NüMİSMATİK a. (fr. numismatique; “para†anlamında yun. nomisma'dan lat. numisma). Para, madalya ve jetonların betimlenmesi v...
NüMİSMATİK a. (fr. numismatique; “para†anlamında yun. nomisma'dan lat. numisma). Para, madalya ve jetonların betimlenmesi ve tarihiyle uğraşan bilim.
*-*ANSİKL. ilk antik para koleksiyonları, Rönesans döneminde, Roma ve yunan tarihindeki ünlü kişilerin portrelerini araştıran hümanistler tarafından oluşturuldu. Bu koleksiyonlara zamanla eski sitelerce bastırılan, yorumlanması daha güç paralar da katılmaya başlandı. Daha sonraları, Yeniçağ para ve madalyaları da toplandı. Bütün bu nesnelerin anlaşılması ve sınıflandırılması, nümismatik biliminin temelini oluşturur. G. Budö'nin De asse (1514) adlı yapıtından bu yana, paraları her yanıyla ele alan birçok inceleme yayımlanmıştır.
incelediği nesnelerin zamanla hemen hiç bozulmaması sayesinde nümismatik, bunların yapımında kullanılan alaşımların bileşimini ve ağırlığını, bulunan paraların yeryüzündeki dağılımını, şu ya da bu para türünün yayılma alanını belirleyerek, coğrafya, tarih, ikonografi, dinler ve töreler tarihi, sanat tarihi ve çeşitli dönemlerin ticari ilişkileri ve ekonomisi üzerine değerli bilgiler elde edilmesini sağlar. Başka değişim araçları da nümismatik uzmanlarının ilgisini çekti: ilkel paralar, kâğıt para; hatta jeton, nazarlık, nişan vb. gibi para biçimindeki nesneler.
*Türkiye'de nümismatik çalışmaları müzecilik girişimleriyle birlikte başladı (1846 -1847). Ciddi ve sistemli bir çalışmaya ancak 1880'de girişildi ve 1891'den sonra tasnif ve kataloglamaya geçildi. Bugünkü adıyla İstanbul Arkeoloji müzeleri (eski Asarıatika müzesi) bu çalışmaların çekirdeğini oluşturur; bu müzenin nümismatik bölümü, günümüzde dünyanın sayılı ve önde gelen koleksiyonları arasında yer alır. Bu koleksiyonlara emeği geçen Hafızı- küttap Ali İsmail Galip, Mübarek Galip, Halil Ethem beyler ile Osman Nuri Arıdağ ve İbrahim Artuk İslam paralarıyla ilgilendiler. Ahmet Ziya Efendi, Reşat Bey, Ahmet Tevfik Bey, Mahrukizade Cafer Paşa, Behzat Butak, Şerafettin Erel gibi özel koleksiyoncuların topladığı sikkelerin bir bölümü de çeşitli yollarla müzelere kazandırıldı. Nuri Pere, İbrahim ve Çevriye Artuk, İsmet Ebcioğlu, Şerafettin Erel'in çabalarıyla kurulan (1968) Türk nümismatik derneği, önceleri bilimsel çalışmalarıyla türk nümismatiğine önemli katkılarda bulunduysa da, 1710 sayılı Eski eserler kanunu'ndan sonra (1974) yalnızca özel koleksiyonların çerçevesinde kaldı.
Türkiye'nin ciddi ve bilimsel anlamda ikinci büyük koleksiyonuna sahip olan (30 827 adet) Yapı ve kredi bankası'nın Nuri Pere tarafından kaleme alınan osmanlı paralarına ilişkin kataloğu (İstanbul, 1968), İbrahim ve Çevriye Artuk'un İstanbul Arkeoloji müzeleri, teşhirdeki ıslami sikkeler kataloğu (İstanbul, 1970-1974) ile mühendis Cüneyt Ölçer'in bazı yayınları Cumhuriyet döneminin başlıca çalışmalarıdır. Dünden (İstanbul, 1982'den sonra). Koleksiyon (1976'dan sonra) ve Para gibi amatör yayınlar dışında, Türk nümismatik derneği'nin 1976'dan bu yana çıkan bülteni süreli yayınlar arasında belirtilebilir.
