Pazar - Pazar Nedir - Pazar Hakkında Pazar Nedir - Pazar Hakkında .Org Pazar hususi, isim (pa'zar) 1 . Rize iline bağlı ilçe...
Pazar - Pazar Nedir - Pazar Hakkında
Pazar Nedir - Pazar Hakkında
.Org
Pazar
hususi, isim (pa'zar)
1 . Rize iline bağlı ilçelerden birisi.
2 . Tokat iline bağlı ilçelerden birisi.
pazar (II)
isim Farsça bÂ¥zÂ¥r
1 . Satıcıların belli başlı günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belli başlı geçici yer:
"Perşembe pazarı. Salı pazarı."- .
2 . Belirgin bir şeyin satılmış olduğu yer:
"Balık pazarı."- .
3 . Alım satım, alışveriş:
"Allah hayırlı pazar versin."- .
4 . Cumartesi ile pazartesi arasındaki gün:
"Pazar sabahı odalarına çay istemişlerdi."- Y. Atılgan.
Aspir nasıl yetiştirilir, maliyeti ve pazar koşulları nedir?
Pazar analizi nedir, dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan unsurları nedir?
Tek Pazar
PAZAR a. (fars. bâzâr).
1. Satıcıların belli başlı günlerde yiyecek maddelerini ve kimi malları (kıyafet, kap kacak vb.) satmak için bir araya geldikleri kamuya ait alan: Pazara gitmek. Burada haftada iki gün pazar kurulur. (Bk. ansikl. böl. Tic.)
2. Alım satım, alışveriş: iyi pazarlari
3. Tek tip malın satılmış olduğu üstü kapalı ya da açık yer: At pazarı. Çiçek pazarı.
4. Bir ürünü satın alan ya da satın alma gücünde olan ya da olduğu fikredilen topluluk, ülke; piyasa: Bir pazarı ele geçirmek. Ortadoğu pazarı.
5. Bir malın alıcısı olduğu fikredilen kesim; bir malın sürüm alanı; piyasa: Bu tip eşyanın pazarı yok.
6. Haftanın yedinci ve son günü: Pazar günleri çoğu zaman çalışılmaz. Her pazar bizi görmeye gelir. (Bk. ansikl. böl. Hırist.)
7. Pazar kayığı benzer biçimde, çok fazla seviyede yolcu ve yük almış taşıtları vasıflandırmak için kullanılır. || Pazar ola, “satışın bolca olsun, iyi alışverişler†anlamında satıcılara söylenen iyi istek sözü. || Pazara çıkarmak, bir şeyi satılığa çıkarmak. || Halk pazarı, ucuz satış meydana getirilen yer. || Durağan pazar, minik dükkânlardan oluşan ve haftanın her günü alışveriş yapılabilen, belediyeye ait yer.
*Esk. denize. Pazar kayığı, yedi çifte kürekle yürütülen yük kayığı.
*Mil. muhs. Pazar katsayısı, girdi-çıktı tablolarında, x dalı üretiminin, y dalına “ihraç" edilme oranı.
*ANSİKL. Hırist. Çağdaş toplumda pazar günü çoğu zaman iş haftasını sona erdiren, haftanın yedinci günü olarak kabul edilir; bilhassa, Internasyonal standartlar örgütü' nün (ISO) pazartesiyi haftanın ilk günü sayan, haftaların sıralanmasıyla ilgili bir tavsiye sonucu vardır. Hıristiyanlara bakılırsa "Tanrı'nın günü", süre teriminin kalktığı edebi istirahat gününü ve kudas ayiniyle İsa'nın görkemli dönüşünü haber verir. Pazar günü, II. yy.'dan itibaren, Yahu- diler'in şabbat'ııjı izleyen gün oldu (yahudi kökenli hıristiyan cemaatleri bir süre daha bu ibadetlerini sürdürdüler). O dönemde paganların kullandığı güneş takvimindeki güneş günü de pazar günüyle çakışıyordu (pazar günü bir takım ülkelerde daima "güneş günü" olarak adlandırılmıştır [Sunday, Sonntag vb.]). İmparator Cons tantius, 321 'de güneş günü' nde adaletle ilgili mevzuları ve koigücü gerektiren her türlü emek harcamayı yasaklamıştı, ama pazar günü çalışmama alışkanlığı ama yavaş yavaş yerleşmiştir. Hıristiyan devletlerin yasalarında da aynı gelişme görülür.
Anglosakson vatanlarında, bilhassa de İngiltere'de, püriten fikirler yüzünden pazar, uzun süre eğlencesiz bigün olarak geçirildi. Ingiliz hukukunda da, pazar günü yapılacak işler titizlikle düzenlenmiştir (1677 ve 1871 yasaları). 1931'de piyasaya sürülen hafifletici hükümlere karşın, pazar günü yapılacak eğlencelerle ilgili yasaklamalar hâlâ vardır; bununla beraber, iskoçya ve Wales ülkesi haricinde, ingilizler'in pazar günü de “Kıta Avrupasıâ€nın pazar gününe benzemeye adım atmıştır; gene de dans ve tiyatro salonları pazarları kapalıdır.
*Huk. Pazar tatili, 27 mayıs 1935 tarih ve 2739 sayılı kanun'la, kısa süre önce cuma günü olan hafta tatili pazar günü olarak değiştirildi. (HAFTA TATİLİ.)
