Nafile TDK İslam Ansiklopedisi ödat (na:file) Arapça nÂ¥file 1 . Yararsız: "Delikanlı çağımızdaki cevher / Yalvarmak, y...
Nafile
TDK İslam Ansiklopedisi
ödat (na:file) Arapça nÂ¥file
1 . Yararsız:
2 . (isim, din b.
TDK İslam Ansiklopedisi
1 . Yararsız:
"Delikanlı çağımızdaki cevher / Yalvarmak, yakarmak nafile bugün"- C. S. Tarancı.
2 . (isim, din b.
) Fazladan kılınan namaz ya da tutulan oruç.
3 . (zarf) Boşuna, boş yere:
Birleşik Sözler
3 . (zarf) Boşuna, boş yere:
"Avukata söyle, nafile beklemesin."- R. H. Karay.
Birleşik Sözler
- nafile namaz
- nafile yere
Hiphoplife Mixtapes Vol.1 - Nafile
Nafile Namazlar
NAFİLE sıt. (ar. nafile).
1. Boş yere meydana getirilen, yararsız, gereksiz bir şey için kullanılır: Tüm bu çabalar nafile.
2. Nafile yere, boşuna, gereksiz yere, boşuna: Nafile yere evladı üzdün, onun suçu yokmuş.
*Denize. Nafile alabanda, denizlerin tekne içine girmesini önlemek için, minik teknelerin bordalarına gerilen geçici brandadan küpeştelerin iç bölümlerine verilen ad.
♦ be. Boşu boşuna, yararsız bir halde: Nafile üzülmüşüz, haberin aslı yokmuş. Nafile gelmişiz, program değişmiş.
♦ a. Din. Fazladan tutulan oruç ya da kılınan namaz.
1. Boş yere meydana getirilen, yararsız, gereksiz bir şey için kullanılır: Tüm bu çabalar nafile.
2. Nafile yere, boşuna, gereksiz yere, boşuna: Nafile yere evladı üzdün, onun suçu yokmuş.
*Denize. Nafile alabanda, denizlerin tekne içine girmesini önlemek için, minik teknelerin bordalarına gerilen geçici brandadan küpeştelerin iç bölümlerine verilen ad.
♦ be. Boşu boşuna, yararsız bir halde: Nafile üzülmüşüz, haberin aslı yokmuş. Nafile gelmişiz, program değişmiş.
♦ a. Din. Fazladan tutulan oruç ya da kılınan namaz.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR