İnme

İnme Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, tabip uyarısı ya da uzman önerisi değildir. Beynimiz içind...

İnme

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, tabip uyarısı ya da uzman önerisi değildir.





Beynimiz içindeki bir kan damarı yırtıldığında ya da tıkandığında, 24 saatten uzun devam eden semptonlara neden olan bir inme meydana gelir. Yırtılan bir kan damarından lanan inme “serebral hemoraji†(beynimiz kanaması) olarak ve tıkanmış bir damardan lanan inme “iskemik inme†(geçici kansızlık inmesi) olarak adlandırılır. İnmelerin büyük bölümü iskemiktir. 24 saatten kısa devam eden semptomlara yol açan ve ölüm ya da sakatlıkla sonuçlanmayan mini inme, GİA (geçici iskemik girişken) olarak adlandırılır. Bir takım hastalar sonuçta inmeden kurtulsa da, büyük çoğunluğu ölür ya da kalıcı sakatlıklarla (mesela nüzul, güçsüzlük ya da konuşma problemleri) yaşamaya devam ederler. Bir serebral hemorajinin ölüme ya da sakatlığa yol açma olasılığı iskemik inmeden daha yüksektir.
İnmenin sebepleri nedir ve iyi mi önlenebilir?

Tansiyon düzeyi tüm inme tipleri için son aşama mühim bir belirleyicidir. Tansiyon ne kadar yüksekse risk o denli yüksek ve tansiyon ne kadar düşükse risk de o denli düşüktür. İnme riskinin azalmaya devam etmediği herhangi bir az tansiyon düzeyi saptanmamıştır, şu demek oluyor ki tansiyon düştükçe inme riski de azalmaktadır.

Hipertansiyonu (yüksek tansiyon) olan kişilerde, kan basıncını düşüren ilaçların inme riskini üçte birisi aşan bir oranda azalttığı kanıtlanmıştır. Atrial fibrilasyonu olan kişilerde, pıhtılaşmayı önleyici ilaçlar da inmeyi önlemektedir. Sigarayı bırakmak da inme riskinin azaltılmasına destek olabilir.








Çok fazla Sıcak Beynimiz Kanaması Sebebi
Türkiye'de her yıl 6 bin şahıs beynimiz kanaması geçiriyor.

Acıbadem Hastanesi nöroşirurji uzmanı Prof. Dr. Necmettin Pamir, tansiyonun yükselmesine bağlı beynimiz kanamalarının yazın daha sık gözlendiğini belirtiyor ve 55 yaş üstündeki kişiler için riskin yüksek bulunduğunu hatırlatıyor.




Nemle birleşen sıcak havanın bilhassa orta yaşlarındaki kişiler için beynimiz kanaması riskini tırmandırdığı belirtiliyor. Son haftalarda rutubet oranının yüzde 70'lerde seyretmesi bu yaş grubu için ağırbaşlı bir çekince oluşturuyor.


Acıbadem Hastanesi beynimiz ve sinir cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Necmettin Pamir, sıcak havanın tansiyonu yükselttiğini ifade ederek ve buna bağlı beynimiz kanamalarının meydana gelebileceğine dikkat çekiyor. Tansiyonun yükselmesine bağlı kanamaların daha çok 55 yaş üstündeki insanlarda gözlendiğine işaret eden Prof. Dr. Necmettin Pamir, “Biz bu tarz şeyleri derin beynimiz kanamaları olarak tanımlıyoruz. Daha genç yaş grubunda ise beynimiz damarlarında baloncuk (anevrizma), damar anomalisi var ise beynimiz kanaması olabiliyor†diye konuşuyor. Beynimiz kanamalarının toplumda görülme sıklığının 100 binde 10 olduğuna işaret eden Prof. Dr. Necmettin Pamir, damar anomalilerine bağlı kanamaların daha az görüldüğünü vurguluyor.

Emareleri neler?

Yazın çok fazla sıcaklarda beynimiz kanamasına neden olabilen gerilim yükselmesi çoğu zaman ağrıyla emare veriyor. Enseyle, başın birleştiği yerde şiddetli ağrı-sancı ortaya geliyor ve başın arkasına yayılıyor. Tansiyonun yükselmesine bağlı beynimiz kanaması oluştuğunda insanların yaşamlarında hissettikleri en şiddetli kafa ağrısını yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Pamir, “Ağrıyla birlikte hasta şuur yitirilmesine uğrayabilir. Derhal hastaneye götürülmesi gerekir†diyor. Tansiyona bağlı kanamalarda damarın yırtıldığını ve o bölümde kan birikmesi bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Pamir, anevrizma kanamasında ise durumun daha tehlikeli bulunduğunu belirtiyor ve ekliyor:

“Anevrizma kanamasında kan, beynin tüm yüzeyine yayılır. Beynimiz kanaması geçiren hastalarda yüzde 30 oranında nüzul, konuşamama, bitkisel yaşam benzer biçimde ağırbaşlı problemler gelişebilir.â€

