Dünya'nın şeklinin yuvarlak olduğu ilk kim tarafınca doğrulanmıştır, Dünya'nın şekli ile ilgili bilimsel bilgiyi ilk öne dev...
Dünya'nın şeklinin yuvarlak olduğu ilk kim tarafınca doğrulanmıştır, Dünya'nın şekli ile ilgili bilimsel bilgiyi ilk öne devam eden alim kimdir?
Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu ilk kim bulmuştur?
Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu ilk kim bulmuştur?
Dünya'nın Yuvarlaklığı ve Kendi Çevresinde Dönmesi
- Bilimsel bilgi birikimli olarak ilerleyen bir bilgi türüdür. Bir bilim adamının yapmış olduğu emek harcamalar kendisinden sonrasında gelen öteki bilim adamlarına ışık meblağ. Onlar da bu bilgilere eklemeler yaparak bilime katkıda bulunurlar. Bu durum bilim dünyasında zincirleme devam eden bir olgu olarak kabul ediliyordur. Şimdiye kadar yapılmış olan icatların, keşiflerin ve üretilen teorilerin aslolan membaı İslam dünyasıdır. Bilim İslam bilginlerinden alınan ve ilerletilen bilgilerle gelişme göstermiştir!
- Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu ve kendi ekseni çevresinde döndüğünü yapmış olduğu bilimsel emek harcamalar ve hesaplamalar doğrultusunda ıspat eden ilk Müslüman bilim adamı El-Biruni'dir. Bu mühim bilimsel bilgi Kopernik ve öteki batılı bilim adamları tarafınca senelerce sonrasında keşfedilmiş ve bilim yaşamına sunulmuştur!
Sebep: İç başlık ve sual düzeni!!
Asal sayılardan EBOB EKOK'u ilk kim ve hangi tarihde bulmuştur?
Osmanlı Devleti'nin ilk parasını kim bulmuştur?
Sinemayı ilk kim bulmuştur?
Dünyanın Yuvarlak bulunduğunu deniz kanalıyla kanıtlama etmiştir.
Ferdinand Magellan (1480 - 1521)
1480 senesinde Sabrosa'da hayata merhaba dedi, 27 Nisan27 Nisan Gregorian Takvimine bakılırsa senenin 117. günüdür. Sonraki yıl için 248 (Artık yıllarda 249) gün var
1521 Mactan'da, Filipin; Latin ABD'nın cenup burnundaki, bugün kendi adıyla anılan Latin ABD Latin dilleri konuşan ABD kıtası ülkelerine ve çevresine işaret eder. Öteki bir deyişle bu bölgenin Anglo-Amerikan ve Germen dilleri konuşan bölgeler ile zıtlık oluşturduğu da söylenir.
Magellan Boğazını ilk kere gören meşhur Portekizli gemici.
Minik yaşta saray hizmetlerinde bulunan Magellan, sonraları Portekiz birliğinde vazife aldı. Gençliği Portekizli denizciler yanında gemilerde denizciliği öğrenmekle geçti. Hindistan'da, Doğu Hintler'de ve Asya'da bulunan ve yüzölçümü bakımından dünyada yedinci, nüfus bakımından ikinci sırada yer edinen devlet. Kuzeyinde Keşmir ve Çin, kuzeydoğusunda Nepal ve Bhutan, doğusunda Bangladeş ve Birmanya, güneydoğusunda Seylan, güneyinde Hint Okyanusu, kuzeybatısında Pakistan bulunur. üçgene benzeyen Hindistan yarımadası, ülkenin en büyük kısmını kaplar. ülkenin kapladığı alan 3.287.590 km2 olup, kuzey-güney uzunluğu 3200 km, batı-doğu uzunluğu ise 2400 kilometredir.
Fas'ta çarpışmalara katıldı. Fas'taki çarpışmalar sonunda sakatlandı. Hemen sonra Portekiz kralı ile arası oluşturulan Magellan gözden düştü ve kısa bir süre sonrasında Portekiz birliğindeki görevine son verildi.
1517 senesinde İspanya'ya giden Magellan, Kral İspanya İber Yarımadasının beşte dördünü kaplayan bir Avrupa devleti. Doğu ve kuzeydoğusunda Akdeniz, şimal, kuzeybatı ve güneybatısında Atlas Okyanusu, kuzeydoğusunda Fransa ve Andoro Cumhûriyeti, batısında Portekiz bulunmaktadır. Akdeniz'deki Balear, Atlas Okyanusundaki Kanarya Adaları İspanya'ya aittir.
Beşinci Şarl tarafınca İspanya birliğinde göreve getirildi. Denizciliğin yanısıra coğrafyaya da meraklı idi. Hep batı istikametinde yol alınması halinde doğu ülkelerine ulaşılabileceğini savunmaktaydı. Hatta bu teorisinin gerçekleştirilmesi için dönemin Portekiz kralından yardım istedi. O zamana kadar, ABD kıtasının Coğrafya (Yunanca geo "Yer" ve graphein "yazmak"), Yer'in yüzeyini, insana ve fizyolojik yapıya ilişkin mekânsal görünümler ile farklılaşmaları ve bunlann gerçekleştiği or-tamı inceleyip tanımlayan disiplin. Yeryüzündeki mekânsal görünümler insana ve doğaya ilişkin çeşitli süreçlerden etkilendiği için yerbilim, meteoroloji, ekoloji, biyoloji, demografi, iktisat, siyasetbilimi, sosyoloji, tarih benzer biçimde başka bir çok disiplinle ilişki içindedir. Coğrafi verilerin toplandığı başlıca kayıt harita olduğundan, topografya ve haritacılık da coğrafyanın devamlı yararlandığı alanlardır.
Labrador'dan Rio de Plata'ya kadar olan kısmı keşfedilmişti. Magellan, kıtanın kuzeyden ve güneyden bir geçit vereceğine inanıyordu. Sadece bu isteği kabul edilmemişti. Aynı teklifin, İspanya Kralı Beşinci Şarl tarafınca kabul edilmesi üstüne, 20 Eylül20 Eylül Gregorian Takvimine bakılırsa senenin 263. günüdür. Sonraki yıl için 102 (Artık yıllarda 103) gün var.
1519'da beş minik tekne ve 270 mürettebat ile yola çıkan Magellan, 13 Aralıkta Rio de Janerio'ya ulaştı. Buradaki nehirler vasıtasıyla batıya geçmek isteyen Magellan bir geçit bulamayacağını anlayınca Latin ABD'nın güneyine doğru yelken açtı. Kıyı süresince güneye doğru inmeye başladı. 1520'de Magellan adı verilen geçidi keşfetti. Magellan Boğazına giren filo, bu boğazdan büyük sıkıntılardan sonrasında çıkabildi. Böylece Büyük Okyanusu kuzeybatı doğrultusunda aşmış oldu. Bu sırada, hava şartları, açlık ve denizle boğuştu. Gemilerde isyan çıktıysa da bastırıldı. Sonunda binbir güçlükle boğazı aşabilen Magellan bu yeni okyanusun sularını Atlas Okyanusundan daha sakin bulduğundan ona, ''Pasifik'' adını verdi. ATLAS OKYANUSU Alm. atlantischer Ozean, Fr. Océan Atlantique, İng. Atlantic Ocean. Dünyanın ikinci büyük denizi. Büyüklük bakımından Büyük Okyanustan sonrasında gelir. Doğusunda Avrasya ve Afrika, batısında ABD (şimal ve cenup) bulunur. Bu okyanus, eski dünya ile yeni dünyayı birbirinden ayırır.
Bazıları Şimal Buz Denizi ile Antarktika Okyanusunu da Atlas Okyanusuna dahil ederler. Umumi kanaat, Şimal Buz Denizi ile Antarktika Okyanusunun buraya dahil olmadığı Pasifik Okyanusunda 98 gün açlık ve sorun ile geçen zor bir seyahat yapılmış oldu.
6 Mart 1521'de Mariona Adalarında Fuan'da karaya ayak basan kafile, 16 Mart'ta Filipin Adalarına geçti. Filipinlerde geçirdiği günler esnasında yerliler ile içinde çıkan münakaşa çarpışmaya döndü ve bu sırada Magellan 27 Nisan 27 Nisan Gregorian Takvimine bakılırsa senenin 117. günüdür. Sonraki yıl için 248 (Artık yıllarda 249) gün var
1521'de öldürüldü.
Hemen sonra, Magellan'ın mürettebatından, geriye kalanlar yolculuklarına devam etti. 6 Eylül 1522'de İspanya'ya dönen kafilede 18 şahıs kalmıştı. Dünyanın yuvarlak olduğu deniz kanalıyla dolaşılarak da kanıtlama edilmiş oldu ve Büyük Okyanusun varlığı ortaya çıktı
Dünyanın yuvarlak olduğuna dair ilk bulguların Babililer tarafınca bulunmuş olduğu iddia edilir.. Bununla beraber;
- meşhur matematikçi ve düşünür olan Pisagor, MÖ 500'lü yıllarda Dünyanın yuvarlak bulunduğunu bilmiş ve kurduğu meşhur Pisagor okulunda bunu öğrencilerine öğretmiştir.
- Pisagor'dan sonrasında Eratosthenes de aynı şeyi keşfetmiş, hatta güneş ve ay ışıklarının düşüşlerine bakılırsa dünyanın çevresini hesaplamıştır.
Kaynak: Bilim ve Teknik Dergisi
- meşhur matematikçi ve düşünür olan Pisagor, MÖ 500'lü yıllarda Dünyanın yuvarlak bulunduğunu bilmiş ve kurduğu meşhur Pisagor okulunda bunu öğrencilerine öğretmiştir.
- Pisagor'dan sonrasında Eratosthenes de aynı şeyi keşfetmiş, hatta güneş ve ay ışıklarının düşüşlerine bakılırsa dünyanın çevresini hesaplamıştır.
Kaynak: Bilim ve Teknik Dergisi
aslında dünyanın yuvarlak bulunduğunu magellan bulmamıştır.aslına bakarsan avrupalıların bulmuş olduğu bişeyde yok.onlar o süre insan katletmekle meşguldüler.fakat nedense atilla ilhanında söylediği benzer biçimde 1940 senesinde ne zamanki kendi tarihimizi bırakıp yunan tarihini mevzu aldık o süre bilgisiz kaldık.aynen o şekilde tarih 1453 gösterirken istanbul fethedilecek bizansın alimleri bilginleri kaşifleri papazları meleklerin cinsiyetiyle meşguldüler.daha meleklerin cinsiyetini bilemeyen beyinsizler ne zamandan beri bilim adamı oluyor.
Bu bildiri 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
- Bilimsel bilgi birikimli olarak ilerleyen bir bilgi türüdür. Bir bilim adamının yapmış olduğu emek harcamalar kendisinden sonrasında gelen öteki bilim adamlarına ışık meblağ. Onlar da bu bilgilere eklemeler yaparak bilime katkıda bulunurlar. Bu durum bilim dünyasında zincirleme devam eden bir olgu olarak kabul ediliyordur. Şimdiye kadar yapılmış olan icatların, keşiflerin ve üretilen teorilerin aslolan membaı İslam dünyasıdır. Bilim İslam bilginlerinden alınan ve ilerletilen bilgilerle gelişme göstermiştir!
- Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu ve kendi ekseni çevresinde döndüğünü yapmış olduğu bilimsel emek harcamalar ve hesaplamalar doğrultusunda ıspat eden ilk Müslüman bilim adamı El-Biruni'dir. Bu mühim bilimsel bilgi Kopernik ve öteki batılı bilim adamları tarafınca senelerce sonrasında keşfedilmiş ve bilim yaşamına sunulmuştur!
Dünya'nın yuvarlak olduğu Müslüman bilim adamları tarafınca biliniyordu aslına bakarsan.
El-Birûni
Bîrûnî'nin astronomi alanında yapmış olduğu çalışmaların başlangıcında Sultan Mesut'a 1010'da sunmuş olduğu "Mesudî fi'l Heyeti ve'n-Nücum" adlı yapıtı gelmektedir. Bu yapıt günümüze gelmiş olup bu mevzuda yapmış olduğu çalışmalarının bir kısmı kayıptır. Kanun adlı eserinde Aristo ve Batlamyus'un görüşlerini münakaşa mevzusu yaparak Dünya'nın kendi ekseninde dönüyor oma olasılığı üstünde durması bilim zamanı açısından önemlidir. Sadece bu mevzuda kati bir sonuca varamadığı varsayılan Bîrûnî'nin günümüze değin bu mevzuda bir eseri ulaşmamıştır.
"Nihâyâtü'l-Emâkin" (Türkçe: Mekânların Sonları) adlı yapıtı, coğrafyadan, yerbilim ve jeodeziye kadar bir takım konudaki yazılarını ihtiva eder. Sultan Mesut'a sunmuş olduğu "el-Kanunü'l-Mesudi", Bîrûnî'nin astronomi alanındaki en mühim yapıtıdır. Bilim tarihçilerine bakılırsa o, Kopernik'le başlamış olan uygar astronominin temellerini atmıştır.
Ek olarak gerilim düzleminin gök apsisine bakılırsa eğikliğini de (enlem eğikliği) Kas, Gürgenç ve Gazne'de yapmış olduğu çeşitli hesaplamalarla aslına çok uzak değerlerde bulmuştur. Ek olarak birçok elementli ve bileşikli hesaplayabilmiştir. Boylamın belirlenmesi gerilimininkine nazaran daha zor olduğundan Bîrûnî, iki nokta arasındaki boylam farkını enleme ve aradaki toplam uzaklığa dayanan bir formülle hesaplama yoluna gitmiş, ölçme ve gözlemlerinde hata payını en aza indirgemek için uğraşmıştır. Bunun yanında gözlem aletlerinin boyutunu büyütmek yerine onları çapraz çizgilere bölmeleyerek duyarlılığı arttıracağını keşfederek verniye ilkesinin temellerini atmıştır. Aşağıda ekliptik eğimin kıymetini gören bazı bilim adamlarının ortaya attığı sayı değerleri bulunmaktadır:
Bilim adamı Yıl Ekliptik eğimi
Batlamyus - 23 50'
El Me'mun astronomları 832 23 33' 39â€
Sâbit bin Kurre 875 23 30' 30''
El-Battânî 880 23 35'
El-Bîrûnî 995 23 27'
Tycho Brahe 1790 23 30'
Bradley 1750 23 38'.3
Çağıl ölçütler 1950 23 26'.7
Battani
Battani'nin astronomideki en fazlaca malum başarılarından biri Güneş Yılını 365 gün, 5 saat,46 dakika ve 24 saniye olarak ölçmüş olmasıdır.
Battani'nin Zij adında olan emek vermesi Johannes Kepler, Tycho Brahe benzer biçimde Avrupalı astronomlar üstünde büyük bir tesir yaratmıştır. Nicolaus Copernicus,Zij üç kere Latince'ye çevrilmesine karşın, O'ndan ortalama 700 yıl ilkin yaşamış Battani ne yazdıysa eserlerinde yine etmiştir.
Çağıl dünya, Battani'ye bilim yaşamına katkılarından dolayı hürmetini, saygısını göstermiş ve Ay'daki bir bölgeye Albategnius olarak adını vermiştir.
Battani, Suriye'de Rakka ve vefat etmiş olduğu kent olanŞam'da emek harcamalar yapmıştır. Battani, Batlamyus'un bazı yanlışlarını düzeltmiş ve yeni Güneş ve Ay tablolarında derlemiştir. Uzun süre bilim dünyasında otorite olarak kabul edilmiştir. Güneş'in enberi hareketlerini keşfetmiş, gök kürenin bölümleri üstüne emek harcamalar yapmış ve muhtemelen 5.yüzyılda yaşamış olan Hintli gökbilimci Aryabhata'dan bağımsız olarak, sinüsün ve kısmi olarak da tanjantın hesaplamadaki kullanımınlarını açıklamış ve böylece çağdaş trigonometrinin temelini atmıştır. Battani bunlardan başka astronomide, ekinoksların devinme hareketlerinin değerlerini ve ekliptik eğimi çok yakın bir oran bularak hesaplamıştır. Battani, tablolarında devinim için tekdüze değerlendirmeler kullanmıştır.
O'nun en mühim emek vermesi olan Zij ya da ayarlı astronomik tablolar, Yayla Tibirnitus tarafınca 1116 senesinde De Motu Stellarum olarak Latince'ye çevrilen 57 bölümden oluşan el-Zij es-Sabi adlı eseri Avrupa astronomisinde büyük bir tesir bırakmıştır. Zij, birazcık Hintli tesiri görülen Batlamyus teorisi üstüne bina tesis edilmiştir.[3] Bu eserin bir yeni baskısı 1645 senesinde Bologna'da ortaya çıkmıştır. Yayla'nun orijinal el yazısıyla yazdığı nüshası Vatikan'da; ve Battani tarafınca yazılmış bir el yazma tezi ise Escorial Library'de astronomik kronoloji bölümünde muhafaza edilmektedir.
Battani, gelişmiş ay ve güneş tabloları kullanarak yapmış olduğu gözlemler süresince, Güneş'in dışmerkez kuvvetinin değiştiğini, çağdaş astronomide Dünya'nın Güneş etrafındaki bir eliptik yörünge üstündeki hareketinin eşitliğini ortaya çıkarmıştır.[4]
Kopernik, Kopernik Devrimi'ni başlatan De Revolitionibus Orbium Coelestium adlı kitabında Battani'ye olan minnetini dile getirmiş ve birçok yerde O'ndan alıntılar yapmıştır.
Fergani
Fergani,Kur'an'ın ve aklın prensiplerine uygun olmayan astronomiyi ilk kere tenkid edenler içinde yer aldı.Gök cisimlerinin,Batlamyus ve izindekilerinin iddia etmiş olduğu benzer biçimde bazı akıl dışı ruhi cisimler bulunduğunu kabul etmedi.Onların,akli,kati,homosentrik ve eksantrik daireler şeklinde hareketlere haiz olduklarını ispatladı.Kainatın ve gezegenlerin hacim ve büyüklükleri ile birbirine uzaklıklarını inceledi.Yapmış olduğu hesaplamalar,Kopernik'e kadar Batı astronomisinde değişmez ölçüler olarak kabul edilerek asırlarca kullanıldı.fergani,Güneş'in yarıçapının uzunluğunun 3250 Arap mili bulunduğunu söylemiş oldu.Bu da 6.410.000 metre ve 3990 İngiliz miline eşittir.
Fergani,Güneş'in de kendine bakılırsa hareketli bulunduğunu,ilim tarihinde ilk kere keşfeden alimdir.Kendi devrine kadar gök cisimlerinin hareketi biliniyordu.Sadece,Güneş'in de bir yörügesinin bulunduğunu kendi çevresinde batıdan doğuya doğru döndüğünü ilk kere keşfeden alim Ferganidir.Ek olarak 41 yıl devam eden astronomi incelemelerinde enlem(paralel)ler arasındaki mesafeyi hesapladı.
Fergani,Güneş tutulmasını evvelde tespit eden bir usul de buldu.Bu usulle,842 senesinde bir Güneş tutulması olacağını evvelde tespit etti ve o gün bu mevzuda rasatlarda bulunup incelemeler yapmış oldu.Dünya'nın yuvarlak olduğu mevzusunda yeni deliller gösterdi.
Fergani,856 senesinde Kahire'ye gitmiş ve Usturlab Yapımı üstüne adlı bir yaratı yayınlamıştır.
Astronominin Unsurları(Elements of Astronomy),Fergani'nin astronomi üstüne yazdığı en mühim eserlerinden biridir.833 senesinde yazıldığı tahmin edilen kitap, Batlamyus'un Almagest adlı kitabının betimleyici ve kafi bir özeti niteliği taşımaktadır.Bu kitap,12.yüzyılda Gerardo Cremonesse tarafınca Liber de Aggregationibus Scientie Stellarum et Principiis Celestium Motuum adıyla Latince'ye çevirlmiş ve Regiomontanus devrine kadar,Avrupa'da çok popüler bir yaratı olmuştur.Yapıt üçüncü kere Latince'ye Jacob Christmann tarafınca Muhammedis Alfragani Arabis Chronologia et astronomica elementa adıyla çevrilmiştir 1590 ve 1618 yıllarında Frankfurt'ta basılmıştır.Bu çeviride eserin Jacob Anatoli tarafınca meydana getirilen İbranice çevirisi esas alınmıştır.Jacob Anatoli'nin İbranice çevirisi Qizzur Almagesti adıyla 1231-1235'lerde yapılmıştır.Bu çeviride büyük olasılıkla Gerardo Cremonesse'nin çevirisi kullanılmıştır.Anatoli'nin çevirisi Fergani'ninkinden 3 bölüm fazladır. Bunlardan sonuncusu (33. Bölüm) coğrafya ile ilgilidir ve yeryüzündeki yerlerin konumları ve gün uzunlukları yer alır.
Yapıt,son olarak Hollandalı oryantalist Jacob Golius tarafınca,17.yüzyılda Leiden nüshası temel alınarak Muhammedis Fil. Ketiri Ferganensis. qui Vulgo Alfraganus Dicitur. Elementa Astronomica. Arabice Latine. Cum Notis ad Res Exoticas sive Orientales, quae in iis Occurrunt adı ile Latince'ye çevrilmiş ve 1669'da Amsterdam'da basılmıştır.
Bu yaratı,astronomi alanında 13.yüzyıl bilim adamı Sacrobosco'nun yazıya döktüğü Yer Küresi adlı astronomi kitabına kadar bir el kitabı olarak kullanılmıştır.Sacrobosco,kendi kitabını yazarken bu eserden faydalanmıştır.Ek olarak Dante'nin meşhur eseri İlahi Komedya'daki evren görüşü Fergani'den alınmadır.
Ferdinand Macellan
Ferdinand Macellan
Macellan son yolculuğunu tamamlayamadan Filipinler'deki Mactan Savaşı'nda öldürüldü. Sadece daha ilkin ziyaret etmiş olduğu Baharat Adaları'nın ötesine giderek tüm meridyenlerden geçen ilk insanlardan olmayı başardı. Büyük Okyanus'a seferi esnasında okyanusu çok sakin görmüş olduğu için "pasifik" (sakin) adını veren, ek olarak Cenup ABD'da keşfettiği boğaza kendi adı verilen Portekizli denizci Macellan, Büyük Okyanus'u aşan bir araştırma gezisi yapmış ilk insandır.
Dünyayı dolaşmak suretiyle denize oluşturulan 237 (öteki bir kaynağa bakılırsa 270) denizcinin bir tek 18'i İspanya'ya dönerek seyahatini tamamlamayı başardı. Bu denizcilere Macellan'ın ölümünden sonrasında yönetimi devralan Juan Sebastián Elcano adlı İspanyol liderlik etmiştir.
İlk Yolculuklar
Macellan ilk deniz yolculuğuna 1505 senesinde, hemen hemen 25 yaşlarındayken çıktı. Görevi Francisco de Almeida'yı Portekiz genel valisi olarak Hindistan'a götürmekti. Mahalli bir kral üç yıl ilkin Vasco da Gama'ya vergi verdiği halde Almedia'ya vermeyi reddedince Macellan bu yolculuğunda ilk kez bir harp görmüş oldu. Almedia bugünkü Tanzanya'da bulunan devrin başkenti Kilwa'ya saldırıp bu bölgeyi ele geçirdi.
1506 senesinde Macellan doğu Hindistan'a giderek Baharat Adaları'na bulgu gezilerinde bulunmuş oldu. Şubat 1509'da, Osmanlı Devleti'nin bölgedeki gücünün gerilemesinin başlangıcı olarak da görülen Diu deniz savaşı'na katıldı. 1510 senesinde kaptanlığa getirildi, fakat bir yıl içinde doğuya izinsiz vapur götürmek yüzünden bu yetkisini yitirdi ve Portekiz'e geri dönmeye zorlandı.
1511'de Fas'a gönderildi ve burada Azamor Savaşı'na katıldı. Bu muharebede dizinden ciddi halde yaralandı. İzin almadan savaşı terk edince Almedia'nın bakış açısından düştü, ek olarak Emevilerle yasadışı tecim yapmakla suçlandı. Suçlamaların birçoğu zaman içinde tesirini kaybetse de, Macellan Portekiz kralı I. Manuel'in bakış açısından düştü. Kral, Macellan'ın ücretini artırmayı reddetti ve 15 Mayıs 1514'ten sonrasında yeni iş teklifinde bulunmayacağını bildirdi. Bunun üstüne Macellan hizmetini İspanya Krallığına sunmaya karar verdi.
Seyahati
Ok Sanlúcar de Barrameda'yı göstermektedir.
10 Ağustos 1519'da Macellan'ın emrindeki beş vapur Seville'den ayrıldı ve Guadalquivir Nehri'ni geçerek nehrin ağzında yer edinen Sanlúcar de Barrameda 'ya ulaştı. Gemiler burada beş haftadan daha uzun süre beklediler. İspanyol yöneticiler Portekizli amiral mevzusunda şüpheci ve ihtiyatlıydı, neredeyse Macellan'ın denize açılmasına karşı çıktılar ve Portekizli vapur tayfasının nerede ise tamamını İspanyol denizcilerle değiştirdiler. Fakat sonunda Macellan, 20 Eylül'de emrindeki ortalama 270 denizciyle beraber Sanlúcar de Barrameda'dan yola çıktı.
Kral Manuel Ferdinand, yakalamak suretiyle bir deniz müfrezesi yolladıysa da Macellan Portekiz güçlerinden kaçmayı başardı. Kanarya Adaları'nda bir mola verdikten sonrasında Cape Verde adalarına ulaştı, buradan Brezilya'daki Cape St. Augustine'ye doğru yola çıktı. 20 Kasım'da ekvatorugeçtiler ve 6 Aralık'ta Brezilya göründü.
Brezilya Portekizlilere ilişik olduğundan Macellan burada durmaktan kaçındı ve 20 Aralık'ta bugünkü Rio de Janeiro yakınlarına demir attı. Burada çeşitli takviyeler yapılmış oldu fakat fena koşullar yüzünden gecikmeler oldu. Hemen sonra, Cenup ABD'nın doğu kıyılarına doğru yelken açarak, Macellan'ın Baharat Adaları'na ulaştığını düşündüğü boğazı aradılar. Filo 10 Ocak 1520'de RÃo de la Plata'ya ulaştı.
Macellan'ın güzergâhı Cenup ABD'nın cenup ucunu keserek Atlas ve Büyük Okyanus'u birleştiriyordu.
31 Mart'ta mürettebatın bir kısmı Puerto San Julian adını verdiği bir grup oluşturdu. Beş gemiden ikisinin kaptanlarının da katılmış olduğu bir isyan çıktı. Mürettebat genel olarak sadık çıkmış olduğu için isyan başarısız oldu. Quesada idam edildi, Cartagena ve bir keşiş de tenha bir kıyıda bırakılarak terkedildi.
Seyahat devam etti. Santiago gemisi gözlem yapmak için kıyılara yapmış olduğu bir gezide fırtınaya yakalanarak battı. Tüm mürettebatı karaya çıkmayı başaran gemiden iki şahıs Macellan'a haber ulaştırdı, kıyıdakilere yardım geldi. Sadece Macellan bu maceradan sonrasında tekrardan yola koyulmadan ilkin birkaç hafta beklemeyi tercih etti.
Filo, 24 Ağustos 1520'de 52° cenup enleminde Cape Virgenes'e ulaştı. Deniz tuzlu ve derin olduğundan geçişi buldukları kanısına vardılar. Dört vapur çetin bir seyahat sonunda, Macellan'ın 1 Kasım Tüm Azizler Günü'nde aştıkları için Estreito de Todos los Santos (Tüm Azizler Kanalı) adını verdiği 373 mil uzunluğundaki kanalı geçtiler. Bu boğazın günümüzde adıMacellan Boğazı'dır. Macellan ilk olarak Concepcion ve San Antonio'yu boğazı keşfetmekle görevlendirdi, sadece Gomez tarafınca yönetilen San Antonio kaçarak İspanya'ya döndü. 28 Kasım'da kalan üç vapur Büyük Okyanus'a ulaştı. Macellan buranın adını suyun durağanlığından dolayı Mar Pacifico (Pasifik Okyanusu → eylemsiz, durağan deniz) koymuştur.
