Saman Nezlesi (Alerjik Rinit)

Saman nezlesi nedir? Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir....

Saman nezlesi nedir?

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.




Saman nezlesi tanımı yanlış bir isimlendirmedir. Bu olaya saman neden olmaz. Hastalık; akan, kaşınan burun ve göz, hapşırma, boğaz kaşıntısı ile birlikte burun ve boğazda çok miktarda akıntıdan oluşmaktadır. Havayla solunan parçacıklara karşı gelişen allerji bu hastalığa neden olmaktadır.
Yaz gribi ise bilinen gripten farklıdır (Virüs enfeksiyonları). Gribin aksine saman nezlesi gibi havadaki parçacıklara karşı gelişen bir allerjidir. Saman nezlesi ve yaz gribi tıp dilinde allerjik rinit olarak bilinen durum için kullanılan yaygın isimlerdir (Rinit, burnun iltihabıdır).
Her yıl 14 milyondan fazla Amerikalı allerjik rinite yakalanmaktadır. Bazıları çok hafif atlatırken bazıları için çok ağır geçmekte, işlerini engellemekte ve yaşam kalitesini bozmaktadır.
Allerjinin nedeni nedir?

Bir bitkiye veya hayvana ait bir parçacık vücuda girerse (gözü kaplayan zardan, burun ve boğazdan) bu istilayı önlemek amacıyla immün bir yanıt gelişir. Normal şartlar altında bu yararlı, doğal bir korumadır. Bununla birlikte bazı kişiler bir takım maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermektedir. Bu gibi aşırı duyarlı kişilere allerjik denilmektedir. Bu ailevi olarak görülme eğilimi gösterir. Allerjenler, vücudu antikor yapmak üzere uyarırlar. Bunlar daha sonra allerjenlerle birleşip vücudu bu istenmeyen etkilere yol açan bazı kimyasal maddeleri salgılamasına neden olur. Histamin, bunlar içinde en iyi bilinen kimyasal maddedir. Bu madde burun zarlarının şişmesine, kaşıntıya, tahrişe ve aşırı miktarda sümük oluşmasına neden olur.

Hangi allerjenler rinit yapar?

Havada taşınabilecek kadar küçük ve hafif olan hayvan ve bitki proteinleri, gözümüz, burnumuz ve boğazımızdaki zarlar üzerinde birikirler. Polenler, akar sporları, hayvan tüyleri ve ev tozu, bu parçacıkların en sık rastlananlarındandır.

Hangi polenler problem yaratır?

İlkbaharın erken dönemlerinde saman nezlesine sıklıkla polenler veya çevrede yaygın olarak bulunan ağaçlar neden olmaktadır.

İlkbaharın geç dönemlerinde ise polenler, çayırdan lanmaktadır.

Renkli süs bitkileri nadir olarak allerjiye neden olmaktadır. Çünkü, onların polenleri havayla taşınamayacak kadar ağırdır. Bu bitkilerin polenleri bir yerden diğerine böcekler tarafından taşınmaktadır (arılar, kelebekler). Ağustos'un sonunda polen vermeye başlar. Bu Eylül ayı boyunca devam eder. Kimi zaman Ekim ayına kadar veya ilk soğuklara kadar polen verdiği olur. Diğer daha az önemli ağaçlar da bu dönemde polen verir.
Mold nedir?

Moldlar ekmeği küflendiren, meyvaların bozulmasına neden olan küflerdir. Aynı zamanda kuru yapraklarda, çayırlarda, samanda, tohumlarda ve diğer bitki ve toprakta da bulunurlar. Soğuğa dirençli oldukları için allerji sezonu uzundur ve karın toprağı kapattığı dönemler dışında tüm bir yıl sporları havada bulunur. Ev içinde moldlar ev bitkilerinde ve onların saksı topraklarında yaşar. Bodrum katları ve çamaşır odaları gibi nemli yerlerin yanısıra, peynirde ve mayalanmış içkilerde de bulunurlar.










  • Alerjik Konjonktivit


  • Saman Nedir?


  • Rüyada Saman Görmek



Saman nezlesi

saman nezlesi





Ot veya bitki tozlarının neden olduğu bir çeşit alerjik hastalıktır. Tıp dilinde pollenosis veya alerjik rinit denir. Daha ziyade, çiçeklerin açtığı aylarda görülür. Hastada şiddetli aksırmalar, burun tıkanıklığı, gözlerde kızarma ve sulanma, fazla miktarda berrak burun akıntısı ve öksürük görülür. Tedavinin ilk şartı, çiçeklerin açtığı sıcak ve rüzgarlı günlerde kırlara gitmemek ve güneş gözlüğü kullanmaktır.


burun akıntısı


Burun akıntısının nedeni; nezle, saman nezlesi, sinüzit, müzmin nezle, alerjik burun iltihabı veya burna herhangi birşey kaçmış olmasıdır. Ayrıca kızamık başlangıcında da görülür.


burun tıkanıklığı


saman nezlesi ve sinüzitte görüldüğü gibi, başka bir hastalığın da belirtisi olabilir



Doktorunuz Sizin İçin Ne Yapabilir?
Kulak-Burun-Boğaz uzmanınız tam bir kulak, burun, boğaz, baş ve boyun muayenenizi yapacaktır. Dikkatli bir değerlendirme sonucunda doktorunuz şikayetlerinize herhangi bir enfeksiyonun veya yapısal bir bozukluğun yol açıp açmadığına ve bunlara yönelik uygun tedaviye karar verecektir.
Allerji tedavisinde birçok ilaçtan yararlanılmaktadır ve doktorunuz bunlar arasından sizin durumunuza en uygununu seçecektir. Bunlar arasındaki antihistaminikler, dekonjestanlar, kromolin ve kortizonlu ilaçlar vardır. Şüphelenilen bir allerjenin medikal idamesi aynı zamanda çevre kontrolü danışmanlığını da kapsamaktadır. Sonuç olarak; detaylı bir hikaye ve iyi bir muayeneden sonra doktorunuz hangi maddeye karşı alerjiniz olduğunu tespit etmek için bazı testler önerebilir.
Teneffüs edilen allerjenlerin tek tedavisi spesifik olarak o allerjene karşı antikor oluşturacak enjeksiyonlar yapmaktır. Bundan önce hassasiyetinizin gerçek nedeni bulunmalıdır. Allerji testleri ya kan tahlili ya da deri testi şeklindedir. Modern testlerde sadece hangi maddeye karşı allerjiniz olduğu değil, bu allerjinin düzeyi de ortaya çıkmaktadır. Bu eğer enfeksiyon gerekiyorsa başlanabilecek en yüksek dozla başlayarak tedaviye cevabı en kısa zamanda almamızı sağlar.
Allerji enfeksiyonları tedaviye başladıktan birkaç hafta sonra şikayetlerde gözle görülür bir iyileşme gösterir. Ancak kalıcı sonuçlar elde etmek için enjeksiyonlara düzenli olarak üç ila beş yıl devam etmek gerekir. Uzman doktorunuz durumunuza bağlı olarak düşünülen tedavi programı hakkında size daha detaylı bilgi verecektir. Allerji enjeksiyonları, şikayetlerde azalma olsa dai yine de eğer hasta çok miktarda allerjene maruz kalmışsa veya durumu karmaşıksa değişik ilaçlar almaya devam edecektir. Tedaviniz boyunca doktorunuz ilerlemeleri takip edecek bu durumunuza neden olan diğer burun ve sinüs bozukluklarına da müdahale edecektir.


Saman nezlesi†hangi durumlarda ortaya çıkar


Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir ancak genellikle genç yaşta (1-20 yaş) başlar. Çoğunlukla ailede aynı hastalık mevcuttur. Anne ya da babada alerji varsa %29, her ikisinde de alerji varsa %47, oranında çocukta alerji görülecektir. Diğer alerjik hastalıkların (egzema, astım ve alerjik konjuktivit-göz nezlesi-) görülmesi olasılığı fazladır. Allerjik rinit ağır bir hastalık olmamasına rağmen kişiyi son derece rahatsız edebilir; uykuyu, yemek yeme ve yaşam şeklini olumsuz etkiler; okul ve işgücü kaybına yol açar. Kent yaşamı allerjik hastalıkların görülme oranını arttırmıştır. Bunda çevre kirliliğinin rol oynadığı düşünülmektedir. Alerjik riniti olan kişilerde sinüs enfeksiyonları, kulakta sıvı birikimi ile ortaya çıkan işitme azalmaları ve burun polipleri görülebilir. Ayrıca alerjisi olmayan kişilere oranla astım gelişme riski 4 kez daha fazladır.
Alerjiye yol açan diğer bir madde ise “mold†denen küflerdir. Moldlar ekmeği küflendirir, meyvaların bozulmasına yol açar. Aynı zamanda kuru yapraklarda, çayırlarda, samanda, tohumlarda, diğer bitkilerde ve toprakta bulunur. Soğuğa dirençli olduklarından alerji sezonu uzundur ve karın toprağı kapattığı dönemler dışında spor'ları havada bulunur. Moldlar ev içindeki bitkiler ve topraklarda yaşar. Bodrum katları ve çamaşır odaları gibi nemli yerlerin yanı sıra, peynirde ve mayalanmış içkilerde de bulunur. Moldlardan korunmak için ev bitkilerinin sayısı azaltılmalıdır.

Belirtileri nelerdir?


Alerjik riniti olan hastalarda burun tıkanıklığı, hapşırma nöbetleri, sulu burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşıntı (aynı zamanda konjuktivit), damakta ve gırtlakta kaşıntı, öksürük ve baş ağrısı görülebilir. Alerjiye yol açan polenlerin kaynağı çeşitli otlar ve ağaçlardır. Polenler havadan burun, göz ve boğazımıza yapışarak birikirler. İlkbaharda polenlerin kaynağı genellikle ağaçlar, yaz ve sonbaharda ise genellikle çayır otlarıdır.

Bir bitkiye veya hayvana ait alerjen madde vücuda girerse bu istilayı önlemek için bağışıklık sistemi bir reaksiyon gösterir. Normal şartlar altında bu, yararlı ve doğal bir korumadır. Ancak bazı kişilerde bu reaksiyon aşırı boyutlarda olmaktadır. Bu kişiler allerjik olarak tanımlanmaktadır. Alerjen maddeler vücudu antikor yapmak üzere uyarırlar. Bunlar daha sonra allerjen maddelerle birleşip bazı kimyasal maddeler salgılatırlar. Bu maddeler arasında en iyi bilineni histamindir. Bu kimyasal maddeler burun içi örtüsünün şişmesine, kaşıntıya ve aşırı miktarda salgı oluşmasına neden olur



Tüm yıl boyunca saman nezlesi nasıl değişir?

Allerjenler; hayvan artıkları (kediler, köpekler, atlar, yün) kozmetik malzemeler, moldlar, yiyecekler ve ev tozları da dahil olmak üzere bütün bir yıl boyunca bulunurlar. Ev tozu, mobilyalardan dökülen selüşozdan, molddan, ev hayvanlarından dökülen artıkları ve böcek parçalarından oluşan karmaşık bir yapıdır. Allerji kışın sıcak hava sistemlerinin açılmasıyla ev tozunun eetkisi altında artmaktadır.

Allerji zararlı olabilir mi?

Allerji kişilerin soğuk algınlığına, sinüs enfeksiyonu ve kulak enfeksiyonlarına olan hassasiyetleri artmıştır. Bu hastalıklar onların allerjisi olmayan insanlardan daha fazla rahatsız edebilir, hatta bazen çok ağır olarak bu kişilerde astım gelişebilir.






Siz ne yapabilirsiniz?

İdeal olarak allerjilerimizin oluştuğu yerden uzakta yaşamayı seçebilirsiniz. Örneğin, sadece deniz havası teneffüs edebileceğiniz bir yerde veya hiçbir şeyin yaşayamayacağı kadar kuru bir iklimde yaşamanıza devam edebilirsiniz. Ne yazık ki bu ideal uygulama nadir olarak gerçekleştirilebilmektedir. Ancak aşağıda sıralanan bazı önerileri denemeniz uygundur.
1. Çimleri keserken veya ev temizliği yaparken polen maskesi takın (Birçok eczaneden temin edelebilir).
2. Isıtma ve havalandırma sistemlerindeki filtreleri aylık olarak ya da bir hava temizleme aygıtı kullanmaya başlayın.
3. polenlerin çok yoğun olduğu dönemlerde kapıları ve pencereleri kapalı tutun.
4. Evde bulunan bitki ve hayvanlardan uzaklaşın.
5. Tüy yastıkları, yün battaniye ve yün örtüleri pamuk veya sentetik maddeden yapılmış olanlarla değiştirin.
6. şilteleri plastik kılıf içine koyun.
7. Gerekli olduğunda yeterince antihistaminik ve dekonjestan kullanın.
8. yatağınızın baş tarafı yukarı kaldırılmış bir şekilde uyuyun. Bunun içinyatağınızın baş tara fındaki ayaklarının altına birer tuğla koyabilirsiniz.
9. genel sağlık kurallarına uyun.
a) Hergün egzersiz yapın.
b) Sigarayı bırakın ve diğer hava kirliliğine neden olan şeylerden uzak durun.
c) Dengeli beslenin, karbonhidratları enaza indirin.
d) Dietinizi vitaminlerle özellikle de C vitaminiyle destekleyin.
10. Doktorunuzun tavsiyelerine uyun. Kış aylarında iyi bir nemlendirici kullanın. Çünkü, kuru ev içi hhavası birçok allerjik kişinin kötüleşmesine neden olmaktadır. Ancak nemlendirici içinde akar üreme şansına da dikkat edin.


Saman Nezlesi

nezle


Saman nezlesi tanımı yanlış isimlendirilmektedir. Çünkü saman bu olaya neden olmaz. Hastalık; akan / kaşınan burun ve göz, hapşırma, boğaz kaşıntısı ve burun, boğazda çok miktarda akıntıdan oluşmaktadır. Havayla solunan parçaçıklara karşı gelişen allerji buna neden olmaktadır.


Yaz gribi ise bilinen grip (Virüs enfeksiyonları) den farklıdır, gribin aksine saman nezlesi gibi havadaki parçaçıklara karşı gelişen bir alerjidir. Saman nezlesi ve yaz gribi tıp dilinde allerjik rinit olarak bilinen durum için kullanılan yaygın isimlerdir. (Rinit, burun iltihabıdır.)


Her yıl çok sayıda insan allerjik rinite yakalanmaktadır. Bazıları çok hafif atlatırken bazıları için çok ağır geçmekte, işlerini engellemekte ve yaşam kalitesini bozmaktadır.

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR?

Bir bitki veya hayvana ait bir parçaçık vücüda girerse (gözü kaplayan zardan, burun veya boğazdan) bu istilayı önlemek amacıyla bağışıklık sistemine ait bir yanıt gelişir. Normal şartlar altında bu yararlı, doğal bir korunmadır. Bununla birlikte bazı kişiler bir takım maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermektedir. Bu maddelere allerjen, kişilere ise allerjik denilmektedir. Bu olay ailevi olarak görülme eğilimi göstermektedir.


Allerjenler vücudu antikor yapmak üzere uyarırlar. Bunlar daha sonra allerjenlerle birleşerek, vücudda bu şekilde istenmeyen etkilere yol açan bazı kimyasal maddelerin salgılamasına neden olurlar. Histamin bunlar içinde en iyi bilinen kimyasal maddedir. Bu madde burun zarlarının şişmesine, kaşıntıya, tahrişe ve aşırı miktarda sümük oluşmasına neden olur.


Saman Nezlesi / Hastalıklar ve Rahatsızlıklar / Sağlık

Saman nezlesi ya da alerjik nezle duyarlı kişilerde bir antijen-antikor reaksiyonu ile başlayan bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Başka bir deyişle duyarlı kişi alerjeni yabancı bir cisim olarak tanır ve vücudun yabancı canlılara (örneğin bakterilere) karşı oluşturduğu antikorun bir benzerini bu alerjene karşı oluşturur. Bu duyarlılık IgE ve antikor oluşturma eğilimi (atopi) şeklinde genetik olarak geçmektedir.


Genetik geçişli olmasına karşın yeni doğan alerjik değildir. Alerjinin daha sonradan ortaya çıkmasının bu genin bir viral enfeksiyon sırasında aktif hale geçmesine bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu aktivasyon yaşamın hangi döneminde gerçekleşirse kişi o andan sonra alerjik olur. Saman nezlesi alerjinin tipik bir örneğidir ve reaksiyon solunan bir alerjene karşı histamine bağlı yanıt yoluyla ortaya çıkar.


Antijene özgül IgE ve antikor oluşumu ve bunun antijenle birleşmesi sonucunda histamin açığa çıkar. Histamin burun mukozasında infllamatuar bir süreci başlatır ve mukozanın şişmesine, kaşıntıya, tahrişe ve aşırı miktarda sümük salgılanmasına neden olur. Kentleşme, sanayileşme ve hava kirliliğindeki atışa paralel olarak alerjik nezle sıklığı tüm dünyada geçtiğimiz yüzyıl boyunca artış göstermiştir. Alerjik nezle, sürekli alerjik nezle ve mevsimsel alerjik nezle olmak üzere ikiye ayrılır.


Alerjik nezlenin belirtileri nelerdir?


Alerjik nezlenin belirtileri burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırıklar, gözlerde sulanma, burun ve gözlerde kaşıntı ve bazen baş ağrısıdır. Alerjinin önde gelen sistemik belirtileri ise konsantrasyon bozukluğu ve halsizliktir.


Alerjik nezle ile soğuk algınlığı ayrımını nasıl yapabilirim?


Alerjik nezlede halsizlik soğuk algınlığından daha azdır ve ateş ve kas ağrıları olmaz. Alerjik nezle genellikle yılın belirli dönemlerinde ya da belirli bir madde ile karşılaştıktan sonra ortaya çıkar ve genellikle iki haftadan uzun sürer. Hastalığınızın alerji mi soğuk algınlığı mı olduğunu netleştirmediğiniz durumlarda hekiminize başvurmakta yarar vardır.


Alerjik nezle yaşla birlikte değişir mi?


Evet değişir. Bu değişiklik mevsimsel alerjik nezlede daha fazladır. Hastalık yapısı gereği yaşam boyu yakınmalarda artış ve azalmalar ile gider. İlerleyen yaşlarda büyük oranda kendiliğinden geriler. Çocukluk çağında başlamışsa ergenlik döneminde geçebilir, bazen 30'lu 40'lı yaşlarda tekrar ortaya çıkar. Kadınlarda gebelik döneminde yakınmalar genellikle azalır, bazen menapoz ile alerjik nezle tekrarlar. Sürekli alerjik nezle genellikle alerjik olmayan kronik nezle (vazomotor nezle) şekline döner.


Sürekli ve mevsimsel alerjik nezle arasındaki farklar nelerdir?


Polenlere maruz kalma ile ortaya çıkan alerji genellikle mevsimsel özellik gösterir. Buna karşın sürekli alerjik nezle sürekli maruz kalınan alerjenlere duyarlılık halinde ortaya çıkar. Mevsimsel alerjik nezlede ortalama başlama yaşı daha küçüktür. Sürekli alerjik nezlede alerjik astım görülme sıklığı mevsimsel alerjik nezleden iki kat fazladır. Mevsimsel alerjik nezle yaşla gerileme eğilimi gösterirken sürekli alerjik nezle kronik nezleye dönüşür.


Hangi alerjenler alerjik nezleye yol açar?


Alerjenin alerjik nezleye yol açıp açmayacağını belirleyen en önemli özelliği alerjenin boyutudur. Havada taşınabilecek ve burun mukozasına ulaşabilecek kadar küçük olan bitki ve hayvan proteinleri alerjik nezleye yol açarlar. Sık rastlanan alerjenler polenler, ev tozu akarları, küf mantarları ve hayvan tüyleridir.


Mevsimsel alerjik nezleden daha çok sorumlu olan polenler hangileridir?


İlkbahar başlangıç dönemlerinde gelişen alerjik nezleden ağaç polenleri -İstanbul için en önde geleni akkavak ağacının polenleridir- sonbahar başlangıç dönemlerinde gelişen mevsimsel alerjik nezleden ise çimen polenleri sorumludur. Ankara'da çimen polenleri ön planda iken İzmir'de çimen ve zeytin polenleri öne çıkmaktadır.


Sürekli alerjik nezleden daha çok hangi alerjenler sorumludur?


Ev tozunda alerjik etkinlikten sorumlu olan temel canlı ev tozu akarı adını alan mikroskobik boyutlardaki böcekler daha doğrusu bu böceklerin havada uçuşan dışkılarıdır. Akar dışkılarının yanı sıra hamam böceği dışkısı, küf mantarları, ev hayvanlarının artıkları ve polenlerde alerjik reaksiyonun ortaya çıkmasına katkıda bulunurlar.


Mevsimsel alerjik nezlesi olan kişiler ne gibi önlemler almalıdır?


Alerjiniz olan polenlerin yoğun olduğu dönemlerde ve özellikle polen sayısının daha yüksek olduğu sabah erken saatlerde (05.00-10.00 arası) evinizin pencere ve kapılarını kapalı tutunuz.


Ev dışı sporlar ve aktiviteler için polen sayısının daha düşük olduğu gündüz saatlerini yeğleyiniz.


Çimleri kesmeniz gerekiyorsa, polen maskeleri takınız.


Evde ya da bahçede bitki yetiştirecekseniz, parlak renkli ve yoğun kokulu bitkilere yöneliniz. Bu bitkilerin polenleri havaya dağılarak değil, böcek ve kuşlar aracılığıyla yayılırlar.


Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde giysilerinizi açık havada kurutmaktan kaçınınız.


Sürekli alerjik nezlesi olan kişiler ne gibi önlemler almalıdır?


En önemlisi, yastık ve yorganların antialerjik yastık kılıfı ve nevresimler ile kaplanmasıdır.


Kuştüyü yastıkları, yün battaniye ve örtüleri alerjik olmayan sentetik materyaller ile değiştiriniz.


Özellikle yatak odasında yatağa ve halıya sık temizlik yaparak evdeki toz miktarını azaltınız.


Isıtma ve havalandırma sistemlerindeki fitreleri aylık olarak değiştiriniz.


Hava temizleme aygıtı kullanınız.


Evcil hayvanları evden uzaklaştırınız ya da başta yatak odası olmak üzere evde hayvanların giremediği alanlar oluşturunuz.


Evinizin nem düzeyini düşük tutarak küf mantarlarının çoğalmasını engelleyiniz.


Başta evinizin pencere ve kapılarını kapalı tutmak üzere, polenlerin yoğun olduğu dönemlerde mevsimsel alerjik nezlesi olan kişiler için geçerli olan önlemlere siz de uyunuz.


Alerjik nezle tanısı nasıl konur?


Alerjik nezle tanısında en önemli ölçütlerden biri hastanın öyküsüdür. Sıklıkla öykü ve fizik muayene ile alerjik nezle tanısı konulabilir. Ancak tanının kesinleşmesi için alerji testlerine de başvurmak gerekir. Sık yapılan alerji testlerinin birincisi -deri testi- "Prick test" olarak adlandırılan ön kol iç yüzüne yapılan minik çiziklere alerjen ekstreleri damlatılarak yapılan testtir.


Test sonuçları oluşan kızarıklık ve kabarıklığın ölçülmesi, alerjinin şiddeti hakkında da bilgi vermektedir. Prick test daha ucuz ve sonuçları 20-30 dakika içinde hızla alınabilen bir yöntemdir. İkinci test -kan testi- kısaca RAST olarak tanımlanan "Radyoalergosorbent test" yöntemiyle serumda kuşkulanılan ve sık rastlanan alerjenlere karşı oluşmuş özgül antialerjik antikor düzeylerinin saptanmasıdır.


Özgül antialerjik antikor düzeylerinin yüksekliği alerji tanısını destekler. Bu iki testin bir arada kullanılması ile tanıda başarı oranı artmaktadır. Bugün için deri içi (intradermal) testlere verdiği rahatsızlık ve komplikasyon riski nedeniyle daha az başvurulmaktadır Bu testler dışında histamin, metakolin ya da alerjen ekstrelerinin burun mukozasına uygulanması ile yapılan "nazal provokasyon "veya "nasal challenge" testlerine de sınırlı oranda başvurulur.


Deri testleri 5 yaştan sonra tanı değeri kazandığından 5 yaş öncesinde daha çok kan testlerine başvurulmaktadır. "Eozinofilik katyonik protein (ECP)" düzeyi erken çocukluk çağında iyi bir gösterge olarak kabul edilir. Serum eozinofil sayımı ve total IgE düzeyi saptanması alerji tanısı için kaba göstergelerdir. Burundan yapılan yaymada eozinofil gösterilmesi alerji tanısını destekleyebilir ancak eozinofil varlığı alerjik nezleye özgül bir hal değildir.


Alerjik nezlenin yol açtığı sorunlar nelerdir?


Alerjik nezlenin en sık yol açtığı hastalıklar sinüzit (alerjik rinosinüzit) (bakınız: Sinüzitler) ve -özellikle çocuklarda- efüzyonlu otitis media yani orta kulak boşluğunda sıvı birikmesidir (bakınız: Kulakta Sıvı). Alerjik rinosinüzit alerjik nezlenin yol açtığı yakınmaları artırmak yanında, aynı zamanda alerjik astımı olan hastalarda astım tablosunu da ağırlaştırır.


Bunun dışında alerjik nezle seyri sırasında koku alma bozuklukları, baş ağrısı, geniz akıntısı, erken dönemde geri dönebilen; ileri aşamalarda geri dönüşsüz burun tıkanıklığı görülebilir. Burunda çoklu polip varlığı (intranazal polipozis) alerjik nezleye benzer bir patoloji olmasına karşın alerjik nezlenin polip gelişiminden sorumlu olmadığı düşünülmektedir. Alerjik nezlenin yol açtığı özgül hastalıklardan biri alerjik mantar sinüzitidir. Klasik mantar sinüzitlerinden farklı olarak tedavisi cerrahi+ sistemik kortizon tedavisi ile yapılır.


Alerjik nezlenin tedavisi nedir?


Tedavinin ilk ilkesi alerjen ile karşılaşmaktan kaçınmaktır. Bu amaçla yapılması gerekenler yukarıda anlatılmış bulunuyor. İkinci aşama ilaç tedavisidir. Kullanılacak ilaçlar: Antihistaminikler (antialerjik ilaçlar), ağızdan veya burun damlası/spreyi olarak kullanılan dekonjestanlar (burun açıcı ödem azaltıcı ilaçlar), kortizon içeren burun spreyleri, ağızdan ya da enjeksiyon ile sistemik kortizon preparatları, Kromolin sodyum içeren burun spreyleri ve İpratropium içeren burun spreyleridir.


üçüncü aşama immunoterapi (bağışıklık tedavisi) ya da daha sık kullanılan adıyla aşı tedavisidir. Temel ilkesi düşük dozlarda antijenin vücuda verilmesi yoluyla alerjik duyarlılığın azaltılmasıdır. Günümüzde sadece ilaç tedavisine karşın yakınmaları kontrol altına alınamayan ya da yan etkileri nedeniyle ilaç tedavisi kullanamayan kişilere uygulanması önerilmektedir.


Aşı tedavisi mevsimsel alerjik nezlede sürekli alerjik nezleden daha etkilidir. Ayrıca üçten az alerjene duyarlılık olduğunda ve polen ve ev tozu alerjisine karşı daha yüksek başarı oranı elde edilmektedir. İyi seçilmiş hasta gruplarında aşı tedavisi yakınmaların % 90'a varan oranlarda azalmasını sağlamaktadır.


Alerjik nezlesi olan hastalarda bu tedaviye ek olarak alerjik nezle hastalığı sırasında ya da aktive olduğu dönemlerde ortaya çıkan, alerjik rinosinüzit, efüzyonlu otitis media, alerjik mantar sinüziti, ilaç tedavisine yanıt vermeyen burun eti büyümeleri (konka hipertrofisi), burun polipleri ve temas başağrısının etkin tedavisi gereklidir. Ayrıca alerjik nezle yakınmalarının artmasına yol açan, çocuklarda geniz eti büyüklüğü (adenoid hipertrofisi), erişkinlerde burun bölme eğriliği (septum deviasyonu) gibi patolojilerin varlığı da araştırılmalıdır.


Alerjik nezlede ilaç seçimi nasıl yapılmalıdır?


Hastanın ön planda olan yakınmaları ilaç seçiminde göz önüne alınmalıdır. Antihistaminikler hapşırık, kaşıntı ve akıntı üzerine etkilidirler, ayrıca göz yakınmalarını da azaltırlar. Ancak burun tıkanıklığı üzerine etkileri yoktur. Bu nedenle dekonjestanlar ile birlikte kullanılmaları gerekebilir. Sistemik (ağızdan alınan) ya da topikal (buruna uygulanan) dekonjestanlar (burun açıcı ilaçlar) tedavinin temel değil destekleyici bir ögesidir ve sadece burun tıkanıklığı üzerinde etkilidirler.


Topikal (buruna uygulanan) steroidli (kortizonlu) spreyler kaşıntı, hapşırıklar, burun tıkanıklığı ve akıntısı gibi burunla ilgili tüm yakınmaları azaltırlar. Ancak göz yakınmaları üzerine etkileri yoktur. Koku alma bozukluğu durumunda kısmen etkili olmalarına karşın bu durumda kullanılması gereken ilaç sistemik (ağızdan ya da iğne yoluyla alınan) steroidlerdir. Kromolin sodyum spreyleri hapşırıklar, kaşıntı, akıntı ve tıkanıklık üzerine etkilidirler ancak etkileri topikal steroidlerden daha azdır. İpratropium spreyleri hapşırıklar, kaşıntı ve tıkanıklığa etkisizdirler. Sadece burun akıntısını azaltırlar.


İlaç seçiminde hastalığın şiddeti belirleyicidir. Hafif olgularda antihistaminikler -gerekirse kısa süreli dekonjestanlarla kombine edilerek- seçilmelidir. Orta derecede yakınması olan hastalarda hasta 4 yaşın altındaysa kromolin sodyum spreyleri, dört yaş üzerindeyse topikal steroidli spreyler yeğlenir. Bu hastalarda da kısa süreli dekonjestan kullanılabilir. Şiddetli yakınları olan hastalarda düzenli topikal steroidler, antihistaminik-topikal steroid kombinasyonu ve kısa süreli sistemik steroid tedavisi verilmelidir.


Alerjik nezle için kullanılan ilaçların yan etkileri var mıdır? Varsa nelerdir?


Evet vardır. Ancak sık görülmezler. Kullanılan ilaç gruplarına göre dikkat edilmesi gereken noktalar şöyledir:


Antihistaminikler


Klasik (birinci jenerasyon) ve ikinci jenerasyon olarak ikiye ayrılır. Birinci jenerasyon ilaçlarda daha fazla olmak üzere baş dönmesine, ağız kuruluğuna, sersemlik hissine yol açabilir. Yaşlılarda, karaciğer bozukluklarında, prostat büyümesi olanlarda, dar açılı glokomu olanlarda, kalp damar sistemi hastalıkları olanlarda, gebelikte ve süt verme dönemlerinde dikkatle kullanılmalıdır.


Antihistaminik kullanırken alkol ve merkezi sinir sistemini baskılayan ilaçları kullanmaktan kaçınmak gerekir. Ayrıca MAO inhibitörü adı verilen seyrek kullanılan antidepresanlar, kullanılan antihistaminik ilaç Astemizol ise makrolid grubu (Azitromisin, Klaritromisin, Roksitromisin vs.) antibiyotikler ve azol grubu antifungaller (mantar ilaçları) alınmamalıdır. Loratadin kullanımı sırasında ilacın aç alınmasına dikkat edilmelidir çünkü gıdalar ile birlikte alındığında emilim % 40-60 azalmaktadır.


Sistemik (ağızdan kullanılan) dekonjestanlar


Bulantı, idrar yapma güçlüğü, göz bebeklerinde büyüme, çarpıntı, geçici hipertansiyon, kaygı reaksiyonu, uykusuzluk, baş ağrısı yapabilirler. Özellikle tedavisi güç yada oynak hipertansiyonu olanlarda, kalp damar sistemi hastalıkarı bulunanlarda, şeker hastalığı olanlarda, hipertirodide (zehirli guatr), prostat büyümesi olanlarda dikkatle kullanılmalıdır. MAO inhibitörü kullananlarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Sistemik dekonjestanlar MAO inhibitörleri ile, Bromokriptin ile, şeker ilaçları ile, Fenotiazin grubu ilaçlarla, kafein ve Teofilin ile birlikte kullanılmamalıdır.


Topikal (buruna uygulanan) dekonjestanlar


En önemli yan etkileri uzun süre kullanıldıklarında "rebound fenomeni" adı verilen şekilde ilaç uygulandıktan bir süre sonra burun tıkanıklığının artarak geri gelmesi halidir. Bu durum gitgide daha fazla ilaç kullanmaya yol açar ve bir süre sonra "Medikamentoz nezle" adı verilen kronik nezleye dönüşür. Ayrıca burunda kuruma, yanma ve yüksek dozlarda kullanıldığında yukarıda anılan sistemik etkilere de yol açabilirler.


Topikal (buruna uygulanan) streoidli (kortizonlu) spreyler


Burunda tahriş hissi, yanma, kuruluk ve burun kanamalarına yol açabilirler.


Sistemik (ağızdan ya da aşı yoluyla alınan) steroid (kortizon)


Sistemik kortizon kullanımı alerjik nezle tedavisi sırasında nadiren gerekir. Koku alma bozukluğu geliştiğinde, alerjik mantar sinüzitinde ya da tedaviye dirençli olgularda seçilmelidir. Vücut yağ dağılımında değişiklik, ay yüz, ödem, akne, kıllanma, psişik bozukluklar, peptik ülser yada erozif gastrit, kan şekeri yükselmesi, halsizlik, kas zayıflığı, osteoporoz, göz içi basınç artışı, nörolojik değişiklikler, vücut sıvı ve elektrolit dengesi değişiklikleri, negatif azot balansı, yara iyileşmede gecikmeye yol açabilir.


Akut viral enfeksiyonlar, zona hastalığı, gözde herpes simpleks, peptik ülser(özellikle kanama eğilimi olanlar), ostoeporoz, psikoz, majör depresyon, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, hipertansiyon, tüberküloz, sistemik mantar hastalıkları, Cushing hastalıkları, divertikülit, gebelik (özellikle ilk 3 ay) ve emzirme dönemlerinde kullanılmamalıdır. Çocuklarda uzun süreli sistemik steroid tedavisi gelişmeyi olumsuz etkileyebilir. Tedavi sırasında canlı virüs aşıları yapılmamalıdır.


Kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan kalp glikozitleri (digoksinler), özellikle potasyum kaybına yol açan idrar sökücüler, pıhtılaşmayı zorlaştıran ilaçlar (antikoagülanlar), şeker hastalığı ilaçları (antidiabetikler), rifampisin ve salisilatlat (aspirin vs.) ile etkileşirler.


Kromolin sodyum içeren spreyler


Yan etkileri azdır. Ancak günde 3-4 kez kullanılmaları gerekir. Burunda tahriş hissi, hapşırıklar, baş ağrısı ve burun kanamaları olabilir.


İpratroprium içeren spreyler


Yan etkileri azdır. Günde 2-4 kez uygulanmaları gerekir. Burunda tahriş hissi ve kuruluk ile hapşırığa yol açabilirler.


Alerjik nezle tedavisinde önemli noktalar nelerdir?


Her ilaç tedavisinde olduğu gibi, hastalıklarınız ve kullandığınız ilaçlar hakkında hekiminize bilgi veriniz.


Gebe iseniz ya da bebeğinize süt veriyorsanız hekiminize bu durumu söyleyiniz


İlaçların günde kaç kez, kaç gün, ne şekilde, aç ya da tok kullanılması gerektiği, olası yan etkileri ve ilaç kullanırken kaçınmanız gereken noktalar hakkında bilgi aldığınızdan ve tam olarak anladığınızdan emin olunuz


Tedavide antihistaminikler kullanılacaksa, uzun süre otomobil kullanması gerekenler, hassas cihazları kullananlar ve çalışırken zihinsel yetilerini kullananlar, ikinci jenerasyon antihistaminikleri yeğlemelidir. Bazı duyarlı kişilerde ikinci jenerasyon ilaçlarda da bu yan etkiler görülebilir. Günde tek doz ve akşam alınan ilaçlar daha iyi tolere edilir.


Tedavide buruna uygulanan dekonjestanlar kullanılacaksa, hekiminizin önerdiği süreden daha uzun süre kullanmamaya dikkat ediniz.


Gerek dekonjestan, gerek kortizon içeren, gerekse kromolin sodyum içeren spreyler baş öne doğru eğilerek buruna sıkılmalıdır. Sprey sıkılırken başın arkaya atılması ilacın doğrudan burun arkasında yer alan geniz boşluğuna gitmesine neden olur.


Kortizonlu ve kromolin sodyumlu spreylerin olumlu etkileri süresi birkaç günden iki haftaya değişen bir zamanda ortaya çıkar. 15 gün dolmadan ilacın etkisiz olduğunu düşünmeyiniz. Bu durumda hekiminizle temasa geçiniz, yakınmalarınızın azalması için tedaviye sistemik ya da topikal dekonjestanlar eklenebilir.


Daha çok kortizonlu spreyler için geçerli olmak üzere, kortizonlu ve kromolin sodyumlu spreylerin etkinliği için düzenli olarak kullanılmaları gerekir. Hekiminizin önerdiği süre boyunca tedaviye ara verilmemelidir.


Aynı nedenle yakınmaların yoğunlaştığı dönemlerde bu spreylerin kısa süreli kullanılmalarının hiçbir olumlu etkisi olmayacaktır.


Daha çok kromolin sodyumlu spreyler için geçerli olmak üzere, kortizonlu ve kromolin sodyumlu spreylerin etkinliği, alerjen ile karşılaşılmadan önce tedaviye başlanması durumunda artmaktadır.


Bu nedenle mevsimsel alerjik nezlede spreylerin alerjenin yaygınlaştığı dönemden iki hafta önce kullanılmaya başlanması tedavi başarısını yükseltir.


Kortizon yerinde ve doğru şekilde kullanıldığında alerji tedavisindeki en önemli silahlardan biridir. Tedavinizin bir aşamasında hekiminiz size ağızdan ya da iğne yoluyla kortizon önerebilir. Önyargılarla tedaviyi reddetmek yerine, kortizon kullanmanın neden gerekli olduğu konusunda bilgi almak ve tedaviyi uygulamak daha doğru olacaktır.



BELİRTİLER

* Tıkalı ve akan burun;

* Sık sık aksırma;

* Gözlerinsmilev bumunsmilev damağın veya boğazın kaşınması;

* Öksürük;

* Hırıltı.


Bütün saman nezlesi (alerjik rinit) vakalarını polenler meydana getirmez. Nefesle alınan küfsmilev hayvan tüyü ve ev tozunda yaşayan miroskopik akarlar gibi allerjenlere karşı duyarlılık nedeni ile belirtileri saman nezlesinin aynı olan tepkiler oluşabilir.

Bazı kişilersmilev boş bir odaya girdikleri zaman alerji krizi durumu gösterirler. Bazılarının bütün yıl boyunca rastgele zamanlarda burun alerjisi belirtileri gös-

terdikleri kendileri tarafından ifade edilmiştir. Daha da başkaları bu belirtileri mevsimlik olarak gösterirler. Bütün bu kişiler hava ile taşınan ve bilinen polen olmayan diğer alerjenlere tepki gösteriyer olabilirler.

' Teşhis. Çoğu kişiler için küfsmilev toz veya hayvanlara karşı alerji esas itibari ile rahatsız bir durumdur. Yılda sadece birkaç hafta sürdüğü zaman önemsenmeyebilir ve nezle belirtileri gibi tedavi edilebilir. Gerçekten belirtiler nezle belirtilerinin aynıdırsmilev yalnız bunlar daha uzun sürer ve akıntı genellikle berraktır. Bu belirtiler günlük hayatı etkileyecek duruma gelirsesmilev tam sebebi bulmak ve tedavi yöntemini belirlemek için bir alerji uzmanına gitmek gerekir.

Küfe ve toza karşı olan alerjiler gibi nefes yoluyla meydana gelen alerjileri teşhis ederken alerji uzmanınız size reaksiyonun ne kadar şiddetli olduğunusmilev ne kadar sıklıkla meydana geldiğinismilev bütün yıl mı yoksa mevsimlik olarak mı meydana geldiğini ve en sıklıkla ortaya çıktığı durumları belirlemek için bir dizi soru soracaktır. Sizdensmilev sıklık derecesi ve muhtemel nedenleri belirlemek için bir aya kadar olan bir süre boyunca ayrıntılı bir günlük tutmanız istenebilir. En duyarlı olduğunuz alerjenleri belirlemek için bir dizi deri testi uygulanabilir. "Prick test" sıklıkla kullanılan bir testtir. Bazen radyoallergosorbent (RAST) testi de kullanılır.

Bazı kişiler birden fazla alerjene karşı alerjik olabilirler; onlardaki belirtilerden bunların bazıları ve hepsi sorumlu olabilir. Dolayısıyla hangi alerjenlerin en fazla problem yarattığını belirlemek zordur.


Her yıl belirli zamanlarda ortaya çıkan ve daha çok bitki çiçek tozlarıyla bulaşan alerjik bir nezledir.

Belirtiler:

Burun akıntısı önce sulu sonra koyu ve sarı renktedir
Burun akıntısı ile birlikte öksürükte görülür.

Ne Yapmalı?

Genellikle antihistaminik ilaçlar iyi netice vermektedir.
Hastalığın ilk günlerinde burun damlası kullanılmaktan sakınmalı, tedavi doktora bırakılmalıdır.

DİKKAT: Ciddiye alınmayan saman nezlesi gelişerek ''astım bronşit''e sebep olur

Alerjinin gerçek sebebi keşfedildikten sonra hazırlanabilecek aşılar da etkili olmaktadır.
Saman nezlesi kuru ortam sevdiğinden, tedavi sırasında hasta nemli bir ortamda bulundurulmalıdır






  • Alerjik Konjonktivit


  • Saman Nedir?


  • Rüyada Saman Görmek


Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Saman Nezlesi (Alerjik Rinit)
Saman Nezlesi (Alerjik Rinit)
http://www.bosphoruskbb.com.tr/web/img/nezle.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/saman-nezlesi-alerjik-rinit.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/saman-nezlesi-alerjik-rinit.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content