Iyi mi müdahale ediliyor?
Beynimiz kanaması geçiren kişilerin kısa sürede donanımlı bir hastanenin acil servisine ulaştırılması yaşamlarının kurtarılmasında birinci derecede ehemmiyet taşıyor. Kanaması olan hastalarda ense sertliği en mühim bulgu olarak kabul ediliyor. Hastanın bilinci kapalıysa, solunum yolunun açık olup olmadığı, tansiyonun yüksek olup olmadığına bakılarak derhal müdahale ediliyor. Prof. Dr. Necmettin Pamir, gerilim yüksekliğine bağlı kanama olduğunda hastaların çoğu zaman bilincinin kapalı bulunduğunu belirtiyor ve meydana getirilen işlemlerle ilgili şu detayları veriyor:

Teşhis ve tedavi

“Bu durumda hastada nüzul gelişmiş olabilir. Beynimiz tomografisi çekilir. Beynin içindeki kan toplanması açık bir şekilde görülür. Kan biriken bölge 3 santimetreden büyükse cerrahi girişim yapılır. Değilse tutucu tedavi yapılır. Hastanın tansiyonu var ise düzenlenir, şeker hastalığı var ise denetim altına alınır.â€

Anevrizma kanamalarında muhakkak anjiyografi yapılarak beynimiz damarları görüntüleniyor ve hasta derhal ameliyata alınıyor. Anevrizma kanamalarının yüzde 80 tekrarladığına dikkat çeken Prof. Dr. Necmettin Pamir, “Her beynimiz kanamasında hastaların yüzde 50'si kaybedilir. Oysa ameliyatın riski yüzde 2-4 oranındadır. Ameliyatla hastayı düzgüsel yaşama döndürme şansımız oldukça yüksek. Bu sebeple hastayı 48 saat içinde ameliyata alırız. Tansiyona bağlı kanamalar ise çoğu zaman tekrarlamaz†diyor.
Korunmak için neler yapmalı?

Prof. Dr. Pamir, risk grubundakilerin iyi mi davranmaları gerektiği mevzusunda şunları söylüyor:
- Eğer yaşınız 50'nin üzerindeyse ve gerilim sorununuz var ise ilaçlarınızı tertipli kullanın.
- Havanın sıcak nemin yüksek olduğu günlerde açık havada dolaşmayın.
- Vücudunuza çok fazla yük bindirecek şekilde spor yapmayın.
- Başınızda o güne kadar yaşamadığınız derecede şiddetli bir ağrı-sancı hissederseniz derhal bir hastanenin acil servisine başvurun.



İnme (FELÇ) nedir?

İnme beyne kan akımını elde eden damarlardan birinin birden tıkanmasıyla beraber, beyne giden kan akımının gidişinin yavaşlaması ya da durması sonucunda meydana geliyor.


İnme, bütün ülkelerce kalp hastalığı ve kanserden sonrasında gelen en mühim ölüm sebeplerinden bir tanesi. ABD'de dakikada averaj bir şahıs inme geçiriyor; üç dakikada bir şahıs de inme sebebiyle yaşamını yitiriyor. Erişkin nüfusta en mühim sakatlık sebebi olan inme, bir beynimiz damar hastalığı.


İnme beyne kan akımını elde eden damarlardan birinin birden tıkanmasıyla beraber, beyne giden kan akımının gidişinin yavaşlaması ya da durması sonucunda meydana geliyor. Bununla birlikte beynimiz damarlarından birinin birdenbire şekilde yırtılarak, kanın beynimiz dokusu içine akması sonucu da oluşabiliyor ve buna halk içinde beynimiz kanaması deniyor.

NEDENLERİ NELER?

Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, sigara içimi, yüksek kolesterol ve geçici iskemik ataklar inmeye yol açan risk faktörleri içinde yer ediniyor. İnme vakaları içinde daha kısıtlı bir yere haiz olan beynimiz kanamalarının en mühim sebebi ise denetim edilemeyen hipertansiyon. Beynin damarlarındaki baloncuklar, damar yumakları benzer biçimde kalıtsal hastalıklar da beynimiz kanamalarının sebepleri içinde yer ediniyor. Beynin bir yerinde uzun süre sessiz kalan bu damar yumakları günün birinde birden kanayabiliyor. Daha yaygın bir inme türü olan tıkayıcı inmeler 5 kategoride değerlendirilebiliyor.


En mühim kategoriyi kalp lı tıkanmalar oluşturuyor. Kalp içinde oluşabilecek pıhtılar yerinden koparak beynimiz damarlarını tıkayabiliyor. Mesela enfarktüs geçirmiş kalpte, belirgin bir bölümde kalp kası fonksiyonunu kaybedebiliyor. Bunun sonucunda kalp etkin bir biçimde kasılamayacağından orada pıhtı birikebiliyor. Oluşabilecek bir ritim bozukluğunda bu pıhtı kalpten fırlayıp beyne gidebiliyor. İkinci mühim kategori, kafayı besleyen büyük damarlarda görülen problemler. Şah damarı denilen karotis ve arka tarafta da vertebral arterler olarak adlandırılan ve beynin arka bölgeleri ile beynimiz sapı ve beyinciği sulayan damarlarda oluşan problemler da inmeye niçin oluyor.


üçüncü kategori beynin derin bölgelerini sulayan ufak damarlarda yaşanmış olan problemler. Mesela diyabet, yüksek kolesterol ve hipertansiyon benzer biçimde damar yatağını bozan kronik hastalıklar buna yol açabiliyor. Büyük bir damar yavaş yavaş tıkanırsa, sağlam kalan damarlar tıkanan damarın alanını da beslemeye başlıyor ama ufak damarlarda bu gerçekleşmiyor. Bu nedenle ufak damarların birdenbire tıkanmasıyla besledikleri bölge tamamen kansız kalabiliyor. Bunun sebebi, hipertansiyonun seneler süresince uç damarlarda yapmış olduğu negatif ve tahrip edici etkisinde bırakır.


Dördüncü kategori ise nadir görülen nedenlerden oluşuyor. Bu gruptaki hastalar iyice incelendiğinde kalıtımsal hastalıklar, romatizmal hastalıkların bir parçası şeklinde oluşan damar problemleri ya da kanın pıhtılaşması ile ilgili hematolojik problemler bulunabiliyor. Bunun yanı sıra büyük damarların birden yırtıldığı diseksiyonlar da bu gurupta değerlendirilebiliyor. Diseksiyonlar genç yaş grubunda mühim bir inme nedenini oluşturuyor. İnme, yaşlılık hastalığı olarak algılanmamalı. Bu hastalık çocukluk çağlarında da görülebiliyor. Diseksiyonlar, çocukluk çağı inmelerinin mühim sebeplerinden. Doğumda dahi ortaya çıkabiliyor.


Son grubu ise sebebi bilinmeyen inmeler oluşturuyor. Bu grup, tıkayıcı inmeler içinde yüzde 10-30 kadar bir yer tutuyor.

TANI NASIL KONUYOR?

Tanı klinik bulguların değerlendirilmesi ve BT, MR benzer biçimde görüntüleme sistemleri,metotları ile beyindeki kanamanın ya da kansız kalmış olduğu için doku zedelenmesi oluşmuş olan bölgenin görülmesi ile konuyor. Buna ilaveten DUS (Doppler ultrasonografi), BTA (BT anjiyografi), MRA (MR anjiyografi) DSA (dijital subtraksiyon anjiyografi) benzer biçimde yöntemlerle de boyun ve beynimiz damarlarının teferruatlı görüntülenmesi mümkün oluyor. Ekokardiyografi ve Holter incelemeleri de kalp lı pıhtıların araştırılmasında mühim seviyede destek araştırma sistemleri,metotları. Klinik tablonun gerektirdiği sınırlar içinde ayrıntılandırılarak yapılması ihtiyaç duyulan laboratuvar incelemeleri de tanıyı desteklemek amacıyla kullanılıyor.

NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

İnme tedavisi ile ilgili en coşku verici gelişme ilk 3 saat içinde hastaneye başvuran hastalara, hastanın klinik tablosu ve tıbbi şartları uygunsa damar açıcı tedavinin yapılabilir olması. Bu tedavinin kesinlikle uygun koşulları sağlayabilen merkezlerde ve eğitimli bir inme ekibinin kontrolünde yapılması gerekiyor. Hastaların ve yakınlarının inme emarelerini tanıyabilme ve bu şekilde bir durumda asla zaman kaybetmeden uygun bir tedavi kurumuna yetişebilmeleri, damar açıcı tedavi şansını kullanabilmeleri açısından belirleyici öneme haiz.


Bu uygulama haricinde, klasik olarak, inme tedavisi ‘medikal tedavi' ve ‘rehabilitasyon' başlıkları altında toplanıyor. Medikal tedavi, asla inme geçirmemiş, fakat risk faktörlerini taşıyan kişilere yönelik, inmenin oluşmasını önlemek suretiyle risk faktörlerini azaltmayı hedefleyen birincil korunma tedavisi ve inme geçirmiş kimselerde de sebebin tesbit edilerek ortadan kaldırılması ya da riskin düşürülmesini hedefleyen ikincil korunma tedavisi olarak değerlendirilebilir. İkincil koruma tedavisinde , daha çok inmenin tekrarı önlenmeye çalışılıyor. Kan sulandırıcı denilen ilaçlar kullanılıyor. İnmenin sebebi kalpteki bir pıhtı ise, pıhtı oluşumunu engelleyici ilaçlar veriliyor, diyabet ya da hipertansiyon var ise tedavi ediliyor, kan yağları düşürülmeye çalışılıyor. Kan yağlarının denetim edilmesiyle beraber inme riskinde yüzde 47 ile yüzde 23 içinde azalma gözleniyor.


Medikal tedavi ile beraber düşünülmesi ihtiyaç duyulan bir başka tedavi de cerrahi/girişimsel tedavi sistemleri,metotları. DUS ya da BTA/MR A/DSA ile meydana getirilen incelemeler sonucu damarda yüzde 70'in üstünde darlık tespit edilirse, enderektomi, şu demek oluyor ki tıkanmış olan damarın açılıp, bozuk doku alındıktan sonrasında yine kapatılması işlemi yapılabiliyor. Gene büyük damar tıkanmalarında uygulanan bir başka yeni yöntem de, kalpte olduğu benzer biçimde kasıktan kateter yardımıyla damar içine girilerek stent konulması ile damarın açılması işlemi. Enderektomi ya da stent uygulması hemen hemen pıhtı atmamış ama tıkanma riski olan damarlarda da uygulanabiliyor, ayrıca kan sulandırıcı ilaçlara devam edilmesi gerekiyor.


İnme geçiren hastaların kaybettikleri fonksiyonlarına tekrardan kavuşmaları ve kalan fonksiyonlarını en iyi şekilde kullanabilmeleri için kesinlikle rehabilitasyona gereksinimleri oluyor. İnme geçiren her üç hastadan birisi buna gereksinim duyuyor ve akut dönem geçirildikten sonrasında rehabilitasyon ekibi devreye giriyor. Fizik Tedavi ve Rehabiliytasyon uzmanı, fizyoterapist ve rehabilitasyon hemşiresinden oluşan rehabilitasyon ekibine ara sıra nörolog, psikiyatrist ya da psikolog, gerekirse beynimiz cerrahı katılıyor. İdeal bir rehabilitasyon ekibinde konuşma terapisti ve iş uğraşı terapistinin de yer alması gerekiyor. İnmede rehabilitasyona ne kadar erken başlanırsa hastanın fonksiyonel kayıpları o oranda azalıyor ve kaybolan fonksiyonların geri dönüşümü ise daha çok oluyor.


Korunmak için: İnmeden korunmak için uygulanacak reçete kalp sağlığını koruyucu önlemlerle eşdeğer. Tansiyonunuzu ve kan yağlarınızı az tutmalısınız. Diyabet hastasıysanız şekerinizi denetim altında tutmalısınız. Egzersiz halletmeye dikkat etmelisiniz. Malum başka risk faktörleri var ise, örneğin kalbinizde bir ritim bozukluğu söz konusuysa tedavi ettirmelisiniz. Sigara ve alkolden de uzak durmalısınız.

BELİRTİLERİ NELER?

Beyinde meydana gelen hasarın yerine ve büyüklüğü bakımından inmenin emareleri de değişebiliyor. İnme beynin hangi alanını tuttuysa, problemler vücudun o bölüm tarafınca yönetilen kısımlarında görülüyor.

Vücudun yarısında uyuşukluk, kuvvetsizlik, konuşma, görme bozuklukları, dengesizlik, şuur değişimleri bu belirtilerden bazılarını oluşturuyor.
Sağ beynimiz yarıküresi etkilendiğinde hastalar mekanı algılamada, giyinip soyunma benzer biçimde eskiden rahatlıkla yapabildikleri günlük yaşam aktivitelerinde güçlük çekmeye başlıyorlar.
Kimi zaman hastalar, hastalıklarını inkar edebiliyor. Hafıza problemleri görülebiliyor.
Sol beynimiz yarıküresi etkilendiğinde konuşulan lisanı anlayamama ve/ya da konuşamama tarzında dil problemleri ve hafıza bozuklukları ortaya geliyor. Bu vaziyet hastalar için kafa edilmesi güç bir problem.
Beyincik etkilendiğinde denge ve koordinasyon güçlükleri ortaya çıkar.
Kafa dönmesi, bulantı, kusma görülüyor.
Beyinsapını etkileyen bir inme atağında, vücudun hem sağ hem sol tarafını etkileyen felçler, solunum yutma benzer biçimde işlevlerin kaybı ile yaşamı tehdit eden durumlar oluşuyor.


İnmelerde etkilenen insanların sayısı kaçtır?

Ölüm


İnme, 1998 senesinde dünya genelinde başta gelen ikinci ölüm sebebi olup, 5.1 milyon ölümden görevli bulunmuştur. Erkeklerde ve hanımlarda ölüm sayıları benzer olmakla beraber, az ve orta gelir düzeyindeki ülkelerdeki ölümlerin sayısı (4.2 milyon) yüksek gelir düzeyindeki ülkelerdeki ölümlerin sayısının (0.9 milyon) neredeyse beş kat aşmıştır. 2020 yılına kadar, yılda ortalama 7.6 milyon insanoğlunun inmeden öleceği tahmin edilmektedir.

Sakatlık

İnmeden ölenlere ek olarak, 20 milyondan fazla insan da ölümle sonuçlanmayan bir inme geçirmiştir. 1998 senesinde, inme, 42 milyon sıhhatli yaşam yılı kaybından görevli olup, dünya genelinde en önde gelen yedinci sıhhat bozukluğu sebebi olarak kaydedilmiş.

İnme oranında bölgesel farklılıklar

İnme oranları ülkeler içinde büyük farklılık göstermektedir. Bu oranlar Çin'de bilhassa yüksektir olup, inme ölüm sebebi olarak birinci sırada ve sıhhat bozukluğu sebebi olarak üçüncü sırada yer almıştır. Çin'deki inme oranları ABD ya da Garp Avrupa'dakinden ortalama dört kat daha yüksektir.

İnme cemiyet üstüne çok ağır bir mali yük getirmektedir. Avustralya'da, inmenin toplam maliyetinin, ortalama 900 milyon usd tıbbi ve bakım harcamaları ve ortalama 200 milyon usd üretkenlik kayı olmak suretiyle, yılda bir milyar doların üstünde olduğu hesaplanmaktadır.
İnme bununla birlikte, sıhhatli yaşam yılı kaybının ikinci en büyük sebebi ve en önde gelen sakatlık nedenidir.
Geleceğe nazar

Önümüzdeki yirmi yıl içinde, inmeden ölen insanların sayısının 5 milyondan 7 milyona çıkması beklenmektedir. Ölümle sonuçlanmayan bir inme geçirenlerin sayısında da benzer bir orantısal artış olacaktır. En büyük artış az ve orta gelirli ülkelerde, bilhassa de Asya Pasifik bölgesindeki ülkelerde görülecektir.

Bir inme geçirmiş kişilerde inmelerin tekrarlanma riski nedir ve mevcud tedaviler nedir?

Bir tam inme ya da mini inme geçirmiş kişilerde, başka bir inme riski son aşama yüksektir - ortalama 5 kişiden birisi 5 yıl içinde bir başka inme yaşayacaktır. Çok az sayıda tedavinin bu ileriki inme riskini azalttığı kanıtlanmıştır.

Aspirin, bir iskemik inme ya da GİA geçirmiş kişilerde ilerdeki inmeler riskini ortalama dörtte bir ila üçte bir oranında azaltmaktadır. Bu tip inmeler geçirmiş olan kişilerin büyük bölümü aspirin almaktadır, fakat bu, bir serebral hemoroji geçirmiş hastalar için uygun değildir, zira aspirin bu tip inme riskini arttırabilmektedir.
Beyne kan taşıyan karotis arterlerdeki (şahdamarları) tıkanıklığı gidermeye yönelik cerrahi girişim (karotis endarterektomi) de bir istemik inme ya da GİA geçirmiş bir takım kişilerde inme riskini azaltabilir. Fakat, hastaların yalnızca çok ufak bir oranı bu tip cerrahi girişim için uygundur ve çok az sayıda hastaya uygulanmaktadır.
Kan basıncını düşürücü tedaviler, gerek serebral hemoraji gerekse iskemik inme geçirmiş hastalarda ilerdeki inmeler riskini azaltabilir, fakat meydana getirilen PROGRESS araştırması sonucunda perindopril bazlı bir rejimle yoğun kan basıncını düşürme tedavisinin serebral hemoraji, istemik inme ya da GİA geçirmiş büyük bölümü hasta tipleri için yararlı olup olamayacağını saptamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.


İnme, Nüzul

nüzul

Sinir sisteminde meydana gelen bir bozukluktan dolayı, kas gücünün kaybolmasına nüzul, nüzül ya da inme denir. Tıp dilinde ise paralizi ya da serebral tromboz denir. Hafifçe ve ağır olmak suretiyle iki şekli vardır. Tedavinin ilk ve mühim şartı hastanın neşesini kaybetmemesi ve en kısa zamanda iyileşeceğine inanmasıdır.


çocuk felci

Omuriliğin ön kordonlarının iltihaplanması sonucu nüzulle neticelenen bir hastalıktır. Tıp dilinde poliomelitis denir. Özellikle yaz ve güz aylarında görülür. Sebebi bir tür virüstür. Lağım sularının yiyeceklere bulaşması, sineklerin taşımış olduğu mikroplar, hastalığa yakalanmış kişinin ağız ve burnundan çıkan damlacıklarla bulaşır. Çocuk felcine küçükler yakalanabileceği benzer biçimde büyükler de yakalanabilir. Hastalık mikrop kapıldıktan 7-21 gün içinde ortaya çıkar. Hastada ateş, kafa ağrısı-sancısı, boğaz ağrısı-sancısı, kusma, bitkinlik, uzunlukta kasılma, ve sırt ağrıları-sancıları vardır. Hastalığın ilk günlerinde lüzumlu tedaviye başlanmazsa, bilhassa kol ve bacaklarda nüzul görülür. Hastalığın başlangıcında hastayı başka kimselerden ayırmak ve yatırmak gerekir. Çocuk felcinden korunmak için Salk aşısı ya da Sabin aşısı yaptırmak gerekir. Bu aşının ilki çocuk 6 aylık olmadan ilkin, ikincisi ilk aşıdan 2 ay sonrasında, üçüncüsü, ikinci aşıdan 6 ay sonrasında yapılır. 5 ve 15 yaşlarında da tekrarlanır. Tedavi için kesinlikle doktora başvurmak gerekir.




İnme, Nüzul için Şifalı Bitkiler

havuç
Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına bakılırsa hanımlarda kalp enfarktüsünü, nüzul tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirmiş olduğu görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir. Kansere karşı etkili olduğu benzer biçimde cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere yol açan özgür radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden birisi ihtiva ettiği bu maddenin cildin kurumasını engellemiş olan A vitaminine dönüşebilmesi.


İnme
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır.

İnme, ya da iskemik beyin-damar hastalığı, merkezi sinir sistemine giden damarların hastalıkları sonucu gelişen tıkanıklıklar ya da damar dışına kanamaların yol açmış olduğu birdenbire ya da iktal, fokal ya da global nörolojik emare gelişimi olarak tanımlanabilir. Emareler 24 saati geçmeden tamamen düzelirse geçici iskemik girişken, 24 saati geçip 3 hafta içinde düzelme gösterirse geri dönücü iskemik nörolojik defisit şeklinde adlandırılır. Hafifçe belirtilerin gözden kaçabildiği ya da beynin nispeten sessiz kalan bir bölgesinin tutulduğu durumlarda tesadüfen görüntülemelerde tespit edilen inmelere sessiz enfarkt ya da sessiz inme denmektedir. İnmenin bu çeşidinde, pek çok ufak lezyonun zaman içinde birikimiyle türlü sendrom ve spesifik klinik tablolar da gelişebilmektedir.

Patofizyoloji


Averaj bir erişkin beynine kan akımı olağan koşullarda dinlenme halinde dakikada 100 gram beynimiz dokusu başına 50-55 ml, aynı koşullarda oksijen tüketim miktarı da dakikada 100 gram beynimiz dokusu başına 165 mmol ölçülmüştür. Kan akımı dakikada 100 gram beynimiz dokusu başına 18 ml'nin altına düşerse beynin elektriksel etkinliği kaybolur. Kan akımı 100 gram beynimiz dokusu başına dakikada 8 ml'ye düşerse hücre zarı yetmezliği eşiği geçilmiş olur, geri dönüşümsüz hücre hasarı gelişmeye başlar. Beynimiz kan akımının bu aşama bozulması, ilk 12-15 saniye içinde elektriksel aktivitenin baskılanmasına, 2-4 dakika içinde kortikal hücrelerin sinaptik uyarılabilirliklerinin engellenmesine, 4-6 dakika içinde de elektriksel uyarılabilirliğin bütünüyle yitmesine yol açmaktadır. Aerobik glikoliz yapılamayınca hücre içinde sodyum ve kalsiyum iyonları birikir, doku içine eksitotoksik nörotransmiterler salınır, laktat düzeylerinde artmayla giden lokal asidoz, özgür köktencilik üretimi, hücre şişmesi, lipazların ve proteazların çok fazla aktivasyonu ve sonuçta hücre ölümü gerçekleşir. Kan akımı tekrardan sağlanır ve sinir hücrelerinin oksijen gereksinimi karşılanırsa, zarar geri çevrilebilir. Enfarkt gelişimi esnasında lokal vazodilasyon, kan sütununun stazıyla birlikte eritrositlerin segmentasyonu, ödem ve son olarak da beynimiz dokusunun nekrozu gözlenir. Enfarkt bir kez gelişince beynimiz dokusu ilkin yumuşar, arkasından sıvılaşır ve arkasından mikroglia hücreleri tarafınca artıkların temizlenmesi sonucunda bir boşluk oluşur. Oluşan boşluğu doldurma amaçlı, çevreleyen beynimiz dokusundaki astrogliya hücreleri artarlar, boşalan alanı doldururlar ve yeni kılcal damar ağı oluşur.

Etiyoloji


Enfarkt gelişiminde bir sürü etmen rol oynar. Olağan perfüzyonun şiddetli arteriyel stenoz, ateroskleroz, bunlarla beraber tromboz gelişimi benzer biçimde nedenlerle oluşan tıkanmalar sonucunda azalmasıyla hemodinamik enfarktlar gelişir. Kalp, alt ekstremite venleri benzer biçimde lardan gelen bir trombüs parçasının ilerde bir kafaiçi dalı tıkadığı duruma embolizm ismi verilir. Lokal ateroskleroz ya da lipohiyalinoz sonucunda tıkanma oluyorsa ufak damar hastalığı denebilir. Arter diseksiyonu, birincil ya da ikincil vaskülitler, hiperkoagülabilite durumları, vazospazm, sistemik hipotansiyon, hiperviskozite, moyamoya hastalığı, fibromusküler displazi, venöz sinüs tıkanıklığı ya da bir kitlenin damara basısı benzer biçimde durumlar ise iskemik inmenin daha ender görünen nedenleridir.

Epidemiyoloji


Yalnız ABD Birleşik Devletleri'nde senelik 500.000 kişinin yeni ya da tekrarlayıcı inme sebebiyle hastaneye başvuruda bulunmuş olduğu bilinmektedir. Her ne kadar özellikle gelişmiş ülkelerde seneler içinde yeni tedavi edici ve önleyici yaklaşımlar geliştirilmesiyle inmeye bağlı ölüm oranlarında düşme izlenmişse de toplumların yaş ortalamalarının artmasından dolayı halen ölüm sebepleri içinde ikinci sırada yer almıştır. İnme geliştikten sonraki 5 yıl içinde %45-61 oranında ölüm, %25-37 oranında yeni bir inme gelişmektedir. Mortalite ile sonuçlanmayan vakalarda da inme yüksek bir morbiditeye niçin olmaktadır; hastaların ortalama %31'i günlük yaşamını sürdürmekte desteğe muhtaçken, %20'si yardımsız yürüyememekte, %16'sı bir hastane ya da bakımevine yatırılmaktadır.

Risk faktörleri


Meydana getirilen çalışmalarda özellikle ileri yaşın, adam olmanın, Afrika kökenli olmanın, sosyoekonomik seviyenin az olmasının, ailede inme öyküsü olmasının, yüksek seyreden kan basıncının, diyabetin, dislipidemilerin ve kalp hastalıklarının, sigara ve yüksek oranda alkol kullanımının, şişmanlığın inme için önde gelen risk faktörleri bulunduğunu göstermiştir. Bu risk faktörlerinin yalnız aterosklerozu hızlandırarak değildir, bununla beraber hemostatik ve mikrodolaşım bozuklukları, uyku uyanıklık düzenindeki bozulmalar ve çevresel bir takım etmenlerin de araya girmesine bağlı değişimlerle de inme görülme sıklığını arttırdıkları gözlenmiştir. Bu risk faktörlerinin bir bölümü sabittir, şu demek oluyor ki tedavisi mümkün değildir, kalan kısmı ise değişkendir, şu demek oluyor ki tedavi edilebilir.





Nüzul, İnme nedir?







Tıptaki ismi: Cerebral haemorrhage; Cerebral thrombosis. Nüzul iki; türlü olur. Bunlardan biride bir tanesinde beynimiz damarlarından birindeki bir bölümde zayıflama olur. Bu vaziyet herkeste görülebilir, fakat daha oldukça yüksek tansiyonu ve damar sertliği olan kişilerde yaygındır. Damarlarda bir zayıflama ya da hastalık olduğu daha evvelinde bilinemez. Bu sebeple evvelinde kaygılanmanın bir faydası yoktur.

Öbürü beyindeki bir Kan damarının tıkanması ya da cidarındaki bir pıhtılaşma sonucu olur. 40-50 yaşlarında görüldüğü benzer biçimde daha yaşlılarda ve tansiyonu düzgüsel olanlarda da rastlanır. Hafifçe nüzul vakaları görüldüğü benzer biçimde ağırları da olabilir.

Emareleri:

1. Hafifçe nüzul: Sersemlemiş bir ifade; geçicidir. Düzgün konuşamamak. Organlardan birinin, mesela elin, görevini yerine getirememesi. Görme gücünün iki hafta için zayıflaması.

Tedavisi: Tabip çağırın. Tabip gelinceye kadar da istirahat edin.
2.Ağır nüzul: Başağrısı, kusma, sersemleşme; şaşkınlık, tutarsız konuşmalar, bilincin bir süre yitirilmesi. Bir süre sonra: bedenin bir yanının, mesela, bacağın, kolun kullanılamaması, konuşmada güçlük, söylenenlerin güçlükle anlaşılabilmesi. Asla yoktan ağlama, ya da gülme.
Tedavisi : Derhal tabip çağırın. Ayrıca kendini yitirmiş hastayı olduğu yerde, yatmış durumda geçin, yerinden kıpırdatmayın. Başının altına bir yastık koyun. Hastada takma diş var ise çıkarın ki nefes alıp vermeye engel olmasın.
Netice: Pek çok vakalarda vaziyet hafta içinde normale döner. Bir ihtimal bu durumlardaki tüm hastalarda iyileşme aynı derecede olmaz. 6-12 aylık bir süre içinde hasta eskiden yapmış olduğu şeyleri tekrardan halletmeye başlar. Konuşma güçlükleri bir konuşma hastalıkları uzmanı tarafınca düzeltilir. Kullanılmada güçlük çekilen organlar da fizikoterapi yöntemiyle iyileştirilir. Nüzul geçiren bir hastayı aslolan iyileştiren şey, insanoğlunun azmi, iradesi, direnmesi ve kendine güvenmesidir. Yürümek için baston kullanmalı, çatal bıçağı kullanmaya tekrardan alışmalı.

Bir ümit ışığı: ünlü Fransız bilgini Pasteur, bazıları ağır olmak suretiyle, 58 nüzul geçirmişti. Ve en mühim, başarıya ulaşmış işlerini de nüzul geçirdikten sonrasında yapmıştır. Nüzul geçirdiği için yapımı duran bir yeni laboratuar yüzünden Pasteur'ün sıhhat şartları kötüye gitmiş, fakat sonrasında laboratuarın hızlı inşa. edilmesi üstüne sevinçle sağlığını kazanmıştır. NEŞE VE CESARET FELÇ GEÇİREN BİR HASTANIN SüRATLE İYİLEŞMESİNE YARDIM EDER.

Belin öne doğru eğilmesi (Boy küçülmesi).

orta ve daha ileri yaşlarda belkemiğinin ufak kemikleri arasındaki kıkırdaklı kısımlar, omurlar büzülür ve kemikler bilhassa öndekiler daralırlar. Bu da hafifçe bir bel bükülmesine sebep olur. Boy kısalır. Bu sebeple yaşlılıkta insanoğlu küçülürler. Bu hal normaldir.




Kaynak...



İleri yaşlarda oldukça sık görülen inme, çoğunlukla hipertansiyon ve damar sertliği yada şeker hastalığı (Diabet) sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Gençlerde görülen inme ise en sık doğumsal yada sonradan ortaya çıkan kalp hastalıklarında görülür. Hastada beynimiz atardamarlarında tıkanmayla ortaya çıkan, vücudun bir yarısında hafifçe yada şiddetli felçler görülür.Tıkanan damar ana damarlar değilse çoğu zaman kafa ağrısı-sancısı olmaz. Tıkanmanın oluştuğu ilk saatlerde hastada gerilim yüksektir. Beynimiz damarlarından herhangi birisinde oluşan tıkanma dakikalar içersinde kansız kalan beynimiz bölgesinde hasar yapmaya başlar.


En sık ateroskleroz denen damar sertliğine bağlıdır. Damar sertliğinde, bir gerilim yükselmesi ile damar cidarında oluşan tortulardan kopan parçacıklar ileyerek beynimiz damarlarından birisini tıkaması ile ortaya çıkar


Halk içinde nüzul olarak malum kol ve bacak kuvvetsizliğinin en sık sebebi yaşlılk döneminde ateroskleroza (damar sertliği) bağlı damar tıkanıklığıdır. Tıkanma sonrası 3 türlü seyir ortaya çıkar.


1-Saatler yada günler içersinde nüzul gerileyerek düzelir. (Geçici iskemik girişken): Tıkanma saatler içersinde tedavi ile yada kendiliğinden açıldığı taktirde bu tablo görülür


2-Oluşan nüzul asla değişmeden kalıcı olarak devem eder. Damar tıkanmıştır. Tedaviye karşın tıkanmada hiçbir değişme yoktur.


3- Hafifçe olarak oluşan nüzul saatler ya da günler içersinde şiddetlenir. Ilk başlarda tıkalı olan ufak bir damar iken damar içindeki pıhtının büyümesi ile daha büyük damarlara doğru tıkanıklığın ilerlemesi ile ortaya çıkar.


Bu üç ayrı seyir sebebi ile ilk saatlerde hemen damar içindeki pıhtılaşmayı engelleyici tedavi başlanmalıdır. Tıkanan damar eğer beynin ana damarları ise ilk 4 saat içersinde damar içi müdahalelerle pıhtını ortadan kaldırılması ile damar açılarak nüzul tablosunun saatler yada günler içersinde geriye dönmesi sağlanmış olur.


Kimler inme adayıdır.

-Ailesinde damar sertliği hikayesi olanlar


-Gerilim hastaları


-Kalp hastaları


-Şeker hastaları


-Sıgara içenler


-Çok fazla stresli meslekler


İnme İçin Alınacak Tedbirler

-Orta yaş sonrası bilhassa risk altında olanlar aspirin kullanmak


-Kan kolesterol ve lipidlerinin düzgüsel düzeyde seyretmesini sağlamak (diyetle-ilaçla)


-Stres faktörünü ortadan kaldırmak gerekirse anti depresan kullanmak


-Tansiyonun düzgüsel sınırlarda seyretmesini sağlamak (Tuzu kısıtlamak)


-Kan şekerinin düzgüsel olması


-Vücut ağırlığı fazla ise zayıflama


-Sıgara içmemek


-Riskli hastalarda damar tetkikleri yapılarak %50 üstünde darlık tespit edildiğinde açılması






Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: İnme
İnme
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/inme.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/inme.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content