SEYRELTME a. Seyreltmek eylemi. *Fizs kim. Çözücünün miktarını artırarak çözünen maddenin derişimini azaltmak eylemi. (Seyreltme, de...
SEYRELTME a. Seyreltmek eylemi.
*Fizs kim. Çözücünün miktarını artırarak çözünen maddenin derişimini azaltmak eylemi. (Seyreltme, deriştirmenin tersidir.) || Seyreltme yasası, OSTVVALD YASASI'nın eşanlamlısı.
*Ziraat. Bir tarlada, bilhassa pancar tarlasında, genç bitkilerden bir kısmını çıkarmak amacıyla meydana getirilen işlem. (Eskiden pancarın çok çekirdekli yumak tohumları kullanılırdı, çekirdeklerin her birinden ayrı bir filiz çıkardı. Çapa kullanılarak elle meydana getirilen seyreltme, en uygun sıklığı sağlamak için fazla olan bitkilerin dipten kesilip çıkarılmasını gerektirirdi. Flassas ekin makinelerinin ve tek çekirdekli tohumların kullanılmasıyla makineli ziraat meydana getirilen ülkelerde bu işlem artık ortadan kalkmıştır. || Bir tarlada kalan bitkilerin daha iyi gelişmesini sağlamak suretiyle bitkilerin bir kısmını çıkarma işlemi || Alıkonan meyvelerin gelişmesini kolaylaştırmak içirt, meyve ağaçlarındaki (bilhassa şeftali ve elma), genç meyvelerin bir kısmını koparıp atma işlemi. || Yaprak seyreltme, güneş ışık ve ısısının meyvelere erişmesini sağlamak için ağacın bazı yapraklarını koparıp atma işlemi
--Ziraat mak Seyreltme makinesi, ekim çizgisi üstünde gereğinden (azla bulunan (ideleri tertipli aralıklarla çıkarıp atmaya yarayan makine
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR