NETİCELENMEK gçz f. 1. Başlanmış bir emek harcama, bir iş, devam eden bir durum söz konusuysa, sonuçlanmak, bitmek: Yolun yapımı ge...
NETİCELENMEK gçz f.
1. Başlanmış bir emek harcama, bir iş, devam eden bir durum söz konusuysa, sonuçlanmak, bitmek: Yolun yapımı geç de olsa neticelendi. Uzun devam eden program emekleri bugünlerde neticeleniyor.
2. Vasıta tümleci + neticelenmek, sürmekte olan bir şey, bir vaka, bir durum sözkonusuysa, şu ya da bu şekilde sonuçlanmak: Görüşmeler anlaşmayla neticelendi.
♦ neticelendirmek ettirg f
1. Bir şeyi neticelendirmek, onu bitirmek, sonuçlandırmak.
2. Bir şeyi (bir şeyle) neticelendirmek, onu şu ya da bu şekilde bitirmek, sonuçlandırmak.
1. Başlanmış bir emek harcama, bir iş, devam eden bir durum söz konusuysa, sonuçlanmak, bitmek: Yolun yapımı geç de olsa neticelendi. Uzun devam eden program emekleri bugünlerde neticeleniyor.
2. Vasıta tümleci + neticelenmek, sürmekte olan bir şey, bir vaka, bir durum sözkonusuysa, şu ya da bu şekilde sonuçlanmak: Görüşmeler anlaşmayla neticelendi.
♦ neticelendirmek ettirg f
1. Bir şeyi neticelendirmek, onu bitirmek, sonuçlandırmak.
2. Bir şeyi (bir şeyle) neticelendirmek, onu şu ya da bu şekilde bitirmek, sonuçlandırmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR