METELİK a. (fr. mötallique; lat. metalli- cus; yun. metallikos'tan). 1. Eskiden on para değerindeki sikke. (Bk. ansikl. böl.) 2....
METELİK a. (fr. mötallique; lat. metalli- cus; yun. metallikos'tan).
1. Eskiden on para değerindeki sikke. (Bk. ansikl. böl.)
2. Tkz. Para; çok az para: Birkaç metelik kazanınca, havasından geçilmez oldu. Cebimde metelik kalmadı.
3. Metelik etmez, bir kimse ya da nesnenin değersizliğini belirtmek için söylenir. || Metelik vermemek, değer vermemek, umursayıp aldırış etmemek: Ne söylerlerse söylesinler, hiçbirine metelik vermezdi. || Meteliğe kurşun atmak, hiç parası olmamak. j| Meteliği yok, parasız.
—Halk müz. - ana usuller
—ANSİKL. Nümism. Mahmut II döneminde (1808-1839) bastırılan gümüş cedit beşlik sikkelerine halk arasında metelik deniyordu. Bu ad, nitelik ve boyut değiştirmesine karşılık, Abdülmecit döneminde (1839-1861) ve sonra basılmış bu birimdeki sikkeler için de kullanılarak Cumhuriyet döneminin başlarına değin yaşayageldi.
Kaynak: Büyük Larousse
1. Eskiden on para değerindeki sikke. (Bk. ansikl. böl.)
2. Tkz. Para; çok az para: Birkaç metelik kazanınca, havasından geçilmez oldu. Cebimde metelik kalmadı.
3. Metelik etmez, bir kimse ya da nesnenin değersizliğini belirtmek için söylenir. || Metelik vermemek, değer vermemek, umursayıp aldırış etmemek: Ne söylerlerse söylesinler, hiçbirine metelik vermezdi. || Meteliğe kurşun atmak, hiç parası olmamak. j| Meteliği yok, parasız.
—Halk müz. - ana usuller
—ANSİKL. Nümism. Mahmut II döneminde (1808-1839) bastırılan gümüş cedit beşlik sikkelerine halk arasında metelik deniyordu. Bu ad, nitelik ve boyut değiştirmesine karşılık, Abdülmecit döneminde (1839-1861) ve sonra basılmış bu birimdeki sikkeler için de kullanılarak Cumhuriyet döneminin başlarına değin yaşayageldi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR