1 Feodalite Tanımı 3 Feodalizmin Ortaya Çıkmasının Nedenleri Özet: “Feodalite Nedir? Feodalite Ne Demektir? Anlamı ve Özellikleri” başlı...
1 Feodalite Tanımı
3 Feodalizmin Ortaya Çıkmasının Nedenleri
Özet: “Feodalite Nedir? Feodalite Ne Demektir? Anlamı ve Özellikleri” başlıklı yazımızda Feodalite nedir, Feodalite ne demektir, Feodalite kelimesinin tanımı, Feodalite kelimesinin eş anlamlısı, Feodalite kelimesinin ingilizce karşılıkları, Feodalite ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Feodalite hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Özet: “Feodalite Nedir? Feodalite Ne Demektir? Anlamı ve Özellikleri” başlıklı yazımızda Feodalite nedir, Feodalite ne demektir, Feodalite kelimesinin tanımı, Feodalite kelimesinin eş anlamlısı, Feodalite kelimesinin ingilizce karşılıkları, Feodalite ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Feodalite hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Özet: “Feodalite Nedir? Feodalite Ne Demektir? Anlamı ve Özellikleri” başlıklı yazımızda Feodalite nedir, Feodalite ne demektir, Feodalite kelimesinin tanımı, Feodalite kelimesinin eş anlamlısı, Feodalite kelimesinin ingilizce karşılıkları, Feodalite ile ilgili atasözleri ve deyimler ve Feodalite hakkında detaylı bilgileri bulacaksınız.
Feodalite Tanımı
Siyasal ve askeri gücü elinde bulunduran, toprağın mülkiyetine veya imtiyazına sahip olan bir senyörler (derebeyler) sınıfı ile bu sınıfa bağımlı köleler sınıfının oluşturduğu idari düzene feodalite denir.
Feodalite Rejiminin Özellikleri Nelerdir?
1- Feodalite rejimin kurulmasından sonra Avrupa’da siyasal birlik bozulmuş, küçük yönetim birimleri ortaya çıkmıştır.
2- Derebeylik yönetimi, IX. yüzyılda Fransa’dan bütün Avrupa’ya yayılmış ve bütün Ortaçağ boyunca devam etmiştir.
3- Feodalite rejiminde, halk arasında eşitlik yoktu. Avrupa’da halk; soylular, rahipler, burjuvalar ve köylüler diye sınıflara ayrılmıştır. Bu nedenle Ortaçağ’da Avrupa’da sosyal adalet sağlanamamıştır.
4- Toprakların mülkiyeti soyluların elinde toplanmıştır.
5- Ortaçağ’da kapalı bir ekonomik politika izlendiği için halk sermaye birikimine sahip olamamıştır.
Feodalizmin ortaya çıkmasındaki en önemli sebep, Roma İmparatorluğu’nun düzeninin karşılaştığı büyük ekonomik bunalımdır. Roma İmparatorluğu’nda, özellikle İtalya Yarımadası’nda tarımsal üretim, toprak sahibi özgür Roma vatandaşlarının geniş çiftliklerinde, ağırlıklı olarak köle emeği kullanılarak ve imparatorluğun ticaret hatlarındaki hakimiyeti sayesinde çeşitli pazarlara yönelik olarak yapılıyordu. İyi işleyen ticaret sayesinde gelişmiş bir işbölümü sağlanmıştı ve tarımsal üretim kırsal alanlarda, zanaatlar ise ticari merkez durumundaki kentlerde sürdürülüyordu. Kentler, kırsal kesim için gerekli üretim araçlarını ve lüks malzemeleri, kırsal kesim ise kentlerin gıda ihtiyacını sağlıyordu. Bu şekilde canlı bir kent-kır ticareti oluşmuştu.
Fetihler boyunca Roma yeni vergi kaynakları yaratıyor ve savaşlardan gelen yağma gelirleriyle besleniyordu. Ancak, fetihlerin durması ve savaşların kısır savunma savaşlarına dönmesinin ardından Roma maliyesi zor duruma düştü. Bunu dengelemek amacıyla, vergilerin artırılması yoluna gidilmiştir. Vergilerin artırılması köylüyü zor durumda bırakıp alım gücünü azalttığı gibi, köyden kente göçü de tetiklemiştir.
Bu durum ilk etkilerini ticaret üzerinde göstermiştir. Köylünün alım gücünün azalması köy-kent ticaretini zayıflatmış, kentli zanaatkarlar pazar bulmakta zorlandıklarından iflasa sürüklenmiş, kentle ticaret yapamayan latifundialar (köle emeğiyle üretim yapan tarımsal işletmeler) zor duruma düşmüştür. Bu, Roma dönemindeki ekonomik düzeni yok edecek bir kısır döngüdür.
Ürünlerin pazarlamasında sorunlar yaşanmaya başlandığında, kölelerin üretim dönemleri dışında da beslenmesi zorunluluğu katlanılması olanaksız bir maliyet unsuru haline gelmiştir. Bu tür işletmeler, kölelerin bir kısmını azat ederek, belirli bir toprak kirası karşılığında geçimlik toprakları işleme hakkı tanıdılar.
Azat edilmiş bu yeni küçük çiftçiler tümüyle özgür değillerdi, kendilerine tahsis edilen toprakları terk etmeleri durumunda toprak sahibinin gelir kaynağı da ortadan kalkacaktı. Dolayısıyla bu topraklardan ayrılmama koşuluyla azat edilmişlerdir. Böylece, verilen toprağı işleyerek geçimini sağlayan, karşılık olarak efendisine toprak kullanım kirası ödeyen bu çiftçilerle yeni bir sınıf doğmuş oldu. Bu sınıf, feodal ekonominin ana üretici gücü olan serfler sınıfıdır.
Buna ek olarak, kent-köy ticaretinin azalması, latifundiaları kendi ihtiyaçlarını karşılamaya itti. Daha önce kentten aldıkları malları, aynı kalitede olmasa bile, üretmeye başladılar. Bu durum, pazara dönük üretimi durdurduğu gibi ekonomik bütünlüğü yok ederek yerelliğe yol açtı.
Görüldüğü gibi ekonomik koşulları daha Roma düzeninin son günlerinde oluşan feodal yapı, Roma İmparatorluğu’nun Cermen istilaları ile yıkılmasının ardından ortaya çıktı. Roma mirası üzerine kurulan Cermen krallıklar, Roma gibi merkeziyetçi devletler olamadılar. Daha önce Roma’dan yönetilen topraklarda, her biri kendine yeter ekonomiye sahip sayısız feodal beylik kuruldu.
YORUMLAR