Sevda isim (sevda: ) Arapça sevdÂ¥ 1 . Kuvvetli sevgi, aşk: "Ne ozan yaş döker ne âşık ağlar / Tarihe karıştı eski sevdalar...
Sevda
isim (sevda: ) Arapça sevdÂ¥
1 . Kuvvetli sevgi, aşk:
2 . Aşırı ve kuvvetli tutku, talep.
isim (sevda: ) Arapça sevdÂ¥
1 . Kuvvetli sevgi, aşk:
"Ne ozan yaş döker ne âşık ağlar / Tarihe karıştı eski sevdalar"- F. N. Çamlıbel.
2 . Aşırı ve kuvvetli tutku, talep.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- sevda çekmek
- sevdasına düşmek
Birleşik Sözler
kara sevda- göz sevdası
Sevda Ferdağ
Sevda Dalgıç
Sevda Karababa
SEVDA a. (ar. esved'in dişi, sevda).
1. Bir hiç kimseye duyulan tutku düzeyine varan sevgi, aşk.
2. Bir şey, bir şeyi yapmak, gerçekleştirmek için duyulan heves, aşırı talep; tutku: Yurtdışına gitme sevdasından vazgeçmedi. Varlıklı olma sevdası. Hâlâ kendini kanıtlama sevdasında.
3. Sevda çekmek, birine gönlünü kaptırmak, aşırı seviyede tutkun olmak; âşık olmak. || Sevdasına düşmek, bir şeyi gerçekleştirmeyi, elde etmeyi amaçlayarak o yönde çalışmak.
*Esk.
1. insanoğlunun vücudunda bulunmuş olduğu ve yaradılışını etkilediğine inanılan dört hılttan biri.
2. Çok siyah, kara.
3. Sevda-cu, sevgi arayan. || Sevdager, sev- dakâr, sevdalı. [| Sevda-penah, sevginin sığınağı: "ilelebed... iki rûh-ı muâşıkın bu ümid, /Bu vad-imugfel sevdâ-penâh kalbi idi" (Tevfik Fikret). || Sevda-perest, tutkun, düşkün. || Sevda-perver, sevgiyi artıran. || Sevda-zede, sevda yüzünden fena duruma düşmüş.
1. Bir hiç kimseye duyulan tutku düzeyine varan sevgi, aşk.
2. Bir şey, bir şeyi yapmak, gerçekleştirmek için duyulan heves, aşırı talep; tutku: Yurtdışına gitme sevdasından vazgeçmedi. Varlıklı olma sevdası. Hâlâ kendini kanıtlama sevdasında.
3. Sevda çekmek, birine gönlünü kaptırmak, aşırı seviyede tutkun olmak; âşık olmak. || Sevdasına düşmek, bir şeyi gerçekleştirmeyi, elde etmeyi amaçlayarak o yönde çalışmak.
*Esk.
1. insanoğlunun vücudunda bulunmuş olduğu ve yaradılışını etkilediğine inanılan dört hılttan biri.
2. Çok siyah, kara.
3. Sevda-cu, sevgi arayan. || Sevdager, sev- dakâr, sevdalı. [| Sevda-penah, sevginin sığınağı: "ilelebed... iki rûh-ı muâşıkın bu ümid, /Bu vad-imugfel sevdâ-penâh kalbi idi" (Tevfik Fikret). || Sevda-perest, tutkun, düşkün. || Sevda-perver, sevgiyi artıran. || Sevda-zede, sevda yüzünden fena duruma düşmüş.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR