Meşk â•šâ•â• â•â• İsim, eskimiş Arapça meşÂ® â–º Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği. â–º Yaz...
Meşk
â•šâ•â•â•â•İsim, eskimiş Arapça meşÂ®
â–º Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği.
â–º Yazı veya müzikte alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma, el alıştırması.
â–º Yazı veya müzik dersi.
┌Atasözü, deyim ve birleşik fiillerâ”
â•šâ•â•â•â•İsim, eskimiş Arapça meşÂ®
â–º Yazı veya müzikte alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma, el alıştırması.
â–º Yazı veya müzik dersi.
┌Atasözü, deyim ve birleşik fiillerâ”
√ Meşk almak
√ Meşk etmek
√ Meşk vermek
MEŞK, -ki a. (ar. meşk) Esk.
1. Aynısının yapılması için verilen yazı ya da resim örneği.
2. Yazı ya da müzikte öğrenmek için yapılan alıştırma.
3. Meşk almak, ders almak. || Meşk etmek, eylemek, yazı, resim, müzik vb. dersi almak, öğrenimi görmek, bir şeye alışmak için çalışmak. || Meşk vermek, yazı, resim, müzik vb. dersi vermek.
—Hat. MeşkJkâğıdı, hattatların üzerinde meşk çalışması yaptıkları, yazı yazıldıktan sonra ıslak şüngerle silinip yeniden kullanılabilen, özel olarak aharlanmış kâğıt. || Meşk kalemi, hattatlıkta, meşk sırasında kullanılan kamış kalem. (Her yazı türünde hprflerin belirli genişlikleri vardır. Bu nedenle yazı öğrenilirken ağız genişliği bu yazının türüne uygun biçimde açılmış bir kalem kullanılır: sülüs ve nestalik yazılarda ağız genişliği 2,5-3 mm, nesih yazıdaysa 1 mm kadardır. Meşk kalemi, meşkin yanı sıra levha ve kitapların yazımında da kullanılabilir.)
—Kur. tar. Meşk-i tuğra, Osmanlılar'da tuğra çekmesini öğrenme uğraşına verilen ad. (Önceleri vezir, defterdar vb. yüksek devlet görevlileri bu işi yaparlarken, sonraları, tuğra yalnızca padişahlar tarafından çekilmeye başlandı.)
- ANSİKL. Hat. Hat öğrencisi önce hocasının meşkine bakarak harflerin yazılmasını ve ölçülerini öğrenir. Her meşk bir satırdan oluşur. Öğrenci yetenekliyse meşkini bir haftada bitirir ve yeni bir meşke başlar, önce müfredat, daha sonra da mürekkebat, meşk edilir.
—Dört halife döneminde Medine'de gelişen ve "hattı medeni†denilen kûfi yazıda bir tür üslup. (Bu yazıda yatay harfler normal ölçülerden daha fazla uzatılıyordu ve hızlı yazıldığı için kimi harfler güçlükle okunuyordu. Bu yüzden halife Ömer, bu üslubü yazının kötüsü diye adlandırmıştı. Bu yazı Harunurreşit dönemine değin Kuran'ların yazımında da kullanıldı.)
—Müz. Türk müziğinde, özellikle nota kullanımı yaygınlaşmadan önce meşk etmek hocaların okuyarak ve çalarak uyguladığı bir öğretim yöntemiydi. Sözlü yapıtların meşk edilmesi sırasında, yapıtın hem melodisi hem de usulü öğretilirdi. Yüzyıllar boyunca hemen hemen tek öğretim yöntemi olan meşk, hocanın üslubunun da öğrenciye aktarılması demekti. Batı notasının yaygınlaşmasından sonra meşk yöntemi, yavaş yavaş terk edilmiş, yapıtlar notasıyla öğretilir olmuştur; ancak bir parçanın belli bir yorumunu belirlemek ya da aktarmak için bu yönteme günümüzde de başvurulur.
1. Aynısının yapılması için verilen yazı ya da resim örneği.
2. Yazı ya da müzikte öğrenmek için yapılan alıştırma.
3. Meşk almak, ders almak. || Meşk etmek, eylemek, yazı, resim, müzik vb. dersi almak, öğrenimi görmek, bir şeye alışmak için çalışmak. || Meşk vermek, yazı, resim, müzik vb. dersi vermek.
—Hat. MeşkJkâğıdı, hattatların üzerinde meşk çalışması yaptıkları, yazı yazıldıktan sonra ıslak şüngerle silinip yeniden kullanılabilen, özel olarak aharlanmış kâğıt. || Meşk kalemi, hattatlıkta, meşk sırasında kullanılan kamış kalem. (Her yazı türünde hprflerin belirli genişlikleri vardır. Bu nedenle yazı öğrenilirken ağız genişliği bu yazının türüne uygun biçimde açılmış bir kalem kullanılır: sülüs ve nestalik yazılarda ağız genişliği 2,5-3 mm, nesih yazıdaysa 1 mm kadardır. Meşk kalemi, meşkin yanı sıra levha ve kitapların yazımında da kullanılabilir.)
—Kur. tar. Meşk-i tuğra, Osmanlılar'da tuğra çekmesini öğrenme uğraşına verilen ad. (Önceleri vezir, defterdar vb. yüksek devlet görevlileri bu işi yaparlarken, sonraları, tuğra yalnızca padişahlar tarafından çekilmeye başlandı.)
- ANSİKL. Hat. Hat öğrencisi önce hocasının meşkine bakarak harflerin yazılmasını ve ölçülerini öğrenir. Her meşk bir satırdan oluşur. Öğrenci yetenekliyse meşkini bir haftada bitirir ve yeni bir meşke başlar, önce müfredat, daha sonra da mürekkebat, meşk edilir.
—Dört halife döneminde Medine'de gelişen ve "hattı medeni†denilen kûfi yazıda bir tür üslup. (Bu yazıda yatay harfler normal ölçülerden daha fazla uzatılıyordu ve hızlı yazıldığı için kimi harfler güçlükle okunuyordu. Bu yüzden halife Ömer, bu üslubü yazının kötüsü diye adlandırmıştı. Bu yazı Harunurreşit dönemine değin Kuran'ların yazımında da kullanıldı.)
—Müz. Türk müziğinde, özellikle nota kullanımı yaygınlaşmadan önce meşk etmek hocaların okuyarak ve çalarak uyguladığı bir öğretim yöntemiydi. Sözlü yapıtların meşk edilmesi sırasında, yapıtın hem melodisi hem de usulü öğretilirdi. Yüzyıllar boyunca hemen hemen tek öğretim yöntemi olan meşk, hocanın üslubunun da öğrenciye aktarılması demekti. Batı notasının yaygınlaşmasından sonra meşk yöntemi, yavaş yavaş terk edilmiş, yapıtlar notasıyla öğretilir olmuştur; ancak bir parçanın belli bir yorumunu belirlemek ya da aktarmak için bu yönteme günümüzde de başvurulur.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR