. 3000 yıllarında tunç yapımı için kalay çıkartıldığı bilinen Bilecik Anadolu'nun Tunç Çağı'na geçiş sürecinde önemli bir yere sahipÂtir. Daha sonra Bilecik hem maden ticaretinÂden ötürü, hem de Trakya ve Anadolu arasında bir bağlantı noktası olması nedeniyle hızla gelişmiştir. Bizans döneminde bu devleÂtin ileri karakolu durumunda olduğu için Selçuklular buraya sık sık akınlar düzenlemişÂlerdir. Türkler ile Bizanslılar arasında kent birkaç kez el değiştirmişse de Bizanslılar egemenliklerini, kenti Osman Gazi alana kadar sürdürmüşlerdir.
19. yüzyıl sonlarında Hüdavendigâr (Bursa) vilayetinin Ertuğrul (Bilecik) sancağına bağlı bir kaza merkezi olan Bilecik, Kurtuluş SavaÂşı sırasında üç kez Yunan işgaline uğradı ve 6 Eylül 1922'de işgalden kurtuldu. Kurtuluş Savaşı'nın ilk yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin temsilcileri olan Mustafa Kemal Paşa ve Miralay İsmet Bey (İnönü) ile İstanbul hükümetinin temsilcileri olan Ah-med İzzet ve Salih paşalar arasındaki ilk görüşmenin Bilecik istasyonunda yapılmış olÂması kentin tarihinde önemli bir olaydır. İstanbul-Ankara demiryolu ve karayolunun geçtiği Bilecik kenti, Sakarya'ya katılan KaraÂsu'nun kollarından Tabakhane Deresi vadiÂsinde kurulmuştur. Kent, birbirinden 5 km uzaklıktaki iki ayrı yerleşmeden oluşur. Eski kent, Yukarı Bilecik adıyla anılır. Öteki yerleşme ise kentin demiryolu istasyonu ve çevresinde kurulmuştur. Küçük ve gelişmeÂmiş bir ticaret merkezi görünümünde olan Bilecik'te bir devlet hastanesi, bir de meslek yüksekokulu vardır.
Doğal Yapı
İl toprakları Sakarya Irmağı tarafından ikiye bölünmüş gibidir. Eskişehir ili yönünden do-ğu-batı doğrultusunda Bilecik ili topraklarına giren Sakarya önce kuzeybatıya, sonra kuzeÂye yönelir ve Osmaneli yakınlarında kuzeydoÂğuya dönerek Sakarya iline geçer. Sakarya Irmağı'nın bir yay çizerek geçtiği il toprakları doğuda Sündiken, güneybatıda Domaniç, kuÂzeybatıda Katırlı (Avdan), kuzeydoğuda da Kapıorman dağlarının uzantıları tarafından kuşatılmıştır. İlin en yüksek noktası Yirce Dağı'nda 1.906 metre yüksekliğindeki Tav-şantepe'dir.
Yöredeki varlıklarını hâlâ koruyan yörük-ler ilin orta kesimindeki yaylalarda hayvanlaÂrını otlatırlar.
Osmaneli yakınlarında genişleÂyerek alüvyonlu bir ova oluşturan Sakarya vadisinde tarım yapılır. İstanbul'u AnadoÂlu'ya bağlayan demiryolu, pek çok köprü ve tünelden geçerek Sakarya ve kollarından biri olan Karasu vadilerini aşar. Sakarya Ir-mağı'na Bilecik ilinde katılan öteki kollar, Bursa ilinden gelen Göksu, Bolu ilinden gelen Göynük ve Gölpazarı yöresinden gelen Akçay akarsularıdır. İl sınırları dışında PorÂsuk Çayı'na katılan Sarısu Çayı üzerinde, taşkınları önleme ve sulama amacıyla Dodur-ga Barajı kurulmuştur.
Bilecik ilinin iklimi
bir yandan İç Anadolu Bölgesi ve Ege Bölgesi'nin İçbatı Anadolu bölümü, bir yandan da Marmara ve KaradeÂniz bölgeleri iklimleri arasında geçiş özellikleÂri gösterir. Karasal ve ılıman iklimin kesiştiği bir yörede yer alan Bilecik'te kışlar yaylalarda soğuk ve kar yağışlı, vadilerdeki kuytu alan larda oldukça ılık geçer. Yazlar ise sıcak ve kuraktır
Yaylalarında otsu bitkilerin egemen olduğu Bilecik ilinin dağlık kesimleri ormanlarla kapÂlıdır. İl alanının beşte birini kaplayan ormanÂlar, alçaklarda meşelerden, orta kesimlerde gürgen ve kızılçamlardan, yükseklerde de kayın, karaçam ve sarıçamlardan oluşur
Tarih
Bilecik adının nereden geldiği konusunda çeşitli söylentiler vardır. Bunlardan bir tanesiÂne göre doğudan gelen bir topluluk Bilecik yöresinde kuracakları kentin temellerini kazÂmaya başlar. Bir gün haberleri olmaksızın, kullandıkları araç ve gereçlerin başka bir yere taşınmış olduğunu görürler. Bu olay temel kazma süresi içinde birkaç kez yinelenir, araç ve gereçler hep aynı yere taşınır. Topluluğun yaşlı üyelerinden biri bu durum karşısında "Bileydik kentin temellerini buraya atardık" der. Söylentiye göre bu "bileydik" sözü zaÂmanla değişerek Bilecik olmuştur. Yapılan araştırmalar İÖ 3000'de Bilecik yöresinde bazı yerleşme yerlerinin kurulmuş olduğunu göstermektedir. İÖ 1200'lerde Frigler'in egeÂmenliğine giren bölge, daha sonra Persler'e bağlandı. Bitinya ve Roma yönetiminden sonra Bizans sınırları içinde kalan Bilecik'te, Belokome Kalesi adıyla bilinen bir kale vardı. Kentin 4 km güneybatısındaki Agrilion ile 25 km doğusundaki Belokome kentlerinin kalınÂtıları günümüzde de görülebilir.
İslam dininin yayıldığı dönemlerde İslam ordularının değişik zamanlarda Bilecik'e gelÂdikleri ve Söğüt kasabasını 807'de fethettikleÂri bilinmektedir. Kayı boyundan ayrılan küÂçük bir topluluğa önderlik eden Ertuğrul Gazi 8. yüzyıl sonlarına doğru Söğüt'e yerleşmişti. Ertuğrul Gazi'nin ölümünden sonra yerine geçen oğlu Osman Gazi, Belokome Kalesi'ni 1299'da Bizans tekfurundan aldı. Hemen ardından Anadolu Selçukluları tarafından bir uçbeyliği olarak Osman Gazi'ye verilen BileÂcik toprakları böylece bir devletin doğuşuna sahne oldu
Ekonomi
Bilecik ilinde yaygın ekonomik etkinlik tarımÂdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler şeÂkerpancarı, buğday, domates, arpa, karpuz, üzüm, soğan, kavun ve patlıcandır. YaylalaÂrında hayvancılık yapılan Bilecik ili, eskiden çok önemli bir gelir kaynağı olan ipekböcek-çiliğinde bugün de ülke çapında Bursa'dan sonra ikinci sıradadır. Bira üretiminin önemli hammaddelerinden biri olan şerbetçiotu, BiÂlecik ilinin önde gelen bitkisel ürünlerinden-dir. İlin en büyük kenti olan Bozüyük (1985'te nüfusu 25.130), aynı zamanda bir sanayi merkezidir. Bozüyük'te seramik, **Âpul, kâğıt üreten; demir dökümü yapan çeşitli fabrikalar vardır. Yeraltı ları bakımınÂdan oldukça zengin olan il topraklarında antimon feldispat, kaolin, sanayi kili, tuğla-kiremit hammaddesi, magnezit ve bitümlü şist içeren maden yatakları vardır
İÖ. 3000 yıllarında tunç yapımı için kalay çıkartıldığı bilinen Bilecik Anadolu'nun Tunç Çağı'na geçiş sürecinde önemli bir yere sahipÂtir. Daha sonra Bilecik hem maden ticaretinÂden ötürü, hem de Trakya ve Anadolu arasında bir bağlantı noktası olması nedeniyle hızla gelişmiştir. Bizans döneminde bu devleÂtin ileri karakolu durumunda olduğu için Selçuklular buraya sık sık akınlar düzenlemişÂlerdir. Türkler ile Bizanslılar arasında kent birkaç kez el değiştirmişse de Bizanslılar egemenliklerini, kenti Osman Gazi alana kadar sürdürmüşlerdir.
19. yüzyıl sonlarında Hüdavendigâr (Bursa) vilayetinin Ertuğrul (Bilecik) sancağına bağlı bir kaza merkezi olan Bilecik, Kurtuluş SavaÂşı sırasında üç kez Yunan işgaline uğradı ve 6 Eylül 1922'de işgalden kurtuldu. Kurtuluş Savaşı'nın ilk yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin temsilcileri olan Mustafa Kemal Paşa ve Miralay İsmet Bey (İnönü) ile İstanbul hükümetinin temsilcileri olan Ah-med İzzet ve Salih paşalar arasındaki ilk görüşmenin Bilecik istasyonunda yapılmış olÂması kentin tarihinde önemli bir olaydır. İstanbul-Ankara demiryolu ve karayolunun geçtiği Bilecik kenti, Sakarya'ya katılan KaraÂsu'nun kollarından Tabakhane Deresi vadiÂsinde kurulmuştur. Kent, birbirinden 5 km uzaklıktaki iki ayrı yerleşmeden oluşur. Eski kent, Yukarı Bilecik adıyla anılır. Öteki yerleşme ise kentin demiryolu istasyonu ve çevresinde kurulmuştur. Küçük ve gelişmeÂmiş bir ticaret merkezi görünümünde olan Bilecik'te bir devlet hastanesi, bir de meslek yüksekokulu vardır.
Kentin nüfusu 18.506'dır (1985).
Kaynak: Temel Britannica
Bilecik ili Marmara Bölgesi ve Iç Anadolu Bölgesi arasında kalan bölgede bulunmaktadır. kuzeyde Karadeniz ve güneydede Ege Bölgesi arasında bulunmaktadır. Bilecik ilinin ilçeleri Bozüyük, Gölpazarı, Osmaneli, İnhisar, Pazaryeri, Söğüt ve Yenipazar ilçeleridir. Bilecik ilinde gezilecek yerler arasında Bilecik Saat Kulesi, Belekoma Kalesi, Metristepe Anıtı, Metristepe Anıtı, Atatürk Köşkü, Kömürsu Yaylası, Kamçı Yaylası, Çiçekliyayla, Kınık Şelalesi, Ertuğrulgazi Türbesi, Mihalgazi Türbesi sayılabilir.
Bilecik İli dört coğrafı bölgenin kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Marmara, Karadeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgelerinin kesişim noktasında bulunan bir ildir. Bilecik ili Türk tarihi açısından önemli bir ildir. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu Kayı boyundan küçük bir aşiretin Bilecik Söğüte yerleşmesiyle başlamıştır. Ertuğrul Gazinin Türbesi Söğüt ilçesinde bulunmaktadır ve ölüm yıldönümü olan 10 Eylül tarihinde anma törenleri düzenlenmektedir. Halkin inanışına göre bu anma töreninin yapılacağı gün yağmur yağıcağına inanılmaktadır. Bilecik İlinin İlçeleri Bozüyük, Gölpazarı, Osmaneli, Pazaryeri, Söğüt, Yenipazar ilçeleridir. Bilecikte gezilecek yerler arasında Osman Gazi Camisi, Orhan Gazi Camisi, Seyh Edebali Türbesi, Mal Hatun Türbesi, Köprülü Mehmet Paşa Camisi, Vezirhan, Gülalan Köşkü, Kasım Paşa Külliyesi sayılabilir.
Bilecik İli dört coğrafı bölgenin kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Marmara, Karadeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgelerinin kesişim noktasında bulunan bir ildir. Bilecik ili Türk tarihi açısından önemli bir ildir. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu Kayı boyundan küçük bir aşiretin Bilecik Söğüte yerleşmesiyle başlamıştır. Ertuğrul Gazinin Türbesi Söğüt ilçesinde bulunmaktadır ve ölüm yıldönümü olan 10 Eylül tarihinde anma törenleri düzenlenmektedir. Halkin inanışına göre bu anma töreninin yapılacağı gün yağmur yağıcağına inanılmaktadır. Bilecik İlinin İlçeleri Bozüyük, Gölpazarı, Osmaneli, Pazaryeri, Söğüt, Yenipazar ilçeleridir. Bilecikte gezilecek yerler arasında Osman Gazi Camisi, Orhan Gazi Camisi, Seyh Edebali Türbesi, Mal Hatun Türbesi, Köprülü Mehmet Paşa Camisi, Vezirhan, Gülalan Köşkü, Kasım Paşa Külliyesi sayılabilir.
Bozüyük - Bilecik
Gölpazarı - Bilecik
Pazaryeri - Bilecik
YORUMLAR