Meşhur tiyatrocularımızdan olan Musahipzade Celal yaşamı, eserleri ve yazınsal kişiliği ile ilgili olarak genel bilgilerin yer almış olduğu ...
Meşhur tiyatrocularımızdan olan Musahipzade Celal yaşamı, eserleri ve yazınsal kişiliği ile ilgili olarak genel bilgilerin yer almış olduğu yazımız.
Tanınmış bir tiyatro yazarımızdır. III. Selim’in musahibi büyük bestekar Şakir Ağa’nın torunudur. Tophane Fevziye Rüştiyesi’nde okudu. 1889’da Babıali Çeviri Odası’nda çalışmaya başladı. Bundan sonrasında çeşitli memurluklarla resmi hayatına devam ederken bir taraftan tiyatroya merak sardı.
1908 Meşrutiyeti’nden sonrasında kıpırdamaya süregelen tiyatro hareketleri esnasında, Mınakyan Efendi, Osmanlı Dram Kumpanyası’nda Celâl Esat Arseven’le Salâh Cimcoz’un ortaklaşa yazdıkları «Selim-i Sâlis» (Üçüncü Selim) piyesini oynamıştı. Bunu seyreden Musahipzade Celâl de «Köprülüler» isminde bir dram yazdı. Mınakyan eseri beğendi ve oynadı.
1913″te «İstanbul Efendisi» adı ile ilk komedisini oluşturan yazar «tarihin gölgesi altında hayal meyal seçilen halk yaşamını piyese sokmak» istiyordu. 1913-1933 yılları aralığında «Macun Hokkası», «Yedekçi», «Lâle Devri», «Atlı Ases», «Kaşıkçılar», «İtâat İlâmı», «Fermanlı Deli Hazretleri», «Aynaroz Kadısı», «Kafes Arkasında», «Bir Kavuk Devrildi», «Demirbaş Şarl», «Pazartesi-Perşembe», «Gül ve Gönül», «Balaban Ağa» şeklinde, konusunu tarihten alan, geçmişin gülünçlüklerini canlandıran, komediler, dramlar yazdı.
«Selma» modern yaşamdan alınan bir mevzuyu işliyordu, sadece 1961-1962 tiyatro mevsiminde sahneye konuldu. «Aynaroz Kadısı» 1938’de, «Bir Kavuk Devrildi» 1939’da filme de alınmıştır.
Bir süre İstanbul Kent Tiyatrosu dramatürlüğü de icra eden Celâl Musahipoğlu’nun «Eski İstanbul Yaşayışı» (1946) adlı eseri, onun cemiyet yaşamı üstündeki bilgisinin, görgüsünün derinliğini belirten bir eseridir.
YORUMLAR