*Tic. Gerek büyük kentlerin türlü semtlerinde, gerekse minik yerleşim merkezlerinde, çoğu zaman, haftanın belli başlı bir gününde kurulan pazarlarda gıda maddeleri ve bir takım dayanıksız tüketim maddeleri satılır. Pazarlar için bir yer (pazaryeri) tahsis etmek ve buralarda satılan malların kalite ve fiyat bakımından denetimini yapmak belediyelerin görevidir. Bu satış yerlerinde, yakın yörelerden gelen minik üreticiler kendi ürettikleri malları, pazarcılığı meslek edinen kişiler de toptancı halinden aldıkları malları satarlar. Satıcıların giderlerinin çok az olması sebebiyle satılan malların tutarları da az olmakta, bu da, geniş bir tüketici kitlesi için pazarları oldukça çekici kılmaktadır.
1. Satıcıların belli başlı günlerde yiyecek maddelerini ve kimi malları (kıyafet, kap kacak vb.) satmak için bir araya geldikleri kamuya ait alan: Pazara gitmek. Burada haftada iki gün pazar kurulur. (Bk. ansikl. böl. Tic.)
2. Alım satım, alışveriş: iyi pazarlari
3. Tek tip malın satılmış olduğu üstü kapalı ya da açık yer: At pazarı. Çiçek pazarı.
4. Bir ürünü satın alan ya da satın alma gücünde olan ya da olduğu fikredilen topluluk, ülke; piyasa: Bir pazarı ele geçirmek. Ortadoğu pazarı.
5. Bir malın alıcısı olduğu fikredilen kesim; bir malın sürüm alanı; piyasa: Bu tip eşyanın pazarı yok.
6. Haftanın yedinci ve son günü: Pazar günleri çoğu zaman çalışılmaz. Her pazar bizi görmeye gelir. (Bk. ansikl. böl. Hırist.)
7. Pazar kayığı benzer biçimde, çok fazla seviyede yolcu ve yük almış taşıtları vasıflandırmak için kullanılır. || Pazar ola, “satışın bolca olsun, iyi alışverişler†anlamında satıcılara söylenen iyi istek sözü. || Pazara çıkarmak, bir şeyi satılığa çıkarmak. || Halk pazarı, ucuz satış meydana getirilen yer. || Durağan pazar, minik dükkânlardan oluşan ve haftanın her günü alışveriş yapılabilen, belediyeye ait yer.
*Esk. denize. Pazar kayığı, yedi çifte kürekle yürütülen yük kayığı.
*Mil. muhs. Pazar katsayısı, girdi-çıktı tablolarında, x dalı üretiminin, y dalına “ihraç" edilme oranı.
*ANSİKL. Hırist. Çağdaş toplumda pazar günü çoğu zaman iş haftasını sona erdiren, haftanın yedinci günü olarak kabul edilir; bilhassa, Internasyonal standartlar örgütü' nün (ISO) pazartesiyi haftanın ilk günü sayan, haftaların sıralanmasıyla ilgili bir tavsiye sonucu vardır. Hıristiyanlara bakılırsa "Tanrı'nın günü", süre teriminin kalktığı edebi istirahat gününü ve kudas ayiniyle İsa'nın görkemli dönüşünü haber verir. Pazar günü, II. yy.'dan itibaren, Yahu- diler'in şabbat'ııjı izleyen gün oldu (yahudi kökenli hıristiyan cemaatleri bir süre daha bu ibadetlerini sürdürdüler). O dönemde paganların kullandığı güneş takvimindeki güneş günü de pazar günüyle çakışıyordu (pazar günü bir takım ülkelerde daima "güneş günü" olarak adlandırılmıştır [Sunday, Sonntag vb.]). İmparator Cons tantius, 321 'de güneş günü' nde adaletle ilgili mevzuları ve koigücü gerektiren her türlü emek harcamayı yasaklamıştı, ama pazar günü çalışmama alışkanlığı ama yavaş yavaş yerleşmiştir. Hıristiyan devletlerin yasalarında da aynı gelişme görülür.
Anglosakson vatanlarında, bilhassa de İngiltere'de, püriten fikirler yüzünden pazar, uzun süre eğlencesiz bigün olarak geçirildi. Ingiliz hukukunda da, pazar günü yapılacak işler titizlikle düzenlenmiştir (1677 ve 1871 yasaları). 1931'de piyasaya sürülen hafifletici hükümlere karşın, pazar günü yapılacak eğlencelerle ilgili yasaklamalar hâlâ vardır; bununla beraber, iskoçya ve Wales ülkesi haricinde, ingilizler'in pazar günü de “Kıta Avrupasıâ€nın pazar gününe benzemeye adım atmıştır; gene de dans ve tiyatro salonları pazarları kapalıdır.
*Huk. Pazar tatili, 27 mayıs 1935 tarih ve 2739 sayılı kanun'la, kısa süre önce cuma günü olan hafta tatili pazar günü olarak değiştirildi. (HAFTA TATİLİ.)
*Tic. Gerek büyük kentlerin türlü semtlerinde, gerekse minik yerleşim merkezlerinde, çoğu zaman, haftanın belli başlı bir gününde kurulan pazarlarda gıda maddeleri ve bir takım dayanıksız tüketim maddeleri satılır. Pazarlar için bir yer (pazaryeri) tahsis etmek ve buralarda satılan malların kalite ve fiyat bakımından denetimini yapmak belediyelerin görevidir. Bu satış yerlerinde, yakın yörelerden gelen minik üreticiler kendi ürettikleri malları, pazarcılığı meslek edinen kişiler de toptancı halinden aldıkları malları satarlar. Satıcıların giderlerinin çok az olması sebebiyle satılan malların tutarları da az olmakta, bu da, geniş bir tüketici kitlesi için pazarları oldukça çekici kılmaktadır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR