Salkım isim 1 . üzüm şeklinde, birçoğu bir sap üstünde bir arada bulunan meyve: "Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu orad...
Salkım
isim
1 . üzüm şeklinde, birçoğu bir sap üstünde bir arada bulunan meyve:
2 . (nebat bilimi) Ana saptan çıkan yan çiçekleri, sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu.
3 . (nebat bilimi) Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve bir çok asma şeklinde çardağa sarılan ağaç türü ve çiçeği (Wistaria sinensis).
4 . (eskimiş, askerlik) Topla atılan demir parçaları.
Birleşik Sözler
Kaynak
isim
1 . üzüm şeklinde, birçoğu bir sap üstünde bir arada bulunan meyve:
"Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu oradakilere dağıtmış."- M. Ş. Esendal.
2 . (nebat bilimi) Ana saptan çıkan yan çiçekleri, sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu.
3 . (nebat bilimi) Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve bir çok asma şeklinde çardağa sarılan ağaç türü ve çiçeği (Wistaria sinensis).
4 . (eskimiş, askerlik) Topla atılan demir parçaları.
Birleşik Sözler
- salkım ağacı
- salkım başak
- salkım küpe
- salkım saçak
- salkım salkım
- salkım söğüt
- salkım topu
- mor salkım
- sarısalkım
- üzüm salkımı
Kaynak
Yeşim Salkım
Mor Salkım (Wisteria sinensis)
Sarı Salkım Yetiştiriciliği
SALKIM a
1. Ana eksen üstünde değişik düzeylerde yer edinen dalcıklara bağlı sinirse çiçek topluluğu: frenküzümü, san salkım, "glisin†(baklagillerden). [Bileşik salkımlar da vardır: leylak, üzüm. Salkımlann çoğunda çiçek dalağı salkımın dibine ne Isdar yakınsa o kadar uzun olur ve ilk açanlar da bu dip çiçekleridir]
2. Aynı eksen üstündeki saplann taşımış olduğu meyve topluluğu: üzüm, frenküzümü salkımı.
3. Sak ton saçak; düzensiz vs dağınık olarak, karmaşık, üst üste: Vagonlar kapılanma dek salkım saçak insan doluydu; parçalara ay- nlmış, her biri bir yana sarkmış şekilde
*Ask. tar. OsmanlI ordusunda topla atılan demir parçalannın tümüne verilen ad. | Salkım topu, mermisinin düşmüş olduğu yerde çevresine demir parçalan yayarak tesir yapmasını elde eden top
*Bot. Salkım çöpü, asmada ve saikımlı ağaçlarda taneleri taşıyan sap ve sapçıkların tümü. (Bk. ansikl. böl. Bağc.) || Bileşik salkım, birçok salkımın birleşmesinden oluşan salkım.
*Fişekç. Patlayıcı salkım, yavaş yavaş yanarak ortalama on dakikada bir patlayan ve böyiece kargaları ya da başka zarar verici kuşları uzaklaştırmaya yarayan, uzun bir top fitili üstüne takılmış 20 ile 50 kadar kestane fişeğinden oluşan ziraat fişee'.
*Nük. müh. Kumanda salkımı, bir nükleer reaktör kalbinde yeri değiştirilebilen ve kalbi kumanda etmede kullanılan, nötron soğurucu çubuklardan oluşmuş tüm. || Yakıt salkımı, birçok yakıt çubuğunu bir araya getiren tüm.
*Sirk, insan salkımı, akrobatların kolları ya da bacaklarıyla birbirlerine kenetlenip havadaki bir donanıma (trapez, halkalar, sınk vb.) asılarak gerçekleştirdikleri figür.
* sıf.
1. öğeleri salkım biçiminde ve bir arada bulunan.
2. Salkım salkım, grup grup, küme küme: Gökyüzünde salkım salkım bulutlar vardı.
*Kuyuma Salkım küpe kıymetli taşlardan yapılmış, salkım biçiminde sallantılı küpe
*ANSİKL. Bağa Salkım çöpü, salkımın taneleri taşıyan odunsu kısmıdır. Yapısal bileşenleri çoktur: şarap yapımı esnasında şaraba geçen öğelerin en önemlisi, azca çok tuzlu olan asitler ve tanenlerdir. Bunlar şarapların organoieptik özelliklerini ve reniderini etkisinde bırakır ve özelikle şaraba burukluk verir. Kırmızı şarap yapımında çoğunlukla salkım çöpleri atılır.
1. Ana eksen üstünde değişik düzeylerde yer edinen dalcıklara bağlı sinirse çiçek topluluğu: frenküzümü, san salkım, "glisin†(baklagillerden). [Bileşik salkımlar da vardır: leylak, üzüm. Salkımlann çoğunda çiçek dalağı salkımın dibine ne Isdar yakınsa o kadar uzun olur ve ilk açanlar da bu dip çiçekleridir]
2. Aynı eksen üstündeki saplann taşımış olduğu meyve topluluğu: üzüm, frenküzümü salkımı.
3. Sak ton saçak; düzensiz vs dağınık olarak, karmaşık, üst üste: Vagonlar kapılanma dek salkım saçak insan doluydu; parçalara ay- nlmış, her biri bir yana sarkmış şekilde
*Ask. tar. OsmanlI ordusunda topla atılan demir parçalannın tümüne verilen ad. | Salkım topu, mermisinin düşmüş olduğu yerde çevresine demir parçalan yayarak tesir yapmasını elde eden top
*Bot. Salkım çöpü, asmada ve saikımlı ağaçlarda taneleri taşıyan sap ve sapçıkların tümü. (Bk. ansikl. böl. Bağc.) || Bileşik salkım, birçok salkımın birleşmesinden oluşan salkım.
*Fişekç. Patlayıcı salkım, yavaş yavaş yanarak ortalama on dakikada bir patlayan ve böyiece kargaları ya da başka zarar verici kuşları uzaklaştırmaya yarayan, uzun bir top fitili üstüne takılmış 20 ile 50 kadar kestane fişeğinden oluşan ziraat fişee'.
*Nük. müh. Kumanda salkımı, bir nükleer reaktör kalbinde yeri değiştirilebilen ve kalbi kumanda etmede kullanılan, nötron soğurucu çubuklardan oluşmuş tüm. || Yakıt salkımı, birçok yakıt çubuğunu bir araya getiren tüm.
*Sirk, insan salkımı, akrobatların kolları ya da bacaklarıyla birbirlerine kenetlenip havadaki bir donanıma (trapez, halkalar, sınk vb.) asılarak gerçekleştirdikleri figür.
* sıf.
1. öğeleri salkım biçiminde ve bir arada bulunan.
2. Salkım salkım, grup grup, küme küme: Gökyüzünde salkım salkım bulutlar vardı.
*Kuyuma Salkım küpe kıymetli taşlardan yapılmış, salkım biçiminde sallantılı küpe
*ANSİKL. Bağa Salkım çöpü, salkımın taneleri taşıyan odunsu kısmıdır. Yapısal bileşenleri çoktur: şarap yapımı esnasında şaraba geçen öğelerin en önemlisi, azca çok tuzlu olan asitler ve tanenlerdir. Bunlar şarapların organoieptik özelliklerini ve reniderini etkisinde bırakır ve özelikle şaraba burukluk verir. Kırmızı şarap yapımında çoğunlukla salkım çöpleri atılır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR