İstanbul Semt Pazarları

SEMT PAZARLARI Farsça “bazar” (alışveriş, çarşı) sözcüğünden gelen pazar, çok sayıda tezgâhın aynı yerde kurulmasıyla oluşan toplu bir alışv...

SEMT PAZARLARI


Farsça “bazar” (alışveriş, çarşı) sözcüğünden gelen pazar, çok sayıda tezgâhın aynı yerde kurulmasıyla oluşan toplu bir alışveriş yeridir. Kentin türlü semtlerinde, belirgin günlerde kurulan pazarlara semt pazarları denir.


Pazarların zamanı oldukça gerilere gider. Eskiden, surlarla çevrilmiş şehirlerin içinde ziraat ürünlerinin satılması yasak olduğundan, çevre köylerden gelen satıcılar, mallarını kale kapılarının yanında kendilerine ayrılmış yerlerde satarlardı. Zaman içinde kentlerin büyümesi sonunda açık alanlar olan bu alışveriş bölgeleri tertipli pazarlar haline geldi. Bununla birlikte, İstanbul surları içinde ve haricinde Üsküdar, Eyüp, Kasımpaşa, Boğaziçi çevresindeki bostanlarda bir sürü sebze ve meyve çeşidi yetiştirilirdi. Bu meyve ve sebzeler yetiştirildikleri semtlerin ihtiyacını karşıladıktan sonrasında şehrin değişik yerlerindeki pazarlara gönderilirdi.


186l’te kadar bakkal açma ruhsatı, yalnızca Müslümanlara verildiğinden, belirtilen tarihe kadar azınlıkların büyük bir kısımı ticaretlerini pazarcı olarak sürdürdüler. Büyük şehirlere göçle beraber şehre gelebilen ve belli başlı bir mesleği olmayan kişilerin pek çok da yaşamlarını pazarcı esnafı olarak sürdürmeye başladılar.


pazarİstanbul’da, bir takım malların hususi olarak satılmış olduğu devamlı pazarlar vardı. Bu pazarlarda belli başlı ve tek tür mal satılır, başka ticari faaliyetlere ve mal türüne yer verilmezdi. 18. yy’da Bitpazarı, At Pazarı, Tavuk Pazarı, Tutsak Pazarı benzer biçimde, bazıları Bizans döneminden bu zamana kadar devam eden pazarlar, uzmanlaşmış satış bölgeleri olarak etkinliklerini sürdürmekteydiler.


İstanbul halkının büyük genellikle rağbet etmiş olduğu ve haftalık alışverişlerini yapmış olduğu büyük semt pazarları ise “mahalle pazarları” ismiyle haftanm değişik günlerinde türlü semtlerde kurulurdu. Bir takım semt pazarlarının sınırları alabildiğine geniş olarak yayılmış olduğu benzer biçimde, bazıları da bir çok sokak işgal edecek kadar dar olurdu.


Eremya Çelebi, döneminde kurulan semt pazarlarının günlerini ve yerlerini teferruatlı olarak belirtmiştir. Buna nazaran pazartesi günleri Aksaray’la Topkapı arasındaki Macuncu’da; salı günleri, Galata ve Tophane’de; çarşamba günleri, Çarşamba ve Fethiye semtlerinde; perşembe günleri Karaköy’de; cuma günleri Edirnekapı, Kocamustafapaşa Sulumanastır civarında, Cibali’de, Küçükmustafapaşa’da, Eyüp, Kasımpaşa ve Üsküdar’da; cumartesi günleri Fatih ve Edirnekapı arasındaki Alipaşa’da, Kasımpaşa’daki Kulaksız’da; pazar günleri de Arkadios Sütunu yakınında eski Avrat Pazarı civarında semt pazarları kurulurdu.


Uzun seneler, bu pazarların kurum günleri aynı kalmış, günümüze doğru bazıları değişikliklere uğramış, Perşembe Pazarı benzer biçimde bazıları sabitleşmiş, Çarşamba Pazarı gibileri de aynı gün sürmüştür.


Devamlı pazarlar ve semt pazarlarının yanısıra değişik semtlerdeki hususi pazarlar da İstanbulluların gündelik yaşamında sık sık alışveriş yaptıkları bölgeler arasındadır. Mısır Çarşısı’nın arkasındaki nebat, çiçek ve süs hayvanlarının satılmış olduğu çiçek pazarı, eskiden ramazanlarda Bayezid Camii’nin avlusunda kurulan ve küçük bir pazar görüntüsü taşıyan Beyazıt Sergisi, Kurban Bayramlarında geçmişte gene Beyazıt’ta, günümüzde Topkapı’da açılan koç pazarı, gül mevsiminde Eyüp’teki gül bostanlarında yetiştirilen bu güzel çiçeğin satılmış olduğu Yâvedûd civarındaki gül pazarı, söz konusu pazarların en bilinenlerindir.


Semt pazarları, satılan mallara nazaran değişik mıntıkalara ayrılır. Bu bölgelerin en mühim kısmını yiyecek satılan bölgeler oluşturur. Mevsime nazaran, eskiden yakınlardaki bostanlardan, bahçelerden, son zamanlarda uzakça yerlerden getirilen değişik sebze ve meyveler ve bunların pişirilmesinde ikinci derecede mühim araç-gereç bu bölümde satılır. Pazarların ikinci mühim kısımı ise giyecek satılan yerlerdir. Satıcılar, bu bölümde yüksek sesle bağırarak sattıkları malları överler; kimileri satışa sundukları hanım elbiselerini giyip zenne-vari taklitlerle alan kişi toplamaya çalışırlar. Pazarın son kısmına ise tavuk, horoz benzer biçimde kesim hayvanları, çiçekler, incik, boncuk, hırdavat satılır. Satılan malların türünde, fazlalığı, kalitesi ve fiyatlarında semtlere nazaran farklılıklar olur.


Eskiden pazarların semtlerde kuruluşu, bigün evvelinde bekçilerin pazar tezgâhlarını yerleştirmeleriyle başlardı. Sabahın alaca karanlığında zil şıngırtıları, tekerlek, hayvan, motor sesleri, gürültü patırtı, haykırışlarla pazarcılar yerlerine gelirler, ilkin çadırlarını kurarlardı. Pazarcıların mallarını tezgâhlara dizmeleriyle beraber başka bir esnaf kolu olan börekçiler, simitçiler, çaycılar başka satıcı arkadaşlarına âdeta kahvaltı hükmüne geçecek olan servislerini yaparlardı. Satılacak olan malların vitrinlerinin oluşturulması ise ayrı hüner isterdi. Çoğu zaman malların irisi, olgunu, göze hoş geleni ön sıralara, tıpkı görücüye çıkacak kız benzer biçimde süslenerek yerleştirilir, arka tarafa ise ezik büzükleri konurdu.


Semt pazarlarından alışveriş, eskiden, hali vakti yerinde olan evlerde hizmetçiler ya da köleler tarafınca yapılırdı. Mütevazı evlerde ise bu vazife, pek çok süre evin erkeği tarafınca yerine getirilirdi. Pazara en önce iyi mal alabilmek isteyen kişiler gelirdi. Böylelikle malların en güzeli hemen hemen kimse tarafınca seçilmeden alınmış olurdu. Bununla birlikte, çocuklarını okula gönderenler, ekonomik şartları iyi olan kişiler ilkin davranırlardı. Pazarlar, özellikle yazları öğle vakti tenhalaşırdı. İkindi vakti, satıcılar açısından en güzel süre kabul edilirdi.



Pazarcılar, akşam yaklaştığında ellerinde kalan malları satmak için mecburi fiyat kırarlardı. Fiyatların ucuzlamasının başka bir sebebi ise seçile seçile malın da kalitesinin düşmüş olmasıydı.


Pazarcılar, akşam yaklaştığında ellerinde kalan malları satmak için mecburi fiyat kırarlardı. Fiyatların ucuzlamasının başka bir sebebi ise seçile seçile malın da kalitesinin düşmüş olmasıydı.


Pazarların içinde bulunan sucular, şerbetçiler, köfteciler, gelen müşterilerin bitkinlikten ve açlıktan doğan ihtiyacım karşılarlardı. Gene pazarların sonlarında bulunan pabuç tamircileri de herhangi bir sebeple ayakkabısı hasara uğrayanlara hizmet verdi.


Daha ziyade Trakya. Balıkesir ve ve Anadolu Bölgesi’nden gelen gezici satıcılar, pazar yaşamının mühim bir parçasını oluştururlardı.


Pazarların kontrolü. 15. yy’dan 1826’ya kadar ihtisab ağasının, bu tarihten 1854e kadar da ihtisab nazırının başlangıcında bulunmuş olduğu ihtisab örgütünün göreviydi. Bu vazife sadrazam adına yerine getirilir, kimi zaman sadrazamın bizzat denetlediği de olurdu. Sadrazama. İstanbul kadısı, yeniçeri ağası ve muhtesib refakat ederdi. Teftişlerde bilhassa narha uyulup uyulmadığı denetim edildi. Meydana getirilen bu denetime “kola çıkmak” denkti. Kalitesiz mal satan, hile meydana getiren esnaf hemen cezalandırılırdı. Bu tip cezalara maruz kalan pazarcılar ya para öderler ya da her insanın gözü önünde falakaya yatırılırlardı. Pazarın denetimi, daha sonraki dönemlerde “pazarbaşı” tarafınca yapılmış oldu. Pazarba-şılar, padişah tarafınca tespit edilmiş kurallara ve ücret tarifesine uyulup uyulmadığını, doğru ağırlık ve ölçü birimlerinin kullanılıp kullanılmadığını, çoğu zaman tebdil-i giysiyle denetim ederlerdi. Türlü vesilelerle İstanbul’u ziyaret eden gezginlerden Wild, 1604’teki gezisinde, Tournefort da 1700’deki gezisinde haksızlık ve hile meydana getiren esnafın bu benzer biçimde kontrollerde ne şekilde cezalandırıldıklarım yazmaktadır. 1856′


dan sonrasında şehremanetinin kurulmasıyla, kontrol şehremanetine geçti. Günümüzde pazarlarda bu benzer biçimde kontroller belediye zabıtaları tarafınca yapılmaktadır.


İstanbul’da büyükşehir belediyesine bağlı belediyelerin sınırları içinde 1987’de 219 semt, 23 halk pazarı olmak suretiyle 242 pazar bulunmaktaydı. 1994’te semt pazarı sayısı 310’u bulmuştur. Bununla birlikte büyük-şehir belediyesi haricinde kalan ilçe ve bölgelerde, mesela Yalova’da, Şile’de, Çatalca’da, Silivri’de vb merkezlerde ve bunların bir takım köylerinde semt pazarları vardır.


İstanbul’un semt pazarları içinde, günümüzde en büyük ve en mühim sayılanlar 36 sokak 4 caddeye yayılan Çarşamba Pazarı; eski Kuşdili Çayırı üstünde kurulan Salı Pazarı; 1930’lardan bu zamana kadar giderek büyüyen Beşiktaş Pazarı’dır. Bakırköy, Kartal, Üsküdar, Şişli, Eyüp ve Sarıyer İstanbul’un en fazla pazar kurulan ilçelerdik.

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: İstanbul Semt Pazarları
İstanbul Semt Pazarları
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/03/pazar.png
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/istanbul-semt-pazarlar.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/istanbul-semt-pazarlar.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content