RASGELE sıf. (rast gelmek 'ten rast gel -e rasgele). Belli bir özellik taşımayan, önemi olmayan bir kimseyi, bir şeyi belirtir;...
RASGELE sıf. (rast gelmek 'ten rast gel -e rasgele). Belli bir özellik taşımayan, önemi olmayan bir kimseyi, bir şeyi belirtir; herhangi bir, gelişigüzel, bayağı: O rasgele bir İnsan değildir. Rasgele bir emek harcama.
*istat. Rasgele sayılar çizelgesi * RASTLANTISAL ÖRNEKLEME.
*Ruhbil. Rasgele öğrenme, öznenin istemli iştirakı olmaksızın, yalnızca uyarma ya da etkinliklerin varlığıyla meydana gelen öğrenme. (Karşt. MAKSATLI ÖĞRENME.)
* be. Belli bir amaç gütmeden, belli bir seçme, bir fark yapmaksızın, belli bir düşünceye ya da niyete bağlı olmaksızın: Rasgele ateş etmek. Rasgele konuşmak. Şuraya buraya rasgele atılmış giysiler.
*Olasıl. Rasgele almak, bir hesaba ya da bir akılyürütmeye bir tesadüf öğesi sokmak.
*istat. Rasgele sayılar çizelgesi * RASTLANTISAL ÖRNEKLEME.
*Ruhbil. Rasgele öğrenme, öznenin istemli iştirakı olmaksızın, yalnızca uyarma ya da etkinliklerin varlığıyla meydana gelen öğrenme. (Karşt. MAKSATLI ÖĞRENME.)
* be. Belli bir amaç gütmeden, belli bir seçme, bir fark yapmaksızın, belli bir düşünceye ya da niyete bağlı olmaksızın: Rasgele ateş etmek. Rasgele konuşmak. Şuraya buraya rasgele atılmış giysiler.
*Olasıl. Rasgele almak, bir hesaba ya da bir akılyürütmeye bir tesadüf öğesi sokmak.
Kaynak: Büyük Larousse
RAM (Random Access Memory - Rasgele Erişilebilir Hafıza)
YORUMLAR