MEVLA a. (ar. mevlâ). 1. Tanrı. (Bu anlamda M büyük harfle yazılır.) 2. Mevtasını bulmak, istediğine, amacına erişmek. —Esk. 1. ...
MEVLA a. (ar. mevlâ).
1. Tanrı. (Bu anlamda M büyük harfle yazılır.)
2. Mevtasını bulmak, istediğine, amacına erişmek.
—Esk.
1. iye, sahip.
2. Bir kimseye, bir işe karışmaya hakkı olan kimse; veli.
3. Yardımcı.
—İsi. huk. Köle ya da cariyesi olan kişi. || Mevle'l-atak, bir köle ya da cariyeyi azat eden kişi. (Mevle'l-atak, feraiz hükümlerine göre azat edilen köle ya da cariyenin asebe-i nesebiyesi yoksa onun yerine geçerek mirasçı olur) || Mevle'lmüvalat, nesebi bilinmeyen bir kişinin bir başkasıyla yaptığı, karşılıklı hak ve sorumluluklar doğuran bir tür anlaşma. (Nesebi bilinmeyen kişi, bir başkasına "sen benim mevlam ol, ölümümde mirasçım olursun, bir suç işlersem âkilem olup gereken diyeti ödersin" diyerek bir teklifte bulunur, öteki taraf da bunu kabul ederse sözleşme yapılmış olur.)
1. Tanrı. (Bu anlamda M büyük harfle yazılır.)
2. Mevtasını bulmak, istediğine, amacına erişmek.
—Esk.
1. iye, sahip.
2. Bir kimseye, bir işe karışmaya hakkı olan kimse; veli.
3. Yardımcı.
—İsi. huk. Köle ya da cariyesi olan kişi. || Mevle'l-atak, bir köle ya da cariyeyi azat eden kişi. (Mevle'l-atak, feraiz hükümlerine göre azat edilen köle ya da cariyenin asebe-i nesebiyesi yoksa onun yerine geçerek mirasçı olur) || Mevle'lmüvalat, nesebi bilinmeyen bir kişinin bir başkasıyla yaptığı, karşılıklı hak ve sorumluluklar doğuran bir tür anlaşma. (Nesebi bilinmeyen kişi, bir başkasına "sen benim mevlam ol, ölümümde mirasçım olursun, bir suç işlersem âkilem olup gereken diyeti ödersin" diyerek bir teklifte bulunur, öteki taraf da bunu kabul ederse sözleşme yapılmış olur.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR