Namazı ALLAHIN İstediği şeklinde kılamasakda kabul olur mu? Namaz iyi mi kabul olur? Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin, rük...
Namazı ALLAHIN İstediği şeklinde kılamasakda kabul olur mu?
Namaz iyi mi kabul olur?
Namaz iyi mi kabul olur?
Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle birlikte rükû edin.
(Bakara suresi 43.ayet)
103. Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üstünde yatarken (daima) Tanrı'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; şundan dolayı namaz müminler üstüne vakitleri belli bir farzdır. (Nisa suresi 103.ayet)
72. "Namazı dosdoğru kılın ve Tanrı'tan korkun" (diye de emredildik). O, huzuruna varıp toplanacağınız Tanrı'tır.(Enam suresi,72.ayet)
170. Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz bu şekilde iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.(Araf suresi 170.ayet)
3. Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Tanrı yolunda) harcayan kimselerdir.(Enfal suresi,3.ayet)
Nur Suresi
(56) namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Resüle itaat edin ki size acıma edilsin.
Müminun Suresi
(2) Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de bir çok namaz ayeti geçmekle beraber,yukarıda örnek verdiğim şeklinde ayetlerde; bilhassa namazın dosdoğru kılınması vurgulanmıştır.Demek ki namaz kılarken en doğru şekilde kılmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.
Resulullah(a.s) namazı iyi mi anladıysa O iyi mi uyguladıysa bizde öyleki anlarız öyleki uygularız,Peygamber Efendimize uymak Tanrı'a itaattir.
Kim Resûl'e itaat ederse, gerçekte Tanrı'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üstüne koruyucu göndermedik. (Nisa Suresi, 80)
Tanrı, Nisa Suresi'nde insanlara çok mühim bir sırrı bildirir. Bu ayet şöyledir:
Hayır öyleki değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni yargıcı kılıp sonrasında senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sorun duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, inanç etmiş olmazlar. (Nisa Suresi, 65)
Kur'anı bildiri etmek yanında, onu izah etmek da Hz peygamber(a.s.m)'in ikinci mühim görevidir.
Eğer Hz. Peygamber(a.s.m)'in Kur'an'ın kapalı olan yanlarını açıklayan hadisleri göz ardı edilirse, bu takdirde, yalnız namaz değil, oruç, hac, zekât ve İslam'ın ön görmüş olduğu daha bir çok muamelelerinin gerçek durumu havada kalır.
Oysa, bu saydıklarımızın hepsi de, en sağlam bir yolla bizlere kadar gelmiştir.
Hz. Peygamber (a.s.m), “Beni namaz kılarken iyi mi gördüyseniz, siz de öyleki kılınâ€, “Haccınızın yakarma şeklini benden alın†hadisleri bu mevzuya ışık tutmaktadır.
Hz. Peygamber(a.s.m)'in daha Mekke devrinden itibaren farz kılınan ve o günden bu güne kadar-nesilden nesile-aynen devam eden ve günde beş kere yerine getirilen namazın eda şeklinde tereddüt göstermek, izahı mümkün olmayan bir şeydir.
Soruda geçen ya da buna benzer düşünceler nefis ve şeytanın birer tuzağı olarak görülebilir. Bu tuzaklara karşı dikkatli olmak ve onlara çözüm vermek için de lüzumlu donanıma haiz olmak gerekir.
İbadetlerin esası Kuran'da olmakla birlikte bunların uygulamasını Peygamber Efendimiz Allahın bildirmesiyle bizzat kendileri yapmışlardır. Bununla birlikte namazın farzlarına işaret eden ayetler de vardır:
"Gönülden boyun eğerek, Tanrı'ın huzuruna durun" (Bakara Suresi, 238) buyurulur.
Hani Evi (Kâ'beyi) insanoğlu için bir toplanma ve güvenlik yeri kıldık. «İbrahim'in makamını namaz yeri edinin», İbrahim ve İsmail'e de, «Evi'mi tavaf edenler, itikafa çekilenler, ve rükû ve secde edenler için temizleyin» diye ahid verdik.(Bakara suresi 125)
“…….Kıyam edenler, rükûa ve sücuda varanlar için Evimi temiz tut.(22/HAC suresi 26)
…..Kuran'dan kolayınıza geleni okuyun…(Müzemmil suresi 20)
Namazı yalnız yakarış etmek olarak kabul etmek, bu ve buna benzer ayetleri inkar etmekle birlikte Peygamber Efendimizin açıkladıklarını inkar etmek anlamına gelir.
Doğal olarak bu son cümle mevzunun akışı için ele alındı.Sizin sorunuzla ilgili değil.
Sizin için çeşitli yerlerden bilgiler topladım.İnşaAllah yararlı olur.
Bende öğrendiklerimi ve sonucunda inandığım gerçekleri paylaşmak istedim.
Bir kusurum var ise Rabbim affetsin
Sebep: Başlık.
Zina yapanın tövbesi kabul olur mu?
Namazın sonunda tesbih çekilmezse namaz kabul olur mu?
Tanrı niçin namazı kılmamızı istiyor?
İslam'da değişmez hükümlerden biridir namaz ve namazın şartları. Bu mevzuda da, mevzuyla ilgili bir çok bilim adamı detaylı bir şekilde açıklamalar yapmıştır. Yargı verme ehliyetine haiz olmasam da bu mevzuda hayır diyebilecek yeterlikte bilgim bulunduğunu düşünüyorum.
Bu ileti 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
(Bakara suresi 43.ayet)
103. Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üstünde yatarken (daima) Tanrı'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; şundan dolayı namaz müminler üstüne vakitleri belli bir farzdır. (Nisa suresi 103.ayet)
72. "Namazı dosdoğru kılın ve Tanrı'tan korkun" (diye de emredildik). O, huzuruna varıp toplanacağınız Tanrı'tır.(Enam suresi,72.ayet)
170. Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz bu şekilde iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.(Araf suresi 170.ayet)
3. Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Tanrı yolunda) harcayan kimselerdir.(Enfal suresi,3.ayet)
Nur Suresi
(56) namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Resüle itaat edin ki size acıma edilsin.
Müminun Suresi
(2) Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de bir çok namaz ayeti geçmekle beraber,yukarıda örnek verdiğim şeklinde ayetlerde; bilhassa namazın dosdoğru kılınması vurgulanmıştır.Demek ki namaz kılarken en doğru şekilde kılmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.
Resulullah(a.s) namazı iyi mi anladıysa O iyi mi uyguladıysa bizde öyleki anlarız öyleki uygularız,Peygamber Efendimize uymak Tanrı'a itaattir.
Kim Resûl'e itaat ederse, gerçekte Tanrı'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üstüne koruyucu göndermedik. (Nisa Suresi, 80)
Tanrı, Nisa Suresi'nde insanlara çok mühim bir sırrı bildirir. Bu ayet şöyledir:
Hayır öyleki değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni yargıcı kılıp sonrasında senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sorun duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, inanç etmiş olmazlar. (Nisa Suresi, 65)
Kur'anı bildiri etmek yanında, onu izah etmek da Hz peygamber(a.s.m)'in ikinci mühim görevidir.
Eğer Hz. Peygamber(a.s.m)'in Kur'an'ın kapalı olan yanlarını açıklayan hadisleri göz ardı edilirse, bu takdirde, yalnız namaz değil, oruç, hac, zekât ve İslam'ın ön görmüş olduğu daha bir çok muamelelerinin gerçek durumu havada kalır.
Oysa, bu saydıklarımızın hepsi de, en sağlam bir yolla bizlere kadar gelmiştir.
Hz. Peygamber (a.s.m), “Beni namaz kılarken iyi mi gördüyseniz, siz de öyleki kılınâ€, “Haccınızın yakarma şeklini benden alın†hadisleri bu mevzuya ışık tutmaktadır.
Hz. Peygamber(a.s.m)'in daha Mekke devrinden itibaren farz kılınan ve o günden bu güne kadar-nesilden nesile-aynen devam eden ve günde beş kere yerine getirilen namazın eda şeklinde tereddüt göstermek, izahı mümkün olmayan bir şeydir.
Soruda geçen ya da buna benzer düşünceler nefis ve şeytanın birer tuzağı olarak görülebilir. Bu tuzaklara karşı dikkatli olmak ve onlara çözüm vermek için de lüzumlu donanıma haiz olmak gerekir.
İbadetlerin esası Kuran'da olmakla birlikte bunların uygulamasını Peygamber Efendimiz Allahın bildirmesiyle bizzat kendileri yapmışlardır. Bununla birlikte namazın farzlarına işaret eden ayetler de vardır:
"Gönülden boyun eğerek, Tanrı'ın huzuruna durun" (Bakara Suresi, 238) buyurulur.
Hani Evi (Kâ'beyi) insanoğlu için bir toplanma ve güvenlik yeri kıldık. «İbrahim'in makamını namaz yeri edinin», İbrahim ve İsmail'e de, «Evi'mi tavaf edenler, itikafa çekilenler, ve rükû ve secde edenler için temizleyin» diye ahid verdik.(Bakara suresi 125)
“…….Kıyam edenler, rükûa ve sücuda varanlar için Evimi temiz tut.(22/HAC suresi 26)
…..Kuran'dan kolayınıza geleni okuyun…(Müzemmil suresi 20)
Namazı yalnız yakarış etmek olarak kabul etmek, bu ve buna benzer ayetleri inkar etmekle birlikte Peygamber Efendimizin açıkladıklarını inkar etmek anlamına gelir.
Doğal olarak bu son cümle mevzunun akışı için ele alındı.Sizin sorunuzla ilgili değil.
Sizin için çeşitli yerlerden bilgiler topladım.İnşaAllah yararlı olur.
Bende öğrendiklerimi ve sonucunda inandığım gerçekleri paylaşmak istedim.
Bir kusurum var ise Rabbim affetsin
Namaz, İslam öncesi kurban, hac, oruç şeklinde, Mekke'de mevcud ibadetlerden biridir. 360 tane (bu sayı yanlış olabilir) putun bulunmuş olduğu Kabe'ye dönülerek kılınıyordu. İslamda da devam etmiştir. İslamın başlangıcında Kudus'e dönülerek kılınıyordu. Bedir,Uhud, Hendek savaşlarının kazanılmasından sonrasında, Yahudiler de Medineden gönderilmiş, tecim ve nakliye tamamen Arapların eline geçmiştir. Medine'den Mekke'ye dönüş öncesi peygamber tarafınca yön değiştirilerek Kureyş eski dininin yönüne doğrusu Kabe'ye doğru kılınmaya adım atmıştır. Kabe Hz. İbrahimin yapmış olduğu bina olarak kabul görerek bu değişiklik yapılmıştır. Mekkeye dönüşte Kabedeki putlardan biri hariç (Hacer ül esved taşı) hepsi kaldırılmıştır.
Kuranda yalnız namaz kılın hükmü olup, günde kaç zaman, kaç rekat ve iyi mi kılınacağı hakkında koşular yoktur. Bunlar, imam olarak kabul görüp, fikirleri mezhep haline gelen çeşitli din adamlarının söylediklerine gore, doğrusu mezheplere gore farklılıklar gösterir.
Hepimiz çevresinden öğrendiklerini en doğrusu sandığından, bunlara gore kılınması, kişinin mutluluğu için yeterlidir. Mühim olan insanoğlunun kendini tatminidir. Neye inanıyorsanız o şekilde devam edin. Araştırıp bunun sonucu inançlarınızda değişimler olursa bunlara uyun. (Aslına bakarsanız öyleki olacaktır.)
Zina yapanın tövbesi kabul olur mu?
Namazın sonunda tesbih çekilmezse namaz kabul olur mu?
Tanrı niçin namazı kılmamızı istiyor?
YORUMLAR