Mustafa kemal atatürk’ün türlü mevzularda söylemiş olduğu sözlerden seçkiler. Mustafa kemal atatürk’ün uygarlık, bağımsızlık, din eğitim, ha...
Mustafa kemal atatürk’ün türlü mevzularda söylemiş olduğu sözlerden seçkiler. Mustafa kemal atatürk’ün uygarlık, bağımsızlık, din eğitim, hanımlar şeklinde mevzular için söylediği sözler.
KURTULUŞ SAVAŞI BAŞLANGICI
1919 Mayısı’nın 19. günü Samsun’a çıktım. Vaziyet ve genel görünüş:
• Osmanlı Devleti’nin içinde bulunmuş olduğu topluluk Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta hırpalanmış, şartları ağır bir antlaşma imzalanmış. Büyük savaşın uzun yıllarında millet bitkin ve yoksul düşmüş. Ulusu ve yurdu Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarının kaygısına düşerek yurttan kaçmışlar. Saltanat ve halifelikte bulunan Vahdettin çekingen, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini düşlediği alçakça önlemler araştırmakta. Damar Ferit Paşa başkanlığındaki hükümet beceriksiz, adi, yüreksiz, yalnız padişahın yönetimine bağlı ve onunla beraber kendilerini destekleyecek herhangi bir duruma boyun eğmiş. Ordunun elinden silâh ve cephanesi alınmış ve alınmakta____
Söylev
• Bağımsızlıktan yoksun bir millet, insanlık soyunun karşısında uşak olmak durumundan daha yüksek bir muameleye hak kazanamaz.
Mayıs 1919, Söylev
• Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve onu ıskat etmezse (düşürmezse) tüm kusur ve kabahatlere iştirak etmiş anlamına gelir. ,
Aralık 1920
• Tüm dünyanın bilmesi gerek ki, Türkiye halkı, Büyük Millet Meclisi ve onun hükümeti uşak muamelesine dayanamaz. Her medenî millet ve hükümet şeklinde varlığının, özgürlük ve bağımsızlığının tanınması isteğinde kati olarak ısrarlıdır. Ve tüm davranışı da bundan ibarettir. Bizler savaşçı değiliz. Barışseveriz. Ve bir an ilkin barışın kuruluşunu görmek ona yardım ve hizmet etmek isteriz.
Eylül 1921, Söylev ve Demeçler
MİLLETİN İRADESİ KARŞISINDA SALTANAT VE HALİFELİK
• Hâkimiyet ve saltanat asla kimse tarafınca, asla hiç kimseye, ilim icabıdır diye; görüşme ile, münakaşa ile verilemez. Egemenlik (egemenlik), saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osma-noğulları, zorla Türk milleti’nin egemenlik ve saltanatına haiz çıkmışlardır. Bu tasallutlarını (sarkıntılıklarını) altı asırdan bu zamana kadar devam ettirmişlerdir. Şimdi de Türk milleti bu mütecavizlerin (saldırganların) hadlerini uyarma ederek, hâkimiyet ve saltanatını isyan ederek kendi eline yine, bilfiil (direkt) almış bulunmakta. Bu bir emrivakidir. Söz mevzusu olan; millete sal meselesi değildir. Sorun aslına bakarsan emrivaki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu kesinlikle olcaktır…
Ekim 1922, Söylev
BAĞIMSIZLIK
• Tam bağımsızlık denildiği vakit siyasî, malî, İktisadî, adlî, askerî, kültürel vs. her hususta tam bağımsızlık, tam serbestlik anlamına gelir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, millet ve memleketin gerçek anlamıyla tüm bağımsızlığından yoksun kalması anlamına gelir.
Ekim 1919, Söylev
• Br devlet ki, fazla olarak yabancılar üstünde yargı hakkını uygulamaktan yoksundur, bu şekilde bir devlete bağımsız denemez.
Şubat 1923, Söylev ve Demeçler II
UYGARLIK
Uygarlık yolunda yürümek ve hedefinize ulaşmak yaşam şartıdır. Bu yol üstünde duraklayanlar, ya da ileri değildir, geri bakmak bilgisizlik ve gafletinde bulunanlar, dünya mendeniyetinin coşkun selleri altında boğulmaya mahkûmdurlar.
Ağustos 1924, Söylev ve Demeçler II
• Büyük dâvamız en medenî ve en müreffeh millet olarak varlığımızı yükseltmektir.
Bu yalnız kurumlarında değildir, düşüncelerinde köklü inkılâplar yapmış olan büyük Türk milletinin dinamik idealidir. Bu ideali en kısa zamanda başarmak için düşünce ve hareketi birlikte yürütmek zorundayız.
Kasım 1937, Söylev ve Demeçler II
YORUMLAR