Kuzeybatıya giden ekip 13 Şubat 1521'de ekvatora ulaştı. 6 Mart'ta Marianas'ta, 16 Mart'ta ise kalan 150 şahıs ileFilipinler'deki Homonhon adasındaydılar. Macellan Malay tercümanı yardımıyla yerli halkla anlaşabiliyordu. Limasawa Adası'ndan Rajah Kolambu ile karşılıklı hediyeler alıp verdiler ve onun önderliğinde 7 Nisan'da Cebu Adası'na gittiler. Cebu Adası'ndan Rajah Humabon onlara dostça davrandı, hatta Hıristiyanlığa geçmeyi bile kabul etti.
Magellan anıtının önünde Lapu Lapuonuruna yapılmış olan başka bir anıt da bulunmaktadır
Filipinli yerlilerle geçen ilk dostluk günlerinin aldatıcı olduğu kısa zamanda anlaşıldı. Macellan 27 Nisan 1521'de Lapu-Lapu önderliğindeki yerlilerle girmiş olduğu Mactan Savaşı'nda öldü. Yolculuğa para vererek katılan Antonio Pigafetta adlı varlıklı gezgin Macellan'ın ölümü ile sonuçlanan vakalara tanıklık etmiştir ve bunu anılarında yazar:
Sabah olduğunda 49 şahıs belimize kadar gelen suya atladık ve suyun içinden kıyıya ulaşana değin iki ok atımı mesafe kadar yürüdük. Botlarımız suyun içindeki kayalardan dolayı daha ileri gidemiyordu. 11 adamı botları korumak suretiyle geride bırakarak devam ettik. Kıyıya ulaştığımızda 1500 kadar yerli üç bölüm halinde gruplanmıştı. Bizi gördüklerinde harp çığlıkları atmaya başladılar. Tüfekli adamlar ve okçular otuz dakika kadar savaştılar, sadece bir işe yaramadı. Kaptanı tanıyan bazıları üstüne hücum etti ve kafasından miğferini düşürdüler. Bir yerli yüzüne doğru bambu bir mızrak savurdu, fakat kaptan kargısıyla onu derhal öldürdü, kargıyı vücudunda bırakarak. Sonrasında kılıcına el attı fakat yarıya kadar çekebildi, şu sebeple bambu mızrakla kolundan yaralanmıştı. Bunu gören yerliler topluca üzerine çullandılar. Biri sol bacağına bir pala ile vurdu, bu, kaptanın yüzüstü düşmesine sebep oldu. Derhal üstüne bambu ve demir mızraklarla, palalarla saldırdılar. Bizim ışığımızı, aynamızı, yardımcımızı, gerçek önderimizi öldürene değin. Onu yaraladıklarında hepimizin botlara bindiğinden güvenilir olmak için birçok kez geriye dönerek baktı. Sonrasında onu ölü bir halde geride bırakarak biz yaralanmışlar, yenilmişler, elimizden geldiğince, hareket etmeye başlamış olan botlara doğru çekildik..
Macellan'ın ölümünden 16 ay sonrasında gemilerinden önde gelen Victoria dünyayı dolaşarak İspanya'ya dönmeyi başardı.
Dünya turu ve dönüşü
Macellan vasiyetnamesinde, köle olan Malay tercümanının özgür bırakılmasını istemişti. Enrique adını kullanan, Henry the Black olarak vaftiz edilmiş tercüman, Sumatralı köle tüccarları tarafınca yurdunda ele geçirilip satılmıştı. Macellan ile yapmış olduğu birçok yolculukla dünyayı tam anlamıyla dolaşmış ilk şahıs Enrique'dir. Macellan'ın Malacca'ya yapmış olduğu ilk seferlerde hizmetine giren Enrique, Afrika'daki savaşlarda, sahibinin Portekiz'de kralın huzurunda gözden düşüşünde ve tekrardan başarıya ulaşmış bir halde filosuyla denizlere açılışında hep yanındaydı. Fakat geminin yeni kaptanı Mactan'da Enrique'yi özgür bırakmayı reddetti.
Enrique 1 Mayıs'ta Rajah Humabon'un yardımı ile 30 kadar ölü denizcinin arasına karışarak kaçmayı başardı. Antonio Pigafetta dille ilgili notlar tutmaktaydı ve görünüşe bakılırsa yolculuğun geri kalanında iletişimi sürdürebildi.
Filipinlerde uğradıkları kayıplar bulgu ekibinin sayısını ciddi halde azalttı, kalan üç gemiyi yönetim edemez hale geldiler. Bu sebeple 2 Mayıs 1521'de Concepción 'u terk ettiler ve kendilerine karşı kullanılmasını önlemek amacıyla yaktılar. Artık bir tek Trinidad ve Victoria 'dan ibaret kalan filo batıya,Palawan'a doğru ilerledi. 21 Haziran 1521'de bu adadan ayrıldılar ve sığ sularda yol bulabilen Moro rehberler yardımı ile Brunei - Borneo'ya ulaştılar.
Brunei'nin dalgakıranlarında 35 gün demir attılar. Venedikli Pigafetta burada görmüş olduğu Rajah Siripada'nın altınlarından ve yumurta büyüklüğündeki incilerden bahseder. Brunei ek olarak övündüğü evcil fillere ve 62 toptan oluşan bir kuvvete sahipti, ki bu Macellan'ın gemilerinin enerjisini beşe katlıyordu. Pigafetta ek olarak Avrupa'da hemen hemen çok nadir görülen porselen vegözlük benzer biçimde örnekler vasıtasıyla krallığın haiz olduğu teknolojiden de sözeder.
Maluku Adaları'na (Baharat Adaları) 6 Kasım 1521'de ulaştıklarında 115 şahıs kalmışlardı. Portekizlilere yakın olan Ternate sultanının rakibi Tidore sultanı ile birazcık tecim yapmayı başardılar.
Kalan iki vapur kıymetli baharatlarla dolu olarak batıya, İspanya'ya doğru yola çıkmaya çalıştı. Sadece Molucca'yı terk ettiklerinde Trinidad 'ın su aldığını keşfettiler. Mürettebat deliği bularak onarmaya çalıştı fakat başaramadı. Trinidad için çok süre harcamak zorunda kalacaklarını anladılar, daha minik olan Victoria ise kalan denizcilerin hepsini alacak durumda değildi. Netice olarak bir grup denizciyle beraber Victoria İspanya'ya doğru yola çıktı. Birkaç hafta sonrasında da Trinidad Büyük Okyanus rotasını izleyerek İspanya'ya varmak amacıyla Molucca'yı terketti, fakat vapur Portekizliler tarafınca yakalandı ve onların nezarete altındayken fırtına sonucu battı.
Victoria Hint Okyanusu'ndan eve doğru 21 Aralık 1521'de yola çıktı. 6 Mayıs 1522'de Juan Sebastián Elcano yönetimindeki vapur umut Burnu'nu geçerken tayın olarak bir tek pirinç kalmıştı. Cape Verde Adaları'na ulaşamadan 20 denizci açlıktan ve c vitamini eksikliğinde ortaya çıkan skorbüt hastalığından öldü. Oysaki gemide bugün c vitamini ihtiva ettiği malum tonlarca karanfil bulunuyordu. 9 Haziran'da, 26 tonluk baharat, karanfil ve tarçından oluşan kargoyu yitirme korkusuyla 13 denizciyi daha Portekiz yönetimindeki bu adada bıraktı.
6 Eylül 1522'de yola çıkışlarından neredeyse tam üç yıl sonrasında Juan Sebastián Elcano ve kalan denizcileri taşıyan Victoria İspanya'ya ulaştı. Bulgu gezisi aslında azca da olsa kâr getirmişti, sadece denizciler tam ücretlerini alamadılar. 1522 sonbaharında mürettebat Valladolid'de krallığın huzuruna çıktığında Maximilianus Transylvanus ile görüştü ve yolculuğa dair ilk rapor 1523 senesinde yayımlandı. Pigafetta'nın yazdıkları 1525'e kadar ortaya çıkmadı, hatta tam olarak yayınlanması 18. yüzyıl sonlarını bulmuştur.
Trinidad gemisindeki 55 mürettebatın dördü 1525'te İspanya'ya ulaşmayı başardı, kalan 51 şahıs çeşitli savaşlar ya da hastalıklar yüzünden ölmüştü.
Keşifleri
Macellan'ın bulgu gezisi dünya çevresinde meydana getirilen ilk seyahattir ve Cenup ABD'daki boğazdan geçerek Atlas ile Büyük Okyanus'u birleştiren ilk deniz yolculuğudur. Macellan'ın ekibi Avrupa için tamamen yeni olan bir çok hayvan türü ile karşılaştı. Bunlardan bazıları "hörgüçsüz develer" olarak tanımlanan lamalar ve "tüyleri yolunmayan fakat derisi yüzülen siyah kazlar" olarak tanımlanan penguenlerdir.
En yakın iki galaksi olan Macellan Bulutsuları Cenup yarımkürede ortaya çıkarıldı. 69.800 km olan yolculukları yardımıyla dünyanın çevresini de hesaplanmış oldu.
Bu seyahat yardımıyla, internasyonal bir saat sisteminin gerekliliği ortaya çıktı. Döndüklerinde, dikkatle tutulan seyir defterine karşın geride kalanlarla günlerinin uyuşmadığını farkettiler. Fakat günlerin uzunluğu arasındaki farkı hesaplayacak kadar kati ölçüm yapabilen saatleri yoktu. Zaman içinde ilgili bu olgu büyük coşku yarattı, hususi bir kurul bu garipliği bildirmek suretiyle Papa'ya yollandı.
Ferdinand Macellan
Macellan son yolculuğunu tamamlayamadan Filipinler'deki Mactan Savaşı'nda öldürüldü. Sadece daha ilkin ziyaret etmiş olduğu Baharat Adaları'nın ötesine giderek tüm meridyenlerden geçen ilk insanlardan olmayı başardı. Büyük Okyanus'a seferi esnasında okyanusu çok sakin görmüş olduğu için "pasifik" (sakin) adını veren, ek olarak Cenup ABD'da keşfettiği boğaza kendi adı verilen Portekizli denizci Macellan, Büyük Okyanus'u aşan bir araştırma gezisi yapmış ilk insandır.
Dünyayı dolaşmak suretiyle denize oluşturulan 237 (öteki bir kaynağa bakılırsa 270) denizcinin bir tek 18'i İspanya'ya dönerek seyahatini tamamlamayı başardı. Bu denizcilere Macellan'ın ölümünden sonrasında yönetimi devralan Juan Sebastián Elcano adlı İspanyol liderlik etmiştir.
İlk Yolculuklar
Macellan ilk deniz yolculuğuna 1505 senesinde, hemen hemen 25 yaşlarındayken çıktı. Görevi Francisco de Almeida'yı Portekiz genel valisi olarak Hindistan'a götürmekti. Mahalli bir kral üç yıl ilkin Vasco da Gama'ya vergi verdiği halde Almedia'ya vermeyi reddedince Macellan bu yolculuğunda ilk kez bir harp görmüş oldu. Almedia bugünkü Tanzanya'da bulunan devrin başkenti Kilwa'ya saldırıp bu bölgeyi ele geçirdi.
1506 senesinde Macellan doğu Hindistan'a giderek Baharat Adaları'na bulgu gezilerinde bulunmuş oldu. Şubat 1509'da, Osmanlı Devleti'nin bölgedeki gücünün gerilemesinin başlangıcı olarak da görülen Diu deniz savaşı'na katıldı. 1510 senesinde kaptanlığa getirildi, fakat bir yıl içinde doğuya izinsiz vapur götürmek yüzünden bu yetkisini yitirdi ve Portekiz'e geri dönmeye zorlandı.
1511'de Fas'a gönderildi ve burada Azamor Savaşı'na katıldı. Bu muharebede dizinden ciddi halde yaralandı. İzin almadan savaşı terk edince Almedia'nın bakış açısından düştü, ek olarak Emevilerle yasadışı tecim yapmakla suçlandı. Suçlamaların birçoğu zaman içinde tesirini kaybetse de, Macellan Portekiz kralı I. Manuel'in bakış açısından düştü. Kral, Macellan'ın ücretini artırmayı reddetti ve 15 Mayıs 1514'ten sonrasında yeni iş teklifinde bulunmayacağını bildirdi. Bunun üstüne Macellan hizmetini İspanya Krallığına sunmaya karar verdi.
Seyahati
Ok Sanlúcar de Barrameda'yı göstermektedir.
10 Ağustos 1519'da Macellan'ın emrindeki beş vapur Seville'den ayrıldı ve Guadalquivir Nehri'ni geçerek nehrin ağzında yer edinen Sanlúcar de Barrameda 'ya ulaştı. Gemiler burada beş haftadan daha uzun süre beklediler. İspanyol yöneticiler Portekizli amiral mevzusunda şüpheci ve ihtiyatlıydı, neredeyse Macellan'ın denize açılmasına karşı çıktılar ve Portekizli vapur tayfasının nerede ise tamamını İspanyol denizcilerle değiştirdiler. Fakat sonunda Macellan, 20 Eylül'de emrindeki ortalama 270 denizciyle beraber Sanlúcar de Barrameda'dan yola çıktı.
Kral Manuel Ferdinand, yakalamak suretiyle bir deniz müfrezesi yolladıysa da Macellan Portekiz güçlerinden kaçmayı başardı. Kanarya Adaları'nda bir mola verdikten sonrasında Cape Verde adalarına ulaştı, buradan Brezilya'daki Cape St. Augustine'ye doğru yola çıktı. 20 Kasım'da ekvatorugeçtiler ve 6 Aralık'ta Brezilya göründü.
Brezilya Portekizlilere ilişik olduğundan Macellan burada durmaktan kaçındı ve 20 Aralık'ta bugünkü Rio de Janeiro yakınlarına demir attı. Burada çeşitli takviyeler yapılmış oldu fakat fena koşullar yüzünden gecikmeler oldu. Hemen sonra, Cenup ABD'nın doğu kıyılarına doğru yelken açarak, Macellan'ın Baharat Adaları'na ulaştığını düşündüğü boğazı aradılar. Filo 10 Ocak 1520'de RÃo de la Plata'ya ulaştı.
Macellan'ın güzergâhı Cenup ABD'nın cenup ucunu keserek Atlas ve Büyük Okyanus'u birleştiriyordu.
31 Mart'ta mürettebatın bir kısmı Puerto San Julian adını verdiği bir grup oluşturdu. Beş gemiden ikisinin kaptanlarının da katılmış olduğu bir isyan çıktı. Mürettebat genel olarak sadık çıkmış olduğu için isyan başarısız oldu. Quesada idam edildi, Cartagena ve bir keşiş de tenha bir kıyıda bırakılarak terkedildi.
Seyahat devam etti. Santiago gemisi gözlem yapmak için kıyılara yapmış olduğu bir gezide fırtınaya yakalanarak battı. Tüm mürettebatı karaya çıkmayı başaran gemiden iki şahıs Macellan'a haber ulaştırdı, kıyıdakilere yardım geldi. Sadece Macellan bu maceradan sonrasında tekrardan yola koyulmadan ilkin birkaç hafta beklemeyi tercih etti.
Filo, 24 Ağustos 1520'de 52° cenup enleminde Cape Virgenes'e ulaştı. Deniz tuzlu ve derin olduğundan geçişi buldukları kanısına vardılar. Dört vapur çetin bir seyahat sonunda, Macellan'ın 1 Kasım Tüm Azizler Günü'nde aştıkları için Estreito de Todos los Santos (Tüm Azizler Kanalı) adını verdiği 373 mil uzunluğundaki kanalı geçtiler. Bu boğazın günümüzde adıMacellan Boğazı'dır. Macellan ilk olarak Concepcion ve San Antonio'yu boğazı keşfetmekle görevlendirdi, sadece Gomez tarafınca yönetilen San Antonio kaçarak İspanya'ya döndü. 28 Kasım'da kalan üç vapur Büyük Okyanus'a ulaştı. Macellan buranın adını suyun durağanlığından dolayı Mar Pacifico (Pasifik Okyanusu → eylemsiz, durağan deniz) koymuştur.
Kuzeybatıya giden ekip 13 Şubat 1521'de ekvatora ulaştı. 6 Mart'ta Marianas'ta, 16 Mart'ta ise kalan 150 şahıs ileFilipinler'deki Homonhon adasındaydılar. Macellan Malay tercümanı yardımıyla yerli halkla anlaşabiliyordu. Limasawa Adası'ndan Rajah Kolambu ile karşılıklı hediyeler alıp verdiler ve onun önderliğinde 7 Nisan'da Cebu Adası'na gittiler. Cebu Adası'ndan Rajah Humabon onlara dostça davrandı, hatta Hıristiyanlığa geçmeyi bile kabul etti.
Magellan anıtının önünde Lapu Lapuonuruna yapılmış olan başka bir anıt da bulunmaktadır
Filipinli yerlilerle geçen ilk dostluk günlerinin aldatıcı olduğu kısa zamanda anlaşıldı. Macellan 27 Nisan 1521'de Lapu-Lapu önderliğindeki yerlilerle girmiş olduğu Mactan Savaşı'nda öldü. Yolculuğa para vererek katılan Antonio Pigafetta adlı varlıklı gezgin Macellan'ın ölümü ile sonuçlanan vakalara tanıklık etmiştir ve bunu anılarında yazar:
Sabah olduğunda 49 şahıs belimize kadar gelen suya atladık ve suyun içinden kıyıya ulaşana değin iki ok atımı mesafe kadar yürüdük. Botlarımız suyun içindeki kayalardan dolayı daha ileri gidemiyordu. 11 adamı botları korumak suretiyle geride bırakarak devam ettik. Kıyıya ulaştığımızda 1500 kadar yerli üç bölüm halinde gruplanmıştı. Bizi gördüklerinde harp çığlıkları atmaya başladılar. Tüfekli adamlar ve okçular otuz dakika kadar savaştılar, sadece bir işe yaramadı. Kaptanı tanıyan bazıları üstüne hücum etti ve kafasından miğferini düşürdüler. Bir yerli yüzüne doğru bambu bir mızrak savurdu, fakat kaptan kargısıyla onu derhal öldürdü, kargıyı vücudunda bırakarak. Sonrasında kılıcına el attı fakat yarıya kadar çekebildi, şu sebeple bambu mızrakla kolundan yaralanmıştı. Bunu gören yerliler topluca üzerine çullandılar. Biri sol bacağına bir pala ile vurdu, bu, kaptanın yüzüstü düşmesine sebep oldu. Derhal üstüne bambu ve demir mızraklarla, palalarla saldırdılar. Bizim ışığımızı, aynamızı, yardımcımızı, gerçek önderimizi öldürene değin. Onu yaraladıklarında hepimizin botlara bindiğinden güvenilir olmak için birçok kez geriye dönerek baktı. Sonrasında onu ölü bir halde geride bırakarak biz yaralanmışlar, yenilmişler, elimizden geldiğince, hareket etmeye başlamış olan botlara doğru çekildik..
Macellan'ın ölümünden 16 ay sonrasında gemilerinden önde gelen Victoria dünyayı dolaşarak İspanya'ya dönmeyi başardı.
Dünya turu ve dönüşü
Macellan vasiyetnamesinde, köle olan Malay tercümanının özgür bırakılmasını istemişti. Enrique adını kullanan, Henry the Black olarak vaftiz edilmiş tercüman, Sumatralı köle tüccarları tarafınca yurdunda ele geçirilip satılmıştı. Macellan ile yapmış olduğu birçok yolculukla dünyayı tam anlamıyla dolaşmış ilk şahıs Enrique'dir. Macellan'ın Malacca'ya yapmış olduğu ilk seferlerde hizmetine giren Enrique, Afrika'daki savaşlarda, sahibinin Portekiz'de kralın huzurunda gözden düşüşünde ve tekrardan başarıya ulaşmış bir halde filosuyla denizlere açılışında hep yanındaydı. Fakat geminin yeni kaptanı Mactan'da Enrique'yi özgür bırakmayı reddetti.
Enrique 1 Mayıs'ta Rajah Humabon'un yardımı ile 30 kadar ölü denizcinin arasına karışarak kaçmayı başardı. Antonio Pigafetta dille ilgili notlar tutmaktaydı ve görünüşe bakılırsa yolculuğun geri kalanında iletişimi sürdürebildi.
Filipinlerde uğradıkları kayıplar bulgu ekibinin sayısını ciddi halde azalttı, kalan üç gemiyi yönetim edemez hale geldiler. Bu sebeple 2 Mayıs 1521'de Concepción 'u terk ettiler ve kendilerine karşı kullanılmasını önlemek amacıyla yaktılar. Artık bir tek Trinidad ve Victoria 'dan ibaret kalan filo batıya,Palawan'a doğru ilerledi. 21 Haziran 1521'de bu adadan ayrıldılar ve sığ sularda yol bulabilen Moro rehberler yardımı ile Brunei - Borneo'ya ulaştılar.
Brunei'nin dalgakıranlarında 35 gün demir attılar. Venedikli Pigafetta burada görmüş olduğu Rajah Siripada'nın altınlarından ve yumurta büyüklüğündeki incilerden bahseder. Brunei ek olarak övündüğü evcil fillere ve 62 toptan oluşan bir kuvvete sahipti, ki bu Macellan'ın gemilerinin enerjisini beşe katlıyordu. Pigafetta ek olarak Avrupa'da hemen hemen çok nadir görülen porselen vegözlük benzer biçimde örnekler vasıtasıyla krallığın haiz olduğu teknolojiden de sözeder.
Maluku Adaları'na (Baharat Adaları) 6 Kasım 1521'de ulaştıklarında 115 şahıs kalmışlardı. Portekizlilere yakın olan Ternate sultanının rakibi Tidore sultanı ile birazcık tecim yapmayı başardılar.
Kalan iki vapur kıymetli baharatlarla dolu olarak batıya, İspanya'ya doğru yola çıkmaya çalıştı. Sadece Molucca'yı terk ettiklerinde Trinidad 'ın su aldığını keşfettiler. Mürettebat deliği bularak onarmaya çalıştı fakat başaramadı. Trinidad için çok süre harcamak zorunda kalacaklarını anladılar, daha minik olan Victoria ise kalan denizcilerin hepsini alacak durumda değildi. Netice olarak bir grup denizciyle beraber Victoria İspanya'ya doğru yola çıktı. Birkaç hafta sonrasında da Trinidad Büyük Okyanus rotasını izleyerek İspanya'ya varmak amacıyla Molucca'yı terketti, fakat vapur Portekizliler tarafınca yakalandı ve onların nezarete altındayken fırtına sonucu battı.
Victoria Hint Okyanusu'ndan eve doğru 21 Aralık 1521'de yola çıktı. 6 Mayıs 1522'de Juan Sebastián Elcano yönetimindeki vapur umut Burnu'nu geçerken tayın olarak bir tek pirinç kalmıştı. Cape Verde Adaları'na ulaşamadan 20 denizci açlıktan ve c vitamini eksikliğinde ortaya çıkan skorbüt hastalığından öldü. Oysaki gemide bugün c vitamini ihtiva ettiği malum tonlarca karanfil bulunuyordu. 9 Haziran'da, 26 tonluk baharat, karanfil ve tarçından oluşan kargoyu yitirme korkusuyla 13 denizciyi daha Portekiz yönetimindeki bu adada bıraktı.
6 Eylül 1522'de yola çıkışlarından neredeyse tam üç yıl sonrasında Juan Sebastián Elcano ve kalan denizcileri taşıyan Victoria İspanya'ya ulaştı. Bulgu gezisi aslında azca da olsa kâr getirmişti, sadece denizciler tam ücretlerini alamadılar. 1522 sonbaharında mürettebat Valladolid'de krallığın huzuruna çıktığında Maximilianus Transylvanus ile görüştü ve yolculuğa dair ilk rapor 1523 senesinde yayımlandı. Pigafetta'nın yazdıkları 1525'e kadar ortaya çıkmadı, hatta tam olarak yayınlanması 18. yüzyıl sonlarını bulmuştur.
Trinidad gemisindeki 55 mürettebatın dördü 1525'te İspanya'ya ulaşmayı başardı, kalan 51 şahıs çeşitli savaşlar ya da hastalıklar yüzünden ölmüştü.
Keşifleri
Macellan'ın bulgu gezisi dünya çevresinde meydana getirilen ilk seyahattir ve Cenup ABD'daki boğazdan geçerek Atlas ile Büyük Okyanus'u birleştiren ilk deniz yolculuğudur. Macellan'ın ekibi Avrupa için tamamen yeni olan bir çok hayvan türü ile karşılaştı. Bunlardan bazıları "hörgüçsüz develer" olarak tanımlanan lamalar ve "tüyleri yolunmayan fakat derisi yüzülen siyah kazlar" olarak tanımlanan penguenlerdir.
En yakın iki galaksi olan Macellan Bulutsuları Cenup yarımkürede ortaya çıkarıldı. 69.800 km olan yolculukları yardımıyla dünyanın çevresini de hesaplanmış oldu.
Bu seyahat yardımıyla, internasyonal bir saat sisteminin gerekliliği ortaya çıktı. Döndüklerinde, dikkatle tutulan seyir defterine karşın geride kalanlarla günlerinin uyuşmadığını farkettiler. Fakat günlerin uzunluğu arasındaki farkı hesaplayacak kadar kati ölçüm yapabilen saatleri yoktu. Zaman içinde ilgili bu olgu büyük coşku yarattı, hususi bir kurul bu garipliği bildirmek suretiyle Papa'ya yollandı.
Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu ilk kim bulmuştur?
*Pisagor,MÖ 590 lı yıllarda Dünya'nın Güneş çevresinde döndüğünü ve Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu ileri devam eden ilk kişiydi.Sadece Pisagor'un bu söylediğine bilimle uğraşan kişilerin haricinde inanan olmamıştı.Pisagor'dan 200 yıl sonrasında Aristo, gözlemleri sonunda Dünya'nın yuvarlak olduğu ileri sürdü.
*Biruni: 972-1050 yılları aralığında Dünya'nın küre şeklinde bulunduğunu yer çekiminin varlığını ortaya koydu.
*Macellan: Dünya'nın çevresini dolaşan ilk denizcidir.
*Maceraperes bir denizci olan Kristof Kolomb Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu kitaplardan okumuştu.1492 senesinde 3 minik vapur ile beraber yola çıktı.Sürekli batıya doğru gitti.Hindistan'a ulaştığını zannetti fakat gittiği yer ABD kıtasıydı.Eğer Dünya yuvarlaksa yönünü değiştirmeden başladığı yere yine geleceğini biliyordu.Fakat bunu başaramadan öldü.Sadece gemilerinde bir tanesi yola devam etti.Böylece Dünya'da tam yuvarlaktı.
*Pisagor,MÖ 590 lı yıllarda Dünya'nın Güneş çevresinde döndüğünü ve Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu ileri devam eden ilk kişiydi.Sadece Pisagor'un bu söylediğine bilimle uğraşan kişilerin haricinde inanan olmamıştı.Pisagor'dan 200 yıl sonrasında Aristo, gözlemleri sonunda Dünya'nın yuvarlak olduğu ileri sürdü.
*Biruni: 972-1050 yılları aralığında Dünya'nın küre şeklinde bulunduğunu yer çekiminin varlığını ortaya koydu.
*Macellan: Dünya'nın çevresini dolaşan ilk denizcidir.
*Maceraperes bir denizci olan Kristof Kolomb Dünya'nın yuvarlak bulunduğunu kitaplardan okumuştu.1492 senesinde 3 minik vapur ile beraber yola çıktı.Sürekli batıya doğru gitti.Hindistan'a ulaştığını zannetti fakat gittiği yer ABD kıtasıydı.Eğer Dünya yuvarlaksa yönünü değiştirmeden başladığı yere yine geleceğini biliyordu.Fakat bunu başaramadan öldü.Sadece gemilerinde bir tanesi yola devam etti.Böylece Dünya'da tam yuvarlaktı.
Asal sayılardan EBOB EKOK'u ilk kim ve hangi tarihde bulmuştur?
Osmanlı Devleti'nin ilk parasını kim bulmuştur?
Sinemayı ilk kim bulmuştur?
YORUMLAR