PERVERDE sıf. (fars. perverden, besle mek'ten perverde). Esk. 1. Beslenmiş, büyütülmüş: "Öyle bigâne rahat ü habe. bir ümm...
PERVERDE sıf. (fars. perverden, besle mek'ten perverde). Esk.
1. Beslenmiş, büyütülmüş: "Öyle bigâne rahat ü habe. bir ümmidi cinanla perverde" (Tevfik Fikret)
2. Eğitilmiş, yetiştirilmiş.
3. Perverde etmek, eylemek, beslemek, büyütmek, yetiştirmek.
4. Perverde olmak, beslenmek, büyütülmek; yetiştirilmek: "Nân u nimet-i devlet i aliyye ile perverde olmuş olan ..." (Cevdet Paşa, XIX. yy). perverdİoAr sıf. (fars. perverd, besleyen ve gardan perverdgâr). Esk. Bes leyen, gözeten Tanrı için kullanılır (bu an lamda büyük harfle yazılır): "Verme yol oğluma yâ Perverdigâr" (Ahmedi, XIV. yy)
1. Beslenmiş, büyütülmüş: "Öyle bigâne rahat ü habe. bir ümmidi cinanla perverde" (Tevfik Fikret)
2. Eğitilmiş, yetiştirilmiş.
3. Perverde etmek, eylemek, beslemek, büyütmek, yetiştirmek.
4. Perverde olmak, beslenmek, büyütülmek; yetiştirilmek: "Nân u nimet-i devlet i aliyye ile perverde olmuş olan ..." (Cevdet Paşa, XIX. yy). perverdİoAr sıf. (fars. perverd, besleyen ve gardan perverdgâr). Esk. Bes leyen, gözeten Tanrı için kullanılır (bu an lamda büyük harfle yazılır): "Verme yol oğluma yâ Perverdigâr" (Ahmedi, XIV. yy)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR