Biruni tam ismi Abu'l-Reyhan Muhammed Bin Ahmet El-Biruni El-Harizmi - (Arapça: اب٠اÙرÙØا٠٠Ø٠د ب٠اØ٠د اÙبÙرÙ...
Biruni tam ismi Abu'l-Reyhan Muhammed Bin Ahmet El-Biruni El-Harizmi - (Arapça: اب٠اÙرÙØا٠Ù
ØÙ
د ب٠اØÙ
د اÙبÙرÙÙÙ), yalnız Türk ve İslam dünyasının değildir, dünyanın en büyük ilim adamlarından birisi sayılmaktadır. 15 Eylül 973 tarihinde Ceyhun nehri kıyısındaki Hive nahiyesinde doğmuştur. 1051 senesinde Gazne'de ölmüştür. Biruni hastalıkları tedavi mevzusunda kıymetli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mesud'un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa bulunduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir.
Biruni, Cebir, Geometri ve Coğrafya mevzularında dahi o mevzuyla ilgili bir ayet zikretmiş, ayette bahsi geçen mevzunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fenni ilimlerle tanrısal bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı sağlamak bulunduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım içinde gerçek dışı olanlar var ise Allah'a tevbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Batıl Şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir
Yaşamı
Yaşamış olduğu çağa damgasını vurup "Biruni Asrı" denmesine sebep olan zeka harikası alim 973 senesinde Harizm'in merkezi Kas'ta dünyaya geldi. Esas ismi Ebu Reyhan b. Muhammed'dir. Ufak yaşta babasını yitirdi. Anası onu zor şartlarda, odunsatarak büyüttü. Daha çocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti. Pek çok kOnuyu öğrenmek için çılgınca hırs gösteriyordu. Öğrenim çağına girdiğinde Harizmşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine itina yayınlandı. Bu aileden özellikle Mansur, Biruni'nin en iyi bir eğitim alması için her imkanı sağlamış oldu.
Ayrıca İbni Irak ve Abdüssamed b. Hakim'den de dersler alan bilginimizin öğrenimi uzun sürmedi, daha çok hususi çabalarıyla kendisini yetiştirdi. Araştırmacı ruhu, öğrenme hırsı ve sönmeyen azmiyle birleşince 17 yaşlarında yaratı vermeye başladı. Fakat Me'munilerin Kas'ı alıp Harizmşahları tarihten silmeleriyle Biruni'nin huzuru firar etti, sıkıntılar başladı ve Kas'ı terketmek mecburiyetinde bırakıldı. Ama iki yıl sonrasında yine döndüğünde ünlü alim Ebü'lVefa ile buluşup gözlem emek harcamaları yapmış oldu.
Bir süre sonra hükümdar Ebü'lAbbas, sarayında Biruni'ye bir daire tahsisedip, müşavir ve vezir olarak görevlendirdi. Bu vaziyet, hükümdarların ilme duydukları derin saygının göstergesi, bilginimizin de devlet başkanları tarafındaki yüksek itibarının belgesiydi.
Gazneli Mahmud Hindistan'ı alınca hocalarıyla Biruni'yi de oraya götürdü. Zira onun yanında da itibarı çok yüksekti. "Biruni, sarayımızın en kıymetli hazinesidir'derdi. Bundan dolayı önlemli hünkar, liyakatını bilmiş olduğu Biruni'yi Gömü Genel Müdürlüğü'ne belirleme etti. O da orada Hint dil ve kültürünü bütünüyle inceledi. Üstün dehasıyla kısa sürede Hintli bilginler üstünde şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı. Kendisine sağlanan siyasal ve bilimsel araştırmalarına devam etti. Bir dönem ismini veren, çağını aşan bilimsel yaşamının zirvesine erişti. Sultan Mes'ud, kendisine ithaf etmiş olduğu Kanunu Mes'udi adlı eseri için Biruni'ye bir fil yükü gümüş para vermişse de o, bu hediyeyi almadı.
Son eseri olan Kitabü's Saydele fi't Tıb'bı yazdığında ortalama 77 yaşlarında idi. Üstad diye saygıyla yad edilen yalnız İslam aleminin değildir, tüm bütün ülkelerde çağının en büyük bilgini olan Biruni, 1051 senesinde Gazne'de hayata gözlerini yumdu.
Kişiliği
Biruni, "Elinden kalem düşmeyen, gözü kitabından ayrılmayan, inanç dolu kalbi tefekkürden dur olmayan, benzeri her asırda görülmeyen bilginler bilgini bir dahiydi. Arapça, Farsça, Ibranice, Rumca, Süryanice, Yunanca ve Çinçe şeklinde daha bir sürü lisan biliyordu. Matematik, Astronomi, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp, Eczacılık, Tarih, Coğrafya, Filoloji, Etnoloji, Yerbilim, Dinler ve Mezhepler Zamanı şeklinde 30 kadar ilim branşında emek harcamalar yapmış oldu, eserler verdi.
Onun doğa ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah'ın kevni ayetlerini idrak etmek, kainatın yapı ve düzeninden Allah'a ulaşmak, Onu yüceltmek gayesine yönelikti. Eserlerinde çok kez Kur an ayetlerine başvurur, onların türlü ilimler açısından yorumlanmasını amaçlardı. Kuran'ın belağat ve i'cazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirdi. İlmi kaynaklara dayanma, deney ve tecrübeyle kanıtlama etme şartını ilk kez o ileri sürdü.
İbni Sina'yla yapmış olduğu karşılıklı yazışmalarındaki bilimsel metod ve yorumları, günümüzde yazılmış şeklinde tazeliğini halen korumaktadır. Tahkik ve Kanunı Mes'udi adlı eserleriyle trigonometri mevzusunda şimdiki bilimsel seviyeye ta o günden, ulaştıgı açıkça görülür. Bu yaratı astronomi faaliyetinde varlıklı ve samimi bir araştırma abidesi olarak tarihe mal olmuştur. İlmiyle dine hizmetten mutluluk duymaktadır.
Gazne'de kıbleyi tam olarak tespit etmesi ve kıblenin tayini için geliştirdiği matematik yöntemi bu sebeple kıyamet günü Rabb'inden sevap ummaktadır. Ayın, güneşin ve dünyanın hareketleri, güneş tutulması hemen ulaşan hadiseler üstüne verdiği bilgi ve yapmış olduğu rasatlarda, modern tespitlere uygun neticeler elde etti. Bu çalışmalarıyla yer ölçüsü ilminin temellerini sekiz asır ilkin attı. Israrlı çabaları sonunda yerin çapını ölçmeyi başardı. Dünyanın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa'da buna BÃRÃNI KURALI denmektedir.
Newton ve Fransız Piscard yaptıkları hesaplama sonucu ekvatoru 25.000 mil olarak bulmuşlardır. Oysa bu ölçüyü Biruni, onlardan tam 700 yıl ilkin Pakistan'da bulmuştu. O çağda Batılılardan ne kadar da ilerideymişiz.
Biruni, hastalıkları tedavi mevzusunda kıymetli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa bulunduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir.
Daha o çağda Umut Burnu'nun varlığından söz etmiş, Şimal Asya ve Şimal Avrupa'dan geniş bilgiler vermişti. Christof Coloumb'dan beş asır ilkin ABD kıtasından, Japonya'nın varlığından ilk kez sözeden O'dur.
Dünyanın yuvarlak ve dönmekte bulunduğunu, yerçekimin varlığını Newton'dan asırlarca ilkin ortaya koydu. Hemen hemen çağımızda sözü edilebilen karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9.5 asır ilkin dile getirdi.
Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı. Nebat ve hayvanlarda üreme mevzularına eğildi. Kuşlarla ilgili çok orjinal tespitler yapmış oldu. Tarihle ilgilendi. Gazneli Mahmud, Sebüktekin ve Harzem'in tarihlerini yazdı. Biruni, bununla birlikte dinler zamanı mevzusuna eğildi, ona bir sürü yenilik getirdi. Çağından dokuz asır sonrasında ama ayrı bir ilim haline gelebilen Mukayeseli Dinler Zamanı, kurucusu sayılan Biruni'ye çok şey borçludur.
Biruni, felsefeyle de ilgilendi. Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı. Meseleleri direkt Allah'a dayandırdı. Doğa vakalarından sözederken, onlardaki hikmetin sahibini gösterdi. Eşyaya ve cisimlere takılıp kalmadı.
Biruni, Cebir, Geometri ve Cografya mevzularında dahi o mevzuyla ilgili bir ayet zikretmiş, ayette bahsi geçen mevzunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fenni ilimlerle tanrısal bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı sağlamak bulunduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım içinde gerçek dışı olanlar var ise Allah'a tövbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Batıl şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir.
Eserleri halen Garp ilim dünyasında kaynak yaratı olarak kullanılmaktadır. Türk Tarih Kurumu 68. sayısını Biruni'ye Hediye adıyla bilginimize tahsis etti. Dünyanın türlü devletlerinde Biruni'yi anmak için sempozyumlar, kongreler düzenlendi, pullar bastırıldı. UNESCO'nun 25 dilde çıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Biruni'ye ayırdı. Kapak fotoğrafının altına, "1000 yıl ilkin Orta Asya'da yaşayan evrensel deha Biruni; Gökbilimci, Tarihçi, Botanikçi, Eczacılık uzmanı Yerbilimci, Şair, Mütefekkir, Matematikçi, Coğrafyacı ve Hümanist" diye yazılarak tanıtıldı.
Eserleri
Biruni, toplam 180 kadar yaratı kaleme aldı. En meşhurları şunlardır:
1. EI Asar'il Bakiye an'il Kuruni'I Haliye: (Boş geçen asırlardan kalan eserler.)
2. EI Kanun'ül Mes'udi; En büyük eseridir. Astronomiden coğrafyaya kadar bir sürü mevzuda yenilik, bulgu ve buluşları içine alır.
3. Kitab'üt Tahkik Mali'I Hind: Hind Zamanı, dini, bilimsel ve coğrafyası hakkında geniş bilgi verir.
4. Tahdid'ü Nihayeti'l Emakinli Tashihi Mesafet'il Mesakin: Meskenler arasındaki mesafeyi düzeltmek için mekanların sonunu sınırlama. Bu eseriyle Biruni, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nin temelini atmış, ilk harcını koymuştu.
5. Kitabü'I Cemahirfi Ma'rifeti Cevahir: Cevherlerin bilinmesine dair kitap.
6. Kitabü't Tefhimfi Evaili Sıbaati't Tencim: Yıldızlar İlmine Giriş.
7: Kitabü's Saydelefi Tıp: Eczacılık Kitabı. İlaçların, şifalı otların adlarını altı dildeki karşılıklarıyla yazmış.
Günümüzde Birûni
Birûni, günümüzde en malum İslam bilginlerinden biridir. Tüm yeryüzündeki türlü ülkelerde Birûni'yi anmak için sempozyumlar, kongreler düzenlendi, pullar bastırıldı. Türk Tarih Kurumu 68. sayısını "Birûni'ye Hediye" adıyla Birûniâye tahsis etti. 1973 senesinde Türkiye'de basılan pullar içinde Birûni'ye de yer verildi. UNESCO'nun 25 dilde çıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Birûni'ye ayırdı. Kapak fotoğrafının altına, "1000 yıl ilkin Orta Asya'da yaşayan evrensel deha Birûni; Gökbilimci, Tarihçi, Botanikçi, Eczacılık uzmanı Yerbilimci, Şair, Mütefekkir, Matematikçi, Coğrafyacı ve Hümanist" diye yazılarak tanıtıldı. Birûni’ye ait bir minyatür, İstanbul'daki Topkapı Müzesi'nde mevcuttur.
YORUMLAR