MIRILDAMAK g. f. (yansıma söze). Bir şeyi alçak, güç işitilir bir sesle söylemek: Yemek boyunca, kulağıma oradakiler hakkında bir ş...
MIRILDAMAK g. f. (yansıma söze). Bir şeyi alçak, güç işitilir bir sesle söylemek: Yemek boyunca, kulağıma oradakiler hakkında bir şeyler mırıldayıp durdu.
♦ mırıldanmak dönşl. f.
1. Alçak sesle kendi kendine söylenmek: Mırıldanıp durma da ne söyleyeceksen söyle.
2. Ancak yanındakinin duyabileceği biçimde konuşmak: Bana doğru eğilip paran var mı diye mırıldandı.
3. Hafif bir sesle şarkı söylemek: Albümdeki fotoğraflara bakarken bir şarkı mırıldanıyordu.
—Müz. Bir ezgiyi mırıldanmak, onu çok hafif bir sesle söylemek: O sıralar moda olan bir şarkıyı mırıldanarak yürüyordu.
♦ mırıldanmak dönşl. f.
1. Alçak sesle kendi kendine söylenmek: Mırıldanıp durma da ne söyleyeceksen söyle.
2. Ancak yanındakinin duyabileceği biçimde konuşmak: Bana doğru eğilip paran var mı diye mırıldandı.
3. Hafif bir sesle şarkı söylemek: Albümdeki fotoğraflara bakarken bir şarkı mırıldanıyordu.
—Müz. Bir ezgiyi mırıldanmak, onu çok hafif bir sesle söylemek: O sıralar moda olan bir şarkıyı mırıldanarak yürüyordu.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR