MEVKUT , -tu, sıf (ar mevkut, dişi, mevkute). Esk. Belli zamanlarda çıkan; süreli: "Bilmem hangi mevkut gazetenin muharrirleri ...
MEVKUT, -tu, sıf (ar mevkut, dişi, mevkute). Esk. Belli zamanlarda çıkan; süreli: "Bilmem hangi mevkut gazetenin muharrirleri isterler ki...." (Baha Tevfik). Risale-i mevkute, evrak-ı mevkute (belli zamanlarda çıkan dergiler),
♦a. isi. huk. Yaşayıp yaşamadığı, bulunduğu yer bilinmeyen kişi, gaip. (Mevkut, iki biçimde ölmüş kabul edilir:
1. gerçekten ölmesi; bu durum beyyineyle kanıtlanır;
2. hükmen ölmesi; buna mevkutun doğumundan itibaren doksan sene geçmesiyle yargıç tarafından hükmolunur.)
♦ mevkute a. Süreli yayın.
♦a. isi. huk. Yaşayıp yaşamadığı, bulunduğu yer bilinmeyen kişi, gaip. (Mevkut, iki biçimde ölmüş kabul edilir:
1. gerçekten ölmesi; bu durum beyyineyle kanıtlanır;
2. hükmen ölmesi; buna mevkutun doğumundan itibaren doksan sene geçmesiyle yargıç tarafından hükmolunur.)
♦ mevkute a. Süreli yayın.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR