Irmak - ğı isim Çoğunlukla denize dökülen, bilhassa genişliği ve taşımış olduğu su niceliği bakımından en büyük akarsu, dere: ...
Irmak - ğı
isim
isim
Çoğunlukla denize dökülen, bilhassa genişliği ve taşımış olduğu su niceliği bakımından en büyük akarsu, dere:"Sakarya sanki adı duyulmadık hatta adı konmadık bir ırmaktı."- T. Buğra.
- Irmağı geçerken at değiştirilmez : "bir yöntemden başka bir yönteme geçiş tehlikeli bir durum ya da zamanda yapılmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
- Irmak kenarına çeşme yapılmaz : esasen mevcud ve her insanın işine yarayıp artan şeyin yanına aynı işi görmek suretiyle bir de daha zayıfını eklemek boşuna yorulmaktır" anlamında kullanılan bir söz.
Şahin Irmak
Sadi Irmak
Irmak Atuk
IRMAK a. Geçirdiği su ve uzunluğu çoğu zaman dere ve çaylardan çok, nehirlerden azca olan akarsu. (Bu terim türkçede kimi zaman dere boyutunda akarsular için, dere karşılığı olarak da kullanılır [örneğin Kızılırmak].)
*Deric. Irmak emek harcaması, deriyi sepilemeye hazırlamayı amaçlayan ve işlenmiş deri yapımının başlangıcı sayılan işlemlerin tümü. (Irmak emek harcaması işlemleri su verme ya da suya basma, kireçleme, yolma, etleme ve kireç gidermedir. Eskiden bu işlemler tabakhane süresince uzanan ırmak kıyısında gerçekleştirilirdi. Irmak emek harcaması tamamlanmış deri “tola deri" adını alır.)
*Ed. Irmak roman * NEHİR ROMAN *Su yapı. Gelgite açık ırmak, halicin yukarı çığırındaki belli bir uzaklıkta, gelgit tesirinin hissedildiği ırmak. (Bu tür ırmağın sağlamış olduğu seyir kolaylıkları eskiden, Londra, Liverpool, Anvers, Rotterdam, Hamburg, Rouen, Nantes, Bordeaux vb. birçok deniz limanının kullanılışlığını artırıyordu. ikinci Dünya savaşı'ndan bu yana, gemilerin tonajının ve çekmiş olduğu suyun mühim bir halde artması ve gelgite açık ırmakların sözkonusu gemilerin geçmiş olmasına elverişsiz hale gelmesi, bu ırmakların girişindeki derinliğin bakımı ve iyileştirilmesi mevzusunda mühim çalışmaların yapılmasına niçin oldu.)
*Ansİkl Ed. Mukaddes ırmak öğesi türk mitolojisinde mühim yer meblağ. Göktürkler'ın Orhun ve Selenga ırmaklarının birleştiği yerde, gökten inen bir ışıktan türediklerine inanılırdı. Cengiz Han'ın üstüne yemin etmiş olduğu Bakuna ırmağı mukaddes sayılırdı. Su kültünün çok yaygın olduğu, eski Türkler' de sular mukaddes sayılıyordu. Uygurlar'ın türeyiş efsanelerinde mukaddes ırmak motifi yer alır. Mukaddes ırmakların, genel olarak, cennetten çıktığına inanıyorlardı. Türk mitolojisinde evlatları tuluma ya da sandığa koyup büyük ırmaklara bırakmak da yaygın bir motiftir. Divan şiirinde sevgili için dökülen gözyaşları ırmaklara benzetilir. Halk edebiyatında, ırmak sevgilileri ayıran bir engeldir. Sevgiliden, sıladan ayrılanların yitip gitmek istedikleri bir kurtuluş (ölüm) yoludur. "Ağlayı ağlayı düştüm yollara / Karışayım boz bulanık sellere'' (Karacaoğlan). Genç yaşta hastalık, kaza, vb. nedenlerle ölenler için yakılan, bilhassa bir hikâyeye dayanan ağıtlarda da ırmak öğesi çok geçer. Kızılırmak köprüsünün yıkılmasıyla suda boğulan gelin için yakılan ağıt (Kızılırmak nettin allı gelini / Geli ni gelini benim yarimi') bunlardan biridir
*Ikonogr. Irmakların geleneksel olarak betimlenmesi yunan sanatına dayanır. Irmak tanrısını bir boğa (mesela Akheloos destanı; arkaik Sicilya sikkeleri), uzanmış genç bir delikanlı (Olympia tapınağı alın lığında Alpheios ve Kladeos, Parthenon alınlığında illissos ve Kephisos), kimi zaman de genç bir yüzücü (Antakya'daki Tykhe heykeli ayaklığındaki Asi ırmağı) benzer biçimde gösteren betimlemelerin peşinden yunanlı sanatçılar, elinde kürek, ölü küllerinin konulduğu bir vazoya dayanmış, sazların arasına uzanmış sakallı adam tipini benimsemişlerdir.
Bu tip, Ortaçağ ikonografisinde, Mukaddes Kıtap'a bakılırsa Aden'in dört ırmağını betimlemek için tekrardan kullanılmıştır: Ra venna ve Roma mozaikleri; Toulouse, Moissac, Cluny'deki sütun başlıkları; Chartres katedrali şimal kapı sundurması kemer kovanı. Bilhassa XVI. ve XVII. yy.'larda açık hava heykellerinde ırmak motiflerine rastlanır: Giambologna'nın isoletto çeşmesi (Floransa), Van Cleve, Coustou' lar ve Pierre Bourdy'nin yapıtı olan Tuileries bahçesindeki heykel toplulukları ve bilhassa Coyzevox ve ekibinin Versailles havuzunu çevreleyen heykelleri. Lyon'daki Louis XIV heykelinin tabanlığındaki kabartmalarda Saöne ve Rhöne ırmaklarının görüntüleri yer alır (N. ve G. Coustou); Bouchardon ise Grenelle çeşmesi'nde (Paris) Sen ve Marne ırmaklarını temsil etmiştir. Ek olarak Roma'daki meşhur Ouattro Fiumi çeşmesi (Bernini) ile Viyana'daki Neueur Markt çeşmesi'ni (G. R. Donner) sayabiliriz
*Deric. Irmak emek harcaması, deriyi sepilemeye hazırlamayı amaçlayan ve işlenmiş deri yapımının başlangıcı sayılan işlemlerin tümü. (Irmak emek harcaması işlemleri su verme ya da suya basma, kireçleme, yolma, etleme ve kireç gidermedir. Eskiden bu işlemler tabakhane süresince uzanan ırmak kıyısında gerçekleştirilirdi. Irmak emek harcaması tamamlanmış deri “tola deri" adını alır.)
*Ed. Irmak roman * NEHİR ROMAN *Su yapı. Gelgite açık ırmak, halicin yukarı çığırındaki belli bir uzaklıkta, gelgit tesirinin hissedildiği ırmak. (Bu tür ırmağın sağlamış olduğu seyir kolaylıkları eskiden, Londra, Liverpool, Anvers, Rotterdam, Hamburg, Rouen, Nantes, Bordeaux vb. birçok deniz limanının kullanılışlığını artırıyordu. ikinci Dünya savaşı'ndan bu yana, gemilerin tonajının ve çekmiş olduğu suyun mühim bir halde artması ve gelgite açık ırmakların sözkonusu gemilerin geçmiş olmasına elverişsiz hale gelmesi, bu ırmakların girişindeki derinliğin bakımı ve iyileştirilmesi mevzusunda mühim çalışmaların yapılmasına niçin oldu.)
*Ansİkl Ed. Mukaddes ırmak öğesi türk mitolojisinde mühim yer meblağ. Göktürkler'ın Orhun ve Selenga ırmaklarının birleştiği yerde, gökten inen bir ışıktan türediklerine inanılırdı. Cengiz Han'ın üstüne yemin etmiş olduğu Bakuna ırmağı mukaddes sayılırdı. Su kültünün çok yaygın olduğu, eski Türkler' de sular mukaddes sayılıyordu. Uygurlar'ın türeyiş efsanelerinde mukaddes ırmak motifi yer alır. Mukaddes ırmakların, genel olarak, cennetten çıktığına inanıyorlardı. Türk mitolojisinde evlatları tuluma ya da sandığa koyup büyük ırmaklara bırakmak da yaygın bir motiftir. Divan şiirinde sevgili için dökülen gözyaşları ırmaklara benzetilir. Halk edebiyatında, ırmak sevgilileri ayıran bir engeldir. Sevgiliden, sıladan ayrılanların yitip gitmek istedikleri bir kurtuluş (ölüm) yoludur. "Ağlayı ağlayı düştüm yollara / Karışayım boz bulanık sellere'' (Karacaoğlan). Genç yaşta hastalık, kaza, vb. nedenlerle ölenler için yakılan, bilhassa bir hikâyeye dayanan ağıtlarda da ırmak öğesi çok geçer. Kızılırmak köprüsünün yıkılmasıyla suda boğulan gelin için yakılan ağıt (Kızılırmak nettin allı gelini / Geli ni gelini benim yarimi') bunlardan biridir
*Ikonogr. Irmakların geleneksel olarak betimlenmesi yunan sanatına dayanır. Irmak tanrısını bir boğa (mesela Akheloos destanı; arkaik Sicilya sikkeleri), uzanmış genç bir delikanlı (Olympia tapınağı alın lığında Alpheios ve Kladeos, Parthenon alınlığında illissos ve Kephisos), kimi zaman de genç bir yüzücü (Antakya'daki Tykhe heykeli ayaklığındaki Asi ırmağı) benzer biçimde gösteren betimlemelerin peşinden yunanlı sanatçılar, elinde kürek, ölü küllerinin konulduğu bir vazoya dayanmış, sazların arasına uzanmış sakallı adam tipini benimsemişlerdir.
Bu tip, Ortaçağ ikonografisinde, Mukaddes Kıtap'a bakılırsa Aden'in dört ırmağını betimlemek için tekrardan kullanılmıştır: Ra venna ve Roma mozaikleri; Toulouse, Moissac, Cluny'deki sütun başlıkları; Chartres katedrali şimal kapı sundurması kemer kovanı. Bilhassa XVI. ve XVII. yy.'larda açık hava heykellerinde ırmak motiflerine rastlanır: Giambologna'nın isoletto çeşmesi (Floransa), Van Cleve, Coustou' lar ve Pierre Bourdy'nin yapıtı olan Tuileries bahçesindeki heykel toplulukları ve bilhassa Coyzevox ve ekibinin Versailles havuzunu çevreleyen heykelleri. Lyon'daki Louis XIV heykelinin tabanlığındaki kabartmalarda Saöne ve Rhöne ırmaklarının görüntüleri yer alır (N. ve G. Coustou); Bouchardon ise Grenelle çeşmesi'nde (Paris) Sen ve Marne ırmaklarını temsil etmiştir. Ek olarak Roma'daki meşhur Ouattro Fiumi çeşmesi (Bernini) ile Viyana'daki Neueur Markt çeşmesi'ni (G. R. Donner) sayabiliriz
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR