Savaşım TDK, Türk Dil Kurumu isim (müca:dele) Arapça mucÂ¥dele 1 . Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf için...
Savaşım
TDK, Türk Dil Kurumu
isim (müca:dele) Arapça mucÂ¥dele
1 . Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf içinde meydana getirilen sıkıntılı çabalama, harp.
2 . Herhangi bir amaca erişmek, bir kuvvete karşı koyabilmek için bir şahıs ya da topluluğun kuvvetli, devamlı uğraşı, savaşım:
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf içinde meydana getirilen sıkıntılı çabalama, harp.
2 . Herhangi bir amaca erişmek, bir kuvvete karşı koyabilmek için bir şahıs ya da topluluğun kuvvetli, devamlı uğraşı, savaşım:
"Bu İslam merkezinde içten içe bir çok savaşım vardı."- A. H. Tanpınar.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- savaşım etmek
- savaşım vermek
Birleşik Sözler
- millî savaşım
- Millî Savaşım
- yaşam mücadelesi
- nefis mücadelesi
Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin ulusal savaşım açısından en mühim görevi nedir?
Savaşım Sporları Nedir? Savaşım Sporları
Ulusal Savaşım dönemine ait soruların yanıtları nedir?
Savaşım
İslam Ansiklopedisi
Savaşma, çarpışma anlamına gelir. SaÂvaşmak anlamındaki "cidal" kökünÂden gelen bu kelime dinde anÂlamda kullanılmaktadır. Sözgelişi, kiÂşinin Allah yolunda canıyla, malıyla savaşmasını ifade etmiş olduğu benzer biçimde, nefsiyle, nefsin azgınlıklarıyla savaşmayı da ifade etmektedir. Nefisle savaşım taÂsavvufun en mühim uğraşlarından biridir.
İslam Ansiklopedisi
mücüdele savaştır.
herhangi bir amaca erişmek ya da bir kuvvete karşı koyabilmek için bir şahıs ya da topluluğun kuvvetli, devamlı uğraşı, savaşım: bağımsızlık mücadelesi hanım hakları mücadelesi ; hasmını yere sermek için göğüs göğüse meydana getirilen çarpışma, fiil.
fena sonuçlar doğurabilecek bir şeyi yenmek için sürdürülen eylemlerin tümü; iki taraf içinde, birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için meydana getirilen sıkıntılı çatışma, harp: silahlı savaşım .
bireysel iradeye dayalı uğraş.
MüCADELE a. (ar. mücâdele).
1. iki şahıs ya da grup içinde, taraflardan her birinin kendi egemenliğini, kendi davasının üstünlüğünü kabul ettirmek amacıyla giriştiği eylemlerin tümü; harp, savaşım: İki aday arasındaki başkanlık mücadelesi. Politik savaşım. Silahlı savaşım. Taraflardan birinin daha kuvvetli olduğu bir savaşım. Ailesiyle devamlı savaşım halindeydi.
2. Bir kimse ya da bir grup tarafınca, bir şeyi elde etmek ya da bir ülküyü, bir davayı korumak için çaba sarfetmek için dirençle sürdürülen eylemlerin tümü; savaşım: Özgürlük mücadelesi. Bağımsızlık mücadelesi. Oy hakkı uğruna savaşım. Sekiz saatlik iş günü için verilen mücadeleler.
3. Bir hastalığı ya da fena sonuçlar doğurabilecek bir şeyi yenmek için sürdürülen eylemlerin tümü; harp: Kanseremek, engelleri aşmak için harcanan bireysel iradeye dayalı uğraş: Bir hastanın ölümle mücadelesi.
5. Bir güçle, karşıt bir güçle kafa etmek için harcanan uğraş, gösterilen direnç: Yelkenlinin azgın dalgalarla mücadelesi.
6. Karşıt güçler arasındaki çatışma: iyiyle kötünün mücadelesi. Yaşamla ölümün mücadelesi.
7. Çoğu zaman spor kendi alanında, iki rakip içinde, ötekini yenmek ya da geçmek için, belirgin kurallar içinde meydana getirilen karşı karşıya gelme, yarış: iki tenisçi arasındaki birincilik mücadelesi. iki kuvvetli takımın mücadelesi izlenmeye değerdi.
8. Savaşım etmek, uğraşmak, savaşmak, çatışmak: Onlarla sonuna kadar savaşım edeceğiz. || Savaşım vermek, bir güce karşı koymak; savaşım vermek.
—Esk. Savaşım-i milliye, kurtuluş savaşı
—Ziraat. Ot mücadelesi, yabancı ve zararı olan otları yok etme işlemi. (Bk. ansikl. böl.)
—Zool. Savaşım sürgünü, GÛZ SüRGüNü'nün eşanlamlısı.
—ANSİKL. Ziraat. Çıplak toprak üstünde iki ekim içinde ya da ekili tarlada meydana getirilen ot mücadelesi, yabancı otların ziraat bitkileriyle rekabetini önlemek ve başka sakıncalı neticeleri ortadan kaldırmak amacıyla başvurulan bir işlemdir. Bu konuyu gerçekleştirmek için mekanik araçlar kullanıldığı benzer biçimde (toprağın işlenmesi, çapalama, otları ayıklama), kimyasal maddeler de kullanılır (ot öldürücü ilaçlar). Bir ziraat bitkisi için kimyasal ot mücadelesi, ekimden az ilkin yapılabileceği benzer biçimde, ekimle beraber, ekimle boylanma içinde, hatta nebat örtüsü tamamlandığında olmak suretiyle yetiştirilen bitkinin türlü dönemlerinde de yapılabilir. Seçilen ilacın tatminkar (ziraat bitkisi için zehirsiz, yabancı otlar için öldürücü) olması için, yabancı otlara karşı savaşım zamanının seçimi, etkili maddenin tesir yollarına ve ziraat bitkisi ile yabancı otların tepkisine gore ayarlanmalıdır. Uygulama genellikle sıvı püskürtme şeklinde yapılır, fakat kuru olarak serpilebilecek toz halinde ot öldürücü ilaçlar da vardır.
1. iki şahıs ya da grup içinde, taraflardan her birinin kendi egemenliğini, kendi davasının üstünlüğünü kabul ettirmek amacıyla giriştiği eylemlerin tümü; harp, savaşım: İki aday arasındaki başkanlık mücadelesi. Politik savaşım. Silahlı savaşım. Taraflardan birinin daha kuvvetli olduğu bir savaşım. Ailesiyle devamlı savaşım halindeydi.
2. Bir kimse ya da bir grup tarafınca, bir şeyi elde etmek ya da bir ülküyü, bir davayı korumak için çaba sarfetmek için dirençle sürdürülen eylemlerin tümü; savaşım: Özgürlük mücadelesi. Bağımsızlık mücadelesi. Oy hakkı uğruna savaşım. Sekiz saatlik iş günü için verilen mücadeleler.
3. Bir hastalığı ya da fena sonuçlar doğurabilecek bir şeyi yenmek için sürdürülen eylemlerin tümü; harp: Kanseremek, engelleri aşmak için harcanan bireysel iradeye dayalı uğraş: Bir hastanın ölümle mücadelesi.
5. Bir güçle, karşıt bir güçle kafa etmek için harcanan uğraş, gösterilen direnç: Yelkenlinin azgın dalgalarla mücadelesi.
6. Karşıt güçler arasındaki çatışma: iyiyle kötünün mücadelesi. Yaşamla ölümün mücadelesi.
7. Çoğu zaman spor kendi alanında, iki rakip içinde, ötekini yenmek ya da geçmek için, belirgin kurallar içinde meydana getirilen karşı karşıya gelme, yarış: iki tenisçi arasındaki birincilik mücadelesi. iki kuvvetli takımın mücadelesi izlenmeye değerdi.
8. Savaşım etmek, uğraşmak, savaşmak, çatışmak: Onlarla sonuna kadar savaşım edeceğiz. || Savaşım vermek, bir güce karşı koymak; savaşım vermek.
—Esk. Savaşım-i milliye, kurtuluş savaşı
—Ziraat. Ot mücadelesi, yabancı ve zararı olan otları yok etme işlemi. (Bk. ansikl. böl.)
—Zool. Savaşım sürgünü, GÛZ SüRGüNü'nün eşanlamlısı.
—ANSİKL. Ziraat. Çıplak toprak üstünde iki ekim içinde ya da ekili tarlada meydana getirilen ot mücadelesi, yabancı otların ziraat bitkileriyle rekabetini önlemek ve başka sakıncalı neticeleri ortadan kaldırmak amacıyla başvurulan bir işlemdir. Bu konuyu gerçekleştirmek için mekanik araçlar kullanıldığı benzer biçimde (toprağın işlenmesi, çapalama, otları ayıklama), kimyasal maddeler de kullanılır (ot öldürücü ilaçlar). Bir ziraat bitkisi için kimyasal ot mücadelesi, ekimden az ilkin yapılabileceği benzer biçimde, ekimle beraber, ekimle boylanma içinde, hatta nebat örtüsü tamamlandığında olmak suretiyle yetiştirilen bitkinin türlü dönemlerinde de yapılabilir. Seçilen ilacın tatminkar (ziraat bitkisi için zehirsiz, yabancı otlar için öldürücü) olması için, yabancı otlara karşı savaşım zamanının seçimi, etkili maddenin tesir yollarına ve ziraat bitkisi ile yabancı otların tepkisine gore ayarlanmalıdır. Uygulama genellikle sıvı püskürtme şeklinde yapılır, fakat kuru olarak serpilebilecek toz halinde ot öldürücü ilaçlar da vardır.
Kaynak: Büyük Larousse
Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin ulusal savaşım açısından en mühim görevi nedir?
Savaşım Sporları Nedir? Savaşım Sporları
Ulusal Savaşım dönemine ait soruların yanıtları nedir?
YORUMLAR