gezgin isim, eskimiş (seyya:hı) Arapça seyy¥§ Seyyah, gezgin: "Gezgin olup şu âlemi gezerim / Bir dost bulamadım gün akşam...
gezgin
isim, eskimiş (seyya:hı) Arapça seyy¥§
"Gezgin olup şu âlemi gezerim / Bir dost bulamadım gün akşam oldu."- Pir Sultan Abdal.
SEYYAH a. (ar. seyahatten gezgin). Esk. Uzak bölgeleri gezip görmek için yolculuğa çıkan kimse; seyyah.
*Tasav. Bektaşi ve mevlevi tarikatlarında canlardan birine bir süre için seyahat izni vermek. (Gezi vermek de denir) [Bk. ansikl. böl.]
*ANSİKL. Bektaşi ve mevlevi tekkelerinde işlediği bir kabahat ya da suçtan dolayı cezalandırmak ya da görgüsünü artırmasını sağlamak amacıyla ara sıra canlara gezme izni verilirdi. Bektaşi tekkelerinde bir canın eline ekmek verilmesi, mevlevilerde de ayakkabısının ters çevrilmesi ona gezgin verildiği anlamına gelirdi. Bu yollarla kendisine gezgin verildiğini anlayan derviş niyaz eder ve tekkeden ayrılır; başka hiçbir tekkeye de uğramaz, cezası bitince ya ayrılmış olduğu tekkeye ya da bir başka tekkeye dönerdi. Mevlevilikte tekkeyle tümden ilişkisi kesilenler de olur ve bu uygulamaya "serü hisse" denirdi.
*Tasav. Bektaşi ve mevlevi tarikatlarında canlardan birine bir süre için seyahat izni vermek. (Gezi vermek de denir) [Bk. ansikl. böl.]
*ANSİKL. Bektaşi ve mevlevi tekkelerinde işlediği bir kabahat ya da suçtan dolayı cezalandırmak ya da görgüsünü artırmasını sağlamak amacıyla ara sıra canlara gezme izni verilirdi. Bektaşi tekkelerinde bir canın eline ekmek verilmesi, mevlevilerde de ayakkabısının ters çevrilmesi ona gezgin verildiği anlamına gelirdi. Bu yollarla kendisine gezgin verildiğini anlayan derviş niyaz eder ve tekkeden ayrılır; başka hiçbir tekkeye de uğramaz, cezası bitince ya ayrılmış olduğu tekkeye ya da bir başka tekkeye dönerdi. Mevlevilikte tekkeyle tümden ilişkisi kesilenler de olur ve bu uygulamaya "serü hisse" denirdi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR