Noksan TDK, Türk Dil Kurumu 1. sf. Eksik. 2. a. Eksiklik, kusur: ''O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir....
Noksan
TDK, Türk Dil Kurumu
1. sf. Eksik.
2. a. Eksiklik, kusur: ''O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir.''-R. H. Karay.
TDK, Türk Dil Kurumu
2. a. Eksiklik, kusur: ''O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir.''-R. H. Karay.
NOKSAN sıf. (ar. noksan).
1. Bir bölümü, bir parçası bulunmayan, tam olmayan şey için kullanılır; eksik: Son sayfası noksan bir kitap.
2. Var olmayan şey; eksik: Sofrada bir şey noksan.
3. Noksan bulmak, eksik ve yetersiz bulmak, beğenmemek.
♦ a. Bir kimsede, bir şeyde görülen yetersizlik, kusur; eksiklik: Noksanlarını bilmek. Sofrada bir noksan var. Noksanım varsa affedin.
*-*isi. huk. Noksanı arz, bir yerin ekilmeden önceki değeriyle ekildikten sonraki değeri arasındaki fark. ]| Noksan-ı semen, tarafsız bilirkişilerin bildirmesiyle ortaya çıkan semendeki eksik.
1. Bir bölümü, bir parçası bulunmayan, tam olmayan şey için kullanılır; eksik: Son sayfası noksan bir kitap.
2. Var olmayan şey; eksik: Sofrada bir şey noksan.
3. Noksan bulmak, eksik ve yetersiz bulmak, beğenmemek.
♦ a. Bir kimsede, bir şeyde görülen yetersizlik, kusur; eksiklik: Noksanlarını bilmek. Sofrada bir noksan var. Noksanım varsa affedin.
*-*isi. huk. Noksanı arz, bir yerin ekilmeden önceki değeriyle ekildikten sonraki değeri arasındaki fark. ]| Noksan-ı semen, tarafsız bilirkişilerin bildirmesiyle ortaya çıkan semendeki eksik.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR