hicret isim Arapça hicret 1 . Göç. 2 . din b. (***), tarih İslam takviminde tarih başı sayılan Hz. Muhammed'in Mekke'...
hicret
isim Arapça hicret
1 . Göç.
2 . din b. (***), tarih İslam takviminde tarih başı sayılan Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç etmesi:
"Hicretten yüz elli yıl sonra."- .
Kaynak:TDK
isim Arapça hicret
1 . Göç.
2 . din b. (***), tarih İslam takviminde tarih başı sayılan Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç etmesi:
"Hicretten yüz elli yıl sonra."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
hicret etmekKaynak:TDK
Hicret
İslâm dininin kurucusu Muhammet'in Mekke'den Yesrib (Medine) kentine göç etmesi olayına verilen ad. Hicret, İslâm tarihinde siyasal ve hukuksal açıdan çok önemli sonuçlar doğuran bir olaydır. Muhammet, Mekke'de İslâm dinini yaymaya başladığı sırada Yesrib iki topluluğa bölünmüştü. Bir yanda Yahudiler, öte yanda Araplar vardı. Ekonomik üstünlük Yahudilerde idi. Ticaretten kazandıkları paralarla faizle borç veriyorlar; borcunu ödeyemeyen Arapların arazilerine, bağ ve bahçelerine sahip oluyorlardı. Araplar, Yahudilere borçlarını ödeyebilmek için çocuklarını köle olarak satmak gibi durumlara düşüyorlardı. Bu durumda, Yesribli Araplar için Muhammet ve İslâm dininin bazı ilkeleri (örneğin faizin haram olması) bir kurtarıcı gibi göründü, Yahudilerin baskısından kurtulabilmek için Muhammet'i ve Müslümanları Yesrib'e çağırdılar. Önce bazı Müslümanlar, en sonunda Muhammet ve Ebubekir, Yesrib'e göç ettiler (622). Bu olaydan sonra Yesrib'e Medinetün Nebi (Peygamber Kenti) ya da kısaca Medine denilmeye başlandı. Muhammet, Mekke'deyken, kentin yönetiminde hiçbir yetkisi olmayan küçük bir dinî topluluğun önderi durumundaydı ve yetkileri sınırlıydı. Medine'de durum değişmişti. Hicret ile birlikte küçük bir İslâm Devleti oluştu. Medine'de, Mekke'de olduğu gibi çok eski, köklü ve zengin aileler olmadığından, Muhammet'in yetkilerini sınırlandıracak hiçbir güç yoktu; bu nedenle bir devlet başkanı durumuna yükseldi. Muhammet ile birlikte Medine'ye gelenlere "muhacir", Medineli Müslümanlara da "ensar" (yardımcı) denildi.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
İslâm dininin kurucusu Muhammet'in Mekke'den Yesrib (Medine) kentine göç etmesi olayına verilen ad. Hicret, İslâm tarihinde siyasal ve hukuksal açıdan çok önemli sonuçlar doğuran bir olaydır. Muhammet, Mekke'de İslâm dinini yaymaya başladığı sırada Yesrib iki topluluğa bölünmüştü. Bir yanda Yahudiler, öte yanda Araplar vardı. Ekonomik üstünlük Yahudilerde idi. Ticaretten kazandıkları paralarla faizle borç veriyorlar; borcunu ödeyemeyen Arapların arazilerine, bağ ve bahçelerine sahip oluyorlardı. Araplar, Yahudilere borçlarını ödeyebilmek için çocuklarını köle olarak satmak gibi durumlara düşüyorlardı. Bu durumda, Yesribli Araplar için Muhammet ve İslâm dininin bazı ilkeleri (örneğin faizin haram olması) bir kurtarıcı gibi göründü, Yahudilerin baskısından kurtulabilmek için Muhammet'i ve Müslümanları Yesrib'e çağırdılar. Önce bazı Müslümanlar, en sonunda Muhammet ve Ebubekir, Yesrib'e göç ettiler (622). Bu olaydan sonra Yesrib'e Medinetün Nebi (Peygamber Kenti) ya da kısaca Medine denilmeye başlandı. Muhammet, Mekke'deyken, kentin yönetiminde hiçbir yetkisi olmayan küçük bir dinî topluluğun önderi durumundaydı ve yetkileri sınırlıydı. Medine'de durum değişmişti. Hicret ile birlikte küçük bir İslâm Devleti oluştu. Medine'de, Mekke'de olduğu gibi çok eski, köklü ve zengin aileler olmadığından, Muhammet'in yetkilerini sınırlandıracak hiçbir güç yoktu; bu nedenle bir devlet başkanı durumuna yükseldi. Muhammet ile birlikte Medine'ye gelenlere "muhacir", Medineli Müslümanlara da "ensar" (yardımcı) denildi.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
YORUMLAR