sığınma isim 1 . Sığınmak işi, sığınma: "Eğer bana sorarsanız bu kâfirlere sığınmanızı hiçbir bakımdan uygun bulmam."-...
sığınma
isim
"Eğer bana sorarsanız bu kâfirlere sığınmanızı hiçbir bakımdan uygun bulmam."- N. F. Kısakürek.
Birleşik Sözler
sığınma cebi sığınma hakkı
Kaynak:TDK
Mimari Yapılar - Los Dağı Sığınma Evi
SIĞINMA a. Korunmak için bir yere, bir hiç kimseye sığınmak eylemi.
*Bayınd. Sığınma cebi, yayaları trafikten korumak için bir köprü tahliyesinin uzunluğu süresince birçok noktada bırakılan geniş bölüm.
*Denize. Sığınma limanı, bir geminin rotası üstünde yer almayan, sadece seyahat esnasında meydana gelen mühim avaryaları onarmak ya da beklenmedik durumlardan dolayı yetersiz kalan yakıt, su, yiyecek gereksinimlerini karşılamak için mecburi olarak girilen liman.
*Uluslarar. huk. Sığınma hakkı, vatandaşı olduğu devletin kovuşturmasına uğrayan bir kişiye yabana bir devlet tarafınca tanınan oturma izni. (Eşanl. İLTİCA HAKKI.) [Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Uluslarar. huk. Eski Yunan'da, asyüa sözcüğü iki değişik ayrıcalığı belirtiyordu. Bir hiç kimseye bir ya da birden çok yabancı site tarafınca verilen asyiia, o kimseyi ve mallarını, bunu «ren metropoller ya da onların hakları karşısında güvence altına alıyordu. Bu imtiyaz, elçilere ve oyunlara katılan atletlere tanınıyordu. Dinsel aşy- lia'nın, şu demek oluyor ki bazı tapınaklara tanınan sığınma hakkının kökeninde ise, tanrılara karşı saygı ve korku yatıyordu. Roma impa- ratorluğu'nda, birçok kez kötüye kullanılmasından sonrasında bu imtiyaz, Tiberius döneminde birkaç belirli tapınakla sınırlandırıldı. Sığınma hakkı geleneği, hıristiyan kiliselerinde de korundu ve imparatorlar tarafınca da bazı kısıtlamalarla kabul edildi.
Villers-Cotteröts emirnamesi (1539), yalnızca kraliyet konutlarına, elçilik konutlarına (diplomatik sığınma) ve tapınağa sığınma hakkı tanıyordu. Diplomatik sığınma, o zamandan bu yana, Latin ABD haricinde, önemini yitirdi; Latin ABD' da ise XX. yy.'da bu uygulamayı düzenleyen çok sayıda sözleşme yapılmış oldu. Diplomatik sığınma, kimi vakit ciddi olan bazı uyuşmazlıklara yol açtı. Internasyonal hakkaniyet divanı, Peru eski Devlet başkanı Haya de la Torre'ye, Kolombiya büyükelçilik konutlarına sığınma hakkı verilmesi yüzünden Kolombiya ile Peru'yu karşı karşıya getiren uyuşmazlığı karara bağladı (20 kasım 1950 ve 13 haziran 1951 kararları).
Yabancı bir devlete sığınma hakkı, her devletin ulusal yasalarına ve hususi sözleşmeler uyarınca internasyonal hukuka dayanır. Bu hak, İlke olarak yalnızca siyasal nedenler yüzünden kovuşturulan kimselere tanınır bu niteleme çoğunlukla eleştirilir-; hava korsanlığının cezalandırılması sözleşmelerinin uygulanması için, "hava korsanlarT'na sığınma hakkının tanınmaması gerekirdi. Fakat bu mevzuda siyaseti hukuktan üstün tutan bazı devletler, internasyonal hukuk karşısında, bu "suçlu"ların sığınağı haline gelmiştir.
*Bayınd. Sığınma cebi, yayaları trafikten korumak için bir köprü tahliyesinin uzunluğu süresince birçok noktada bırakılan geniş bölüm.
*Denize. Sığınma limanı, bir geminin rotası üstünde yer almayan, sadece seyahat esnasında meydana gelen mühim avaryaları onarmak ya da beklenmedik durumlardan dolayı yetersiz kalan yakıt, su, yiyecek gereksinimlerini karşılamak için mecburi olarak girilen liman.
*Uluslarar. huk. Sığınma hakkı, vatandaşı olduğu devletin kovuşturmasına uğrayan bir kişiye yabana bir devlet tarafınca tanınan oturma izni. (Eşanl. İLTİCA HAKKI.) [Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Uluslarar. huk. Eski Yunan'da, asyüa sözcüğü iki değişik ayrıcalığı belirtiyordu. Bir hiç kimseye bir ya da birden çok yabancı site tarafınca verilen asyiia, o kimseyi ve mallarını, bunu «ren metropoller ya da onların hakları karşısında güvence altına alıyordu. Bu imtiyaz, elçilere ve oyunlara katılan atletlere tanınıyordu. Dinsel aşy- lia'nın, şu demek oluyor ki bazı tapınaklara tanınan sığınma hakkının kökeninde ise, tanrılara karşı saygı ve korku yatıyordu. Roma impa- ratorluğu'nda, birçok kez kötüye kullanılmasından sonrasında bu imtiyaz, Tiberius döneminde birkaç belirli tapınakla sınırlandırıldı. Sığınma hakkı geleneği, hıristiyan kiliselerinde de korundu ve imparatorlar tarafınca da bazı kısıtlamalarla kabul edildi.
Villers-Cotteröts emirnamesi (1539), yalnızca kraliyet konutlarına, elçilik konutlarına (diplomatik sığınma) ve tapınağa sığınma hakkı tanıyordu. Diplomatik sığınma, o zamandan bu yana, Latin ABD haricinde, önemini yitirdi; Latin ABD' da ise XX. yy.'da bu uygulamayı düzenleyen çok sayıda sözleşme yapılmış oldu. Diplomatik sığınma, kimi vakit ciddi olan bazı uyuşmazlıklara yol açtı. Internasyonal hakkaniyet divanı, Peru eski Devlet başkanı Haya de la Torre'ye, Kolombiya büyükelçilik konutlarına sığınma hakkı verilmesi yüzünden Kolombiya ile Peru'yu karşı karşıya getiren uyuşmazlığı karara bağladı (20 kasım 1950 ve 13 haziran 1951 kararları).
Yabancı bir devlete sığınma hakkı, her devletin ulusal yasalarına ve hususi sözleşmeler uyarınca internasyonal hukuka dayanır. Bu hak, İlke olarak yalnızca siyasal nedenler yüzünden kovuşturulan kimselere tanınır bu niteleme çoğunlukla eleştirilir-; hava korsanlığının cezalandırılması sözleşmelerinin uygulanması için, "hava korsanlarT'na sığınma hakkının tanınmaması gerekirdi. Fakat bu mevzuda siyaseti hukuktan üstün tutan bazı devletler, internasyonal hukuk karşısında, bu "suçlu"ların sığınağı haline gelmiştir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR