Emziren Annenin Beslenmesi Emzirirken nasıl besleneceğiniz konusunda merak ettiğiniz noktalar olabilir. Doğum sonrası fazla kilolar...
Emziren Annenin Beslenmesi
Emzirirken nasıl besleneceğiniz konusunda merak ettiğiniz noktalar olabilir. Doğum sonrası fazla kilolarınız sizi rahatsız edebilir. Sizlere, emzirme döneminizde beslenmeniz ve kilolarınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulmanız konularında yardımcı olmak istiyoruz.
Emziren annelerin sütleri arasında içerik açısından fazla bir fark olmaz. Ancak ürettikleri sütün miktarı farklı olabilir, Huzurlu olmanız, dengeli beslenmeniz ve iyi dinlenmeniz, süt üretiminizi artırır, Ancak sık sık emzirmek ve göğüslerin iyi boşalmasını sağlamak sütü en çok artıran yöntemlerdir.
Hamileliğinizdeki beslenme alışkanlığınıza emzirirken de devam etmelisiniz. Değişik besin guruplarından beslenmeye ve öğün aralarında sağlıklı atıştırmalar yapmaya özen göstermelisiniz. Emzirme sırasında günlük kalori ihtiyacınıza ek olarak 500 kalori daha fazla beslenmeniz yeterlidir. Bu ihtiyacı karşılamak üzere ek olarak 2 su bardağı süt, bir yumurta veya o kadar et, 2-3 ince dilim ekmek veya unlu bir yiyecek, bir adet meyve, bir porsiyon sebze yemeniz yeterlidir.
Emziren annenin aldığı bazı besinler, bebeği olumsuz etkileyebilir.
Bebekler anne sütüne karşı alerji geliştirmezler. Ancak bazen annenin diyetiyle sütüne geçen maddeler bebekleri rahatsız edebilir. Bebekte aşırı ağlama, kusma, ishal, karında şişkinlik ve yanaklarda döküntüler gelişebilir. Eğer bir besin gurubundan şüphelenirseniz, bir hafta süreyle bu besinlerden kaçınmalısınız. Daha sonra az miktarlarda alıp bebeği gözlemlemelisiniz. Özellikle inek sütü, fıstık, balık, mısır, yumurta, lahana, çikolata, portakal ve domates, anne sütünden geçerek bebeği rahatsız eden besinlerdir.
Emzirme sırasında normal olarak kilo vereceksiniz. ilk 4 ayda her ay yaklaşık 0.5 kilo vereceksiniz, Ancak tartı kaybı açısından emziren anneler arasında büyük farklar görülür. Ayda 2 kilodan daha fazla tartı kaybetmek asla doğru değildir. Emzirmeye devam edilirse ilk 4 aydan sonra da biraz daha az olmak üzere tartı kaybı devam eder.
Emzirme sırasında fazla sıvı ihtiyacınız olacaktır.
Her emzirme seansında bir bardak, yani 200-250 ml.su için. üç litreden daha fazla sıvı alımının süt miktarını çok fazla artırmadığı araştırmalarla gösterilmiştir. Sütün sık aralıklarla sağılmasının süt üretimini daha olumlu etkilediği gösterilmiştir. Emzirme döneminde kendinizi susuz hissettiğiniz zamanlar daha fazla olacaktır. Günde 2.5-3 litreye yakın sıvı almaya dikkat edin.
Hamilelikte aldığınız multivitamin tabletine devam ediniz. Ancak bundan alacağınız vitamine güvenerek günlük taze sebze ve meyve tüketiminizi kısmamalısınız.
Sigara içmemelisiniz. Nikotinin sütü azalttığı gösterilmiştir. Tamamen kesemiyorsanız, içtiğiniz miktarı azaltın. Eğer içiyorsanız da bebeği hemen emzirdikten sonra içmelisiniz. Bebeğin bulunduğu odada, hatta evde kesinlikle sigara dumanı bulunmamalıdır. Sigara dumanı, bebeğin tüm solunum sistemini olumsuz etkiler. Bebek, "sigara içmiş kadar" olur. Bu nedenle hamilelik dönemini fırsat bilerek sigarayı bırakın ve emzirme döneminde de içmemeye özen gösterin.
Kafein içeren içeceklerden ( kahve, çay ve kola ) uzak durun yada günde en fazla iki bardak için. Kafein içeren içeceklerden (kahve, çay ve kolaj uzak durun ya da günde en fazla iki bardak için. Bu miktardan daha fazla alınması, bebekte huzursuzluk yaratabilir. İlaç almanız gereken bir durum olursa doktorunuza mutlaka danışmalısınız.
Emziren anneye örnek bir menü örneği:
Kahvaltı ;
1 su bardağı süt veya yumurta
1 kibrit kutusu kadar peynir
1 tatlı kaşığı reçel veya pekmez 1 ince dilim ekmek
Ara öğün
1 orta boy meyva
Öğle yemeği
1 tabak etli sebze
3 kaşık pilav veya makarna
1 kase yoğurt veya komposto
Ara öğün
1 bardak meyva suyu
1 ince dilim börek veya kek
Akşam
1 kase çorba
2-3 köfte veya et
1 porsiyon zeytinyağlı Salata
1 orta boy meyva
Emzirirken nasıl besleneceğiniz konusunda merak ettiğiniz noktalar olabilir. Doğum sonrası fazla kilolarınız sizi rahatsız edebilir. Sizlere, emzirme döneminizde beslenmeniz ve kilolarınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulmanız konularında yardımcı olmak istiyoruz.
Emziren annelerin sütleri arasında içerik açısından fazla bir fark olmaz. Ancak ürettikleri sütün miktarı farklı olabilir, Huzurlu olmanız, dengeli beslenmeniz ve iyi dinlenmeniz, süt üretiminizi artırır, Ancak sık sık emzirmek ve göğüslerin iyi boşalmasını sağlamak sütü en çok artıran yöntemlerdir.
Hamileliğinizdeki beslenme alışkanlığınıza emzirirken de devam etmelisiniz. Değişik besin guruplarından beslenmeye ve öğün aralarında sağlıklı atıştırmalar yapmaya özen göstermelisiniz. Emzirme sırasında günlük kalori ihtiyacınıza ek olarak 500 kalori daha fazla beslenmeniz yeterlidir. Bu ihtiyacı karşılamak üzere ek olarak 2 su bardağı süt, bir yumurta veya o kadar et, 2-3 ince dilim ekmek veya unlu bir yiyecek, bir adet meyve, bir porsiyon sebze yemeniz yeterlidir.
Emziren annenin aldığı bazı besinler, bebeği olumsuz etkileyebilir.
Bebekler anne sütüne karşı alerji geliştirmezler. Ancak bazen annenin diyetiyle sütüne geçen maddeler bebekleri rahatsız edebilir. Bebekte aşırı ağlama, kusma, ishal, karında şişkinlik ve yanaklarda döküntüler gelişebilir. Eğer bir besin gurubundan şüphelenirseniz, bir hafta süreyle bu besinlerden kaçınmalısınız. Daha sonra az miktarlarda alıp bebeği gözlemlemelisiniz. Özellikle inek sütü, fıstık, balık, mısır, yumurta, lahana, çikolata, portakal ve domates, anne sütünden geçerek bebeği rahatsız eden besinlerdir.
Emzirme sırasında normal olarak kilo vereceksiniz. ilk 4 ayda her ay yaklaşık 0.5 kilo vereceksiniz, Ancak tartı kaybı açısından emziren anneler arasında büyük farklar görülür. Ayda 2 kilodan daha fazla tartı kaybetmek asla doğru değildir. Emzirmeye devam edilirse ilk 4 aydan sonra da biraz daha az olmak üzere tartı kaybı devam eder.
Emzirme sırasında fazla sıvı ihtiyacınız olacaktır.
Her emzirme seansında bir bardak, yani 200-250 ml.su için. üç litreden daha fazla sıvı alımının süt miktarını çok fazla artırmadığı araştırmalarla gösterilmiştir. Sütün sık aralıklarla sağılmasının süt üretimini daha olumlu etkilediği gösterilmiştir. Emzirme döneminde kendinizi susuz hissettiğiniz zamanlar daha fazla olacaktır. Günde 2.5-3 litreye yakın sıvı almaya dikkat edin.
Hamilelikte aldığınız multivitamin tabletine devam ediniz. Ancak bundan alacağınız vitamine güvenerek günlük taze sebze ve meyve tüketiminizi kısmamalısınız.
Sigara içmemelisiniz. Nikotinin sütü azalttığı gösterilmiştir. Tamamen kesemiyorsanız, içtiğiniz miktarı azaltın. Eğer içiyorsanız da bebeği hemen emzirdikten sonra içmelisiniz. Bebeğin bulunduğu odada, hatta evde kesinlikle sigara dumanı bulunmamalıdır. Sigara dumanı, bebeğin tüm solunum sistemini olumsuz etkiler. Bebek, "sigara içmiş kadar" olur. Bu nedenle hamilelik dönemini fırsat bilerek sigarayı bırakın ve emzirme döneminde de içmemeye özen gösterin.
Kafein içeren içeceklerden ( kahve, çay ve kola ) uzak durun yada günde en fazla iki bardak için. Kafein içeren içeceklerden (kahve, çay ve kolaj uzak durun ya da günde en fazla iki bardak için. Bu miktardan daha fazla alınması, bebekte huzursuzluk yaratabilir. İlaç almanız gereken bir durum olursa doktorunuza mutlaka danışmalısınız.
Emziren anneye örnek bir menü örneği:
Kahvaltı ;
1 su bardağı süt veya yumurta
1 kibrit kutusu kadar peynir
1 tatlı kaşığı reçel veya pekmez 1 ince dilim ekmek
Ara öğün
1 orta boy meyva
Öğle yemeği
1 tabak etli sebze
3 kaşık pilav veya makarna
1 kase yoğurt veya komposto
Ara öğün
1 bardak meyva suyu
1 ince dilim börek veya kek
Akşam
1 kase çorba
2-3 köfte veya et
1 porsiyon zeytinyağlı Salata
1 orta boy meyva
Bebek Gelişimi ve Beslenmesi
6 aylık bebeklerin beslenmesi nasıl olmalıdır?
İslam'da Annenin Makamı
MsXlabs.org Kadın Doğum Uzmanları
Hamilelikte ve doğum sonrasında annelerin beslenmelerine dikkat etmeleri çok önemlidir. Vücut için gerekli olan besin öğelerini içeren, dengeli, sağlıklı ve en önemlisi doğal besin larına ağırlık verilmiş bir diyet, annelerin ve dolayısıyla bebeklerin sağlığı için önem taşır.
İyi ve doğru beslenme annenin vücudunu korur ve kilo kontrolünü sağlar. Bebek için de daha fazla ve kaliteli süt üretimine yardımcı olur. Bu nedenle özellikle yenmesi gereken yiyeceklerden bir kaçı şunlar:
Süt
Sadece bir bardak süt ya da süt içeren besinler, günlük kalsiyum ihtiyacınızın üçte birini karşılamaktadır. Kuvvetli dişler ve kemiklere sahip olmak için kalsiyum açısından zengin bir diyet önemlidir. Alınan kalsiyum sayesinde, hipertansiyon, kalın bağırsak ve göğüs kanseri gibi hastalıklara yakalanma riski azalır. Süt ayrıca; B12, B2, D, E ve A gibi vitaminler açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır. Dolayısıyla, anne karnındaki bebeklerin sinir ve sindirim sisteminin düzenlenmesini, bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağladığı gibi, göz ve diş sağlığı için de büyük önem taşımaktadır. Ayrıca saç ve tırnak oluşumunda da yer alır, hücreleri onarır.
Muz
Lifler, C ve B6 vitamini açısından iyi bir besin kaynağıdır. Ayrıca potasyum deposudur ve bu da vücuttaki kan basıncını düzenleyen önemli bir mineraldir. Birçok hastalığın tedavisinde faydalı olduğu gibi özellikle de, ateş, sindirim bozuklukları, kas krampları ve kas gevşekliği gibi durumlarda tavsiye edilir. Bunun yanında muz, alerji tedavisinde de kullanılır. İçindeki potasyum, sodyum ile birlikte çalışarak özellikle hamilelik döneminde önem kazanan hücre ve kas gelişimini sağlar, vücudun su dengesini ayarlar ve kalp atışlarının normale dönmesini sağlar. Ayrıca beynin normal fonksiyonlarını gerçekleştirmesine yardımcı olur. Kırmızı kan hücrelerinin oluşmasını destekler. Bunun yanında vücut sıvıları arasındaki kimyasal dengenin sürekliliğini sağlar. Enerji üretimine yardımcı olur ve strese karşı dayanıklılık sağlar. Doğum sonrası kilo vermek isteyen anneler mısır gevreği, süt ve muzu karıştırarak yiyebilirler.
Portakal Suyu
Sabah kahvaltısını mutlaka taze sıkılmış 1 bardak portakal suyu ile tamamlayın. İçeriğinde bulunan A vitamini cildi güçlendirerek nemlendirip besliyor ve elastikiyetini artırıyor. Portakal suyu aynı zamanda potasyum ve folik asit içeriyor. Folik asit doğumda oluşabilecek kusurları ve kalın bağırsak kanserini önlemeye yardımcı olur. C vitamini deposu olduğundan, bir bardak portakal suyu ile günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. C vitamini ise, bozulan hücreleri onarıp cildin savunma mekanizmasını güçlendirerek olumsuz dış etkenlerden koruyor.
Elma
Elma, zengin vitamin ve mineral kaynağı olup bağışıklık sistemini güçlendirir. İçeriğindeki C vitamini ile cildi zararlı dış etkenlerden korur. A vitamini ile ciltteki nem kaybının azalmasına dolayısıyla kırışıklıkların giderilmesine yol açar. Özellikle kirli hava ve kapalı ortamlara maruz kaldığımız kış günlerinde günde bir elma tüketmek oldukça faydalı. Hazmı kolaylaştırıp dişleri temizliyor. Hamilelik döneminde yaşanan kabızlık problemini giderir. Yemekten önce yenen bir elma, bağırsakta bakterilerin çoğalıp azalmasını ayarlamada rol oynar ve bu sayede kabızlığı önler. Hamilelik sonrasında ise zayıflamak için mükemmel bir meyvedir. Çünkü, elmada sadece 50 kalori bulunuyor ve içinde bulunan petkinden dolayı doyurucudur. Düşük kalorili olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler. Demir, C vitamini ile birleştiğinde vücut tarafından mümkün olduğunca iyi şekilde alınır. Elmada her ikisi de vardır.
Salata
Marul, domates, havuç, maydanoz ve salatalıktan oluşmuş lezzetli bir salata hem hamilelik döneminde hem de hamilelik sonrasında iyi bir besin kaynağı. Hergün yenen bu karışım; sizi kalp, kanser ve şeker hastalığı riskinden korur. Marul; sinirleri yatıştırır, uykusuzluğu giderir, kabızlığı önler ve hazmı kolaylaştırır. Ayrıca kandaki şeker miktarını düşürür ve kanı temizler. Bu hem bebek hem de anne için faydalıdır. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numaradır. Havuç; mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir. Havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel sebebi betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur. Domates; kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebzedir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Salatalık; kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor. Maydanoz; bir demir deposudur. Demir ise hamilelik öncesi ve sonrası vücut için en gerekli maddedir. A ve C vitamini ile kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor. Genellikle taze yenmesi önerilir. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Salata hamilelik döneminde iyice yıkanmış olarak tüketilmelidir.
Patates
Kızarmış yenmediği taktirde kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Özellikle hamilelik döneminde yorgunluğa karşı birebirdir. Vücuda enerji veren madde olan karbonhidrat içeren patates, C ve E vitaminleri ve beta karotin açısından en zenginidir. Patatesin besin değerinin büyük kısmı kabuğunda olduğundan soymak yerine özel bıçağı ile kazımak daha iyidir. Kabukları soyularak pişirilen patates C vitaminin yüzde 25'ini kaybeder. Bu nedenle patatesi fırında kabuğuyla veya buharda ya da az suda pişirmek gerekir.
Kereviz
Kerevizde B vitamini, demir ve kireç vardır. Kereviz giderir. Kan ve süt yaptığı için doğum sonrasında faydalıdır. Karaciğeri temizler. Şeker, yüksek tansiyon ve romatizmada da faydalıdır. Uzmanlar, kerevizin, iç salgı bezlerini ve özellikle vücutta çok çeşitli vazifesi olan böbrek üstü bezlerini çalıştırdığını, unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu da önlediğini ifade ediyor. Ayrıca, kanı temizliyor ve sivilcelerin geçmesine, yüzün pembe bir hal almasına yarıyor. Sarılığı gideriyor, böbrekleri çalıştırıyor, fazla suyu dışarı atıyor ve zayıflatıyor.
Lahana
Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Bol miktarda B, C, E vitamini, potasyum içerir ve kalorisi düşüktür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır.
Karnabahar
Fosfat ve potasyum ihtiva eden ve içeriğinde kadınları göğüs kanserine karşı koruyan ‘indol-3 karbonal' bulunan karnabahar, lahanadaki besin değerinin çoğuna sahiptir. Zihin yorgunluğunu giderir. Afrodizyak özelliği vardır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür ve dalak hastalıklarına iyi gelir.
Brokoli
Brokolide havuçtakinden daha fazla beta karoten bulunuyor ve bu nedenle suyu içilebilecek en iyi besinlerden biridir. Beta karoten, güçlü bir kanser savaşçısıdır ve özellikle yemek borusu, mide, bağırsak kanserleri tehlikesini azaltır. Yüksek miktarda kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum maddeleri içerir. Doğum sonrasında mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli vitamin deposudur ve havuç veya elma suyu ile karıştırılarak içilmesi de ayrıca faydalıdır.
Fasulye
Taze fasulye, düşük kalorili bir sebze olduğundan rahatlıkla tüketilebilir. Vücudun çalışmasını, gelişmesini ve tamirini sağladığından hamilelik döneminde ve hamilelik sonrasında mutlaka tüketilmelidir. Lif açısından zengin olduğundan bağırsakları çalıştırır. Hamilelik döneminde kabızlığa iyi gelir. Ayrıca taze fasulye; pankreas, böbrekler, karaciğer ve kalbi kuvvetlendirir. Kolesterol seviyesinin düşmesine de yardımcı olur.
Somon Balığı
Bu balık çeşidi omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Somon tüketmek kötü kolesterol seviyesini düşürür ve kalp hastalıkları riskini azaltır. Hamilelikte tüketilen somondaki yağ asitleri, bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimini destekler. Hem akıl hem de beden sağlığını koruyan ve fazla kilo aldırmayan somon balığı besin kalitesi yüksek bir yiyecek.Yapılan bir araştırma hamileliklerinde balık yağı açısından zengin bir diyet uygulayan kadınların çocuklarının daha zeki, daha çevik olduklarını ortaya koymuştur. Ayrıca, içinde sağlık için önemli olan omega-3 yağı bulunmasına karşın, balıklar genel olarak daha az yağlıdır, kilo aldırmazlar.
Yağsız Kırmızı Et
Doğum yapmış kadınlarda, vücutlarındaki demir seviyesi düşüktür ve kırmızı et mükkemmel bir demir kaynağıdır. Vücut tarafından iyi emilir. Haftada 3-4 kez yağsız et yemek hamileler için de gereklidir. Ancak hamilelik döneminde yenen etler iyi pişmiş olmalıdır. Genelde sulu yemeklerin içinde ya da köfte olarak veya küçük parçalar şeklinde doğranıp iyi pişirilmiş tüketmek daha iyidir.
Yumurta
Yumurta birçok değişik şekilde tüketilebilir. Sadece hamilelik döneminde iyi pişmiş olarak yenmesi önemlidir. Annelerin zayıf kaslarını yeniden kuvvetlendirecek olan gerekli proteini içerir. Ayrıca, yumurtalar vücudun kalsiyumu emmesine yardımcı olan D vitaminini de bulundurmaktadır. Uzmanlara göre, kahvaltıda yumurta tüketmek vücut yağlarının yakılmasında da önemli rol oynuyor.
Hamilelikte ve doğum sonrasında annelerin beslenmelerine dikkat etmeleri çok önemlidir. Vücut için gerekli olan besin öğelerini içeren, dengeli, sağlıklı ve en önemlisi doğal besin larına ağırlık verilmiş bir diyet, annelerin ve dolayısıyla bebeklerin sağlığı için önem taşır.
İyi ve doğru beslenme annenin vücudunu korur ve kilo kontrolünü sağlar. Bebek için de daha fazla ve kaliteli süt üretimine yardımcı olur. Bu nedenle özellikle yenmesi gereken yiyeceklerden bir kaçı şunlar:
Süt
Sadece bir bardak süt ya da süt içeren besinler, günlük kalsiyum ihtiyacınızın üçte birini karşılamaktadır. Kuvvetli dişler ve kemiklere sahip olmak için kalsiyum açısından zengin bir diyet önemlidir. Alınan kalsiyum sayesinde, hipertansiyon, kalın bağırsak ve göğüs kanseri gibi hastalıklara yakalanma riski azalır. Süt ayrıca; B12, B2, D, E ve A gibi vitaminler açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır. Dolayısıyla, anne karnındaki bebeklerin sinir ve sindirim sisteminin düzenlenmesini, bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağladığı gibi, göz ve diş sağlığı için de büyük önem taşımaktadır. Ayrıca saç ve tırnak oluşumunda da yer alır, hücreleri onarır.
Muz
Lifler, C ve B6 vitamini açısından iyi bir besin kaynağıdır. Ayrıca potasyum deposudur ve bu da vücuttaki kan basıncını düzenleyen önemli bir mineraldir. Birçok hastalığın tedavisinde faydalı olduğu gibi özellikle de, ateş, sindirim bozuklukları, kas krampları ve kas gevşekliği gibi durumlarda tavsiye edilir. Bunun yanında muz, alerji tedavisinde de kullanılır. İçindeki potasyum, sodyum ile birlikte çalışarak özellikle hamilelik döneminde önem kazanan hücre ve kas gelişimini sağlar, vücudun su dengesini ayarlar ve kalp atışlarının normale dönmesini sağlar. Ayrıca beynin normal fonksiyonlarını gerçekleştirmesine yardımcı olur. Kırmızı kan hücrelerinin oluşmasını destekler. Bunun yanında vücut sıvıları arasındaki kimyasal dengenin sürekliliğini sağlar. Enerji üretimine yardımcı olur ve strese karşı dayanıklılık sağlar. Doğum sonrası kilo vermek isteyen anneler mısır gevreği, süt ve muzu karıştırarak yiyebilirler.
Portakal Suyu
Sabah kahvaltısını mutlaka taze sıkılmış 1 bardak portakal suyu ile tamamlayın. İçeriğinde bulunan A vitamini cildi güçlendirerek nemlendirip besliyor ve elastikiyetini artırıyor. Portakal suyu aynı zamanda potasyum ve folik asit içeriyor. Folik asit doğumda oluşabilecek kusurları ve kalın bağırsak kanserini önlemeye yardımcı olur. C vitamini deposu olduğundan, bir bardak portakal suyu ile günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. C vitamini ise, bozulan hücreleri onarıp cildin savunma mekanizmasını güçlendirerek olumsuz dış etkenlerden koruyor.
Elma
Elma, zengin vitamin ve mineral kaynağı olup bağışıklık sistemini güçlendirir. İçeriğindeki C vitamini ile cildi zararlı dış etkenlerden korur. A vitamini ile ciltteki nem kaybının azalmasına dolayısıyla kırışıklıkların giderilmesine yol açar. Özellikle kirli hava ve kapalı ortamlara maruz kaldığımız kış günlerinde günde bir elma tüketmek oldukça faydalı. Hazmı kolaylaştırıp dişleri temizliyor. Hamilelik döneminde yaşanan kabızlık problemini giderir. Yemekten önce yenen bir elma, bağırsakta bakterilerin çoğalıp azalmasını ayarlamada rol oynar ve bu sayede kabızlığı önler. Hamilelik sonrasında ise zayıflamak için mükemmel bir meyvedir. Çünkü, elmada sadece 50 kalori bulunuyor ve içinde bulunan petkinden dolayı doyurucudur. Düşük kalorili olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler. Demir, C vitamini ile birleştiğinde vücut tarafından mümkün olduğunca iyi şekilde alınır. Elmada her ikisi de vardır.
Salata
Marul, domates, havuç, maydanoz ve salatalıktan oluşmuş lezzetli bir salata hem hamilelik döneminde hem de hamilelik sonrasında iyi bir besin kaynağı. Hergün yenen bu karışım; sizi kalp, kanser ve şeker hastalığı riskinden korur. Marul; sinirleri yatıştırır, uykusuzluğu giderir, kabızlığı önler ve hazmı kolaylaştırır. Ayrıca kandaki şeker miktarını düşürür ve kanı temizler. Bu hem bebek hem de anne için faydalıdır. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numaradır. Havuç; mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir. Havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel sebebi betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur. Domates; kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebzedir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Salatalık; kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor. Maydanoz; bir demir deposudur. Demir ise hamilelik öncesi ve sonrası vücut için en gerekli maddedir. A ve C vitamini ile kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor. Genellikle taze yenmesi önerilir. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Salata hamilelik döneminde iyice yıkanmış olarak tüketilmelidir.
Patates
Kızarmış yenmediği taktirde kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Özellikle hamilelik döneminde yorgunluğa karşı birebirdir. Vücuda enerji veren madde olan karbonhidrat içeren patates, C ve E vitaminleri ve beta karotin açısından en zenginidir. Patatesin besin değerinin büyük kısmı kabuğunda olduğundan soymak yerine özel bıçağı ile kazımak daha iyidir. Kabukları soyularak pişirilen patates C vitaminin yüzde 25'ini kaybeder. Bu nedenle patatesi fırında kabuğuyla veya buharda ya da az suda pişirmek gerekir.
Kereviz
Kerevizde B vitamini, demir ve kireç vardır. Kereviz giderir. Kan ve süt yaptığı için doğum sonrasında faydalıdır. Karaciğeri temizler. Şeker, yüksek tansiyon ve romatizmada da faydalıdır. Uzmanlar, kerevizin, iç salgı bezlerini ve özellikle vücutta çok çeşitli vazifesi olan böbrek üstü bezlerini çalıştırdığını, unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu da önlediğini ifade ediyor. Ayrıca, kanı temizliyor ve sivilcelerin geçmesine, yüzün pembe bir hal almasına yarıyor. Sarılığı gideriyor, böbrekleri çalıştırıyor, fazla suyu dışarı atıyor ve zayıflatıyor.
Lahana
Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Bol miktarda B, C, E vitamini, potasyum içerir ve kalorisi düşüktür. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır.
Karnabahar
Fosfat ve potasyum ihtiva eden ve içeriğinde kadınları göğüs kanserine karşı koruyan ‘indol-3 karbonal' bulunan karnabahar, lahanadaki besin değerinin çoğuna sahiptir. Zihin yorgunluğunu giderir. Afrodizyak özelliği vardır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür ve dalak hastalıklarına iyi gelir.
Brokoli
Brokolide havuçtakinden daha fazla beta karoten bulunuyor ve bu nedenle suyu içilebilecek en iyi besinlerden biridir. Beta karoten, güçlü bir kanser savaşçısıdır ve özellikle yemek borusu, mide, bağırsak kanserleri tehlikesini azaltır. Yüksek miktarda kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum maddeleri içerir. Doğum sonrasında mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli vitamin deposudur ve havuç veya elma suyu ile karıştırılarak içilmesi de ayrıca faydalıdır.
Fasulye
Taze fasulye, düşük kalorili bir sebze olduğundan rahatlıkla tüketilebilir. Vücudun çalışmasını, gelişmesini ve tamirini sağladığından hamilelik döneminde ve hamilelik sonrasında mutlaka tüketilmelidir. Lif açısından zengin olduğundan bağırsakları çalıştırır. Hamilelik döneminde kabızlığa iyi gelir. Ayrıca taze fasulye; pankreas, böbrekler, karaciğer ve kalbi kuvvetlendirir. Kolesterol seviyesinin düşmesine de yardımcı olur.
Somon Balığı
Bu balık çeşidi omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Somon tüketmek kötü kolesterol seviyesini düşürür ve kalp hastalıkları riskini azaltır. Hamilelikte tüketilen somondaki yağ asitleri, bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimini destekler. Hem akıl hem de beden sağlığını koruyan ve fazla kilo aldırmayan somon balığı besin kalitesi yüksek bir yiyecek.Yapılan bir araştırma hamileliklerinde balık yağı açısından zengin bir diyet uygulayan kadınların çocuklarının daha zeki, daha çevik olduklarını ortaya koymuştur. Ayrıca, içinde sağlık için önemli olan omega-3 yağı bulunmasına karşın, balıklar genel olarak daha az yağlıdır, kilo aldırmazlar.
Yağsız Kırmızı Et
Doğum yapmış kadınlarda, vücutlarındaki demir seviyesi düşüktür ve kırmızı et mükkemmel bir demir kaynağıdır. Vücut tarafından iyi emilir. Haftada 3-4 kez yağsız et yemek hamileler için de gereklidir. Ancak hamilelik döneminde yenen etler iyi pişmiş olmalıdır. Genelde sulu yemeklerin içinde ya da köfte olarak veya küçük parçalar şeklinde doğranıp iyi pişirilmiş tüketmek daha iyidir.
Yumurta
Yumurta birçok değişik şekilde tüketilebilir. Sadece hamilelik döneminde iyi pişmiş olarak yenmesi önemlidir. Annelerin zayıf kaslarını yeniden kuvvetlendirecek olan gerekli proteini içerir. Ayrıca, yumurtalar vücudun kalsiyumu emmesine yardımcı olan D vitaminini de bulundurmaktadır. Uzmanlara göre, kahvaltıda yumurta tüketmek vücut yağlarının yakılmasında da önemli rol oynuyor.
Emziriyorum ve bebeğim 2 aylık hamsi turu balık yersem bebeği rahatsız edermi ??
Bebek Gelişimi ve Beslenmesi
6 aylık bebeklerin beslenmesi nasıl olmalıdır?
İslam'da Annenin Makamı
YORUMLAR