ayraç Fr. parenthèse is. 1. Parantez. 2. mec. Mevzunun haricinde kalan söz ve yazı: 'Bu mecburi parantezden sonrasında me...
ayraç Fr. parenthèse is. 1. Parantez. 2. mec. Mevzunun haricinde kalan söz ve yazı: 'Bu mecburi parantezden sonrasında mevzumuza dönelim.' -H. Taner.
Güncel Türkçe Lügat
ayraç Fr. paranthèse (matematik)
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu 1963
ayraç Fr.paranthèse 1.Cümle içinde geçen bir sözü metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay biçimindeki işaret, yay parantez: § '... büyücek bir ayraç açmaya mecburum.' -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 203. § 'Derhal bir ayraç açılıyor, 'haritalarınıza bakınız' -Hakkaniyet Ağaoğlu, Sen Türkiye'ninEn Güzel Kazasısın, 87. §'İsminizin yanında da ayraç içinde şu kayıt'' -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 92. § 'Hele ikinci safhadan bu yana Çanakkale hatıralarını anlatırken ikide bir parantezler açıp sözlü hikâyelere geçmiş olduğu oluyordu.' -Ruşen Eşref ünaydın, Röportajlar II, 138. § 'Tanrı'yı, ya topyekûn agnostik bir tutum için paranteze alır, ya da düpedüz inkâr eder.' -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 95. 2. Mevzunun haricinde kalan söz ve yazı: § 'Fakat onlar, kendilerine bir yer bulup oturacak kadar bir süre bile geçmeden, ozan bu kaba imalı Latife parantezini çoktan kapatmış, şarkısına devam etmişti.' -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 63. § '' Osmanlıca sözcüklerin yanlarına Türkçe karşılıklarının yazıldığı onlarca parantezle bir nota sayfası görüntüsü kazanmıştı.' -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 78.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
Güncel Türkçe Lügat
ayraç Fr. paranthèse (matematik)
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu 1963
ayraç Fr.paranthèse 1.Cümle içinde geçen bir sözü metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay biçimindeki işaret, yay parantez: § '... büyücek bir ayraç açmaya mecburum.' -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 203. § 'Derhal bir ayraç açılıyor, 'haritalarınıza bakınız' -Hakkaniyet Ağaoğlu, Sen Türkiye'ninEn Güzel Kazasısın, 87. §'İsminizin yanında da ayraç içinde şu kayıt'' -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 92. § 'Hele ikinci safhadan bu yana Çanakkale hatıralarını anlatırken ikide bir parantezler açıp sözlü hikâyelere geçmiş olduğu oluyordu.' -Ruşen Eşref ünaydın, Röportajlar II, 138. § 'Tanrı'yı, ya topyekûn agnostik bir tutum için paranteze alır, ya da düpedüz inkâr eder.' -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 95. 2. Mevzunun haricinde kalan söz ve yazı: § 'Fakat onlar, kendilerine bir yer bulup oturacak kadar bir süre bile geçmeden, ozan bu kaba imalı Latife parantezini çoktan kapatmış, şarkısına devam etmişti.' -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 63. § '' Osmanlıca sözcüklerin yanlarına Türkçe karşılıklarının yazıldığı onlarca parantezle bir nota sayfası görüntüsü kazanmıştı.' -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 78.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
Ayraç işareti içinde üç noktanın anlamı nedir?
Ayraç - İçimde Yalnızlıklar Alev Oldu
PARANTEZ a. (fr. parenthese).
1. Anlamı belirginleştirmek için cümleye yerleştirilen, sadece sözdizimsel olarak ona bağlı olmayan anlatımların başına ve sonuna konulmuş olan "( )†işareti; bu işaretlerden her biri. (Eşanl. AYRAÇ.)
2. Ayraç açmak, parantezi kapamak, bir cümlede bir şeye dikkat çekmek, tamamlayıcı bir bilgi vermek için "( )†işaretini kullanmak; mevzu dışı bir şey eklemek ya da onu bitirmek.
1. Anlamı belirginleştirmek için cümleye yerleştirilen, sadece sözdizimsel olarak ona bağlı olmayan anlatımların başına ve sonuna konulmuş olan "( )†işareti; bu işaretlerden her biri. (Eşanl. AYRAÇ.)
2. Ayraç açmak, parantezi kapamak, bir cümlede bir şeye dikkat çekmek, tamamlayıcı bir bilgi vermek için "( )†işaretini kullanmak; mevzu dışı bir şey eklemek ya da onu bitirmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR