Minik -ğü ödat 1 . Boyutları, benzerlerininkinden daha küçük olan, mikro, büyük karşıtı: "Bir aralık başımın üstünde kartalda...
Minik -ğü
ödat
1 . Boyutları, benzerlerininkinden daha küçük olan, mikro, büyük karşıtı:
2 . Yaşı daha azca olan:
3 . Niceliği azca olan:
4 . Niteliği aşağı olan, bayağı:
5 . Geri aşamada:
6 . Değersiz, önemsiz:
7 . Kısık, parlak olmayan (ses):
8 . isim, mecaz Makam, aşama, aşama bakımından daha aşağı olan kimse.
9 . isim Minik abdest.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
ödat
1 . Boyutları, benzerlerininkinden daha küçük olan, mikro, büyük karşıtı:
"Bir aralık başımın üstünde kartaldan ufak, atmacadan büyük yırtıcı kuşlardan birinin döndüğünü gördüm."- M. Ş. Esendal.
2 . Yaşı daha azca olan:
"Ortanca ve ufak ablalar ... beni, arabanın beklediği sokağa indirdiler."- R. N. Güntekin.
3 . Niceliği azca olan:
"Kimseden en ufak bir ilgi görmüyordum."- S. F. Abasıyanık.
4 . Niteliği aşağı olan, bayağı:
"Minik adam."- .
5 . Geri aşamada:
"Minik bir işgören."- .
6 . Değersiz, önemsiz:
"Bu iyi temiz, sağlıklı, ufak insanların uykusu bambaşka bir şey."- S. F. Abasıyanık.
7 . Kısık, parlak olmayan (ses):
"Minik, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söylemiş oldu."- R. H. Karay.
8 . isim, mecaz Makam, aşama, aşama bakımından daha aşağı olan kimse.
9 . isim Minik abdest.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- ufak dağları ben yarattım demek
- ufak düşmek
- ufak düşürmek
- ufak görmek
- ufak köyün büyük ağası
- küçükle ufak, büyükle büyük olmak
- ufak oynamak
Birleşik Sözler
- ufak abdest
- ufak ad
- Minik Asya
- ufak ay
- Küçükayı
- küçükbaş
- ufak bey
- ufak burjuva
- ufak çaplı
- ufak çapta
- ufak dalga
- ufak dil
- ufak gezegen
- ufak hanım
- ufak harf
- ufak Hindistan cevizi
- ufak kan dolaşımı
- ufak karga
- ufak köprü
- ufak kumru
- ufak martı
- ufak mevlit ayı
- ufak orta
- ufak önerme
- ufak parmak
- ufak sakarca
- ufak sesli uyumu
- ufak şalgam
- ufak gerilim
- ufak terim
- ufak tövbe ayı
- ufak meşhur uyumu
- sonsuz ufak
- büyüklü küçüklü
YORUMLAR