META a. (ar. meta'). Eşk. 1. Mal: "Dünya meta'ma tema eden bazı cüretkârlar... " (Cevdet Paşa, XIX. yy.). 2. Elde...
META a. (ar. meta'). Eşk.
1. Mal: "Dünya meta'ma tema eden bazı cüretkârlar... " (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
2. Elde bulunan mal ya da para, sermaye.
3. Meta-yı can, can malı. || Meta-yı dert û bela, dert ve bela yükü. || Meta-ûl-gurur, gurur malı; bir bakirenin gerdek gecesi kanlanan bezi.
—Fels, tyarkxçılara göre insan etkinliğinden doğan ve değişim alanına giren ürün. (Bk. ansikl. böl.)
—isi. huk. Altın ve gümüş dışında her türlü mal. || Meta-ı maruf, bir erkeğin boşadığı eşine verdiği nafaka.
—ANSİKL. Fels. Kari Marx şöyle yazar: “ilk bakışta burjuva zenginlik, muazzam bir meta birikimi ve tek başına ele alınan meta da, bu zenginliğin en basit biçimi olarak görünür. Ancak her meta, kullanım değeri ve değişim değeri olarak ikili bir görünümle ortaya çıkar" (Ekonomi politiğin eleştirisine katkı [Zur Kritik der politisehen Ûkonomie],
1). Ardından şöyle ekler: "Zenginliğin en basit temel biçimi olarak meta ve temellükün egemen biçimi olarak yabancılaşma, ancak burjuva üretim döneminde ortaya çıkabilir" (ay. ypt.). Marx, bir başka yerde de şöyle der: "Metalar demir, bez, yün, vb. gibi kullanım değerleri ya da ticaret maddeleri biçiminde ortaya çıkarlar. Onların dolambaçsız doğal biçimleri budur. Bununla birlikte, onlar aynı zamanda iki şey birden, yani hem yararlı hem de değer taşıyan nesneler oldukları için metadırlar. Öyleyse onlar ancak ikili bir biçim, yani hem doğal hem de değer biçimleri altında ortaya çıktıkları zaman dolaşıma girebilirler†(Kapital, 1, 1, 1 ve 2).
1. Mal: "Dünya meta'ma tema eden bazı cüretkârlar... " (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
2. Elde bulunan mal ya da para, sermaye.
3. Meta-yı can, can malı. || Meta-yı dert û bela, dert ve bela yükü. || Meta-ûl-gurur, gurur malı; bir bakirenin gerdek gecesi kanlanan bezi.
—Fels, tyarkxçılara göre insan etkinliğinden doğan ve değişim alanına giren ürün. (Bk. ansikl. böl.)
—isi. huk. Altın ve gümüş dışında her türlü mal. || Meta-ı maruf, bir erkeğin boşadığı eşine verdiği nafaka.
—ANSİKL. Fels. Kari Marx şöyle yazar: “ilk bakışta burjuva zenginlik, muazzam bir meta birikimi ve tek başına ele alınan meta da, bu zenginliğin en basit biçimi olarak görünür. Ancak her meta, kullanım değeri ve değişim değeri olarak ikili bir görünümle ortaya çıkar" (Ekonomi politiğin eleştirisine katkı [Zur Kritik der politisehen Ûkonomie],
1). Ardından şöyle ekler: "Zenginliğin en basit temel biçimi olarak meta ve temellükün egemen biçimi olarak yabancılaşma, ancak burjuva üretim döneminde ortaya çıkabilir" (ay. ypt.). Marx, bir başka yerde de şöyle der: "Metalar demir, bez, yün, vb. gibi kullanım değerleri ya da ticaret maddeleri biçiminde ortaya çıkarlar. Onların dolambaçsız doğal biçimleri budur. Bununla birlikte, onlar aynı zamanda iki şey birden, yani hem yararlı hem de değer taşıyan nesneler oldukları için metadırlar. Öyleyse onlar ancak ikili bir biçim, yani hem doğal hem de değer biçimleri altında ortaya çıktıkları zaman dolaşıma girebilirler†(Kapital, 1, 1, 1 ve 2).
Kaynak: Büyük Larousse
VideoRaptor - Meta-Arama Motoru
YORUMLAR