Makber'in edebiyatımıza getirmiş olduğu yenilikler nedir? Abdülhak Hamid'in 'Makber' adlı şiiri genel olarak mers...
Makber'in edebiyatımıza getirmiş olduğu yenilikler nedir?
Abdülhak Hamid'in 'Makber' adlı şiiri genel olarak mersiye kategorisine giren bir şiir olmasına karşın öteki mersiyelerden biçim ve içerik açısından değişik özellikler gösterir.Aruz kalıbıyla yazılan eserde değişik bir nazım biçimi kullanılmıştır.Makber'in getirmiş olduğu en mühim yenilik ise eski klasik mersiyelerde bulunmayan doğa ötesi düşünceler, şüpheler ve ölümü sorgulama şeklidir!
Tanzimat Fermanı'nın getirmiş olduğu yenilikler nedir?
Islahat Fermanı'nın getirmiş olduğu yenilikler nedir?
Kanunu Esasi nedir? Getirmiş olduğu yenilikler nedir?
Makber / Tanzimat Edebiyatı
Abdülhak Hâmit'in şiirde varabildiği son zirve noktasını «Makber» de görüyoruz. Hâmit, Makber'dir. Şüpheleriyle, tedirginlikleriyle, umutÂsuzlukları isyanlariyle tezatlı karmaşık görüşleriyle korkulu keskin feryatlariyle Abdülhak Hâmit Tarhan'ı Makber'de buluruz. Ruşen Eşrefin söylediği şeklinde; «Makber» kaderin, güçlü bir beyin vasıtasiyle çizilmiş grafiğidir. Coşku, suçlama, şikâyet, isyan, hıçkırık, yumruk, kahkaha, susmak, sarhoşluk ve mertlik hicran!. «Makber», kederin tüm bu anlarıdır... Edebiyatımızdaki mersiye tarzının, Fuzuli'den bugüne geÂlinceye kadar en ihtişamlı örneği.. Makber'de vardır.
Bu eserin yazılış nedenini tamamımız biliyoruz. Karı - koca acil hazırlanıp Bombay'a giÂderler. Hindistan, bir masal ülkesi çibi, Hâmid'i büyüler. Hindistan'da herşey değişiktir; bilhassa tabiat son aşama güzeldir, zengindir. Fauna Hanım'm sıhhat durumu da ilk başlarda düzelir şeklinde olur. Fakat bir süre sonrasında eskisinden de daha kötüleşir. Şâir, asla eğer olmazsa vatanında ölmek istediğini ikide birde tekrarlayan eşini memnun etmek için, onu yurda getirmeye karar verir. 1885'te vapurla yola çıkarlar. Seyahat, hasta bayanı büsbütün sarsar. Beyrut'a âdeta dara dar gelirler. O sırada Abdülhak Hâmit'in ağabeyi Nasuhî Bey, Beyrut valisidir. Beyrut'a varışlarından iki gün sonrasında Fatma Hanım Nasuhi Bey'in evinde hayata gözlerini yumar. Hayatında kim bilir ilk ve son gerçek matemi duyan şâir, bu ölümden dolayı büyük sarsıntılar geçirir. «Makber»in kompoÂzisyonu yaşamış olduğu bu büyük sarsıntı sonucu kafasında biçimlenir. KarıÂsını toprağa verdikten bir, bir buçuk ay kadar sonrasında İstanbula döner.
Eyvah ne yer ne yar kaldı
Gönlüm dolu ah u zar kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı
Kalımlı o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir gömüt kaldı
Bildir bana nerde nerde Ya Rab
Kim attı beni bu derde YA Rab
Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derler ki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı
Sığsın mı hayale bu hakikat
Görsün mü gözüm bu macerayı?
Sür'atle iyi mi da değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.
Çık Fatıma! lahteden kıyam et
Yanımdaki haline devam et
Ketn etme bu razı şu şekilde bir söz
Ben isterim ah öyleki bir söz
Güller şeklinde meyl-i ibtisam et
Dağı dile umar bul meram et
Bir tatlı bakışla bir gülüşle
Eyyamı hayatımı temam et
Abdülhak Hâmit'in şiirde varabildiği son zirve noktasını «Makber» de görüyoruz. Hâmit, Makber'dir. Şüpheleriyle, tedirginlikleriyle, umutÂsuzlukları isyanlariyle tezatlı karmaşık görüşleriyle korkulu keskin feryatlariyle Abdülhak Hâmit Tarhan'ı Makber'de buluruz. Ruşen Eşrefin söylediği şeklinde; «Makber» kaderin, güçlü bir beyin vasıtasiyle çizilmiş grafiğidir. Coşku, suçlama, şikâyet, isyan, hıçkırık, yumruk, kahkaha, susmak, sarhoşluk ve mertlik hicran!. «Makber», kederin tüm bu anlarıdır... Edebiyatımızdaki mersiye tarzının, Fuzuli'den bugüne geÂlinceye kadar en ihtişamlı örneği.. Makber'de vardır.
Bu eserin yazılış nedenini tamamımız biliyoruz. Karı - koca acil hazırlanıp Bombay'a giÂderler. Hindistan, bir masal ülkesi çibi, Hâmid'i büyüler. Hindistan'da herşey değişiktir; bilhassa tabiat son aşama güzeldir, zengindir. Fauna Hanım'm sıhhat durumu da ilk başlarda düzelir şeklinde olur. Fakat bir süre sonrasında eskisinden de daha kötüleşir. Şâir, asla eğer olmazsa vatanında ölmek istediğini ikide birde tekrarlayan eşini memnun etmek için, onu yurda getirmeye karar verir. 1885'te vapurla yola çıkarlar. Seyahat, hasta bayanı büsbütün sarsar. Beyrut'a âdeta dara dar gelirler. O sırada Abdülhak Hâmit'in ağabeyi Nasuhî Bey, Beyrut valisidir. Beyrut'a varışlarından iki gün sonrasında Fatma Hanım Nasuhi Bey'in evinde hayata gözlerini yumar. Hayatında kim bilir ilk ve son gerçek matemi duyan şâir, bu ölümden dolayı büyük sarsıntılar geçirir. «Makber»in kompoÂzisyonu yaşamış olduğu bu büyük sarsıntı sonucu kafasında biçimlenir. KarıÂsını toprağa verdikten bir, bir buçuk ay kadar sonrasında İstanbula döner.
Eyvah ne yer ne yar kaldı
Gönlüm dolu ah u zar kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı
Kalımlı o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir gömüt kaldı
Bildir bana nerde nerde Ya Rab
Kim attı beni bu derde YA Rab
Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derler ki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı
Sığsın mı hayale bu hakikat
Görsün mü gözüm bu macerayı?
Sür'atle iyi mi da değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.
Çık Fatıma! lahteden kıyam et
Yanımdaki haline devam et
Ketn etme bu razı şu şekilde bir söz
Ben isterim ah öyleki bir söz
Güller şeklinde meyl-i ibtisam et
Dağı dile umar bul meram et
Bir tatlı bakışla bir gülüşle
Eyyamı hayatımı temam et
Sebep: Kırık bağlantı!
Bu ileti 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
Tanzimat Fermanı'nın getirmiş olduğu yenilikler nedir?
Islahat Fermanı'nın getirmiş olduğu yenilikler nedir?
Kanunu Esasi nedir? Getirmiş olduğu yenilikler nedir?
YORUMLAR