HomeNe Nedir?Soru-Cevap

Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra işgal edilen Maraş'ın durumu neydi?

Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonrasında işgal edilen Maraş'ın durumu neydi? MARAŞ İLİMİZ MONDROS ANLAŞMASINDAN SONRA F...

Macellan Boğazı Hakkında Bilgi
Kızılay Haftası Boyama Sayfaları
Nanoteknolojinin kullanım alanları ve nanoteknoloji ile üretilen ürünler nelerdir?
Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonrasında işgal edilen Maraş'ın durumu neydi?

MARAŞ İLİMİZ MONDROS ANLAŞMASINDAN SONRA FRANSIZ İŞGALİNE MARUZ KALMIŞTIR..

AYRINTILAR AŞAĞIDADIR;

Kahramanmaraş'ın Kurtuluş Savaşı

Cenk Hazırlığı:




Türk Bayrağı'nın Kahramanmaraş kalesi'ne çekilmesinden sonrasında gerginlik iyice arttı. Savaşın patlak vermesi an meselesi idi. Fransızlar, hazırlık yaparken, Türkler de kendi aralarında grup grup toplanmaya ve düşünce alışverişinde bulunmaya başladılar.

Veziroğlu Mehmet Alpaslan'ın evinde bir toplantı yapılmış oldu. Kahramanmaraşlıların düşmanla harbe teşkilatlandırılmasının biride burada sağlandı. Kahramanmaraş'ın ileri gelenlerinden Veziroğlu Mehmet, Sandal Osman, Cerrahoğlu Zekeriya, Başkatip Rıza, Karcı Hacı, Kocaoğlu Evliya, Veliefendioğlu Ziya ve Hocaoğlu Nuri'den oluşturulan 8 kişilik temsil grubu direkt Sivas Kurul-i Temsiliyesi ile ilişki kurma hazırlıklan yaptılar.


Ek olarak, Kahramanmaraş'ın Hatuniye, Şekerli, Bayazıtlı, Kayabaşı, Divanlı, Acemli, Ekmekçi, Dereiçi mahallelerinde de toplantı yapılarak teşkilatlanma emekleri başladı. Bu teşkilatlandırma emekleri iyi bir düzene sokularak "Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyeti" kuruldu.

Cemaat üyelerine cenk taktikleri öğretilerek, cenk esnasında neler yapılacağı, iyi mi hareket edileceği üstünde bilgiler verildi. Teşkilatlanma hazırlığı tamamlandıktan sonrasında cenk harekatına geçmek için Sivas Kurul-i Temsiliyesi'ne başvuruldu.

Sivas Kurul-i Temsiliyesi, o zamanlar da merkez karar organı durumunda idi. Sivas Kurul-i Temsiliyesi, cenk için Yüzbaşı Kurtoğlu Salim Bey ile üsteğmen Kılıç Ali Bey'i görevlendirdi. Kahramanmaraş'ta cenk hazırlıkları tamamlandı. Herkesi heyecanlı bir bekleyiş sardı. Her an şehit olma, yok olma durumunun yanında luk, gözyaşı ve savaşın kazanılması benzer biçimde düşünceler yoğunlaştı. Kahramanmaraşlılar'ın azim ve kararlılığı sevincin en güzel örneklerinden biri idi.

Savaşın Başlaması:

Fransız işgal komutanı General Kuerette 1500 kişilik bir birlikle Kahramanmaraş'a geldi. (6 Ocak 1920) Kahramanmaraşlı Türkler, işgal komutanı ve askerlerin gelişini protesto ettiler. Ayrıca Fransızlar İslahiye'ye bir birlik daha göndererek Kahramanmaraş Yolu'nu güvence altına almaya çalışıyorlardı. Fransızlar'ın İslahiye yolunu tutmak için gönderilmiş olduğu askerleri, Kılılı Köyü yakınında Muallim Hayrullah Bey'in ve arkadaşlarının baskınına uğradılar. 30 Fransız askeri burada öldürüldü. Ertesi gün de, Bahçe'den Kahramanmaraş'a desteğe gelen Fransız birlikleri Türkoğlu'nun Ceceli Köyü'nü bastılar. Ceceli Köyü'nü yakıp yıktılar. Köy halkına büyük işkence ve zulüm yaptıktan sonrasında, Eloğlu'na (Türkoğlu) girdiler. Fransızlar, Ceceli ve Eloğlu köylerinde 22 kişiyi öldürdükten sonrasında minik ve büyükbaş hayvanların hepsini yağmaladılar.Muallim Hayrullah Bey, çevresinde toplamış olduğu çete grubu ile beraber Eloğlu'nu kuşattı. Fransızlar Muallim Hayrullah'ın kuşatması sonucu şaşkına döndüler. Muallim Hayrullah Bey çeteleri ile Fransızlar içinde sıkıntılı bir çatışma çıktı. Zor durumda kalan Fransızlar Kahramanmaraş'taki Fransız birliklerinden yardım istediler.


Fransızlar, 12 Ocak 1920'de yardım için bir tabur askeri daha Gaziantep'ten Kahramanmaraş'a sevkettiler. Fransız yardım birliği, Sarılar Köyü'nde Kahramanmaraşlı ve Gaziantepli Kuva-i Milliyelerinin baskınına uğradılar. (13 Ocak 1920). Burada 50 Fransız askerin öldürülmesi haberi; Fransızlar'da huzursuzluk ve panik yaratırken, Kahramanmaraşlı Türkler üstünde sevgi ve coşku yarattı. Araplar ve Sarılar baskınları Fransızlar için büyük bir darbe oldu. Araplar baskınını gerçekleştirme de Pazarcık çetelerinin yardımı büyük oldu. Kahramanmaraş-Gaziantep yolunun kapanmasından endişelenen ve Pazarcıklılar'a bozulan Fransız komutanı, bir tabur askeri Kahramanmaraş'tan Pazarcık üstüne gönderdi. Fransız askerleri bu kere da Aksu Köprüsü'nün yakınındaki dere yamacında, Pazarcıklı Yakup Hamdi ve arkadaşlarının baskınlarına sahne oldu. TürkIer'in bu yoğun baskınları esnasında darmadağın olan Fransız birlikleri perişan bir halde Kahramanmaraş'a doğru kaçarlarken bu kere da Tomsuklu civarlarında Hüseyin Efe ve arkadaşlarının baskınlarına uğradılar. Fransız Birliği'nin yarısı öldürüldü. Yarısı da zor bela Kahramanmaraş'taki birliklere kaçarak sığındılar. (19 Ocak 1920).Ayrıca, Tabip Mustafa Bey komutasındaki Kahramanmaraşlı Kuva-i Milliyeliler Fransızlar'ın elinde tuttukları Yumurta Tepe'ye birkaç kez baskınlar düzenlediler. Fransızlar'ın yoğun makinalı tüfek ateşi sonucu, bu baskını durdurmayı başardılar fakat Fransızlar mühim kayıplar verdiler. Kahramanmaraş'ın Nedirli köyünden Aden Ali, tarafındaki köy arkadaşları ile silahlanarak şehre geldiler. Mağralı Mezarlığı yanında (Şimdiki Kapalı Stadyum) 12 Fransız askeri ile karşılaştılar. Çatışma sonucu 2 Fransız askeri öldürüldü. Diğerleride kaçmak zorunda kaldılar. Küçücük yapısı olan Aden Ali'nin yürekli ve gözüpek olmasından ve teşkilat başkanlığı yapmasından dolayı Fransızların korkulu rüyası haline geldi. Aden Ali ve arkadaşları Kahramanmaraş Çete savaşlarında mühim rol oynadılar. Fransızlar, bu baskınlar ve çete savaşlarının sürekli aralıklarla sürmesinden sonrasında ne yapacaklarını şaşırdılar. Son olarak Bertiz Kuva-i Milliye'si de Kahramanmaraş'a desteğe erişince, Fransız Generali Kueratta bir misilleme olarak hükümet konağını işgal etti. Kahramanmaraş Mutasarrıfını ve şehrin ileri gelenlerini tutuklattı. Türk jandarmasının biri de ateş sonucu yaralandı.



22 Günlük Kurtuluş Savaşı:


Kahramanmaraş'ta gerginlik son haddini bulunca Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Arslan Bey, halka silahlı savaşın başladığını duyurdu.

Alman Çiftliği, Amerikan Hastanesi, Seyran Bağları ve Mercimektepe'yi Fransızlar tamamen hakimiyetlerine aldılar.

21 Ocak 1920 Çarşamba günü, şehrin her tarafında karşılıklı silahlar patladı. Fransızlar Mercimektepe'den ve Ahirdağ eteklerinden şehrin mühim yerlerini makinalı tüfeklerle taradılar. Bir taraftan da top ateşiyle çevre yollarını bombardıman ettiler. Cenk gece saat 21'e kadar devam etti. Sadece her iki tarafta kesinbir üstünlük sağlayamadı.

22 Ocak 1920 Perşembe günü, çatışma bombalama, bir öncekine nazaran azca oldu. Kahramanmaraşlılar'ın duruma hakim olma haberleri ortalığa yayıldı. Akşam üstü de Fransızları yoğun bir ateşe tuttular.

23 Ocak 1920 Cuma günü, Gaziantep'ten Kahramanmaraş'a gelen bir düşman kolu pusuya düşürülerek bir kısmı imha edildi. Bir kısmı da tutsak alındı. Pazarcık Kuva-i Milliye'sini yöneten Kılıç Ali Bey'de emrindeki arkadaşları ile beraber Pazarcık'tan Kahramanmaraş'a gelmiş olarak yönetimi devraldı. Fransızlar bu durum karşısında şaşkına döndüler. Kahramanmaraşlılar'ın bu tutumları karşısında çaresiz kalmalarını anlayınca daha ilkin tutukladıkları Mutasarrıf Cevdet Bey'i salıverdiler.

24 Ocak 1920 Cumartesi günü, Fransızlar, Gaziantep'ten Kahramanmaraş'a çabuk olarak bir yardım konvoyu gönderdiler. Sadece, bunu haber alan Pişkinzade Ali Rıza Bey ve emrindeki çeteler, Fransızları Karataşlık'ta pusuya düşürerek darmadağın ettiler. Kahramanmaraş'taki Fransız birliklerine getirilen araç-gereç ve yiyeceklere el konuldu.

25 Ocak 1920 Pazar günü, mahalle çatışmaları devam ederken, Pazarcık, Bertiz, Nedirli köylerinden grublar halinde çeteler, Kahramanmaraş'a desteğe geldiler. Fransızlar'ın birkaç kez tekrarladıkları saldırılar sonuçsuz kaldı. Fransızlar gece ışık görülen pencerelere haince ateş etmeye başladılar. Şiddetli karakışta savaşla beraber aman dinlemiyordu. Çok soğuk olan bu günde buruk yüzler, coşku dolu gözlere uyku girdirmiyordu artık.

26 Ocak 1920 Pazartesi günü, Evliya Efendi ve Kuvvetleri Abarabaşı ve Şekerdere'deki Ermeni evlerini tamamen yıktılar. İçerisindeki Ermenileri de tutsak aldılar. Evliya Efendi ve arkadaşlarının bu tutumları Fransızlar'a bakılırsa bir karabasan oldu.

30 Ocak 1920'de Tekke Kilisesi kuşatıldı. Bombacı Ahmet, bakır sürahisinin içine sıkıca yerleştirdiği nal parçaları, çivi ve barut'u fitil yardımıyla ateşleyerek kiliseye attı. Dışarıya çıkan Ermeniler'de tutsak edildiler. Cenk iyice şiddetlendi. Ermeniler de sokaklara baskınlar düzenleyerek hanım, çoluk çocuk herkesi acımasızca katletmeye başladılar. Donmuş kar üstünde sokakta kalan evlatların bir kısmınında soğuktan öldükleri görüldü.

2 Şubat 1920'de şehrin çok yanını Fransızlar ateşe verdiler. Mahalle ve sokak aralarındaki 3-5 kişilik grublar, düşmanlarla kıyasıya kama, balta ve satırlarla çatışmaya başladılar. Kadınlann çığlıkları, evlatların ağlamaları, savaşla beraber dondurucu soğukların tesiri tüm yürekleri dağlayan ayrı bir yara idi. Ayrıca Fransız askerleri ellerine geçirdikleri kişileri hanım, çoluk, çocuk ve yaşlı demeden acımasızca işkence ve zulüm ederek katlediyorlardı.

6 Şubat 1920'ye kadar kent içi çete savaşları tüm sertliği ile devam etti. Her sokak içinde 3-4'er kişilik sokak muharebeleri olağan hale geldi. Nerede ise her sokak ve mahalle aralarında cesetlere rastlanır oldu. Barut, yangın, ceset kokusunun yanında iniltiler, bağırışmalar, sızlanmalar şehrin havasını büsbütün karartmıştı. Kahramanmaraş'ın ve Kahramanmaraşlılar'ın üstüne adeta bir karabulut benzer biçimde hüzün ve karabasan kaplamıştı. Umarsızlık içinde kalan Kahramanmaraşlılar bir taraftan acımasızca olagelen cenk, bir taraftan da karakış soğuğuna karşıda olsa ümitlerini yitirmediler. Belediye Dairesi, Mevlevi Dergahı ve Türk dükkanlarının bir çok Ermeniler tarafınca ateşe verilerek yakıldı.

Kuva-i Milliyeciler evlatların yakın köylere taşınmasını söylediler. Halkın bir kısmı çocuklarını çevre köylere koymak için yola koyulunca, halk içinde bir de panik koptu.

6 Şubat 1920'de Bertiz ve Yenicekale çeteleri düşman kışlasını kuşatarak ablukaya aldılar. Fransızlar'a yardım geleceği haberide ortalığa yayıldı. Bu sırada üsteğmen Hamdi Efendi ve süvari bölüğü komutanı Kamil Bey'de şehre geldiler. Tuzhan, Türklerin eline geçti. Hırlak Avadisin evi Mıllış Nuri tarafınca yakıldı. Mıllış Nuri'de Ermenilerle savaşırken şehit edildi. Kırklar Kilisesi'de çeteler tarafınca yakıldı.

7 Şubat 1920 günü Albay Normand komutasındaki 300 kişilik Fransız birliği yardım için Erkenez çayı kenarına gelmiş olarak karargah kurdular. Yanlarında getirdikleri 4 tane topla şehri bombalamaya başladılar. Bir taraftan da Mercimektepe'den şehri bombalamayı sürdürüyorlardı. Kent tamamen iki top ateşi içinde kalmıştı. Öteki taraftan da Fransız Askeri Kışla'sından da destek sağlanıyordu. İslahiye'den gelen Fransız Birliği'ne Yörükselim Bey ve müfrezelerinin karşı koymalarına karşın, Fransızlar pek etkilenmediler.

İki ateş içinde kalan Kahramanmaraşlılar, evlatları ve hastaları çevre köylere taşımaya başladılar. Halk dilinde bu duruma "kaç kaç" diye söylenir. Maraş Müdafa­i Hukuk Reisi Arslan Bey, geri çekilmenin şehirde büyük bir katliama sebebiyet vereceğini ve yolun Sivas'a kadar açılmasının sebebiyet vereceğini söyleyerek, direnmenin devam etmesini ısrarla söylemiş oldu.

9 Şubat 1920 günü Fransızlar şehri aralıklarla yine bombalamaya başladılar. Şehrin çok yerini yakıp yıktılar. Şehirdeki halk içinde açlık ve kıtlık tehlikesi de başgöstermeye başladı. Kılıç Ali Bey ve emrindeki çeteler Kümbet Kilisesi'ni ele geçirerek, Ermenilerin bazılarını da tutsak aldılar.

10 Şubat 1920'de Kahramanmaraş'ın ileri gelenleri, Tabip Mustafa ile bir toplantı yaparak; "soykırım olabileceğini, teslim olmaktan başka umar kalmadığını" belirttiler. Tabip Mustafa da şehrin bazı ileri gelenlerine ve halka bu duygularından vazgeçmelerini ve direnmelerini söylemiş oldu. Tabip Mustafa'ya bakılırsa; er geç Kahramanmaraşlılar başarıya ulaşacaktı.

Bu sırada Fransızlar'da Kahramanmaraşlılar'ın bu büyük dirençleri ve karşı koymaları karşısında iyice ümitsizliğe düştüler. Fransızlar'da umarsızlık içinde şehri terketmeyi düşünüyorlardı. Aynı gün Tabip Mustafa, yanında buyruk eri olması durumunda, Amerikan Koleji'ne gelmiş olarak General Kueratte ile görüştü. Görüşmeden sonrasında geri dönüşünde buyruk eri ile beraber Ermeniler tarafınca Alman Hastanesi yakınında pusuya düşürülerek şehit edildi. Tabip Mustafa'nın şehit edilmesi, şehrin derhal her yanında anında duyuruldu. Tabip Mustafa'nın şehit edilmesi haberi Fransızlar ve Ermeniler içinde adeta bir şok tesiri yapmış oldu ve büyük bir panik yaşandı. Şu sebeple, Kahramanmaraşlılar'ın son anda topyekün Fransızlar ve Ermeniler üstüne yürüyerek heran büyük bir kırım yapabileceklerinden çekinmeye başladılar. Tabip Mustafa, Kahramanmaraşlılar'ın o anda lideri ve en sevilen kişilerin başlangıcında geliyordu. Fransızlar ve Ermeniler'de bunun şuuruna vardılar. Aslına bakarsanız, Tabip Mustafa'nın da Ermeniler tarafınca katledilmesi, bardağı taşıran son damla oldu.

Fransız ve Ermeniler; Kahramanmaraşlılar'ın vatanından, milletinden, namusundan, bayrağından, dininden, mukaddes kitabından hiçbir süre ödün vermeyen, örf tane ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bir cemiyet bulunduğunu anladılar.

11 Şubat 1920 gecesi Fransızlar ve Ermeniler, Kahramanmaraşlılar'ın bu durumlannı bildikleri için birden ateş keserek kaçma hazırlığı yaptılar. Aynı gece kim tarafınca ateşe verildiği hemen hemen kati olarak bilinmemekle beraber, Fransız askeri kışlası yanmaya başladı. Bununla beraber içindeki cephaneler de ateş alarak yanmaya ve patlamaya başladı. Gece yarısı apar topar kaçmaya başladılar. Bu sırada Kahramanmaraşlılar da ışıkları söndürerek heran bir baskın olabileceğini düşünüyorlardı.

Nitekim, geceleyin sabaha karşı Fransız ve Ermeniler, bazı evleri ateşe vererek kaçmaya başladılar. Bunun üstüne bıçağını, baltasını, tabancasını, kazma ve küreğini kapan Kahramanmaraşlılar bunların peşlerini bırakmadılar.

12 Şubat 1920 günü sabaha karşı, kent Fransızlar'dan ve Ermeniler'den tamamen temizlendi. Fransızlar İslahiye'ye kadar kaçtılar. Kaçamayan ve yakalanan 100 civarındaki Ermeni ve Fransız da Türkler tarafınca tutsak edildiler.
22 gün 22 gece devam eden Kahramanmaraş Kurtuluş Savaşı 12 Şubat 1920 günü sabah namazı sularında resmen sonlandı. Artık cenk bitmişti. Tüm Kahramanmaraşlılar ve yöre köylerden gelen binlerce yurtsever, cefakar Kahraman-Gaziler sabahın erken saatlerinde şehrin merkezine toplanarak, luk gözyaşları içinde birbirlerine sarıldılar. Kucaklaştılar. Birbirlerine sarılarak luk gözyaşları ile her insanın adeta ağlamış olduğı görüldü. Kardeşliğin, birlik ve beraberliğin Türk gurur ve şuuru ile Islam ahlakının en güzel örnekleri burada sergilendi. İkramlar, sevinçler, saygınlık, sevgi, bağlılık, Türk örf adetleri ile millet luktan adeta coştu. Artık acılı günler geride kalmıştı. İnançlı, azimli ve şuurlu Kahramanmaraşlılar'a yan gözle bakan düşmanın gözünün daima oyulacağı söylendi. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü altın harflerle tarihe geçiren Kahramanmaraşlı sevincinin haklı gururunu yaşıyordu artık. Bu coşku ve sevgi yumağı öğle sonuna kadar artarak devam etti. AğıtIar yakıldı, türküler söylendi, folklorik yöre oyunları sergilendi. Evlerden halka ikramlar dağıtıldı.


O günden sonrasında her yıl 12 Şubat günü köylüsü ile mahallelisi ile hep bir olup el ele vererek kucaklaşma, luk, bayram yapılması anane haline getirildi. 12 Şubat Kahramanmaraş Kurtuluş Bayramı'nın devlet töreni ile de her yıl kutlanması kararlaştırıldı. Bundan dolayı, her yıl 12 Şubat günü Türkiye'nin en görkemli ve görkemli Kurtuluş Bayramı Kahramanmaraş'ta kutlanmaya başlandı. Kahramanmaraş Kurtuluş Bayramı'nın şehirde olduğu benzer biçimde tüm Türkiye'de de ayrı bir yeri ve önemi vardır.


Maraşlılar'ın bu kahramanlıklanndan dolayı 1925 senesinde T.B.M.M.'nin sonucu ve Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın da onayı ile şehre Bağımsızlık Madalyası verildi.

7 Şubat 1973'de de Maraş'a Kahramanlık ünvanının da verilmesiyle "Kahramanmaraş" adını aldı.
Kahramanmaraş'ın Kurtuluş Savaşı Kahramanları

SüTÇü İMAM CENNET ALİ GÖZüKARA ÇAKMAKÇl SAİT M. ALİ KlSAKüREK ABDULLAH ÇAVUŞ BOMBACl AHMET M. HİLMI DEDEOĞLU OSMAN EŞBAH FATMALlLlOĞLU DERVİŞ ABDAL HALİL OSMAN ERŞAN YüRüK SELİM MüMTAZ EREN MUSTAFA KUŞÇU HAFlZ ALİ EFENDİ MUHİTTİN KARAKlZ SAİT YALÇlN SENEM AYŞE TEKEREKZADE AHMET MUALLİM HAYRULLAH ZEKİ KARAKIZ ÇUHADAR ALİ YUSUF ÇAVUŞ DOKTOR MUSTAFA ŞEHİT EVLİYA ARSLAN BEY MlLLlŞ NURİ KILlÇ ALİ ARİF ŞIŞMAN VEZİR HOCA ECZACl LüTFİ ZüLKADİROĞLU SüLEYMAN MAHMUT BEY ŞEYH ALİ SEZAİ ABDULLAH BAYAZlT MUHARREM BAYAZlT RAFET EFENDİ HASAN CAVUŞ VE TüM KAHRAMANMARAŞ HALKI...........

MUSTAFA KEMAL ATATüRK'üN TELGRAFI:

“Düşmanın taarruzuna karşı kahramanca silaha sarılan Maraşlı kardeşlerimiz yirmi güne yaklaşan bir zamandan beri kan ve ateşler içinde istilacı Fransızlara ve onların silahlandırdığı hunhar Ermenilere karşı savaşmakta idiler. 10-11 Şubat 1920 gecesi düşmanı İslahiye istikametinde firara zorunlu ederek, mevcudiyet-i millilerini kazanmaya muvaffak olmuşlardır.â€
Hey'et-i Temsiliye Adına
Mustafa Kemal

KAZIM KARABEKİR'İN TELGRAFI:

“Maraş kahramanlarının Türklüğe özgü olan celadet ve fedakarlıkları neticesinde sevgili Bayraklarımızın gene Maraş üstünde dalgalandığını haber almakta tüm Kolordum büyük luk duymaktadır. Öldünüz fakat Türklüğü öldürmediniz. Tarih-i Millimize kanınızla ve hayatınızla emsalsiz bir menkibe-i celadet yazdınız. Maraşlıların ve siz değerli ziyaretçilerimizin alnınızdan öper, Kolordumun hissiyat-ı samimiyesini arzederim.â€
15. Kolordu Komutanı
Kazım Karabekir

BAKINIZ












  • Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonrasında nereleri işgal edilmiştir?


  • Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonrasında İngilizler nereleri işgal etmiştir?


  • Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonrasında Istanbul'un durumu nedir?




Bu bildiri 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
MARAŞ İLİMİZ MONDROS ANLAŞMASINDAN SONRA FRANSIZ İŞGALİNE MARUZ KALMIŞTIR..

AYRINTILAR AŞAĞIDADIR;

Kahramanmaraş'ın Kurtuluş Savaşı

Cenk Hazırlığı:




Türk Bayrağı'nın Kahramanmaraş kalesi'ne çekilmesinden sonrasında gerginlik iyice arttı. Savaşın patlak vermesi an meselesi idi. Fransızlar, hazırlık yaparken, Türkler de kendi aralarında grup grup toplanmaya ve düşünce alışverişinde bulunmaya başladılar.

Veziroğlu Mehmet Alpaslan'ın evinde bir toplantı yapılmış oldu. Kahramanmaraşlıların düşmanla harbe teşkilatlandırılmasının biride burada sağlandı. Kahramanmaraş'ın ileri gelenlerinden Veziroğlu Mehmet, Sandal Osman, Cerrahoğlu Zekeriya, Başkatip Rıza, Karcı Hacı, Kocaoğlu Evliya, Veliefendioğlu Ziya ve Hocaoğlu Nuri'den oluşturulan 8 kişilik temsil grubu direkt Sivas Kurul-i Temsiliyesi ile ilişki kurma hazırlıklan yaptılar.


Ek olarak, Kahramanmaraş'ın Hatuniye, Şekerli, Bayazıtlı, Kayabaşı, Divanlı, Acemli, Ekmekçi, Dereiçi mahallelerinde de toplantı yapılarak teşkilatlanma emekleri başladı. Bu teşkilatlandırma emekleri iyi bir düzene sokularak "Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyeti" kuruldu.

Cemaat üyelerine cenk taktikleri öğretilerek, cenk esnasında neler yapılacağı, iyi mi hareket edileceği üstünde bilgiler verildi. Teşkilatlanma hazırlığı tamamlandıktan sonrasında cenk harekatına geçmek için Sivas Kurul-i Temsiliyesi'ne başvuruldu.

Sivas Kurul-i Temsiliyesi, o zamanlar da merkez karar organı durumunda idi. Sivas Kurul-i Temsiliyesi, cenk için Yüzbaşı Kurtoğlu Salim Bey ile üsteğmen Kılıç Ali Bey'i görevlendirdi. Kahramanmaraş'ta cenk hazırlıkları tamamlandı. Herkesi heyecanlı bir bekleyiş sardı. Her an şehit olma, yok olma durumunun yanında luk, gözyaşı ve savaşın kazanılması benzer biçimde düşünceler yoğunlaştı. Kahramanmaraşlılar'ın azim ve kararlılığı sevincin en güzel örneklerinden biri idi.

Savaşın Başlaması:

Fransız işgal komutanı General Kuerette 1500 kişilik bir birlikle Kahramanmaraş'a geldi. (6 Ocak 1920) Kahramanmaraşlı Türkler, işgal komutanı ve askerlerin gelişini protesto ettiler. Ayrıca Fransızlar İslahiye'ye bir birlik daha göndererek Kahramanmaraş Yolu'nu güvence altına almaya çalışıyorlardı. Fransızlar'ın İslahiye yolunu tutmak için gönderilmiş olduğu askerleri, Kılılı Köyü yakınında Muallim Hayrullah Bey'in ve arkadaşlarının baskınına uğradılar. 30 Fransız askeri burada öldürüldü. Ertesi gün de, Bahçe'den Kahramanmaraş'a desteğe gelen Fransız birlikleri Türkoğlu'nun Ceceli Köyü'nü bastılar. Ceceli Köyü'nü yakıp yıktılar. Köy halkına büyük işkence ve zulüm yaptıktan sonrasında, Eloğlu'na (Türkoğlu) girdiler. Fransızlar, Ceceli ve Eloğlu köylerinde 22 kişiyi öldürdükten sonrasında minik ve büyükbaş hayvanların hepsini yağmaladılar.Muallim Hayrullah Bey, çevresinde toplamış olduğu çete grubu ile beraber Eloğlu'nu kuşattı. Fransızlar Muallim Hayrullah'ın kuşatması sonucu şaşkına döndüler. Muallim Hayrullah Bey çeteleri ile Fransızlar içinde sıkıntılı bir çatışma çıktı. Zor durumda kalan Fransızlar Kahramanmaraş'taki Fransız birliklerinden yardım istediler.


Fransızlar, 12 Ocak 1920'de yardım için bir tabur askeri daha Gaziantep'ten Kahramanmaraş'a sevkettiler. Fransız yardım birliği, Sarılar Köyü'nde Kahramanmaraşlı ve Gaziantepli Kuva-i Milliyelerinin baskınına uğradılar. (13 Ocak 1920). Burada 50 Fransız askerin öldürülmesi haberi; Fransızlar'da huzursuzluk ve panik yaratırken, Kahramanmaraşlı Türkler üstünde sevgi ve coşku yarattı. Araplar ve Sarılar baskınları Fransızlar için büyük bir darbe oldu. Araplar baskınını gerçekleştirme de Pazarcık çetelerinin yardımı büyük oldu. Kahramanmaraş-Gaziantep yolunun kapanmasından endişelenen ve Pazarcıklılar'a bozulan Fransız komutanı, bir tabur askeri Kahramanmaraş'tan Pazarcık üstüne gönderdi. Fransız askerleri bu kere da Aksu Köprüsü'nün yakınındaki dere yamacında, Pazarcıklı Yakup Hamdi ve arkadaşlarının baskınlarına sahne oldu. TürkIer'in bu yoğun baskınları esnasında darmadağın olan Fransız birlikleri perişan bir halde Kahramanmaraş'a doğru kaçarlarken bu kere da Tomsuklu civarlarında Hüseyin Efe ve arkadaşlarının baskınlarına uğradılar. Fransız Birliği'nin yarısı öldürüldü. Yarısı da zor bela Kahramanmaraş'taki birliklere kaçarak sığındılar. (19 Ocak 1920).Ayrıca, Tabip Mustafa Bey komutasındaki Kahramanmaraşlı Kuva-i Milliyeliler Fransızlar'ın elinde tuttukları Yumurta Tepe'ye birkaç kez baskınlar düzenlediler. Fransızlar'ın yoğun makinalı tüfek ateşi sonucu, bu baskını durdurmayı başardılar fakat Fransızlar mühim kayıplar verdiler. Kahramanmaraş'ın Nedirli köyünden Aden Ali, tarafındaki köy arkadaşları ile silahlanarak şehre geldiler. Mağralı Mezarlığı yanında (Şimdiki Kapalı Stadyum) 12 Fransız askeri ile karşılaştılar. Çatışma sonucu 2 Fransız askeri öldürüldü. Diğerleride kaçmak zorunda kaldılar. Küçücük yapısı olan Aden Ali'nin yürekli ve gözüpek olmasından ve teşkilat başkanlığı yapmasından dolayı Fransızların korkulu rüyası haline geldi. Aden Ali ve arkadaşları Kahramanmaraş Çete savaşlarında mühim rol oynadılar. Fransızlar, bu baskınlar ve çete savaşlarının sürekli aralıklarla sürmesinden sonrasında ne yapacaklarını şaşırdılar. Son olarak Bertiz Kuva-i Milliye'si de Kahramanmaraş'a desteğe erişince, Fransız Generali Kueratta bir misilleme olarak hükümet konağını işgal etti. Kahramanmaraş Mutasarrıfını ve şehrin ileri gelenlerini tutuklattı. Türk jandarmasının biri de ateş sonucu yaralandı.



22 Günlük Kurtuluş Savaşı:


Kahramanmaraş'ta gerginlik son haddini bulunca Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Arslan Bey, halka silahlı savaşın başladığını duyurdu.

Alman Çiftliği, Amerikan Hastanesi, Seyran Bağları ve Mercimektepe'yi Fransızlar tamamen hakimiyetlerine aldılar.

21 Ocak 1920 Çarşamba günü, şehrin her tarafında karşılıklı silahlar patladı. Fransızlar Mercimektepe'den ve Ahirdağ eteklerinden şehrin mühim yerlerini makinalı tüfeklerle taradılar. Bir taraftan da top ateşiyle çevre yollarını bombardıman ettiler. Cenk gece saat 21'e kadar devam etti. Sadece her iki tarafta kesinbir üstünlük sağlayamadı.

22 Ocak 1920 Perşembe günü, çatışma bombalama, bir öncekine nazaran azca oldu. Kahramanmaraşlılar'ın duruma hakim olma haberleri ortalığa yayıldı. Akşam üstü de Fransızları yoğun bir ateşe tuttular.

23 Ocak 1920 Cuma günü, Gaziantep'ten Kahramanmaraş'a gelen bir düşman kolu pusuya düşürülerek bir kısmı imha edildi. Bir kısmı da tutsak alındı. Pazarcık Kuva-i Milliye'sini yöneten Kılıç Ali Bey'de emrindeki arkadaşları ile beraber Pazarcık'tan Kahramanmaraş'a gelmiş olarak yönetimi devraldı. Fransızlar bu durum karşısında şaşkına döndüler. Kahramanmaraşlılar'ın bu tutumları karşısında çaresiz kalmalarını anlayınca daha ilkin tutukladıkları Mutasarrıf Cevdet Bey'i salıverdiler.

24 Ocak 1920 Cumartesi günü, Fransızlar, Gaziantep'ten Kahramanmaraş'a çabuk olarak bir yardım konvoyu gönderdiler. Sadece, bunu haber alan Pişkinzade Ali Rıza Bey ve emrindeki çeteler, Fransızları Karataşlık'ta pusuya düşürerek darmadağın ettiler. Kahramanmaraş'taki Fransız birliklerine getirilen araç-gereç ve yiyeceklere el konuldu.

25 Ocak 1920 Pazar günü, mahalle çatışmaları devam ederken, Pazarcık, Bertiz, Nedirli köylerinden grublar halinde çeteler, Kahramanmaraş'a desteğe geldiler. Fransızlar'ın birkaç kez tekrarladıkları saldırılar sonuçsuz kaldı. Fransızlar gece ışık görülen pencerelere haince ateş etmeye başladılar. Şiddetli karakışta savaşla beraber aman dinlemiyordu. Çok soğuk olan bu günde buruk yüzler, coşku dolu gözlere uyku girdirmiyordu artık.

26 Ocak 1920 Pazartesi günü, Evliya Efendi ve Kuvvetleri Abarabaşı ve Şekerdere'deki Ermeni evlerini tamamen yıktılar. İçerisindeki Ermenileri de tutsak aldılar. Evliya Efendi ve arkadaşlarının bu tutumları Fransızlar'a bakılırsa bir karabasan oldu.

30 Ocak 1920'de Tekke Kilisesi kuşatıldı. Bombacı Ahmet, bakır sürahisinin içine sıkıca yerleştirdiği nal parçaları, çivi ve barut'u fitil yardımıyla ateşleyerek kiliseye attı. Dışarıya çıkan Ermeniler'de tutsak edildiler. Cenk iyice şiddetlendi. Ermeniler de sokaklara baskınlar düzenleyerek hanım, çoluk çocuk herkesi acımasızca katletmeye başladılar. Donmuş kar üstünde sokakta kalan evlatların bir kısmınında soğuktan öldükleri görüldü.

2 Şubat 1920'de şehrin çok yanını Fransızlar ateşe verdiler. Mahalle ve sokak aralarındaki 3-5 kişilik grublar, düşmanlarla kıyasıya kama, balta ve satırlarla çatışmaya başladılar. Kadınlann çığlıkları, evlatların ağlamaları, savaşla beraber dondurucu soğukların tesiri tüm yürekleri dağlayan ayrı bir yara idi. Ayrıca Fransız askerleri ellerine geçirdikleri kişileri hanım, çoluk, çocuk ve yaşlı demeden acımasızca işkence ve zulüm ederek katlediyorlardı.

6 Şubat 1920'ye kadar kent içi çete savaşları tüm sertliği ile devam etti. Her sokak içinde 3-4'er kişilik sokak muharebeleri olağan hale geldi. Nerede ise her sokak ve mahalle aralarında cesetlere rastlanır oldu. Barut, yangın, ceset kokusunun yanında iniltiler, bağırışmalar, sızlanmalar şehrin havasını büsbütün karartmıştı. Kahramanmaraş'ın ve Kahramanmaraşlılar'ın üstüne adeta bir karabulut benzer biçimde hüzün ve karabasan kaplamıştı. Umarsızlık içinde kalan Kahramanmaraşlılar bir taraftan acımasızca olagelen cenk, bir taraftan da karakış soğuğuna karşıda olsa ümitlerini yitirmediler. Belediye Dairesi, Mevlevi Dergahı ve Türk dükkanlarının bir çok Ermeniler tarafınca ateşe verilerek yakıldı.

Kuva-i Milliyeciler evlatların yakın köylere taşınmasını söylediler. Halkın bir kısmı çocuklarını çevre köylere koymak için yola koyulunca, halk içinde bir de panik koptu.

6 Şubat 1920'de Bertiz ve Yenicekale çeteleri düşman kışlasını kuşatarak ablukaya aldılar. Fransızlar'a yardım geleceği haberide ortalığa yayıldı. Bu sırada üsteğmen Hamdi Efendi ve süvari bölüğü komutanı Kamil Bey'de şehre geldiler. Tuzhan, Türklerin eline geçti. Hırlak Avadisin evi Mıllış Nuri tarafınca yakıldı. Mıllış Nuri'de Ermenilerle savaşırken şehit edildi. Kırklar Kilisesi'de çeteler tarafınca yakıldı.

7 Şubat 1920 günü Albay Normand komutasındaki 300 kişilik Fransız birliği yardım için Erkenez çayı kenarına gelmiş olarak karargah kurdular. Yanlarında getirdikleri 4 tane topla şehri bombalamaya başladılar. Bir taraftan da Mercimektepe'den şehri bombalamayı sürdürüyorlardı. Kent tamamen iki top ateşi içinde kalmıştı. Öteki taraftan da Fransız Askeri Kışla'sından da destek sağlanıyordu. İslahiye'den gelen Fransız Birliği'ne Yörükselim Bey ve müfrezelerinin karşı koymalarına karşın, Fransızlar pek etkilenmediler.

İki ateş içinde kalan Kahramanmaraşlılar, evlatları ve hastaları çevre köylere taşımaya başladılar. Halk dilinde bu duruma "kaç kaç" diye söylenir. Maraş Müdafa­i Hukuk Reisi Arslan Bey, geri çekilmenin şehirde büyük bir katliama sebebiyet vereceğini ve yolun Sivas'a kadar açılmasının sebebiyet vereceğini söyleyerek, direnmenin devam etmesini ısrarla söylemiş oldu.

9 Şubat 1920 günü Fransızlar şehri aralıklarla yine bombalamaya başladılar. Şehrin çok yerini yakıp yıktılar. Şehirdeki halk içinde açlık ve kıtlık tehlikesi de başgöstermeye başladı. Kılıç Ali Bey ve emrindeki çeteler Kümbet Kilisesi'ni ele geçirerek, Ermenilerin bazılarını da tutsak aldılar.

10 Şubat 1920'de Kahramanmaraş'ın ileri gelenleri, Tabip Mustafa ile bir toplantı yaparak; "soykırım olabileceğini, teslim olmaktan başka umar kalmadığını" belirttiler. Tabip Mustafa da şehrin bazı ileri gelenlerine ve halka bu duygularından vazgeçmelerini ve direnmelerini söylemiş oldu. Tabip Mustafa'ya bakılırsa; er geç Kahramanmaraşlılar başarıya ulaşacaktı.

Bu sırada Fransızlar'da Kahramanmaraşlılar'ın bu büyük dirençleri ve karşı koymaları karşısında iyice ümitsizliğe düştüler. Fransızlar'da umarsızlık içinde şehri terketmeyi düşünüyorlardı. Aynı gün Tabip Mustafa, yanında buyruk eri olması durumunda, Amerikan Koleji'ne gelmiş olarak General Kueratte ile görüştü. Görüşmeden sonrasında geri dönüşünde buyruk eri ile beraber Ermeniler tarafınca Alman Hastanesi yakınında pusuya düşürülerek şehit edildi. Tabip Mustafa'nın şehit edilmesi, şehrin derhal her yanında anında duyuruldu. Tabip Mustafa'nın şehit edilmesi haberi Fransızlar ve Ermeniler içinde adeta bir şok tesiri yapmış oldu ve büyük bir panik yaşandı. Şu sebeple, Kahramanmaraşlılar'ın son anda topyekün Fransızlar ve Ermeniler üstüne yürüyerek heran büyük bir kırım yapabileceklerinden çekinmeye başladılar. Tabip Mustafa, Kahramanmaraşlılar'ın o anda lideri ve en sevilen kişilerin başlangıcında geliyordu. Fransızlar ve Ermeniler'de bunun şuuruna vardılar. Aslına bakarsanız, Tabip Mustafa'nın da Ermeniler tarafınca katledilmesi, bardağı taşıran son damla oldu.

Fransız ve Ermeniler; Kahramanmaraşlılar'ın vatanından, milletinden, namusundan, bayrağından, dininden, mukaddes kitabından hiçbir süre ödün vermeyen, örf tane ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bir cemiyet bulunduğunu anladılar.

11 Şubat 1920 gecesi Fransızlar ve Ermeniler, Kahramanmaraşlılar'ın bu durumlannı bildikleri için birden ateş keserek kaçma hazırlığı yaptılar. Aynı gece kim tarafınca ateşe verildiği hemen hemen kati olarak bilinmemekle beraber, Fransız askeri kışlası yanmaya başladı. Bununla beraber içindeki cephaneler de ateş alarak yanmaya ve patlamaya başladı. Gece yarısı apar topar kaçmaya başladılar. Bu sırada Kahramanmaraşlılar da ışıkları söndürerek heran bir baskın olabileceğini düşünüyorlardı.

Nitekim, geceleyin sabaha karşı Fransız ve Ermeniler, bazı evleri ateşe vererek kaçmaya başladılar. Bunun üstüne bıçağını, baltasını, tabancasını, kazma ve küreğini kapan Kahramanmaraşlılar bunların peşlerini bırakmadılar.

12 Şubat 1920 günü sabaha karşı, kent Fransızlar'dan ve Ermeniler'den tamamen temizlendi. Fransızlar İslahiye'ye kadar kaçtılar. Kaçamayan ve yakalanan 100 civarındaki Ermeni ve Fransız da Türkler tarafınca tutsak edildiler.
22 gün 22 gece devam eden Kahramanmaraş Kurtuluş Savaşı 12 Şubat 1920 günü sabah namazı sularında resmen sonlandı. Artık cenk bitmişti. Tüm Kahramanmaraşlılar ve yöre köylerden gelen binlerce yurtsever, cefakar Kahraman-Gaziler sabahın erken saatlerinde şehrin merkezine toplanarak, luk gözyaşları içinde birbirlerine sarıldılar. Kucaklaştılar. Birbirlerine sarılarak luk gözyaşları ile her insanın adeta ağlamış olduğı görüldü. Kardeşliğin, birlik ve beraberliğin Türk gurur ve şuuru ile Islam ahlakının en güzel örnekleri burada sergilendi. İkramlar, sevinçler, saygınlık, sevgi, bağlılık, Türk örf adetleri ile millet luktan adeta coştu. Artık acılı günler geride kalmıştı. İnançlı, azimli ve şuurlu Kahramanmaraşlılar'a yan gözle bakan düşmanın gözünün daima oyulacağı söylendi. Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü altın harflerle tarihe geçiren Kahramanmaraşlı sevincinin haklı gururunu yaşıyordu artık. Bu coşku ve sevgi yumağı öğle sonuna kadar artarak devam etti. AğıtIar yakıldı, türküler söylendi, folklorik yöre oyunları sergilendi. Evlerden halka ikramlar dağıtıldı.


O günden sonrasında her yıl 12 Şubat günü köylüsü ile mahallelisi ile hep bir olup el ele vererek kucaklaşma, luk, bayram yapılması anane haline getirildi. 12 Şubat Kahramanmaraş Kurtuluş Bayramı'nın devlet töreni ile de her yıl kutlanması kararlaştırıldı. Bundan dolayı, her yıl 12 Şubat günü Türkiye'nin en görkemli ve görkemli Kurtuluş Bayramı Kahramanmaraş'ta kutlanmaya başlandı. Kahramanmaraş Kurtuluş Bayramı'nın şehirde olduğu benzer biçimde tüm Türkiye'de de ayrı bir yeri ve önemi vardır.


Maraşlılar'ın bu kahramanlıklanndan dolayı 1925 senesinde T.B.M.M.'nin sonucu ve Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın da onayı ile şehre Bağımsızlık Madalyası verildi.

7 Şubat 1973'de de Maraş'a Kahramanlık ünvanının da verilmesiyle "Kahramanmaraş" adını aldı.
Kahramanmaraş'ın Kurtuluş Savaşı Kahramanları

SüTÇü İMAM CENNET ALİ GÖZüKARA ÇAKMAKÇl SAİT M. ALİ KlSAKüREK ABDULLAH ÇAVUŞ BOMBACl AHMET M. HİLMI DEDEOĞLU OSMAN EŞBAH FATMALlLlOĞLU DERVİŞ ABDAL HALİL OSMAN ERŞAN YüRüK SELİM MüMTAZ EREN MUSTAFA KUŞÇU HAFlZ ALİ EFENDİ MUHİTTİN KARAKlZ SAİT YALÇlN SENEM AYŞE TEKEREKZADE AHMET MUALLİM HAYRULLAH ZEKİ KARAKIZ ÇUHADAR ALİ YUSUF ÇAVUŞ DOKTOR MUSTAFA ŞEHİT EVLİYA ARSLAN BEY MlLLlŞ NURİ KILlÇ ALİ ARİF ŞIŞMAN VEZİR HOCA ECZACl LüTFİ ZüLKADİROĞLU SüLEYMAN MAHMUT BEY ŞEYH ALİ SEZAİ ABDULLAH BAYAZlT MUHARREM BAYAZlT RAFET EFENDİ HASAN CAVUŞ VE TüM KAHRAMANMARAŞ HALKI...........

MUSTAFA KEMAL ATATüRK'üN TELGRAFI:

“Düşmanın taarruzuna karşı kahramanca silaha sarılan Maraşlı kardeşlerimiz yirmi güne yaklaşan bir zamandan beri kan ve ateşler içinde istilacı Fransızlara ve onların silahlandırdığı hunhar Ermenilere karşı savaşmakta idiler. 10-11 Şubat 1920 gecesi düşmanı İslahiye istikametinde firara zorunlu ederek, mevcudiyet-i millilerini kazanmaya muvaffak olmuşlardır.â€
Hey'et-i Temsiliye Adına
Mustafa Kemal

KAZIM KARABEKİR'İN TELGRAFI:

“Maraş kahramanlarının Türklüğe özgü olan celadet ve fedakarlıkları neticesinde sevgili Bayraklarımızın gene Maraş üstünde dalgalandığını haber almakta tüm Kolordum büyük luk duymaktadır. Öldünüz fakat Türklüğü öldürmediniz. Tarih-i Millimize kanınızla ve hayatınızla emsalsiz bir menkibe-i celadet yazdınız. Maraşlıların ve siz değerli ziyaretçilerimizin alnınızdan öper, Kolordumun hissiyat-ı samimiyesini arzederim.â€
15. Kolordu Komutanı
Kazım Karabekir

BAKINIZ











 

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra işgal edilen Maraş'ın durumu neydi?
Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra işgal edilen Maraş'ın durumu neydi?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/mondros-ateskes-antlasmasndan-sonra_28.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/mondros-ateskes-antlasmasndan-sonra_28.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content