NÜKLEER SİLAHLARIN ETKİLERİ Bir nükleer infilakta, en önce silahın kudretine gore yarıçapı değişen bir ateş topu hasıl olur. Ateş topunun me...
Bir nükleer infilakta, en önce silahın kudretine gore yarıçapı değişen bir ateş topu hasıl olur. Ateş topunun merkezindeki ısı, güneşteki ısıdan 2-3 kere daha fazladır. İşte aşağıda incelemeye başlayacağımız tüm etkisinde bırakır etrafa bu ateş topundan yayılmaktadır. Nükleer silahların tesirleri; Ani Etkisinde bırakır ve Kalıntı Etkisinde bırakır olarak ikiye ayrılır.
1) Ani Etkisinde bırakır (Patlamadan sonrasında ilk 1 dakika içinde meydana gelir)
-Işık,
- Isı,
-Ani Nükleer Işınım
-Tazyik (Blast)
-Elektromanyetik Pals
2) Kalıntı Etkisinde bırakır (Radyoaktif Serpinti)
Radyoaktif serpinti bomba patladıktan 30-60 dakika sonrasında adım atar. Nükleer infilakın tüm etkilerini 100 kabul edersek, bu etkilerden: -%35'i Isı (Işık ile beraber gelmektedir).
-%5i Ani Nükleer Işınım
-%45'i Tazyik (Blast)
-%15'i Kalıntı Tesir (Radyoaktif Serpinti)
olarak karşımıza çıkmaktadır.
ANİ ETKİLER
1. Işık
Nükleer şimşek adı da verilen bu ışık güneşten birkaç kere parlak olduğundan pırıl pırıl güneşli bir günde bile bir nükleer infilakı rahatça haber verebilecek niteliktedir. Sadece, muayyen-mesafeler için çıplak göze, direk ulaşmış olduğu takdirde 15-45 dakika devam eden geçici bir körlüğe sebep olmaktadır. Nükleer şimşekten korunmak için saydam olmayan her çeşit ekrandan istifade edebiliriz. Bu ekran, ince bir kağıt bile olabilir. (Işığın öldürme gücü olmadığından % hesabında ek olarak yer verilmemiştir).
2. Isı
Nükleer ısı radyasyonları, nükleer şimşeğin bununla beraber gelmektedir. Bu sebeple belirli bir uzaklıkta ve açıkta bulunan şahıslar için çok tehlikeli olurlar.
Isı radyasyonlarının özellikleri,
-Devamlıdır,
-Çok süratlidir,
-Çevre, ısısını ani olarak yükselttiğinden geniş çapta yangınlara sebep olur,
-Mesafe ile azalır,
-Nüfus hassası yoktur,
şeklinde özetlenebilir.
Bu özelliklere gore ısı radyasyonları incelenirse görülür ki ışık hızındadırlar ve silahın kudreti ile değişen bir devamlılıkları vardır. Sadece infilak yerinden uzaklaştıkça sertliğinden kaybetmekte ve saydam olmayan bir hail (ekran) tarafınca hailin tutuşma ve yanma kabiliyeti ile ters orantılı olarak durdurulabilmekte ya da sertliği azaltılabilmektedir. Gene bu yüzden belirli çevrelerde çok şiddetli (yanma kabiliyetinde olan her şeyin tutuştuğu) ve gene belirli çevrelerde acele tutuşan maddelerin çıkardığı yangınlar görülmektedir.
3. Ani Nükleer Işınım
Öldürme kudretinde olan bir tesir de ani nükleer radyasyondur. Bu etkilerden söz edilince derhal akla gelen en mühim tehlikeler; alfa ve beta partikülleri ile nötronlar ve gama ışınlarıdır. Bunlardan:
a) Alfa Zerreleri
2 nötron, 2 protonu olan pozitif elektrik yüklü partiküllerdir. Menzilleri birkaç santimetre içinde olup nüfuz hassasları yoktur.
b) Beta Zerreleri
Negatif elektrik yüklü ve çok ufak kitlesi olan bir iyondur. Menzili 4-5 metre kadar olup nüfuz kabiliyeti bulunmamaktadır.
c) Nötronlar
Elektrik yükü olmayan fakat atom çekirdeklerinden fırladıklarında radyoaktif olmaya uygun cisimlerin atomlarını parçalayıp onları yapay olarak radyoaktif hale getiren zerrelerdir. Büyük çekince yaratacak kabiliyettedirler fakat menzilleri 100 metreden birazcık fazladır.
d) Gama Işınları ve Gama Işınlarının Özellikleri
Yüksek frekanslı elektromanyetik dalgalar halinde intişar eden bu etkinin hem uzun menzilli ve kitlesiz oluşu, hem de engel tanımayan bir nüfuz kabiliyeti bulunuşu tehlikeyi çoğaltmaktadır. Bu sebeple Ani Nükleer Işınım denince derhal "Gama Işınları" akla gelir.
Gama Işınlarının Özellikleri
-Devamlıdır,
-Çok süratlidir,
-Hissedilmez,
-Büyük bir nüfuz hassası vardır,
-Kısa bir süre için tesirlidir,
-Öldürücüdür,
-Cansızlara tesiri yoktur.
Şu halde gama ışınları bir dakika ya da birazcık fazla devamlılığı olan, ışık hızında intişar eden, duyu organları ile varlığını idrak etmek mümkün olmayan ve hücreleri iyonize ederek insanı hasta edip öldürebilen bir tehlikedir. Bunlardan daha önemlisi bu ışınları hiçbir engelin tamamen durdurma imkanı sağlayamamasıdır.Mühim özelliği kısa bir süre için etkili oluşudur ve cansızlara tesiri olmadığından herhangi bir yan tesiri söz mevzusu değildir. Mesela: Gama ışını tesirinde kalmış gerek su, gerek pişmemiş ve pişmiş besin maddelerinin içilip yenilmesinden bir zarar doğmayacağı şeklinde maden, taş ve toprak şeklinde diğer maddeler de ek olarak bir çekince teşkil etmezler.Burada korunma yönünden en fazla üstünde durulması ihtiyaç duyulan, bilhassa gama ışınlarının nüfuz kabiliyetidir ve sorulacak bir sual vardır; "Madem ki gama ışınlarını hiçbir engel tamamen durduramıyor, o halde hangi engel, ne kadar durdurma imkanı tanır?" Bu probleminin cevaplandırılması suretiyle korunmanın esasları da verilmiş olacaktır. Hailler (engeller), yoğunluklarına gore gama ışınlarını durdurma kabiliyetine haizdir. Yoğunluğu en fazla olan madde, en fazla yarı kalınlık veren maddedir. Bildiğimiz maddelerin yoğunluklarına gore hangi kalınlıkların yarı kalınlık sayılabileceğini şu şekilde sıralayabiliriz.Sıkıştırılmış toprak için 15 santimetre
Kurşun için 1,25 santimetre
Çelik için 3,75 santimetre
Beton için 12,50 santimetre
Briket için 15 santimetre
Tuğla için 15 santimetre
Taş için 15 santimetre
Ağaçlar için 20-25 santimetre
Su için 33 santimetre
4. Tazyik (Blast)
Ateş topundan yayılan yoğun ısının genişleyerek havayı itmesi sureti ile meydana gelen tazyik tesiri, infilak yerindeki boşluğu dışarıdan soğuk havanın atak etmesi yüzünden iki yönlü olarak görülür. İlk etki esnasında tamamen yıkılmayan binaların, emme safhası da denilen ikinci safhada yıkılmaları bu sebeptendir. Genel tesir tablosunda %45 olarak gösterilen tazyik tesirinin özellikleri:
-Devamlıdır,
-Yavaş seyreder (Ses hızından),
-Dolaylı yangınlar çıkarır,
-Bina ve köprüleri yıkar. Bu özellikleri birazcık açarsak korunma bakımından bazı yararlı sonuçlar elde etmek mümkün olur. Silahların kudretine gore devamlılık süresi değişen tesir, öteki etkisinde bırakır şeklinde ışık hızında değil, ses hızında etrafa yayılmaktadır (340 m/s). Bu yavaş gidiş, bilhassa açıkta bulunanların öteki tesirlerinden zarar görmemeleri halinde basınçtan korunma için süre kazanmalarını mümkün kılar. Nükleer şimşek kendileri için bir uyarı vazifesi görecek ve bu şahıslar korunacak bir yer tedarik edebileceklerdir. Bina ve köprüleri yıkar diye özetlemek gerekirse ifade edilmesinin sebebi büyük bir yıkma ve parçalama gücünün varlığını anlatmaktır. O denli ki 20 KT.luk bombanın killi toprak sathında infilakı halinde 90 metre yarıçapında ve 12 metre derinliğinde bir kuyu (krater) açabildiği söylenirse tazyik gücünün azameti kolayca anlaşılacaktır. Hele bu tabanca 10 MT.luk ise bu kraterin derinliği 51, yarıçapı 660 metre olacaktır.
Bu şekilde bir basıncın harap edeceği binalarda birçok elektrik kontağı, havagazı patlaması ve daha çok mevcut ateşin dağılması sonucunda sayısız yangın başlangıçları da görülecektir. Bu yangınlar dolaylı yangınlar diye adlandırılmışlardır.
5. Elektromanyetik Pals
Elektromanyetik pals, elektronik devreler kullanan çağıl cihazları bozmak, istenmeyen sinyal çıkarmasına niçin olmak suretiyle araç-gereç hasarına niçin olur.
KALINTI ETKİLERİ (Radyoaktif Serpinti)
Gelecekteki savaşların tehlikelerinden bir ihtimal en büyüğü olan nükleer silahların, yurt ölçüsünde karış karış, taş taş korunulması ihtiyaç duyulan tek tesiri müteakip tehlikedir. Bu çekince "Kalıntı Tesirleri" ya da "Radyoaktif Serpinti" diye de adlandırılabilir. Bu tehlikenin meydana gelebilmesi için nükleer bombanın yere ya da yere yakın infilak ettirilmesi şarttır. Mesela; İkinci Dünya Savaşı esnasında Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirleri üstüne atılan 20'şer kilotonluk atom bombaları 305 metre (1000 feet) yükseklikte patladıkları için havada infilak sayılır. Zira 20 kilotonluk bomba için serpinti hasıl edebilecek en fazla yükseklik 180 metredir.
Verilen örnekten çıkarılan netice şudur;
Nükleer silahlar kudretlerine (ateş topu yarıçaplarına) gore değişen belirli bir yüksekliğin üstünde infilak ederse radyoaktif serpinti tehlikesi meydana getirmezler. İşte her tabanca için başka olan bu yüksekliğe "KRİTİK YÜKSEKLİK" denir. Bu yükseklikten adım atmak suretiyle daha aşağıya inildikçe serpinti tehlikesi artacak ve satıhtaki infilakta en fazla olacaktır. Bunun sebebi satıh infilaklarında arz sathında bulunan taş, toprak, sıva, tuğla şeklinde maddelerle kalay, nikel, demir, bakır, alüminyum ve daha akla gelebilecek her çeşit maddelerin ya da toprak içindeki filizlerin en fazla parçalanabilmesi ve en fazla nötron etkisine maruz kalmış olarak en fazla radyoaktif hale gelebilmesidir. Radyoaktif hale gelen bu parça ve zerreler kısmen ateş topu içinde eriyerek hatta buharlaşarak atomik bulutu teşkil edecekler ve atmosfer dahilinde (mümkün olursa troposferin bittiği yere doğrusu 30000 metreye kadar) yükseleceklerdir. İşte ateş topu ile beraber yükselen bu parça ve zerrelerin yerçekimine uyarak tekrardan arz sathına dökülmesi vakasına "RADYOAKTİF SERPİNTİ=FALL-OUT" diyoruz. Kalıntı çekince, yersıfır noktası ve dolayları için normal olarak yalnız radyoaktif serpintiden ibaret değildir. İnfilak yerinde meydana gelen çukur (krater) ve çukurun çevresinde radyoaktif hale gelmiş, fakat ağırlıkları ya da yerden kopmamaları yüzünden yükselememiş o denli çok şey vardır ki bir tek bunların varlığı bile o bölgeyi yaşanmaz durumda saymak için kafidir, yükselenlerinde en ağır olanları gene yersıfır dolaylarına serpilecek, üstelik burada alfa ve beta tehlikesi ile fisyona iştirak etmeyen ya da fisyon artığı sayılacak tehlikeli sonuç maddelerin tehlikesi de en yüksek düzeyde bulunacaktır (Niga bölgesi).Daha hafifçe olan radyoaktif toz ve zerreler, atomik bulutun çıkabildiği yükseklikte rüzgarların sertliği ve yönüne gore bir taraftan sürüklenecek, bir taraftan da dökülmeye devam edeceklerdir. Bu sürükleniş ve dökülüş sebebiyle arz sathında teşekkül edecek serpinti sathının şekli ortalama olarak kenarları çok girintili çıkıntılı basık bir elipse ya da puro sigarasına benzeyecektir. Bu sahanın 10 megatonluk bir hidrojen bombasına gore kuramsal eni, boyu hakkında düşünce edinmek gerekirse; Yüksekte esen rüzgarların uygun olması halinde eni 80, boyu 1600 kilometreye, uygun olmaması halinde eni 160 ve boyu 800 kilometreye ulaşacaktır denebilir.Bu şekilde bir saha içinde birçok kent ve kasaba bulunacağı şeklinde sayısız köy, çiftlik, mandıra, sınai ya da tutumsal tesis, bağ, bahçe, tarla bulunacak ve işte bizim aslolan problemimiz buralarda oturan ve çalışanların korunması olacaktır.
Radyoaktif Serpintinin Özellikleri
1. Kalıcıdır
Ani tesirlerde "Devamlıdır" anlatımı kullanıldığı ve süre verildiği halde serpinti tehlikesi için "Kalıcıdır" denilmiştir. Bunun sebebi radyoaktif serpinti tozlarının düştükleri yerden uzaklaştırılmaları bazı şartlarda mümkün olabildiği halde yok edilmeleri ya da çürüme hızını artırma olanağının bulunmamasındandır. Serpinti tozlarını yakmak dahi yok etmek için kafi değildir.
2. Nereye Gideceği Evvelinde Kim bilir
Devletin kiminle ne süre ve hangi şartlar altında düşman duruma geçeceği bilinmeyeceği şeklinde, komşu devletlerden hangisinin bu şekilde bir durumda kalacağı da kestirilemez. Seferberlik ve cenk ilanından sonrasında bile hangi hedef bölgelerini, hangi gün ve saatte, hangi kudrette bir silahla taarruza uğrayacağı bilinemez. Tüm bunlardan başka 20-30000 metre yüksekte esen rüzgarın sertlik ve yönünü tespiti de nükleer saldırıdan sonrasında yapılırsa sadece yararlı olabilmektedir. O halde bir duyarlı bölgede ve muhtemelen yersıfırda, öncesinden tahmin edilen bir silahın tahmin edilen yükseklikte patlatıldığını kabul etsek; yalnız rüzgâr sebebiyle tehlikenin ne tarafa gideceğini ve nereleri tesir altına alacağını bilmek bir yana, tahmin dahi edemeyiz. Serpintinin, yurt ölçüsünde önlem alınmasını gerektiren özelliği budur.
3. Geniş Sahaları Kaplar
Ani tesirlerin tesir alanlarından söz edilirken yer sıfırları merkez kabul olunan ve belirli yarıçapları bulunan tesir alanları belirtilmiştir. Oysa serpinti tesiri için durum tamamen değişiktir. Bu tesir yalnız yersıfır ve dolaylarını değil, infilak yeri ile asla ilgisi olmayacak kadar geniş ve uzak mesafeleri tehdit eder. O şekilde ki komşularımızdan herhangi birisi nükleer taarruza uğrasa ve yurdumuz yüksekten esen rüzgarların esişi yönünde bulunsa, silahın serpinti tesiri birçok kent, kasaba, köy ve tesislerimizi tesir altına alabilecektir.
4. Duyu Organları İle Varlığı Anlaşılmaz
Yer sıfır civarında başka ve daha uzak bölgelere dökülen radyoaktif partiküllerin kitleleri o şekilde küçüktür ki bunların gözle görülmesi, birçoğunun bir araya gelmesi halinde bile mümkün değildir. Bu kadar ufak kitlelerin yere düştüğünde ses çıkaramayacağı meydandadır. Kokusu ve hususi bir lezzeti olmadığına gore "Duyu organları ile anlaşılmaz." deyiminin çok uygun bir ifade olduğu sonucuna varılmaktadır. Tehlikenin bu özelliği yüzünden; varlığını idrak etmek, derecesini ölçmek için Radyak Aletleri kullanılır.
5. Öldürücüdür
Öldürme mekanizmasına, ani nükleer ışınım tesiri içinde bulunan gama ışınlarından söz edilirken değinilmişti. Burada, "Hücrenin iyonize olmasına sebep olur" demekle yetineceğiz.
6. 7x10 Kaidesine Nazaran Çürür
Çürümenin süre ile olan ilgisi ileride tekrardan ele alınacak ve 7x10 kuralı anlatılacaktır. Tehlikenin bu özelliği çürümenin ilk anlarda çok süratli bir gidişat ile devam etmesine karşılık, süre uzadıkça çürüme hızının azaldığını ifade ediyor. Kızgın bir demirin soğumasında olduğu şeklinde bir demir çubuğu ateşte kızdırırsak rengi beyaza yakın olur. Alevden çıkarınca derhal kırmızıya ve siyaha döner. Fakat "Aslolan rengini aldı" diyerek elimizde tutmamız mümkün müdür? Bunun mümkün olabilmesi için çok zamana gereksinim bulunduğunu tamamımız biliriz.
7. Çekince İnfilaktan 30-60 Dakika Sonrasında Adım atar
İnfilak anında radyoaktivite diye bir sorun yoktur. Bir tek yersıfır ve dolaylarında kalıntı tesirleri (Radyoaktif hale gelip de emilememiş büyük parçalar, fisyon artıkları, nötronlar, alfa ve beta zerreleri) vardır ki buralarda aslına bakarsanız ani tesirler en yüksek düzeydedir. Serpinti atomik bulut halinde yükselen radyoaktif haldeki parça ve zerrelerin yeryüzüne dökülmesi demek olduğu, bu çıkış ve iniş için zamana muhtaç bulunduğundan çekince silahın kudretine ve infilak ettirildiği yüksekliğe bağlı olarak infilaktan minimum 25-30 en fazla 60 dakika sonrasında başlamaktadır. Serpintinin bu özelliği, bilhassa çekince (hasar) bölgesinde bulunan kılavuzlar ve bu bölgede yaşayan halk için dirimsel önemde bir çok işler görülmesini, hazırlıkların yapılmasını mümkün kılmıştır.
Işınım Hastalıkları
Özellikleri yeter bir açıklıkla anlatıldığı serpinti sebebiyle tehlikeye maruz kalanlar iki ayrı şekilde hasta olurlar.
1. Işınım Hastalığı
Gama ışını neşreden kaynak bizlerden azca ya da çok bir uzaklıktadır. Bu kaynak bizlere nükleer ışınım, vücudumuzdaki organları gerçekleştiren dokuların hücrelerinde iyonizasyon ve netice olarak hücrelerin ölümüne sebep olur. Hücre ölümü ile yerine koyma organındaki aksama hastalanmayı, bu olayın devamı ise ölümü doğurur.
2. Radyoaktif Zehirlenme
Nükleer ışınım kaynakları nefes alınırken solunum yol ve organlarına, bulaşmış yiyecek ve içeceklere dikkat edilmezse sindirim organlarına açık yara ya da yaralardan doğruca kana doğrusu dolaşım sistemine girebilir. İşte radyoaktif zehirlenme bu tür hastalanmaya verilen addır. Bu hastalanma şeklinde kaynak hangi yol ya da yollardan olursa olsun vücuda girmiştir. Şualanma yakından olmaktadır. Hasta (zehirlenen), her türlü korunma olanağından yoksundur.
Hastalık Emareleri
Serpinti tehlikesi insanı çabucak öldürüveren bir çekince değildir. Tesir insan vücudunda zaman içinde harabiyete sebep olur. Emareleri az az meydana çıkar. Vakit uzadıkça emareleri çoğalarak hastalık gelişir ve nükleer ışınım almaya devam edilirse yedi gün ya da haftalar sonrasında ölümle sonuçlanır. Biriktirildiği tespit edilen ışınım miktarı azca seviyede, veya hastalanan kişi çok mukavemetli ve artık hastanın ışınım alması önlenmiş ise istirahat ve iyi bir bakım ile iyileşecektir. Sadece burada emarelere değinmeden hastalık yapabilecek dozlarla, ölüme sebep olabilecek dozların, kati ölüm dozu ile hepimiz için tehlikesiz biriktirilebilecek dozun açıklanması gerekir.
En aşağı düzeyde başlayıp %100 ölüm dozuna kadar olmak suretiyle ışınım tesirleri şöyledir.
75 röntgene kadar: Hepimiz için tehlikesiz alınabilecek ışınım miktarı
75 röntgen: Cenk dozu
150 röntgen: Hastalık başlangıç dozu
300 röntgen: Ölüm başlangıç dozu
450 röntgen : %50 öldürücü doz
600 röntgen: Hepimiz için %100 ölüm dozu
Gerek ışınım hastalığı, gerekse radyoaktif zehirlenmesi seyri ve sonucu itibariyle hastalık emareleri başka başka olmadığından hissedildiği ya da başkaları tarafında fark edilmiş olduğu andan itibaren bu belirtilerin;
-Halsizlik, isteksizlik, bitkinlik,
-Mide bulantısı, baş dönmesi,
-Mide bulantısı, kusma, baş ağrısı,
-Kusma, şiddetli baş ağrısı,
-Kusma, ateş yükselmesi, kanlı ishal,
-Kusma ve kanlı ishalin devam etmesi, ölüm.
Şeklinde ortalama bir sıraya sokulabilir.
Radyasyondan Korunmada Ana Prensipler
Nükleer infilakın kalıntı tesirleri, radyoaktif çürüme tamamlanıncaya kadar aşama aşama korunma zorunluluğu bulunan ve korunma kurallarına uymayanları öldürebilen kati bir tehlikedir. Bu büyük tehlikeden korunmada üç ana ilke vardır.
1. Mesafe
Tehlikeden korunma durumunda bulunan canlı ile radyoaktif kaynak veya radyoaktiviteli alan arasındaki mesafenin canlının korunması bakımından başlı başına rol oynadığı bilinmelidir. Zira bu şekilde bir alandaki canlının almış olduğu radyoaktivitenin üçte biri dört metre yarı çapında bir daire içinden, yarısı 7,5 metre yarıçapında bir daire içinden, dörtte üçü 30 metre yarıçapında bir daire içinden, geri kalanı da daha uzaktan gelir. Bunu başka türlü söylemekte mümkündür. Radyoaktif kaynakla arasındaki uzaklık dört metre olan bir canlı bu kaynaktaki şiddetin üçte birinden, uzaklığı 7,5 metre olan canlı yarısından, uzaklığı 30 metre olan canlı ise dörtte üçünden korunmuş (masun) dur. Mesela: Radyoaktiviteli bir alandaki sertlik 240 r/s. olsun. Başka korunma olanağı bulunmayan bir insan bu alana 4 metre uzaklıkta ise bu insanoğlunun vücudunda bir saatte 160 röntgenlik, 7,5 metre uzaklıkta ise 120 röntgenlik ve 30 metre uzaklıkta ise 60 röntgenlik bir birikme (AKÜMÜLATİF) doz olacaktır. O halde serpinti sığınağı yapmak için seçilecek yerin; bir binadaki üst kat yerine bodrum, kenarda bulunan oda yerine ortadaki bir oda olmasına dikkat edilmelidir.
2. Engel
Tehlikeden korunma zorunluluğunda olan canlı ile radyoaktif kaynak içinde ne kadar fazla yarı kalınlık elde eden bir engel var ise o canlının göstereceği tesir aynı seviyede azca olacaktır. Ani tesirler incelenirken Ani nükleer ışınım içindeki gama ışınlarının daha etken oldukları belirtilmiştir. Serpintiden intişar eden gama ışınları ise diğerlerine oranla azca aktiftir. Bu sebeple korunma bakımından ihtiyaç duyulan yarı kalınlıklarda değişimler vardır. Azca etken oldukları malum kalıntı tesirlerinden korunmayı sağlayacak yarı kalınlık hesaplarının:
Çelik için : 1.8 santimetre.
Beton için : 5.6 santimetre.
Briket, tuğla,taş, kerpiç ve
sıkıştırılmış toprak için : 7 santimetre.
Gevşek toprak için : 8 santimetre.
Üstünden yapılması amaca yetecektir. Sadece çok uzun soluklu bir korunma söz mevzusu olduğundan ne kadar fazla yarıkalınlık sağlanırsa, sığınak diye seçilen yerdeki koruma faktörünün o denli yüksek doğrusu sığınağın içindekileri o denli iyi koruyacağı anlaşılır.Aşağıdaki resimlerde bir nükleer hücum esnasında ne şeklinde hallerde ne şekilde hareket edilmesi gerektiği gösterilmektedir.
3. Vakit
Her şeyden ilkin bilinmelidir ki süre, sığınakta da açıkta da aynı şekilde çalışır. Daha doğrusu dışarıdaki tesiri ile sığınaktaki tesiri içinde zaman içinde azalma bakımından asla fark yoktur. Fakat uzun süre korunulması ihtiyaç duyulan bu tehlikeden süre ile çok yakın bir ilgisi vardır ve tehlikeyi yok eden tek unsurdur. Tehlikenin özelliklerinden söz ederken anlaşıldığı şeklinde çürüme ilk anlarda çok hızlıdır. Vakit uzadıkça hızından kaybederek devam eder ve sonlanmış olur. İnfilak anında bu şekilde bir çekince (yersıfır ve yakın dolayları hariç) mevcut olmadığından ve özellikleri açıklanırken kaydedildiği şeklinde tehlikenin başlaması 30 ile 60 dakikalık gecikmeye uğradığından, kalıntı tesiri için başlangıç zamanı silahın patlamasından bir saat sonrası kabul edilmektedir. İnfilak anını (H) harfi ile gösterelim ve bir saat sonraki radyoaktivite sertliğini 1000 r/s. farz edelim. Çürümenin zaman içinde iyi mi oluştuğunu inceleyelim.
H + 1 de 1000 r/s. ise
H + 7 de 100 r/s. e
H + 7x7 (2 gün) de 10 r/s. e ve
H + 7x7x7 (15 gün) de 1 r/s. ve düşer
H + 7x7x7x7 (3 ay) de ise 0.1 r/s. olacaktır.
Başlangıç olarak ele alınan H +1 den 45 dakika sonrasında şiddetin yarıya indirilmiş olduğu de bilindiğine gore hakikaten serpintinin çürümesi ilkin çok süratli olmasına rağmen süre uzadıkça hız azalmaktadır. İşte bu kuralın yukarıdaki süre sertlik tablosuna 7x10 KAİDESİ denilmektedir.
BİR NÜKLEER SALDIRI OLDUÄUNDA ALINACAK TADBİRLER
1.Dışarıda iseniz;â Patlama ışığını görünce, derhal çukur bir yere ya da duvar altına ya da kuytu bir yere YATIN! â Kollarınızı başınızın üstünde kavuşturun! (gözler kapalı olacak ya da ışığı görmeyecek) â Dizlerinizi karnınıza doğru çekip KAPANIN! â Çıplak yerlerinizi (giysilerinizle) ÖRTÜN! â Bu durumunuzu ışık, yakıcı hava hareketi ve yıkılmalar sona erene kadar koruyun (1 dk.) â Bombanın patladığını güçlü ışıktan derhal anlayın. â Sonrasında da kalkıp telaş etmeden en yakın sığınağa yönelin; SIÄINAÄA GİRMEDEN ÖNDE 30-60 DK. ZAMANINIZ VAR! â Ağzınızı ve burnunuzu tozlara karşı bir bezle, elbise parçasıyla vb. koruyun.â Sığınağa girmeden ilkin giysinizdeki tozu kesinlikle çırpın, süpürün. Gerekirse değiştirin.â El, yüz, saçlar ve öteki çıplak kalmış yerlerinizi kesinlikle sudan geçirin.â Sığınakta kullanacağınız lüzumlu malzemeleri alın ve sığınağa girin.
2. Evde ya da İş Yerinde iseniz ;
- YAT, KAPAN, ÖRTÜN!
Fakat cam kırıklarından ve düşen eşyalardan korunmak için:
- Sırtınızı pencereye dönün.
- Masa, ranza, koltuk altlarına / arkalarına yatın.
- Çekince geçince doğruca sığınağa gitmek suretiyle yukarıda belirtilen hazırlıkları yapın.
SIÄINAÄA GİRMEK İÇİN 30-60 DK ZAMANINIZ VARDIR!
3. Araçta iseniz;
Parlak ışığı görünce:
- Aracı ve motorunu durdurun.
- Derhal açık yerlerinizi kapatın
- Ellerinizi başınızın üstüne koyun ( başınızı koruyun).
- Sırtınız camlara dönük olarak, dizlerinizin üstüne kapanın. YAT, KAPAN, ÖRTÜN!
- Çekince geçince sığınağa giriş hazırlıklarına başlayın. Telaş etmeyin.
4. Okulda iseniz;
- Parlak ışığı görür göremez;
YAT, KAPAN, ÖRTÜN !
- Derhal sıraların altına girin.
- Sırtınız camlara dönük olarak kapanın
- Sonrasında telaş etmeden öğretmeninizin talimatıyla sığınağa girin.
YORUMLAR