NOKTALAMA a. 1. Noktalamak eylemi. 2. Cümleler ya da cümle öğeleri arasındaki duraklan göstermeye, kimi sözdi- zimsel bağıntıları b...
NOKTALAMA a.
1. Noktalamak eylemi.
2. Cümleler ya da cümle öğeleri arasındaki duraklan göstermeye, kimi sözdi- zimsel bağıntıları belirtmeye, kimi duyusal ayırtıları aktarmaya yarayan yazılı göstergeler dizgesi: Noktalama işaretleri. (Bk. ansikl. böl. Dilbil.)
*-*Graf. Noktalama cetveli, düzgün noktalı çizgiler çekmeyi sağlayan çizim aygıtı.
*-*Güz. Sant. Resim, desen ve özellikle çukur baskı gravürde kullanılan ve çizgilerle değerleri az çok sıkışık noktalarla belirtmeye dayanan yöntem. || Bir manzara resminde dokuyu ya da hacmi verebilmek için fırça ucu ve/ya da yanıyla vurulan darnoktalama, vd.)
*-*Heykc. Alçı bir modelin, aynı ya da daha büyük boyutlarda, mermer ya da taş kopyasını çıkarmak amacıyla yapılan hazırlık işlemi. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Matbaac. Noktalamayı gösteren işaretlerden her biri.
*-*ANSİKL. Dilbil. Noktalama göstergeleri dizgesi, cümle içindeki düzenin, kurucuların birleşimine ya da ayrılmasına, sözcüklerle düşünceler arasında bağıntıların sağlanmasına katkıda bulunduğu ölçüde sözdizimsel bir değer kazanır. Öte yandan, cümlenin prozodisini aktarır: virgül, noktalı virgül, iki nokta, nokta ve satır başı durakları önem sıralarına göre belirtir; soru işareti yükselen titremlemeyi karşılarken ünlem işareti alçalan titremlemeyi ya da sözcüğün herhangi bir öğesindeki vurguyu karşılar; (düşüncenin tam olmadığını anlatan) üç nokta ezgide bir düşüş olmaksızın sesteki durağı karşılar. Öteki noktalama göstergeleri (tırnaklar, ayraçlar, köşeli ayraçlar, ayırma çizgileri) söylemdeki bir düzey değişikliğini: anlatıdan karşılıklı konuşmaya geçişi, metnin kenarında yazarın yorumunu belirtmeye yarar.
Noktalamayı BizanslI Aristophanes'in (İ.Ö. II yy.) bulduğu söylenir. Aristophanes'in dizgesi üç derece kapsıyordu: satırın üstüne konan bir noktayla () belirtilen bir güçlü, bir orta (â– ) ve satırın altındaki noktayla (.) belirtilen bir zayıf noktalama. Bununla birlikte, tüm Ortaçağ boyunca, elyazmalarında noktalamaya rastlansa da metinleri kopya edenler bunu ne düzenli ne de dizgeli bir biçimde kullandılar. XVI. ve XVIII. yy.'lar arasında, basımcılar, noktalamanın uygulanmasını daha kesin bir düzene soktular ve günümüzde bilinen dizgeyi kurdular.
Göktürk yazısında sözcükleri, sözcük gruplarını birbirinden ayırmak için üst üste iki nokta kullanıyordu. Manici Türkler' in elyazmalarında bu noktalar kırmızı daireler içindedir. Uygur yazısındaki noktalama işaretleri nokta, yan yana iki nokta..), seyrek olarak da ikiden fazla noktadır. Bunlar iki tümceyi, çoğunlukla da eşit iki tümceyi ayırır. Kuran'da ayetlerin sonuna konulan yuvarlak şekiller arap abecesiyle yazılmış türkçe elyazmalarında da zaman zaman kullanıldı. Bu işarete çekimli fiillerin, isim fiillerin, secilerin sonunda vb. yer veriliyordu.
ilk kez Şinasi, Şair evlenmesi (bas. 1860) oyununda ayraç, konuşma çizgisi, nokta işaretlerini bir açıklamayla birlikte kullandı. Anlatımda biçime özen gösteren Servetifünun yazarları noktalama işaretlerine yaygın biçimde yer verdiler. Latin abecesinde alınan bu işaretler, arap yazısı sağdan sola doğru olduğu için ters yazılıyordu.
*-*Heykc. Bir heykelin noktalamasını gerçekleştirmek için, taslakçı modelin dış görünümünü zihninde büyük parçalara böler ve sivri bölümlere, "uygulama noktaları", adı verilen işaretler koyar. üç uçlu bir pergelle iki işaretin arasını ölçer ve bu ölçüyü yontulacak blok üzerine geçirir. Eğer model büyütülecekse, ölçüyü bir cetvel yardımıyla çarptıktan sonra mermer ya da taşa geçirir. Daha sonra, modelin üzerine bükülebilen ber cetvel koyar; cetvelin uçları, yapıtın çevre çizgisini ortaya koyacak biçimde işaretlere denk düşmelidir. Bunu yaptıktan sonra taslakçı, yapıta kaba biçimini vermek üzere bloku yontmaya başlar. Sonra, modeldeki ve yapıttaki işaret noktalarının çakıştıklarından emin olmak için ilk işlemim pergelle kontrol eder. Bu noktalar yapıt tamamlanıncaya kadar göz önünde tutulmalı, blokun yontulması sırasında işaretlerin bulunduğu yerler küçük koniler halinde saklanmalıdır. Kabaca biçim verilmiş blok, noktalama işlemi sürdürülerek yontulmaya devam edilir, işaret noktalarının herbirinden yola çıkılarak yeni ölçüler alınır; bunpacağı ış, ayrıntıları tamamlamaktır. (Bu yöntem ressamların kareleme yöntemiyle karşılaştırılabilir.)
1. Noktalamak eylemi.
2. Cümleler ya da cümle öğeleri arasındaki duraklan göstermeye, kimi sözdi- zimsel bağıntıları belirtmeye, kimi duyusal ayırtıları aktarmaya yarayan yazılı göstergeler dizgesi: Noktalama işaretleri. (Bk. ansikl. böl. Dilbil.)
*-*Graf. Noktalama cetveli, düzgün noktalı çizgiler çekmeyi sağlayan çizim aygıtı.
*-*Güz. Sant. Resim, desen ve özellikle çukur baskı gravürde kullanılan ve çizgilerle değerleri az çok sıkışık noktalarla belirtmeye dayanan yöntem. || Bir manzara resminde dokuyu ya da hacmi verebilmek için fırça ucu ve/ya da yanıyla vurulan darnoktalama, vd.)
*-*Heykc. Alçı bir modelin, aynı ya da daha büyük boyutlarda, mermer ya da taş kopyasını çıkarmak amacıyla yapılan hazırlık işlemi. (Bk. ansikl. böl.)
*-*Matbaac. Noktalamayı gösteren işaretlerden her biri.
*-*ANSİKL. Dilbil. Noktalama göstergeleri dizgesi, cümle içindeki düzenin, kurucuların birleşimine ya da ayrılmasına, sözcüklerle düşünceler arasında bağıntıların sağlanmasına katkıda bulunduğu ölçüde sözdizimsel bir değer kazanır. Öte yandan, cümlenin prozodisini aktarır: virgül, noktalı virgül, iki nokta, nokta ve satır başı durakları önem sıralarına göre belirtir; soru işareti yükselen titremlemeyi karşılarken ünlem işareti alçalan titremlemeyi ya da sözcüğün herhangi bir öğesindeki vurguyu karşılar; (düşüncenin tam olmadığını anlatan) üç nokta ezgide bir düşüş olmaksızın sesteki durağı karşılar. Öteki noktalama göstergeleri (tırnaklar, ayraçlar, köşeli ayraçlar, ayırma çizgileri) söylemdeki bir düzey değişikliğini: anlatıdan karşılıklı konuşmaya geçişi, metnin kenarında yazarın yorumunu belirtmeye yarar.
Noktalamayı BizanslI Aristophanes'in (İ.Ö. II yy.) bulduğu söylenir. Aristophanes'in dizgesi üç derece kapsıyordu: satırın üstüne konan bir noktayla () belirtilen bir güçlü, bir orta (â– ) ve satırın altındaki noktayla (.) belirtilen bir zayıf noktalama. Bununla birlikte, tüm Ortaçağ boyunca, elyazmalarında noktalamaya rastlansa da metinleri kopya edenler bunu ne düzenli ne de dizgeli bir biçimde kullandılar. XVI. ve XVIII. yy.'lar arasında, basımcılar, noktalamanın uygulanmasını daha kesin bir düzene soktular ve günümüzde bilinen dizgeyi kurdular.
Göktürk yazısında sözcükleri, sözcük gruplarını birbirinden ayırmak için üst üste iki nokta kullanıyordu. Manici Türkler' in elyazmalarında bu noktalar kırmızı daireler içindedir. Uygur yazısındaki noktalama işaretleri nokta, yan yana iki nokta..), seyrek olarak da ikiden fazla noktadır. Bunlar iki tümceyi, çoğunlukla da eşit iki tümceyi ayırır. Kuran'da ayetlerin sonuna konulan yuvarlak şekiller arap abecesiyle yazılmış türkçe elyazmalarında da zaman zaman kullanıldı. Bu işarete çekimli fiillerin, isim fiillerin, secilerin sonunda vb. yer veriliyordu.
ilk kez Şinasi, Şair evlenmesi (bas. 1860) oyununda ayraç, konuşma çizgisi, nokta işaretlerini bir açıklamayla birlikte kullandı. Anlatımda biçime özen gösteren Servetifünun yazarları noktalama işaretlerine yaygın biçimde yer verdiler. Latin abecesinde alınan bu işaretler, arap yazısı sağdan sola doğru olduğu için ters yazılıyordu.
*-*Heykc. Bir heykelin noktalamasını gerçekleştirmek için, taslakçı modelin dış görünümünü zihninde büyük parçalara böler ve sivri bölümlere, "uygulama noktaları", adı verilen işaretler koyar. üç uçlu bir pergelle iki işaretin arasını ölçer ve bu ölçüyü yontulacak blok üzerine geçirir. Eğer model büyütülecekse, ölçüyü bir cetvel yardımıyla çarptıktan sonra mermer ya da taşa geçirir. Daha sonra, modelin üzerine bükülebilen ber cetvel koyar; cetvelin uçları, yapıtın çevre çizgisini ortaya koyacak biçimde işaretlere denk düşmelidir. Bunu yaptıktan sonra taslakçı, yapıta kaba biçimini vermek üzere bloku yontmaya başlar. Sonra, modeldeki ve yapıttaki işaret noktalarının çakıştıklarından emin olmak için ilk işlemim pergelle kontrol eder. Bu noktalar yapıt tamamlanıncaya kadar göz önünde tutulmalı, blokun yontulması sırasında işaretlerin bulunduğu yerler küçük koniler halinde saklanmalıdır. Kabaca biçim verilmiş blok, noktalama işlemi sürdürülerek yontulmaya devam edilir, işaret noktalarının herbirinden yola çıkılarak yeni ölçüler alınır; bunpacağı ış, ayrıntıları tamamlamaktır. (Bu yöntem ressamların kareleme yöntemiyle karşılaştırılabilir.)
Kaynak: Büyük Larousse
Noktalama İşaretleri
Noktalama İşaretleri - Köşeli Ayraç
Noktalama İşaretleri - Nokta
YORUMLAR