Türkiye'de antik nümismatiğin tarihçesi de islami sikkelerle koşut bir gelişme gösterir. Bu alanda M. Gold (1871), Osman Hamdi Bey, Mordtmann, Makridi Bey, E. Bosch, Osman Nuri Arıdağ ve İsmet Ebcioğlu'nun çalışmaları anılabilir.
*-*ANSİKL. ilk antik para koleksiyonları, Rönesans döneminde, Roma ve yunan tarihindeki ünlü kişilerin portrelerini araştıran hümanistler tarafından oluşturuldu. Bu koleksiyonlara zamanla eski sitelerce bastırılan, yorumlanması daha güç paralar da katılmaya başlandı. Daha sonraları, Yeniçağ para ve madalyaları da toplandı. Bütün bu nesnelerin anlaşılması ve sınıflandırılması, nümismatik biliminin temelini oluşturur. G. Budö'nin De asse (1514) adlı yapıtından bu yana, paraları her yanıyla ele alan birçok inceleme yayımlanmıştır.
incelediği nesnelerin zamanla hemen hiç bozulmaması sayesinde nümismatik, bunların yapımında kullanılan alaşımların bileşimini ve ağırlığını, bulunan paraların yeryüzündeki dağılımını, şu ya da bu para türünün yayılma alanını belirleyerek, coğrafya, tarih, ikonografi, dinler ve töreler tarihi, sanat tarihi ve çeşitli dönemlerin ticari ilişkileri ve ekonomisi üzerine değerli bilgiler elde edilmesini sağlar. Başka değişim araçları da nümismatik uzmanlarının ilgisini çekti: ilkel paralar, kâğıt para; hatta jeton, nazarlık, nişan vb. gibi para biçimindeki nesneler.
*Türkiye'de nümismatik çalışmaları müzecilik girişimleriyle birlikte başladı (1846 -1847). Ciddi ve sistemli bir çalışmaya ancak 1880'de girişildi ve 1891'den sonra tasnif ve kataloglamaya geçildi. Bugünkü adıyla İstanbul Arkeoloji müzeleri (eski Asarıatika müzesi) bu çalışmaların çekirdeğini oluşturur; bu müzenin nümismatik bölümü, günümüzde dünyanın sayılı ve önde gelen koleksiyonları arasında yer alır. Bu koleksiyonlara emeği geçen Hafızı- küttap Ali İsmail Galip, Mübarek Galip, Halil Ethem beyler ile Osman Nuri Arıdağ ve İbrahim Artuk İslam paralarıyla ilgilendiler. Ahmet Ziya Efendi, Reşat Bey, Ahmet Tevfik Bey, Mahrukizade Cafer Paşa, Behzat Butak, Şerafettin Erel gibi özel koleksiyoncuların topladığı sikkelerin bir bölümü de çeşitli yollarla müzelere kazandırıldı. Nuri Pere, İbrahim ve Çevriye Artuk, İsmet Ebcioğlu, Şerafettin Erel'in çabalarıyla kurulan (1968) Türk nümismatik derneği, önceleri bilimsel çalışmalarıyla türk nümismatiğine önemli katkılarda bulunduysa da, 1710 sayılı Eski eserler kanunu'ndan sonra (1974) yalnızca özel koleksiyonların çerçevesinde kaldı.
Türkiye'nin ciddi ve bilimsel anlamda ikinci büyük koleksiyonuna sahip olan (30 827 adet) Yapı ve kredi bankası'nın Nuri Pere tarafından kaleme alınan osmanlı paralarına ilişkin kataloğu (İstanbul, 1968), İbrahim ve Çevriye Artuk'un İstanbul Arkeoloji müzeleri, teşhirdeki ıslami sikkeler kataloğu (İstanbul, 1970-1974) ile mühendis Cüneyt Ölçer'in bazı yayınları Cumhuriyet döneminin başlıca çalışmalarıdır. Dünden (İstanbul, 1982'den sonra). Koleksiyon (1976'dan sonra) ve Para gibi amatör yayınlar dışında, Türk nümismatik derneği'nin 1976'dan bu yana çıkan bülteni süreli yayınlar arasında belirtilebilir.
Türkiye'de antik nümismatiğin tarihçesi de islami sikkelerle koşut bir gelişme gösterir. Bu alanda M. Gold (1871), Osman Hamdi Bey, Mordtmann, Makridi Bey, E. Bosch, Osman Nuri Arıdağ ve İsmet Ebcioğlu'nun çalışmaları anılabilir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR