Şahmeran nedir? Şahmeran efsanesi hakkında bilgiler verir misiniz? şahmaran niçin yer altında yaşıyor Şahmeran, Daha çok cenup, or...
Şahmeran nedir? Şahmeran efsanesi hakkında bilgiler verir misiniz?
şahmaran niçin yer altında yaşıyor
şahmaran niçin yer altında yaşıyor
Akdeniz bölgesinin Tarsus ilçesinde yaşadığına inanılıyor. Aynı adlı bir efsaneleşmiş Mardin yöresinde de geçer. Bu yörede Şahmeran bir resimle tasvir edilir ve Şahmeran ustaları tarafınca meydana getirilen tablolar evlerin duvarlarını süsler.
ŞAHMARAN EFSANESİ
Efsaneye gore Şahmaran yüzlerce yıl ilkin Tarsus'ta yaşayan yılan vücutlu hanım başlı bir kahraman. Bahçesinde insanoğlunu cezbedecek her türlü yiyecek ve ziynet eşyası bulunan Şahmaran kimsenin bilmediği bir yerde insanoğlundan uzakta yerin altında yaşamış, ta ki insanoğlu Camsab tarafınca bulunana kadar.
Yoksul bir ailenin oğlu olan Camsab bigün ormanda bir kuyu dolusu bal bulmuş. Balı çıkarmak suretiyle kuyuya inen Camsab'ı, tüm balı yukarı çeken arkadaşları aç gözlülükleri yüzünden kuyuda bırakmış. Yalnız başına feryat eden Camsab tam da ümidini kesmişken topraktan iğne deliği büyüklüğünde ışık sızdığını farketmiş. Cebindeki bıçak ile ışığın geldiği deliği büyüten Camsab, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girmiş. Bu bahçede dünyada eşi benzeri olmayan çiçekler, ortasında bir havuz ve çevresinde oturaklar ile bir yığın yılan bulunuyormuş. Havuzun başındaki taht üstünde insan başlı, süt beyaz vücutlu bir yılan Camsab'a kendi diliyle hitap etmiş; 'Hoşgeldin insanoğlu, çevrendekilerden korkma sen bizim misafirimizsin'
Şahmaran Camsab'a türlü türlü yiyecekler ikram edip kendi ülkesine iyi mi ve niçin geldiğini sormuş. Camsab öyküsünü uzun uzun anlatmış... Camsab'ı dinleyen Şahmaran başını sallayıp 'İnsanoğlu nankördür, hilekardır. Küçücük menfaatleri karşısında çok büyük zararlarına razı olur' demiş.
Şahmaran'ın itimatını kazanan Camsab uzun seneler bu bahçede yaşamış. Seneler sonrasında bigün Şahmaran'a yaklaşan Camsab, ailesini çok özlediğini söyleyip 'Nolur beni aileme kavuştur' diye yalvarmış. Bunun üstüne Şahmaran kendisini salıvereceğini, sadece yerini hiç kimseye söylemeyeceğine ve asla hamama girmeyeceğine dair söz vermesini istemiş. Bu sebeple Şahmaran'la karşılaşan her kim olursa hamama gittiğinde vücudu pullarla kaplanırmış. Şahmaran'a söz verip ailesine kavuşan Camsab uzun seneler verdiği sözde durarak Şahmaran'ın yerini hiç kimseye söylememiş ve asla hamama gitmemiş.
Derken bigün Camsab'ın yaşamış olduğu ülkenin hükümdarı Keyhüsrev hastalanmış. Vezir, hastalığın çaresinin Şahmaran'ın etini yiyecek bulunduğunu söylemiş ve her insanın hamama getirilmesini istemiş. Önceleri direnen sonrasında zorla hamama götürülen Camsab'ın vücudu hamama girince pullarla kaplanmış. Sonunda da meydana getirilen işkenceye dayanamayarak canını kurtarmak için kuyuyu göstermiş. Derhal kuyunun başına gidilmiş ve Şahmaran dışarı çıkarılmış. Camsab'ı gören Şahmaran 'İşte Camsab nihayet kanıma girdin. Ben insanoğluna güven edilmeyeceğini biliyordum. Fakat ne umar ki gene aldandım' demiş. Ölüme giderken de Camsab'a 'Beni toprak çanakta kaynatıp ilk suyumu sana içirecekler sakın içme zehirlidir. İkinci suyumu iç gövdemi de hükümdara yedir' demiş Şahmaran'ın söylediklerini harfiyen yerine getiren Camsab ilk suyu vezire içirip ikincisini kendisi içmiş. Etini de hükümdara yedirmiş. Vezir ölmüş hükümdar da kısa sürede iyileşip Camsab'ı veziri yapmış.
Efsaneye gore Şahmaran'ın öldürüldüğünü yılanlar bilmemekte. Tarsus'un Şahmaran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafınca basılacağı rivayet edilir.
ŞAHMERAN VE LOKMAN HEKİM EFSANESİ
Vaktiyle, binlerce yılanın yaşamış olduğu bir mağaraya yanlışlıkla giren bir adam, yılanlar tarafınca padişahları Şahmeran'a götürülür. Şahmeran adama canını bağışlayacağını sadece kendisini konuk etmek zorunda bulunduğunu söyler. Yerini bilen birini özgür bırakarak kendi yaşamını tehlikeye atmak istememektedir. Şahmeran ona çok iyi davranır. Adam bir söylediği iki edilmeden tüm gereksinimleri sağlanarak yaşamakta, günlerinin büyük bölümünü Şahmeran'la söyleşi ederek geçirmektedir.
Ne kadar rahat da olsa, gerçek dünyadan uzak bir mağarada devam eden bu yaşamdan sıkılan adam, bigün yeryüzüne dönmek için Şahmeran'dan izin ister. Şahmeran adama güveninin tam bulunduğunu, yerini hiç kimseye söylemeyeceğine inandığını belirterek gitmesine izin verir. Sadece kendisini görmüş olduğu için vücudunun pul pul olacağını, bu yüzden vücudunu hiç kimseye göstermemesi icap ettiğini de tembih eder.
Yeryüzünde düzgüsel hayatına dönen adam, Şahmeran'ı gördüğünü asla hiç kimseye söylemez. Ayrıca padişahın kızı hasta olmuş, tedavisi için tüm ülke seferber edilmiştir. Kızın iyileşmesini en fazla isteyenlerden biri de vezirdir. Gerçek amacı kızla evlenip oğlu olmayan padişahın yerine ülke yönetimini ele geçirmek olan vezir, tüm büyücüleri biriktirerek, bu hastalığa umar bulmalarını ister. Büyücülerden birisi, Şahmeran'ın bulunup öldürülmesi ve vücudundan alınacak bazı parçaların kaynatılıp içirilmesi durumunda kızın iyi olacağını söyler. Şahmeran'ı bulabilmek için de vücudu pullu kişilerin aranması icap ettiğini ekler. Vezir ülkedeki herkesi mecburi olarak hamama götürüp soydurarak, Şahmeran'ı gören kişiyi bulur. Adam, Şahmeran'ı öldüreceğini vaat ederek mağaraya gider.
Şahmeran'a tüm gerçekleri anlattıktan sonrasında, ne yapması icap ettiğini sorar. Şahmeran: "Ölümümün senin elinden olacağını esasen biliyordum" diyerek kendisini öldürmesini, sadece bunun gizli saklı tutulmasını ister. Bu sebeple öldüğü duyulursa, dünyadaki tüm yılanlar, insanlardan öç almaya kalkacaklardır. Hemen sonra: "Kuyruğumun suyunu kaynat ve vezire içir ki kısa zamanda ölsün. Gövdemin suyunu kaynat ve kıza içir ki iyileşsin. Kafamın suyunu kaynat ve iç ki Lokman Doktor olasın" diye ekler. Adam birazcık da buruk bir halde bu tarz şeyleri dinler. Şahmeran yılanlara, insanın misafiri olarak gideceğini, çok uzun seneler dönmeyeceğini, kendisini merak etmemelerini söyler ve yeryüzüne çıkarlar. Adam Şahmeran'ın dediklerini yapar. Vezir ölür. kız iyileşir, kendisi de Lokman Doktor olur ................
Geçmişi yüzlerce yıl öncesine dayanan Şahmaran Efsanesi Tarsus başta olmak suretiyle Adana, Gaziantep, Kilis, Antakya, Urfa ve yörelerinde, kültürel ve toplumsal değişime katkılarının yanında uzun seneler gelir membaı olarak hizmet verdi. Yılan vücutlu insan figürüyle kilimlere, elişlerine, tablolara, takılara mevzu olan, bir dönem yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda talep gören Şahmaran anayurdunda bile anılmaz oldu. Geçmişte Şahmaran ustaları olarak malum ustalar, efsanelere inanmayan bir nesil ve yetiştirecek çırak bulamamaları sebebiyle becerileriyle beraber tarih oldu. Tarsus'ta Şahmaran'dan geriye ufak dükkanlarda satılan takı ve süslemeler ile ara sıra Halk Eğitim Merkezi'nce meydana getirilen tablolar kaldı. Bir rivayete gore Şahmaran figürleri 10 yıl öncesinde bir profesör tarafınca toplanarak İstanbul'a götürüldü. Profesörün o tarihte Şahmaran'la ilgili kilim, elişi, sandık süslemesi ne var ise satın aldığını belirten Tarsuslu Tarihçi İsmail Ateş 'Bu değerlerin ne yapıldığını bilmiyoruz. Hiçbir şeye haiz çıkamadığımız benzer biçimde Şahmaranımız'a da haiz çıkamadık. İnsanların topluca yaşamış olduğu mekanlarda yaşar efsaneler, günümüzde ise gittikçe kopuyoruz birbirimizden' dedi.
7. Cumhurbaşkanı kimdir?
Çepniler kimdir?
Şahmeran hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Akdeniz bölgesinin Tarsus ilçesinde yaşadığına inanılıyor. Aynı adlı bir efsaneleşmiş Mardin yöresinde de geçer. Bu yörede Şahmeran bir resimle tasvir edilir ve Şahmeran ustaları tarafınca meydana getirilen tablolar evlerin duvarlarını süsler.
ŞAHMARAN EFSANESİ
Efsaneye gore Şahmaran yüzlerce yıl ilkin Tarsus'ta yaşayan yılan vücutlu hanım başlı bir kahraman. Bahçesinde insanoğlunu cezbedecek her türlü yiyecek ve ziynet eşyası bulunan Şahmaran kimsenin bilmediği bir yerde insanoğlundan uzakta yerin altında yaşamış, ta ki insanoğlu Camsab tarafınca bulunana kadar.
Yoksul bir ailenin oğlu olan Camsab bigün ormanda bir kuyu dolusu bal bulmuş. Balı çıkarmak suretiyle kuyuya inen Camsab'ı, tüm balı yukarı çeken arkadaşları aç gözlülükleri yüzünden kuyuda bırakmış. Yalnız başına feryat eden Camsab tam da ümidini kesmişken topraktan iğne deliği büyüklüğünde ışık sızdığını farketmiş. Cebindeki bıçak ile ışığın geldiği deliği büyüten Camsab, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girmiş. Bu bahçede dünyada eşi benzeri olmayan çiçekler, ortasında bir havuz ve çevresinde oturaklar ile bir yığın yılan bulunuyormuş. Havuzun başındaki taht üstünde insan başlı, süt beyaz vücutlu bir yılan Camsab'a kendi diliyle hitap etmiş; 'Hoşgeldin insanoğlu, çevrendekilerden korkma sen bizim misafirimizsin'
Şahmaran Camsab'a türlü türlü yiyecekler ikram edip kendi ülkesine iyi mi ve niçin geldiğini sormuş. Camsab öyküsünü uzun uzun anlatmış... Camsab'ı dinleyen Şahmaran başını sallayıp 'İnsanoğlu nankördür, hilekardır. Küçücük menfaatleri karşısında çok büyük zararlarına razı olur' demiş.
Şahmaran'ın itimatını kazanan Camsab uzun seneler bu bahçede yaşamış. Seneler sonrasında bigün Şahmaran'a yaklaşan Camsab, ailesini çok özlediğini söyleyip 'Nolur beni aileme kavuştur' diye yalvarmış. Bunun üstüne Şahmaran kendisini salıvereceğini, sadece yerini hiç kimseye söylemeyeceğine ve asla hamama girmeyeceğine dair söz vermesini istemiş. Bu sebeple Şahmaran'la karşılaşan her kim olursa hamama gittiğinde vücudu pullarla kaplanırmış. Şahmaran'a söz verip ailesine kavuşan Camsab uzun seneler verdiği sözde durarak Şahmaran'ın yerini hiç kimseye söylememiş ve asla hamama gitmemiş.
Derken bigün Camsab'ın yaşamış olduğu ülkenin hükümdarı Keyhüsrev hastalanmış. Vezir, hastalığın çaresinin Şahmaran'ın etini yiyecek bulunduğunu söylemiş ve her insanın hamama getirilmesini istemiş. Önceleri direnen sonrasında zorla hamama götürülen Camsab'ın vücudu hamama girince pullarla kaplanmış. Sonunda da meydana getirilen işkenceye dayanamayarak canını kurtarmak için kuyuyu göstermiş. Derhal kuyunun başına gidilmiş ve Şahmaran dışarı çıkarılmış. Camsab'ı gören Şahmaran 'İşte Camsab nihayet kanıma girdin. Ben insanoğluna güven edilmeyeceğini biliyordum. Fakat ne umar ki gene aldandım' demiş. Ölüme giderken de Camsab'a 'Beni toprak çanakta kaynatıp ilk suyumu sana içirecekler sakın içme zehirlidir. İkinci suyumu iç gövdemi de hükümdara yedir' demiş Şahmaran'ın söylediklerini harfiyen yerine getiren Camsab ilk suyu vezire içirip ikincisini kendisi içmiş. Etini de hükümdara yedirmiş. Vezir ölmüş hükümdar da kısa sürede iyileşip Camsab'ı veziri yapmış.
Efsaneye gore Şahmaran'ın öldürüldüğünü yılanlar bilmemekte. Tarsus'un Şahmaran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafınca basılacağı rivayet edilir.
ŞAHMERAN VE LOKMAN HEKİM EFSANESİ
Vaktiyle, binlerce yılanın yaşamış olduğu bir mağaraya yanlışlıkla giren bir adam, yılanlar tarafınca padişahları Şahmeran'a götürülür. Şahmeran adama canını bağışlayacağını sadece kendisini konuk etmek zorunda bulunduğunu söyler. Yerini bilen birini özgür bırakarak kendi yaşamını tehlikeye atmak istememektedir. Şahmeran ona çok iyi davranır. Adam bir söylediği iki edilmeden tüm gereksinimleri sağlanarak yaşamakta, günlerinin büyük bölümünü Şahmeran'la söyleşi ederek geçirmektedir.
Ne kadar rahat da olsa, gerçek dünyadan uzak bir mağarada devam eden bu yaşamdan sıkılan adam, bigün yeryüzüne dönmek için Şahmeran'dan izin ister. Şahmeran adama güveninin tam bulunduğunu, yerini hiç kimseye söylemeyeceğine inandığını belirterek gitmesine izin verir. Sadece kendisini görmüş olduğu için vücudunun pul pul olacağını, bu yüzden vücudunu hiç kimseye göstermemesi icap ettiğini de tembih eder.
Yeryüzünde düzgüsel hayatına dönen adam, Şahmeran'ı gördüğünü asla hiç kimseye söylemez. Ayrıca padişahın kızı hasta olmuş, tedavisi için tüm ülke seferber edilmiştir. Kızın iyileşmesini en fazla isteyenlerden biri de vezirdir. Gerçek amacı kızla evlenip oğlu olmayan padişahın yerine ülke yönetimini ele geçirmek olan vezir, tüm büyücüleri biriktirerek, bu hastalığa umar bulmalarını ister. Büyücülerden birisi, Şahmeran'ın bulunup öldürülmesi ve vücudundan alınacak bazı parçaların kaynatılıp içirilmesi durumunda kızın iyi olacağını söyler. Şahmeran'ı bulabilmek için de vücudu pullu kişilerin aranması icap ettiğini ekler. Vezir ülkedeki herkesi mecburi olarak hamama götürüp soydurarak, Şahmeran'ı gören kişiyi bulur. Adam, Şahmeran'ı öldüreceğini vaat ederek mağaraya gider.
Şahmeran'a tüm gerçekleri anlattıktan sonrasında, ne yapması icap ettiğini sorar. Şahmeran: "Ölümümün senin elinden olacağını esasen biliyordum" diyerek kendisini öldürmesini, sadece bunun gizli saklı tutulmasını ister. Bu sebeple öldüğü duyulursa, dünyadaki tüm yılanlar, insanlardan öç almaya kalkacaklardır. Hemen sonra: "Kuyruğumun suyunu kaynat ve vezire içir ki kısa zamanda ölsün. Gövdemin suyunu kaynat ve kıza içir ki iyileşsin. Kafamın suyunu kaynat ve iç ki Lokman Doktor olasın" diye ekler. Adam birazcık da buruk bir halde bu tarz şeyleri dinler. Şahmeran yılanlara, insanın misafiri olarak gideceğini, çok uzun seneler dönmeyeceğini, kendisini merak etmemelerini söyler ve yeryüzüne çıkarlar. Adam Şahmeran'ın dediklerini yapar. Vezir ölür. kız iyileşir, kendisi de Lokman Doktor olur ................
Geçmişi yüzlerce yıl öncesine dayanan Şahmaran Efsanesi Tarsus başta olmak suretiyle Adana, Gaziantep, Kilis, Antakya, Urfa ve yörelerinde, kültürel ve toplumsal değişime katkılarının yanında uzun seneler gelir membaı olarak hizmet verdi. Yılan vücutlu insan figürüyle kilimlere, elişlerine, tablolara, takılara mevzu olan, bir dönem yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda talep gören Şahmaran anayurdunda bile anılmaz oldu. Geçmişte Şahmaran ustaları olarak malum ustalar, efsanelere inanmayan bir nesil ve yetiştirecek çırak bulamamaları sebebiyle becerileriyle beraber tarih oldu. Tarsus'ta Şahmaran'dan geriye ufak dükkanlarda satılan takı ve süslemeler ile ara sıra Halk Eğitim Merkezi'nce meydana getirilen tablolar kaldı. Bir rivayete gore Şahmaran figürleri 10 yıl öncesinde bir profesör tarafınca toplanarak İstanbul'a götürüldü. Profesörün o tarihte Şahmaran'la ilgili kilim, elişi, sandık süslemesi ne var ise satın aldığını belirten Tarsuslu Tarihçi İsmail Ateş 'Bu değerlerin ne yapıldığını bilmiyoruz. Hiçbir şeye haiz çıkamadığımız benzer biçimde Şahmaranımız'a da haiz çıkamadık. İnsanların topluca yaşamış olduğu mekanlarda yaşar efsaneler, günümüzde ise gittikçe kopuyoruz birbirimizden' dedi.
Bir efsanedir..İnceleyin.
Günümüzden binlerce yıl ilkin, bugünkü Tarsus kenti civarlarında yedi kat yerin dibindeki mağaralarda yaşayan yılanlar varmış. Meran adında olan bu yılanlar, çok akıllı ve iyi yüreklilermiş. Arkadaşlığa, dostluğa, sevgiye büyük ehemmiyet vererek, sulh içinde mutlu bir yaşam sürerlermiş. Meranların başlangıcında Şahmeran denilen eceleri varmış. Genç ve güzel bir karı olan Şahmeran asla yaşlanmaz, öldüğü zamanda ruhu kızının vücuduna geçermiş.
Geçmişten günümüze kadar gelen bu efsaneye gore Şahmeran'la karşılaşan şahıs Camsab'dır. Yoksul bir ailenin oğlu olan Camsab, evinin geçimini arkadaşları ile odun satarak sağlamaktadır. Bigün arkadaşları ile beraber bir kuyu dolusu bal kabul eden Camsab, arkadaşlarının açgözlülüğü yüzünden kuyunun içindeki bal bitince kuyuda bırakılır. Terk edilen genç cebindeki çakıyı kullanarak burada görmüş olduğu bir deliği genişletir ve daha büyük bir yere geçer. Uyandığında etrafının yılan ve ejderhalarla dolu bulunduğunu görür. O sırada yarı insan yarı yılan olan Şahmeran yanına gelir ve konuşurlar. Camsab kendisine meydana getirilen ihaneti anlatır. Camsab'ın anlattıklarını dinleyen Şahmeran onu kuyudan çıkaracağını söyler. Fakat gençten ömrü süresince asla yerini söylemeyeceğine dair söz alan Şahmeran ona kafi oranda dünyalık vererek genci kuyudan çıkarır.
Köyüne dönen Camsab, ülkesinin hasta hükümdarının iyileşebilmesi için Şahmeran'ın etinin önerildiğini duyar ve ses çıkarmaz. Bigün arkadaşları ile söyleşi ederken Şahmeran'ı gördüğünü ağzından kaçırır. Arkadaşları tarafınca bu vaka padişaha ulaştırılır. Padişah Camsab'ı huzuruna çağırarak Şahmeran'ın yerini göstermesini ister. Fakat Camsab bir türlü Şahmeran'ın yerini söylemez. Kendisine altınlar ve vezirlik ünvanı verileceğini duyan Camsab Şahmeran'ın yerini vezire gösterir. Vezir bazı büyülü kelimeleri söyleyerek Şahmeran'ı altın bir sini içinde kuyunun dışına çıkarır. Vezir'in adamları Şahmeran'ı öldürür ve onun etini hükümdara yedirirler, hükümdar sağlığına kavuşur. Efsaneleşmiş, Şahmeran'ın insanoğluna olan sadakati ve iyi niyetine karşılık görmüş olduğu ihaneti anlatır.
Bir rivayete görede yılanlar hala Şahmeran'ı yaşıyor biliyorlarmış.
alıntıdır.
7. Cumhurbaşkanı kimdir?
Çepniler kimdir?
Şahmeran hakkında bilgi verebilir misiniz?
YORUMLAR